Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 153764
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm not detecting any life forms other than ourselves. | Bizden başka yaşam formu tespit edemiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It'll come. | O gelecek. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I believe your anxiety about our situation | Yaşadığınız kötü olayların anksiyete yaratmasından dolayı, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It took the others! | Diğerlerini götürdü! | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Jarren and Fayla... | Jaren ve Fayla | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm the Chief Medical Officer. | Ben bu geminin Başhekimiyim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
This is First Prelate Alcia of Drayan II. | Bu, Drayan II'nin Birinci Rahibi, Alcia. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's an honor to meet you. | Sizinle tanışmak bir onur. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm... sure nothing unfortunate will happen to you | Ben... eminim ki ziyaretinizin sebebi talihsiz bir kazadan dolayı | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm afraid it's just Doctor. | Korkarım, sadece Doktor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I think she was impressed. | Sanırım, etkilendi. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It shows. | Belli. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Our next step will be to open negotiations... | Bir sonra ki adımımız, pazarlıkları açıp | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I've been called away on an emergency. | Acil olarak geri çağrıldım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is there anything we can do to help? | Yardımcı olabileceğimiz, bir şey var mı? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It would be better if you and your crew | Siz ve mürettebatınızın yolculuğunuza devam etmesi | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's been an interesting visit. | Çok ilginç bir ziyaret oldu. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's been our custom for generations | Nesillerdir, dışarıdan gelenler ile | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I choose to honor that tradition. | Bu geleneğe saygı duymayı seçiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I hope you find your way home. | Umarım, evinizin yolunu bulabilirsiniz. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Was it something I said? | Benim söylediğim bir şeyden dolayı mı oldu? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If we're not welcome, we'll go. | Eğer burada hoş karşılanmıyorsak, bizde gideriz. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I can't help it. | Engel olamıyorum | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I believe you can help it. | Engel olabileceğine inanıyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It makes my stomach all tight. | Midemim sıkıyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I feel like I want to run, but my legs won't work. | Kaçmak istediğimi hissediyorum, ama bacaklarım işe yaramıyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's like this big black cloud | Etrafımızda fırtınalar oluşturan | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is no longer a part of you. | Artık sizin bir parçanız değil. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Now, I must begin work on my shuttle. | Şimdi, mekiğim üzerinde, çalışmak zorundayım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I expect each of you to sit quietly | Hepinizin sessiz bir şekilde oturup, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
No! I found it! | Hayır! Onu ben buldum! | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Where do I get to sit? | Ben nerede oturacağım? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
But I want to sit next to you. | Ama ben senin, arkanda oturmak istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is a result of many millennia of evolution. | Binlerce yıl boyunca yaşanan bir evrimin sonucu. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is it far away? | Çok uzak mı? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I asked you not to play with that. | Size onunla oynamamanızı söylemiştim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It helps prepare you to attain a meditative state. | Sizi meditasyon durumuna ulaşmaya hazırlar. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
But I want to know. | Ama bilmek istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I have four children. | Dört çocuğum var. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If Vulcans don't feel anything, | Eğer Vulkanlar herhangi bir şey hissetmiyorlarsa, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I bet they miss you, too. | Bahse varım, seni çok özlemişlerdir. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I have to scratch my nose. | Burnumu kaşımam gerekiyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is it a ship? | Bir gemi mi? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm attempting to identify the ship | Kalkanlarının frekanslarını inceleyerek tanımlamaya | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is somebody coming to save us? | Seni kurtarmaya gelen birileri mi? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is not a shuttle from Voyager. | Voyager'dan gelen bir mekik değil. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It seems your people have come looking for you. | Öyle görünüyor ki, sizin insanlarınız aramaya geliyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I thought you wanted to go home. | Eve gitmek istediğinizi düşünmüştüm. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If they find us, we'll all die. | Bizi bulacak olurlarsa, hepimiz ölürüz. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm not picking up any life forms this way. | Bu tarafta herhangi bir yaşam formu tespit etmiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is illogical for a society to kill its own children. | Bir toplumun, kendi çocuklarını öldürmesi çok mantıksız. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
The scrolls say we should be happy... | Kutsal metinler mutlu olacağımız söylüyor | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Is that what really happens? | Gerçekte olan şey bu mu? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Vulcans believe that a person's katra... | Vulkanlar kişinin içinde katra olduğuna inanır | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
what some might call a soul... | buna ruh denebilir | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
When I was younger, I accepted it without question. | Çok gençken, sorgulamadan kabul ederdim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
In recent years, I have experienced doubts. | Geçen yıllar içinde, şüphelenmeme neden olacak tecrübeler yaşadım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I do believe there is more within each of us | Bilimin bize açıklayamadığı çok daha fazla bir şeyler | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I know we should have more faith. | Daha fazla inançlı olmamız gerektiğini biliyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's wrong to be afraid of death. | Ölümden korkmak çok yanlış. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Until I can gain a better understanding | Durumunuz hakkında, daha iyi bilgilere sahip olana kadar, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
of your situation, I believe it would be best | Voyager'a güven içinde ulaşmaya | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm not picking up their shuttle on sensors. | Sensörlerde, mekikleri de görünmüyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's causing electrodynamic disturbance | Sistem üzerinde elektrodinamik bir bozulmaya | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's a real shame we're leaving. | Buradan ayrılıyor olmamız, çok kötü. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Several hours ago. Is there a problem? | Bir kaç saat önce. Bir sorun mu var? | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm reading one on heading 151 mark 8. | Bir adet, 151 işaret 8 istikametine giden iz tespit ediyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
That's where Neelix and I went. | Bu. Neelix ile benim gittiğim yer. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'm sorry. I don't understand... | Özür dilerim. Anlamıyorum... | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's missing. | O kayboldu. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If there's someone else on this moon, | Eğer bu ayda birileri varsa, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I was wrong to respond to your communication. | İletişim çağrılarınıza cevap vermekle hata yaptım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I should have known better than to indulge my curiosity. | Merakımı tatmin etmek yerine, daha iyi bir şeyler yapmam gerektiğini bilmeliydim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
One which I expect you to correct as soon as possible. | Bu hatayı hemen düzelteceğinizi bekliyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It would be easier if we sent down another shuttle. | Bir başka mekik daha gönderecek olursak, bu işlem daha kolay olacaktır. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'll keep working on it. | Üzerinde çalışmaya devam edeceğim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I don't see how you could be thirsty again | Suyu içiş şeklini gördükten sonra bir daha nasıl | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I can go several days without rest if necessary. | Eğer gerekirse, birkaç gün dinlenmeden devam edebilirim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It's warmer by the fire. | Ateşin yanı daha sıcak. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I have run several thorough scans of the area. | Etrafta bir kaç tarama yaptım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
There are no other life forms present... | Herhangi bir yaşam formunun varlığı yok | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I am also keeping watch on all of you from here. | Aynı zamanda, sizi buradan takip ediyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If there is any indication of trouble, | Bir sorun çıkacak olursa, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I'll come immediately. | hemen oraya geleceğim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I think the fire's going out. | Sanırım ateş sönecek. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I added more wood less than a half an hour ago. | Bir saatten daha az biz süre önce, odun ekledim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I always have my hair brushed before I go to sleep. | Uyumadan önce her zaman, saçlarımı tarardım. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I like to hear a story. | Masal dinlemek istiyorum. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I never understood the practice in some cultures | Asla, diğer kültürlerin | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
If my children had difficulty sleeping, | Çocuklarım uyumakta zorluk çekecek olurlarsa, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I would play music for them. | onlara müzik dinletirim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
I like music. | Müziği severim. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
Unfortunately, I don't have my lute. | Maalesef, udum yanımda değil. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is a five stringed instrument | Beş teli olan | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It can be very soothing. | Çok yatıştırıcı olabilir. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
He always used to ask me to play "Falor's Journey." | Her zaman benden "Falor'un seyahati" şarkısını çalmamı ister. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It is a tale of enlightenment consisting of 348 verses. | Tam olarak 348 mısradan oluşuyor. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
It may not be necessary to include the complete narrative. | Hepsini birden söylememe gerek yok. | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
"Through storms, he crossed the Voroth Sea | "Fırtınalar içinde Voroth denizini geçip, | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |
"to reach the clouded shores of Raal, | "T'Para'nın ona vaat ettiği Raal kıyılarına | Star Trek: Voyager Innocence-2 | 1996 | ![]() |