• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 160667

English Turkish Film Name Film Year Details
Forgive this little incident, but you were disarmed for your own safety. Bu küçük kazayı hoş görün, ama kendi güvenliğiniz için silahlarınızı almalıydık. Gidebilirsiniz. Bu küçük olay için beni affedin ama kendi güvenliğiniz için silahsız getirildiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Dismissed. Gidebilirsiniz. Robotlar saldırgan davranışlara karşılık vermek üzere programlanmışlardır. Gidebilirsiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
My robots are programmed to react against any act of aggression. Robotlarım saldırgan davranışlara karşı programlanmıştırlar. Sizi temin ederim, saldırmayı düşünmüyoruz. Robotlar saldırgan davranışlara karşılık vermek üzere programlanmışlardır. The Black Hole-1 1979 info-icon
I assure you, none was intended. Sizi temin ederim, hiçbirimizin böyle bir niyeti yok. Bunu duyduğuma sevindim. Lütfen. Kendinizi benim misafirim olarak düşünün. Sizi temin ederim, saldırmayı düşünmüyoruz. The Black Hole-1 1979 info-icon
I am glad to hear that. Please. Consider yourselves my guests. Bunu duyduğuma sevindim. Lütfen. Kendinizi misafirlerim olarak düşünün. Sizin konukseverliğinizden şüphemiz yok Doktor. Bunu duyduğuma sevindim. Lütfen. Kendinizi benim misafirim olarak düşünün. The Black Hole-1 1979 info-icon
We won't impose on your hospitality, Doctor. Misafirperverliğinize ihanet etmeyeceğiz, Doktor. Ancak gemimizi tamir etmemiz gerekiyor. Sizin konukseverliğinizden şüphemiz yok Doktor. The Black Hole-1 1979 info-icon
Just long enough to repair our ship. Gemimizi onarmak için yeterince zamanımız var. Dünyaya dönüşümüz için gerekli yardımı yaparsınız sanırım Doktor? Ancak gemimizi tamir etmemiz gerekiyor. The Black Hole-1 1979 info-icon
And then we can offer you the means of returning to Earth, Doctor. Ve size dünyaya dönme olanağıda sunabiliriz, doktor. Ne düşünüyorsunuz? Ben dönmek istemiyor muyum? Dünyaya dönüşümüz için gerekli yardımı yaparsınız sanırım Doktor? The Black Hole-1 1979 info-icon
What makes you think I want to return? Dönmeyi istediğimi nereden çıkardınız? Cygnus tehlikeye çok yakın,tahrip olacak. Ne düşünüyorsunuz? Ben dönmek istemiyor muyum? The Black Hole-1 1979 info-icon
The Cygnus is in danger of being destroyed here. Cygnus tehlikede burada parçalanıyor. Evet! Kaptanınız bu konuda çok endişeli. Cygnus tehlikeye çok yakın,tahrip olacak. The Black Hole-1 1979 info-icon
Yes! Your captain was worried about that too. Evet! Kaptanınız bunun için endişeleniyor. Bir adım çok uzağız ... Evet! Kaptanınız bu konuda çok endişeli. The Black Hole-1 1979 info-icon
One step too far... İleriye bir adım... sonra işlem tamam. Bir adım çok uzağız ... The Black Hole-1 1979 info-icon
and we are done. ve başardık. Ancak korkmak için bir neden yok. sonra işlem tamam. The Black Hole-1 1979 info-icon
But there's no cause for alarm. Ama uyarı için neden yok. Kendi yerimizi korumak için Karşı Çekim gücü geliştirdik. Ancak korkmak için bir neden yok. The Black Hole-1 1979 info-icon
We developed antigravity forces to maintain our position. Konumumuzu sürekli aynı tutmak için ters çekim gücü geliştirdik. Meksika sınırında beklemek gibi. Kendi yerimizi korumak için Karşı Çekim gücü geliştirdik. The Black Hole-1 1979 info-icon
It's what you might call a Mexican stand off. Bunu bir meksikalı ısrarı olarak adlandıra blirsiniz. Eğer bizi takip ettiyseniz, Sinyallerimizi almış olmalıydınız. Meksika sınırında beklemek gibi. The Black Hole-1 1979 info-icon
If you were monitoring us, you must have picked up our signals. Bizi izliyor olsaydınız, sinyallerimizi yakalardınız. Bu doğru. Neden yanıtlamadınız ? Eğer bizi takip ettiyseniz, Sinyallerimizi almış olmalıydınız. The Black Hole-1 1979 info-icon
That's right. You failed to reply. Çok doğru. Mutlaka yanıtlardınız. Ne yanıt verecektim? Bu doğru. Neden yanıtlamadınız ? The Black Hole-1 1979 info-icon
Did I have to reply? Yanıtlamak zorunda mıydık? Charlie, Charlie. Ne yanıt verecektim? The Black Hole-1 1979 info-icon
Charlie, Charlie. Charlie, Charlie. Hafif iletişim sorunu. Charlie, Charlie. The Black Hole-1 1979 info-icon
Slight communications problem. Zayıf iletişim sorunu. Maximilian size yardımcı olacak, Geminizin tamiri için gerekenleri verecek. Hafif iletişim sorunu. The Black Hole-1 1979 info-icon
Maximilian will take you to requisition whatever you need to repair your ship. Maximilian geminizin onarımı için olan bütün gereksinimlerinizi karşılayacak. Bu arada, siz ve Dr McCrae, bu tarihi öneme sahip görev hakkında... Maximilian size yardımcı olacak, Geminizin tamiri için gerekenleri verecek. The Black Hole-1 1979 info-icon
In the meantime, you and Dr McCrae will get enough information... Aynı zamanda, siz ve Dr McCrae tarihi önemi olan görevinizde... Yeterli bilgiyi edineceksiniz. Bu arada, siz ve Dr McCrae, bu tarihi öneme sahip görev hakkında... The Black Hole-1 1979 info-icon
to make your mission of historic importance. yeterli bilgiyi edineceksiniz. Geriye çekil Vincent. Bana zararı olmaz. Yeterli bilgiyi edineceksiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Back off, Vincent. Not until he does. Geride dur, Vincent. O yapana kadar değil. Bu çöp tenekesiyle burun buruna gelmenden hoşlanmadım. Geriye çekil Vincent. Bana zararı olmaz. The Black Hole-1 1979 info-icon
When you're nose to nose with a trash compactor, you cool it. Bir çöp öğütücüyle burun buruna olduğun zaman çok sakinsin. Bu bana neyi hatırlattı,biliyor musunuz? Bu çöp tenekesiyle burun buruna gelmenden hoşlanmadım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Now, what does that remind me of? Şimdi, bana neyi anımsatmaya çalışıyorsun? Ah, evet. Davut ve Goliath. Bu bana neyi hatırlattı,biliyor musunuz? The Black Hole-1 1979 info-icon
Oh, yes. David and Goliath. Oh, evet. Davut ve Golyat. Klasik bir yüzleşme. Ah, evet. Davut ve Goliath. The Black Hole-1 1979 info-icon
A classic confrontation. Klasik bir yüzleşme. Sadece bu sefer, David daha güçsüz. Klasik bir yüzleşme. The Black Hole-1 1979 info-icon
Only this time, David is overmatched. Sadece o sefer, Davut galip geldi. Durdurun onu Reinhardt. Sadece bu sefer, David daha güçsüz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Call him off, Reinhardt. Onu geri çağırın, Reinhardt. Durdurun onu dedim! Durdurun onu Reinhardt. The Black Hole-1 1979 info-icon
I said call him off! Onu geri çağırın, dedim! Burası benim gemim Kaptan. Durdurun onu dedim! The Black Hole-1 1979 info-icon
On my ship, you ask, Captain. Gemimde, isteyin, kaptan. Gerçekten. Durdurun onu,lütfen. Burası benim gemim Kaptan. The Black Hole-1 1979 info-icon
Indeed. Please, call him off, Doctor. Elbette. Lütfen, onu geri çağırın, doktor. Maximilian ! Gerçekten. Durdurun onu,lütfen. The Black Hole-1 1979 info-icon
Maximilian? Maximilian? Unutma, onlar bizim misafirimiz. Maximilian ! The Black Hole-1 1979 info-icon
Remember, these are our guests. Anımsa, bunlar misafirlerimiz. Şimdi yerine dön. Unutma, onlar bizim misafirimiz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Now, let him in. Şimdi, bırak içeri girsin. Ne kadar iyi bir robot olduğunu gösterdin. Şimdi yerine dön. The Black Hole-1 1979 info-icon
Show that you've good manners. That's a good robot. İyi görgülü olduğunu göster. İşte iyi bir robot. Herhangi bir şüpheli durumda hemen bizimle irtibata geçmeni istiyorum. Ne kadar iyi bir robot olduğunu gösterdin. The Black Hole-1 1979 info-icon
Communication problems aside, he took an awful long time to show any lights. İletişim sorunları bir yana, ışıklarını göstermesi bile çok uzun zamannını aldı. Dikkatli ol. Anladım. Herhangi bir şüpheli durumda hemen bizimle irtibata geçmeni istiyorum. The Black Hole-1 1979 info-icon
Be careful. I know. Dikkatli ol. Biliyorum. Bu robotlar Dr.Frankenstein’in canavarları gibi tehlikeli. Dikkatli ol. Anladım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Those other robots aren't any friendlier than Dr Frankenstein's monster. Şu diğer robotlarda Dr Frankenstein'ın canavarından daha dostça değiller. Büyük olanlar daha sert düşerler. Bu robotlar Dr.Frankenstein’in canavarları gibi tehlikeli. The Black Hole-1 1979 info-icon
The bigger they are, the harder they fall. En büyüğü, daha sert düşer. Sanırım söylediğin çok hoşuna gitti, Vincent. Büyük olanlar daha sert düşerler. The Black Hole-1 1979 info-icon
Maybe you should've smiled when you said it, Vincent. Sen söylersen belki gülümser, Vincent. Doktor, bu gemi Hiç de arızalı gibi görünmüyor. Sanırım söylediğin çok hoşuna gitti, Vincent. The Black Hole-1 1979 info-icon
Doctor, this ship doesn't appear to be crippled. Doktor, bu gemi hasara uğramış gibi gözükmüyor. Tabii ki hayır. Bütün bu sürede tamir ettik. Doktor, bu gemi Hiç de arızalı gibi görünmüyor. The Black Hole-1 1979 info-icon
Of course not. We repaired the damage and became operable again. Elbette uğramadı. Hasarı onardık ve tekrar işlevsel hale getirdik. Ancak buna rağmen dünyaya dönmediniz. Tabii ki hayır. Bütün bu sürede tamir ettik. The Black Hole-1 1979 info-icon
But you never obeyed the order to return to Earth. Ama dünyaya dönme emrini hiç uygulamadınız. Evet doğru. Dönmeyi reddettim. Ancak buna rağmen dünyaya dönmediniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
That's right. I refused this order. Çok doğru. Emri kabul etmedim. Büyük düşüncelerim vardı ... Evet doğru. Dönmeyi reddettim. The Black Hole-1 1979 info-icon
There were larger considerations... Göz önüne alınacak daha büyük... henüz keşfedilmemiş dünyalar bulacaktık ... Büyük düşüncelerim vardı ... The Black Hole-1 1979 info-icon
other worlds yet to be explored... henüz keşfedilmemiş... Gerçekleşmesi zor olan rüyalarımızı gerçekleştirecektik. henüz keşfedilmemiş dünyalar bulacaktık ... The Black Hole-1 1979 info-icon
life dreams unrealized. başka dünyalar vardı. Fakat yetkililer bu hareketinizi korsanlık olarak algılayacaklardır. Gerçekleşmesi zor olan rüyalarımızı gerçekleştirecektik. The Black Hole-1 1979 info-icon
The authorities would still consider that an act of piracy, Doctor. Yetkililer hala korsanlık hareketi olarak düşünüyorlar, doktor. Bay Booth, yetkililerin ne dediği hiç umurumda değil... Fakat yetkililer bu hareketinizi korsanlık olarak algılayacaklardır. The Black Hole-1 1979 info-icon
What would you have said, Mr Booth, if the authorities... Ne diyordunuz, bay Booth, Şayet yetkililer Colombus'u... Yeni Dünya’yı keşfetmeden önce Colomb’u geri çağırsalar hiç hoş olur muydu? Bay Booth, yetkililerin ne dediği hiç umurumda değil... The Black Hole-1 1979 info-icon
would have called back Columbus just before he discovered the New World? yeni dünyayı keşfetmeden hemen önce geri çağırsalardı ne olurdu? Hatta berbat olurdu. Yeni Dünya’yı keşfetmeden önce Colomb’u geri çağırsalar hiç hoş olur muydu? The Black Hole-1 1979 info-icon
You wouldn't even exist. Şimdi var olamazdınız bile. Sana dönmemekte ne kadar haklı olduğumu kanıtlayacağım. Hatta berbat olurdu. The Black Hole-1 1979 info-icon
I'm about to prove to you that the end justifies the means. Size demek istediklerimin haklılığını kanıtlayacağım. Burada ne kadar çok makine var, çok meşgul görünüyorlar Max? Sana dönmemekte ne kadar haklı olduğumu kanıtlayacağım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Pretty busy around here, Max. What are you gearing up for? Burada bayağı bir meşgulsünüz, Max. Nelerle uğraşıyorsunuz böyle? Yerin boşaldı Charlie. Burada ne kadar çok makine var, çok meşgul görünüyorlar Max? The Black Hole-1 1979 info-icon
Tell you what, Charlie. Ne yapacağımızı söyleyeyim, Charlie. Sen burada ki işin icabına bak, Ben gemiye dönüp regülatör üzerinde çalışacağım. Yerin boşaldı Charlie. The Black Hole-1 1979 info-icon
You'll take care of business here, and I'll go back to the ship and start working on that regulator. Buradaki işleri halledeceksiniz, ve bende gemiye dönüp, düzüenleyici üzerinde çalışmaya başlayacağım. Bu arada, Max sen zahmet etme. Ben yolumu bulurum. Sen burada ki işin icabına bak, Ben gemiye dönüp regülatör üzerinde çalışacağım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Don't bother to point the way, Max. I'll find it by myself. Yolu göstereceğim diye canını sıkma, Max. Kendim bulabilirim. Evet, birincil ihtiyacımız oksijen basınç regülatörleri ... Bu arada, Max sen zahmet etme. Ben yolumu bulurum. The Black Hole-1 1979 info-icon
Well, we need primary and secondary demand oxygen pressure regulators... Şey, birinci ve ikinci oksijen basınç düzenleyici bağlantılarına ihtiyacımız var... İkinci olarak ECS oran akış vanası denetleyicisi. Evet, birincil ihtiyacımız oksijen basınç regülatörleri ... The Black Hole-1 1979 info-icon
and an ECS proportion flow valve controller. ve bir ECS oranlama akış vanasına. Max. İkinci olarak ECS oran akış vanası denetleyicisi. The Black Hole-1 1979 info-icon
Max. Max. Dr Reinhardt,bize lazım olan parçaları, Temin edeceğini söylemişti. Max. The Black Hole-1 1979 info-icon
Dr Reinhardt told you to requisition the parts for us. Dr Reinhardt istediğimiz parçaları karşılamanı söylemişti. Hadi gidip bulalım. Dr Reinhardt,bize lazım olan parçaları, Temin edeceğini söylemişti. The Black Hole-1 1979 info-icon
Let's get cracking. Başlayalım. Buradan, Max hadi gidelim artık. Hadi gidip bulalım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Way to go, Max. Way to go. İşimize bakalım, Max. İşimize bakalım. Vincent. Kişisel Bilgiler Merkez Robotu. Buradan, Max hadi gidelim artık. The Black Hole-1 1979 info-icon
Vincent. Vital Information Necessary Centralized. Vincent. Gerekli yaşamsal bilgi merkezi. (Vi in Cent) İşgücü. 396. Vincent. Kişisel Bilgiler Merkez Robotu. The Black Hole-1 1979 info-icon
Labour force. The 396. İş gücü. 396. Senin işaretlerini göremiyorum ama Eski 2 8 arası konumda olman gerekir. İşgücü. 396. The Black Hole-1 1979 info-icon
I see by your markings you're from the old 2 8. Modelini gördüm, eski 2 8'densin... Houston’da Programlanmıştınız. Senin işaretlerini göremiyorum ama Eski 2 8 arası konumda olman gerekir. The Black Hole-1 1979 info-icon
Programmed in Houston. Houston'da programlanmış. Aşağıda gördüğünüz şey bu dünyanın tüm enerjisini sağlıyor. Houston’da Programlanmıştınız. The Black Hole-1 1979 info-icon
There is enough instant energy down there to supply all of Earth. Orada aşağıda dünyanın tümüne yetecek enerji var. İlk görev Galakside kolonize edilecek gezegen aramak olacaktı. Aşağıda gördüğünüz şey bu dünyanın tüm enerjisini sağlıyor. The Black Hole-1 1979 info-icon
The first step to colonizing the galaxy. İlk adım galaksiyi kolonileştirmek. Eğer başarılı olunsaydı,tüm zamanların en büyük bilim adamları olacaklardı.. İlk görev Galakside kolonize edilecek gezegen aramak olacaktı. The Black Hole-1 1979 info-icon
You will be remembered as one of the greatest space scientists of all time. Tüm zamanların en büyük uzay bilimcilerinden biri olarak hatırlanacaksınız. Bundan hiç şüphem yok. Eğer başarılı olunsaydı,tüm zamanların en büyük bilim adamları olacaklardı.. The Black Hole-1 1979 info-icon
I have never doubted that. Bundan hiç şüphem olmadı. Onların başarısızlıkları ve benim başarılarım hakkında insanların öğrenecekleri var. Bundan hiç şüphem yok. The Black Hole-1 1979 info-icon
It's about time that people learn about their failures and my successes. Zamanı gelince insanlar onların hatalarını benim de başarılarımı öğrenecekler. Bizimle geri gelebilir ve bu zaferin tadını çıkarabilirsiniz. Onların başarısızlıkları ve benim başarılarım hakkında insanların öğrenecekleri var. The Black Hole-1 1979 info-icon
You should come back with us and enjoy the glory of that success. Bizimle gelecek ve başarınızın zaferinizin tadını çıkaracaksınız. Ben, geri dönmek istemiyorum, daha fazla başarı göstermek istiyorum. Bizimle geri gelebilir ve bu zaferin tadını çıkarabilirsiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
I don't want to go back, and I don't enjoy successes any more. Geri dönmek istemiyorum ve bir dahada başarımın tadını çıkarmak istemiyorum. Bu kadar badireden sonra geri çekilmeye niyetim yok. Ben, geri dönmek istemiyorum, daha fazla başarı göstermek istiyorum. The Black Hole-1 1979 info-icon
There is too much at stake to pull back. Geri dönmenin çok fazla tehlikesi var. Çok daha büyük başarıların eşiğindeyim. Bu kadar badireden sonra geri çekilmeye niyetim yok. The Black Hole-1 1979 info-icon
I'm on the brink of a great achievement. Büyük bir başarının eşiğindeyim. Tüm bunlar, sadece bir başlangıç. Çok daha büyük başarıların eşiğindeyim. The Black Hole-1 1979 info-icon
All this is just the beginning. Bütün bunlar bir başlangıç. Neyin başlangıcı? Zamanı gelince öğreneceksiniz. Tüm bunlar, sadece bir başlangıç. The Black Hole-1 1979 info-icon
The beginning? Of what? You will know in due time. Başlangıç mı? Neyin? Zamanı gelince anlayacaksınız. Dr Reinhardt, bu inanılmaz bir güç kaynağı... Neyin başlangıcı? Zamanı gelince öğreneceksiniz. The Black Hole-1 1979 info-icon
Dr Reinhardt, could we have a demonstration... Dr Reinhardt, bu inanılmaz yeni... ondan biraz bahsedebilir misiniz ? Harry ! Dr Reinhardt, bu inanılmaz bir güç kaynağı... The Black Hole-1 1979 info-icon
of this incredible new power source. Harry? güç kaynağını tanıtabilir misiniz? Harry? Gelin benimle,Size göstereyim. ondan biraz bahsedebilir misiniz ? Harry ! The Black Hole-1 1979 info-icon
Come with me, and I'll show you everything. Benimle gelin, size herşeyi göstereceğim. Ben o olaydan sonra gemimi "Cygnium " diye adlandırmaya başladım. Gelin benimle,Size göstereyim. The Black Hole-1 1979 info-icon
I call it "Cygnium," after my ship. Gemimin tarzından ona "Cygnium," adını verdim. Sanırım yanlış tarafa dönmüşüm Max. Ben o olaydan sonra gemimi "Cygnium " diye adlandırmaya başladım. The Black Hole-1 1979 info-icon
Must've made a wrong turn, Max. Yanlış bir dönüş yapmış olmalıyız, Max. Oldukça iyi bir düzen. Sanırım yanlış tarafa dönmüşüm Max. The Black Hole-1 1979 info-icon
Quite a layout. Çok düzenli. Ben burada iyi bir düzen kurduğunuzu söylemiştim. Oldukça iyi bir düzen. The Black Hole-1 1979 info-icon
I said it's quite a layout you got here. Burada çok iyi bir düzen kurduğunuzu söyledim. Konuşabiliyor musun? Ben burada iyi bir düzen kurduğunuzu söylemiştim. The Black Hole-1 1979 info-icon
Can you speak? Konuşabiliyor musun? Programınızda konuşma bölümü yok mu? Konuşabiliyor musun? The Black Hole-1 1979 info-icon
Are you programmed to speak? Konuşmaya programlanmadın mı? Hayır, sanırım yok. Programınızda konuşma bölümü yok mu? The Black Hole-1 1979 info-icon
No, I guess not. Hayır, sanırım programlanmadın. Hayır, sizi insan sanmıştım ama değilsiniz, öyle değil mi? Hayır, sanırım yok. The Black Hole-1 1979 info-icon
No, I guess that'd make you a little bit too real, wouldn't it? Hayır, sanırım biraz daha gerçekçi yapıldınız, değil mi? Reinhardt Tanrı rolünü oynamayı seviyor, değil mi? Hayır, sizi insan sanmıştım ama değilsiniz, öyle değil mi? The Black Hole-1 1979 info-icon
That Reinhardt sure loves to play God, doesn't he? Şu Reinhardt Allah'ı oynamayı seviyor, değil mi? Hey, bir dakika bekle! Reinhardt Tanrı rolünü oynamayı seviyor, değil mi? The Black Hole-1 1979 info-icon
Hey, wait a minute! Hey, dur bir dakika! Hey! Hey, bir dakika bekle! The Black Hole-1 1979 info-icon
Hey! Ben ne gördüğümü biliyorum Charlie. Böyle bir robot olamaz Dan. Hey! The Black Hole-1 1979 info-icon
I know what I saw, Charlie. Dan, nobody buries a robot. Ne gördüğümü biliyorum, Charlie. Dan, hiç kimse bir robotu gömmez. Ben robot olduğunu söylemedim. Ne gördün peki? Ben ne gördüğümü biliyorum Charlie. Böyle bir robot olamaz Dan. The Black Hole-1 1979 info-icon
I didn't say it was a robot. Then what? Bir robottu demedim. O halde ne? Uzaya bir şey attılar ama hepsi, sanki bir cenaze törenindeymiş gibiydiler.. Ben robot olduğunu söylemedim. Ne gördün peki? The Black Hole-1 1979 info-icon
I don't know what they shot out into space, but they did it with all the reverence and honour of a human funeral. Uzaya gönderdikleri neydi bilmiyorum, ama bir insana gösterilen saygı ve hürmetle yaptılar. Ha. Belki Reinhardt yalan söylüyordur. Uzaya bir şey attılar ama hepsi, sanki bir cenaze törenindeymiş gibiydiler.. The Black Hole-1 1979 info-icon
Huh. Maybe Reinhardt lied. Belki Reinhardt yalan söylüyor. Belki bazı kurtulup hayatta kalanlar vardır Siz ne düşünüyorsunuz? Ha. Belki Reinhardt yalan söylüyordur. The Black Hole-1 1979 info-icon
Maybe there are some survivors still alive. What do you think he's up to? Belkide hayatta kalan bir kaç kişi var. Ne ile uğraştığını düşünüyorsun? Bir ipucu yok . Peki, ne olsun ... Belki bazı kurtulup hayatta kalanlar vardır Siz ne düşünüyorsunuz? The Black Hole-1 1979 info-icon
Haven't got a clue. Well, whatever it is... Kanıtımız yok. Şey, o her ne ise... Gördüğümüz hiçbir şey mantığımıza uymuyor. Bir ipucu yok . Peki, ne olsun ... The Black Hole-1 1979 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 160662
  • 160663
  • 160664
  • 160665
  • 160666
  • 160667
  • 160668
  • 160669
  • 160670
  • 160671
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact