Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154028

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
This is an insidious virus.	Sinsi bir virüstür.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
lt lies dormant,	Uykuda bekler,...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
disguising itself as inert genetic material	...aktif hale geçinceye kadar kalıtsal...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
until it inexplicably activates.	...bir şeymiş gibi hareketsiz durur.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The nehret always comes without warning.	Nehret her zaman uyarmadan gelir.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l've reviewed my scans of the other Klingons.	Diğer Klingonların taramalarını yeniden inceledim.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
They're all carriers.	Hepsi taşıyor.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Why didn't you tell us your people had a disease?	İnsanlarınızın bir hastalığı olduğunu neden söylemediniz?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We've never thought of it as a disease.	Biz onu bir hastalıkmış gibi hiç düşünmedik.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
lt's more like... old age.	İhtiyarlardan... daha çok hoşlanır.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
ls it contagious?	Bu bulaşıcı mı?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Only to Klingons.	Sadece Klingonlara.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
lf you'd give us some privacy,	Eğer bizden bazı şeyleri gizlemeseydin,...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l'd like to examine Lieutenant Torres.	Yüzbaşı Torres'i incelemek isterim.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The baby, too?	Bebeyi de.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
You collapsed during the fight.	Dövüş sırasında yere yığıldın kaldın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The nehret.	Nehret.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Thank you for telling us.	Bize söylediğiniz için teşekkürler.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Now my baby and l have it, too.	Şimdi bebeğim ve bende ona maruz kaldım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
To prepare for my journey to Sto Vo Kor.	Sto Vo Kor yolculuğuma hazırlanmaya.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
You should be in Sick Bay.	Revirde kalmalısın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Can you make me well?	Beni iyeleştirebilir misin?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Not at the moment, but...	Şu anda değil ama...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Then don't deny me my tradition.	Geleneğimi o zaman red etme.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The child is not the kuvah'magh.	Çocuk kuvah'magh değil..	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
But the father accepted your challenge.	Ama babası meydan okumanı kabul etti.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
He defeated you!	Seni yendi.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l was defeated by the nehret!	Ben nehret tarafından yenildim!	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
B'Elanna Torres and her child	B'Elanna Torres ve onun çocuğu...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
will fall victim to it as well.	...bile buna kurban gidecek.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
They both carry it.	Her ikisi de onu taşıyor.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
She told me herself.	Bana kendi söyledi.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
But the Scrolls say	Ama yazıtlar...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
the kuvah'magh is younger than old age.	...kuvah'maghın yaşlılardan daha genç olduğunu söyler.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
And stronger than sickness.	Ve hastalıklara daha dayanıklı olduğunu.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
She cannot be our savior.	O kurtarıcımız olamaz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We should resume our search.	Aramalarımıza devam etmeliyiz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Kohlar and many of the others won't agree.	Kohlar ve diğerleri bunu kabul etmez.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Then we must act alone!	O zaman yalnız yaparız!	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
For the good of our people.	İnsanlarımızın iyiliği için.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We'll wait for the right moment.	Doğru anı bekleyeceğiz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
And when it comes...	Ve o zaman geldiğinde...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
we'll seize Voyager!	...Voyager'ı ele geçireceğiz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We've identified two potential colony sites	Güney yarım kürede iki tane yerleşebilecek ...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
in the southern hemisphere.	...bölge tespit ettik.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We'll require topographical scans.	Tomografik tarama yapmak istiyoruz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l'll prepare them.	Onları hazırlayacağım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l shouldn't have doubted you.	Size şüphede bırakacak hiç bir şey bırakmamalıyım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
lt appears the signs were there all along.	İşaretler başından beri oradaydı.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l'll join the survey mission.	İnceleme görevine katılacağım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
You're ill, old friend.	Hastasın, eski dostum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
You should remain here.	Burada kalmalısın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l want my final days to be spent in honorable pursuits.	Son günlerimi şerefli bir şeylerle geçirmek istiyorum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Don't ask me to die inside these walls.	Bu duvarlar içinde ölmek istemiyorum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We transport in one hour.	Bir saat sonra ışınlanacağız.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Your transporters are much more sophisticated than ours.	Işınlayıcılarınız bizimkiden çok daha fazla sofistike.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l've studied Klingon transport systems.	Klingon ışınlayıcı sistemlerine çalıştım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The basic technology isn't all that different.	Temel teknoloji tamamen farklı değil.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
But you were able to beam our entire crew	Ama kısa bir sürede tüm mürettebatımızı...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
aboard Voyager at one time.	...Voyager'a çekebildiniz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We usually don't like to do that	Güvenlik sebeplerinde dolayı bunu...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
for safety reasons, but in a pinch,	...pek yapmak istemeyiz ama gerektiğinde...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
we can expand the buffer capacity.	...tampon kapasitesini yükseltebiliriz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
These are the targeting scanners?	Buradaki tarayıcılar hedefleme için mi?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Exactly. They work on the same principles as yours.	Tamamıyla. Onlarda sizinkilerle aynı prensipte çalışır.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
You said it was urgent?	Acil olduğunu söyledin.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l need to conduct	Bebeğinin daha geniş...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
a more detailed bio scan of your baby.	...bir bio taramadan geçirmeğe gerek duyuyorum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
She's not sick, is she?	O hasta değil de mi?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
No, but l may be onto something.	Hayır ama bir şeyler bulmuş olabilirim.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l'll be leading the team going to Site A.	Ben Bölge A'ya giden öncü takımdan...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Kohlar will be in charge of the Site B team.	...Kohlard'a Bölge B'ye giden takımdan sorumlu olacak	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Morning, Commander.	Günaydın, Kumandan.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Phaser fire in Transporter Room 1.	Işınlanma odası 1 de phaser ateşlendi.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Bridge to Chakotay.	Köprüden Chakotay'a	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
They're on the surface.	Onlar yüzeydeler.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Now lock on to the Bridge officers.	Şimdi köprü subaylarına kilitlenin.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
They've activated a force field around Deck 1.	Güverte 1'in etrafında bir kuvvet alanı oluşturdular.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Transport the rest of their crew.	Mürettebatın geri kalanını ışınlayın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Captain, l'm detecting multiple transports.	Kaptan, çoklu ışınlama algılıyorum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Some of our people are being beamed down to the surface.	İnsanlarımızdan bazılarını aşağıdaki yüzeye gönderiyorlar.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Cut power to the transporters.	Işınlayıcının gücünü kes.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
B'Elanna, respond.	B'Elanna, cevap verin.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
There's no one in Engineering.	Mühendislikte hiç kimse yok.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The Bridge officers?	Köprü subayları?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l still can't get a lock.	Hala daha kilitlenemiyorum.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Can you transport us there?	Bizi oraya ışınlayabilir misin?	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Computer, open the Transporter Room doors.	Bilgisayar, Işınlama odasının kapısını aç.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Security override: Tuvok pi alpha.	Güvenlik şifresi: Tuvok pi alpha.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Grant me a warrior's death.	Bir savaşçı gibi ölmeme izin verin.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
l beg of you.	Yalvarırım.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
No mercy killings on my Bridge.	Köprümde ötenaziye izin yok.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Get our people back.	İnsanlarımızı geri alın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Yes, ma'am.	Emredesiniz, efendim.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Why am l not in Sto Vo Kor?.	Neden Sto Vo Kor da değil im?.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
Because you are healthy as a targ.	Çünkü bir targ kadar sağlıklısın.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The nehret?	Nehret.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
We have B'Elanna Torres' child	B'Elanna Torres'in çocuğuna...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
to thank for it.	...teşekkür etmeliyiz.	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001
The fetus has hybrid stem cells.	Fetüsün melez kök hücreleri...	Star Trek: Voyager Prophecy-1	2001