Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3378
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Oh, let me guess. | Dur tahmin edeyim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Chamomile, right, | Papatya... | Alphas-2 | 2011 | |
| and lavender. What else? | ...ve lavanta. Başka? | Alphas-2 | 2011 | |
| A touch of angelica oil, some Jasmine, | Bir tutam melek otu yağı, biraz yasemin... | Alphas-2 | 2011 | |
| and a little bit of sandalwood. | ...ve çok az da sandal ağacı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Didn't go so well? | İşe yaramadı mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't know what you're talking about. | Ne kastettiğini anlayamadım. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, these are all aromas that help relieve stress, | Bu aromalar stresi yatıştırmaya yarar. | Alphas-2 | 2011 | |
| so I'm guessing your meeting with the young man | Öyle tahmin ediyorum ki ailenin senin için seçtiği... | Alphas-2 | 2011 | |
| that your parents chose didn't go all that swimmingly. | ...genç çocukla işler iyi gitmemiş. | Alphas-2 | 2011 | |
| And I'm guessing that Nina told you. | Ben de tahmin ediyorum ki Nina sana yumurtlamış. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, Nina told me. | Evet, öyle oldu. | Alphas-2 | 2011 | |
| But I want to remind you, Rachel, of all the good work | Hatırlatmak isterim ki Rachel, kararlılığın ve... | Alphas-2 | 2011 | |
| we've been doing, you know, towards your assertiveness | ...güvenin konusunda burada çalıştığımız onca zaman sonunda... | Alphas-2 | 2011 | |
| and confidence, so, if you ever need to tell your parents no... | ...eğer ki ailene hayır demen gerekiyorsa... | Alphas-2 | 2011 | |
| And I'd like to remind you, Dr. Rosen, | Ben de hatırlatmak isterim ki Dr. Rosen... | Alphas-2 | 2011 | |
| that we've been working on my assertiveness, | ...kararlılığım üzerinde çalışıyoruz ama... | Alphas-2 | 2011 | |
| but I still have a long way to go, Dr. Rosen. | ...hâlâ daha çalışmamız gerek Dr. Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| Mm. You just interrupted me. | Sözümü kestin. | Alphas-2 | 2011 | |
| I didn't mean to be rude. Rachel, don't be. | Kaba olmak istememiştim. Rachel, yapma. | Alphas-2 | 2011 | |
| It's exactly what I'm talking about. | Tam da bundan bahsediyorum işte. | Alphas-2 | 2011 | |
| Progress. | Gelişim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Busy morning. | Yoğun bir sabah. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, look, we don't have to go through the courts | Hayır. Kabul edersen mahkemeye falan... | Alphas-2 | 2011 | |
| if you would just agree... | ...gitmemize gerek kalmaz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, fine, stick to the schedule. | Pekâlâ, tamam. Ayarlandığı gibi olsun. | Alphas-2 | 2011 | |
| Divorce is a tricky thing, isn't it? | Boşanma alengirli bir şey, ha? | Alphas-2 | 2011 | |
| Especially when there's a child involved. | Özellikle de ortada bir çocuk varsa. | Alphas-2 | 2011 | |
| My therapy session isn't till tomorrow, Doc. | Terapi seansım yarın doktor. | Alphas-2 | 2011 | |
| As someone who's been through it, | Aynı yoldan geçen biri olarak... | Alphas-2 | 2011 | |
| understand that it's never a simple equation. | ...kolay bir olay olmadığını anlıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| But no matter what happens, | Ama ne olursa olsun... | Alphas-2 | 2011 | |
| Tyler will always be your son. | ...Tyler senin oğlun. | Alphas-2 | 2011 | |
| You should write that up. | Bunu yazman gerek. | Alphas-2 | 2011 | |
| Publish a self help book. | Kişisel yardım kitabı yayınlamalısın. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hicks broke another one. That's three. | Hicks bir tane daha kırdı. Üç etti. | Alphas-2 | 2011 | |
| It's fascinating what happens when you let stress get to you. | Strese izin verdiğinde olanlar çok ilginç. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, my abilities don't work so well. | Evet, yeteneklerim çalışmıyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| But you have made significant strides, Mr. Hicks, | Yine de kayda değer gelişmeler gösterdiniz Bay Hicks... | Alphas-2 | 2011 | |
| whether you realize it or not. | ...siz bunların farkında olsanız da olmasanız da. | Alphas-2 | 2011 | |
| And that's something that you should | Ve bu da, sizin... | Alphas-2 | 2011 | |
| Sorry. 1 | Üzgünüm. | Alphas-2 | 2011 | |
| Rosen. | Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| Doc, we have a situation. | Doktor, bir olay var. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hope you got your Metro card. | Umarım metro akbilin vardır. | Alphas-2 | 2011 | |
| Some of the witnesses, they say Officer Laurinzano | Bazı görgü tanıkları Polis Memuru Laurinzano'nun... | Alphas-2 | 2011 | |
| started this mess, but I don't see it. | ...bütün bunları başlattığını söylüyor ama ben katılmıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Bobby was on the job 15 years, | Bobby 15 yıldır bu işteydi... | Alphas-2 | 2011 | |
| just marking time till his pension. | ...emekliliğine gün sayıyordu. | Alphas-2 | 2011 | |
| The last thing he wanted was trouble. | Sorun, en son istediği şeydi. | Alphas-2 | 2011 | |
| Exactly who are you people? | Siz de kimsiniz? | Alphas-2 | 2011 | |
| Thanks for your help, officer. | Yardımınız için teşekkür ederiz memur bey. | Alphas-2 | 2011 | |
| You can go now. | Artık gidebilirsiniz. | Alphas-2 | 2011 | |
| You didn't push him too severely, did you? | Ona çok sert çıkmadın, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't like when they start asking questions back. | Soru sormalarından hoşlanmıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| You know you could have waited on me, right? | Beni bekleyebilirdin, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| My badge still works. Where's Gary? | Rozetim hâlâ işe yarıyor. Gary nerede? | Alphas-2 | 2011 | |
| Pending your disciplinary review. | Disiplin görüşmeni bekliyorum. 1 | Alphas-2 | 2011 | |
| He's over there. There's no way in hell | Orada. | Alphas-2 | 2011 | |
| they're gonna let me go | Bir kötü gün yüzünden... | Alphas-2 | 2011 | |
| because of one bad day on the job, okay? | ...beni kovamazlar, tamam mı? | Alphas-2 | 2011 | |
| Besides, my badge still has its own magic. | Ayrıca rozetimin de kendine özgü güçleri var. | Alphas-2 | 2011 | |
| Anyway, Doc, | Her neyse, doktor... | Alphas-2 | 2011 | |
| I talked to the transit cops. | ...tüm ulaşım polisleriyle konuştum. | Alphas-2 | 2011 | |
| They say all the riders are completely confused. | Tüm sürücülerin kafalarının tamamen karıştığını söylüyorlar. | Alphas-2 | 2011 | |
| Everyone apparently just lost it. | Görünüşe göre hepsi sıyırmış. | Alphas-2 | 2011 | |
| One minute, everything's copacetic. | Önce her şey yolunda gidiyor... | Alphas-2 | 2011 | |
| The next thing they know, | ...sonra bir bakmışsın... | Alphas-2 | 2011 | |
| kicking, biting, screaming. | ...tekmelemeler, ısırmalar, çığlıklar havada uçuşuyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, Wilson was right. This is right up our alley. | Wilson haklıymış. Bu bize göre bir iş. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gary, Gary, do you have anything? | Gary, Gary, bir şeyler bulabildin mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| No, it's chatter. | Hayır, hepsi boş konuşma. | Alphas-2 | 2011 | |
| Chatter, chatter. | Dırdır, dırdır. | Alphas-2 | 2011 | |
| Lieutenant Bixby wants his wife to pick up $50 | Memur Bixby, karısından 50 dolarlık piyango bileti... | Alphas-2 | 2011 | |
| of lottery tickets. | ...almasını istiyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| My mom won't let me ride the subway, though. | Annem metro kullanamama izin vermez. | Alphas-2 | 2011 | |
| She says it's too stressful. | Çok stresli olduğunu söylüyor. | Alphas-2 | 2011 | |
| There's too much stimulation. | Çok fazla tahrik edici şey varmış. | Alphas-2 | 2011 | |
| I don't believe this. | İnanamıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, no, she says it's crowded | Evet, hayır, kalabalık olduğunu ve... | Alphas-2 | 2011 | |
| and it's smelly, and she's right. | ...koktuğunu söylüyor. Haklı da. | Alphas-2 | 2011 | |
| Nobody's talking about your mama, Gary. | Kimse annenle konuşmuyor Gary. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hey, excuse me. He's with me. | Hey, affedersiniz. O benimle. | Alphas-2 | 2011 | |
| Let him through, please. FBI. Let him through. | Bırakın geçsin lütfen. FBI. Bırakın geçsin. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hicks, you have got to be kidding me. | Hicks, benimle dalga mı geçiyorsun? | Alphas-2 | 2011 | |
| What? You leave a crime scene | Ne? Olay mahallinden... | Alphas-2 | 2011 | |
| to go get a cup of coffee? | ...kahve almak için mi ayrıldın? | Alphas-2 | 2011 | |
| You know, I'd have brought you a doughnut, but they ran out. | Sana donat getirecektim ama kalmamış. | Alphas-2 | 2011 | |
| You think that's funny? This ain't the damn movies. | Sence komik mi bu? Film çekmiyoruz burada lan. | Alphas-2 | 2011 | |
| Let me tell you something, Hicks. | Sence komik mi bu? Film çekmiyoruz burada lan. Sana bir şey söyleyeyim mi Hicks? | Alphas-2 | 2011 | |
| Learn to follow instructions. | Emirlere uymayı öğren. | Alphas-2 | 2011 | |
| You were a Marine, weren't you? Yeah. | Denizciydin, değil mi? Evet. | Alphas-2 | 2011 | |
| And now you know why I'm a civilian. | Şimdi niye sivil olduğumu da biliyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Well, Agent Wilson decides to show up. | Ajan Wilson gelmeye karar vermiş. | Alphas-2 | 2011 | |
| That's your department of defense for you. | Savunma Bakanlığı senin için gelmiş. | Alphas-2 | 2011 | |
| Four unexplained riots in the past two months. | Son iki ayda dört açıklanamayan kargaşa. | Alphas-2 | 2011 | |
| 1 dead, 13 injured in Cleveland, | Cleveland'da 1 ölü, 13 yaralı... | Alphas-2 | 2011 | |
| 15 hurt in Pittsburgh, | ...Pittsburgh'da 15 yaralı... | Alphas-2 | 2011 | |
| 3 fatalities in Philadelphia, and now this. | ...Philadelphia'da 3 yaralı ve şimdi de bu. | Alphas-2 | 2011 | |
| That's 29 people in the hospital | 29 kişi hastanede... | Alphas-2 | 2011 |