Search
English Turkish Sentence Translations Page 1048
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Oh, you know what a Steinem is... it's a beer mug. | Ah,Steinem in ne olduğunu biliyorsunuzdur Bira ve kupa. | 90210-1 | 2008 | |
| Yes, that is totally it. | Evet,tamamen öyle. | 90210-1 | 2008 | |
| Um, can I talk to you guys about something? | hmm, sizle birşey hakkında konuşabilirmiyim? | 90210-1 | 2008 | |
| Something complicated? | Karışık bişeylermi? | 90210-1 | 2008 | |
| Talk. Complicated's my second language. | Konuş. Karışıklıklar benim 2.dilim. | 90210-1 | 2008 | |
| So, Gia told me she has a crush on me. | Gia bana çarpıldığını söyledi. | 90210-1 | 2008 | |
| How did you handle it? | Sen nasıl karşıladın? | 90210-1 | 2008 | |
| At first, I totally freaked out and completely avoided her. | İlk başta, delirdim ve tamamen kaçınılır geldi. | 90210-1 | 2008 | |
| And then, I got over it. | ve zamanla aştım. | 90210-1 | 2008 | |
| And now, I... I don't know. | ve şimdi, ben...Bilmiyorum | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, we have this really great connection. | Yanin, gerçekten güzel bir bağımız var. | 90210-1 | 2008 | |
| And last night, I started thinking about it, about her. | ve dün gece, düşünmeye başladım onun hakkında | 90210-1 | 2008 | |
| Not as a friend, you know? | Arkadaş olarak değil biliyormusun? | 90210-1 | 2008 | |
| We were watching this romantic scene in a movie and... | Romantik bi filmin sahnesini izliyorduk ve. | 90210-1 | 2008 | |
| I kind of just stopped watching the movie | Filmi izlemeyi bırakır gibi oldum | 90210-1 | 2008 | |
| and started thinking about Gia. | ve Gia hakkında düşünmeye başladım | 90210-1 | 2008 | |
| And I don't know why. | ve sebebini bilmiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, maybe I'm just trying to rebound since Navid. | Yani, Navidden sonra attığım ilk sayı. | 90210-1 | 2008 | |
| Like, I know I need to move on. | devam etmem gerektiğini biliyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I just didn't think I'd be moving on with a girl. | Ben sadece o kıza gitmemi düşünmemiştim. | 90210-1 | 2008 | |
| Until now. Crafty! | Şu ana kadar. Düzenbaz! | 90210-1 | 2008 | |
| A little lady lady action might be just the thing | hanım hanımcık hareketler olabilirdi | 90210-1 | 2008 | |
| to get the persian stallion back in your stable. | fars istasyonu istikrarını aygırca almak için. | 90210-1 | 2008 | |
| Seriously, guys, what do you think? | gerçekten çocuklar ne düşünüyorsunuz? | 90210-1 | 2008 | |
| If I'm having these feelings for a girl, does that mean I'm gay? | Böyle şeyleri kız için düşünüyorsam gay miyim? | 90210-1 | 2008 | |
| Well, it's a little gay. | iyi, birazcık gay. | 90210-1 | 2008 | |
| What? It is. | Ne? öyle. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't know, I... I don't think sexuality is black and white. | Bilmiyorum.Ben.Cinselliğin siyah ve beyaz olduğunu düşünmüyorum | 90210-1 | 2008 | |
| It's more of, um, like a spectrum. | Daha fazlası, hmm, bi anda renklerin karmaşası gibi. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, there are some people who are 100% gay, or 100% straight... | Evet, kimi insanlar %100 gay Kimileri %100 Karşı cinse ilgi duyan... | 90210-1 | 2008 | |
| Well, that's true. I mean, gay guys, straight guys, | peki, doğru. yani, gayler, karşı cinse ilgi duyan erkekler, | 90210-1 | 2008 | |
| they all want to sleep with me. | hepsi benimle yatmak istiyor. | 90210-1 | 2008 | |
| But honestly, I think most of us fall somewhere in the middle. | ama dürüstçe, çoğu bazı yerlerde askıda kalıyor. | 90210-1 | 2008 | |
| It just depends on where we are | nerde olduğumuza bağlı | 90210-1 | 2008 | |
| and who we're open to falling in love with. | ve kiminle aşk yaşadığımıza bağlı. | 90210-1 | 2008 | |
| At least, that's what Kinsey found. | en az ihtimalle, Kinsey'in bulduğu gibi. | 90210-1 | 2008 | |
| I'd actually make a really good gay icon. | Aslında gerçekten gay simgesi yapabilirim. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, think about it. | Yani bunun hakkında düşünebilirim. | 90210-1 | 2008 | |
| Cher, Liza... you know, the important thing, | Cher, Liza... bildiğiniz gibi önemli şey, | 90210-1 | 2008 | |
| just don't get caught up the labels. | sadece isimlere yakalanmayın. | 90210-1 | 2008 | |
| How does Gia make you feel? | Gia seni nasıl hissettiriyor? | 90210-1 | 2008 | |
| Really happy. | Gerçekten mutlu. | 90210-1 | 2008 | |
| Like more than "friendship happy"? | arkadaşlık mutluluğundan daha mı çok? | 90210-1 | 2008 | |
| Um, yeah, I think so. | Hmm, sanırım evet. | 90210-1 | 2008 | |
| Drinking chai, huh? | Chai içmek hıh?? | 90210-1 | 2008 | |
| That's very interesting. | Çok ilginç. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm sure you hear what they say about chai drinkers. | Chai içenler hakkında ne dediğini duyduğuna eminim. | 90210-1 | 2008 | |
| No, what do they say? | Hayır ne derler? | 90210-1 | 2008 | |
| Okay, so, tell me, how are things going with Dixon's birth mom? | Tamam ozaman söyle, Dixon'ın biyolojik annesiyle nasıl gidiyor? | 90210-1 | 2008 | |
| That good, huh? | iyi gibi, ha? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, I feel like a horrible person. | Oh, korkunç bir kişi gibi hissediyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| You're not horrible. | Korkunç değilsin. | 90210-1 | 2008 | |
| You're human. | Sen insansın. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, how can you not feel conflicted with her being here? | Yani, onun burda olduğundan bu yana nasıl bir çelişkiye düşersin ki? | 90210-1 | 2008 | |
| For everything. | Herşey için. | 90210-1 | 2008 | |
| For listening to me vent, for understanding where I'm coming from. | Beni dinlediğin için, nasıl duygular içinde olduğumu anladığın için. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, well, yo say "of course," but believe me, that's not what I'm getting at home. | Evet, peki, tabiki dedin ama bana inanki, evde aldığım şey değil bu | 90210-1 | 2008 | |
| You should be. | Almalısın. | 90210-1 | 2008 | |
| You deserve it. | Hak ediyorsun. | 90210-1 | 2008 | |
| I misread your signal. I'm... I'm sorry. | Sinyalini yanlış anladım. Ben.. üzgünüm. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, that... that... that... that... that should not have happened. | Evet, o... o... o... o... o olmamalıydı. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm, I'm, I'm... | Ben ben ben ... | 90210-1 | 2008 | |
| Kai, I'm married. | Kai, ben evliyim. | 90210-1 | 2008 | |
| I've gotta go. | Gitmem lazım. | 90210-1 | 2008 | |
| Teddy: Hey. Silver: Hey. | Teddy: Selam. Silver: Selam. | 90210-1 | 2008 | |
| Uh, I didn't see you today. | Ah,bugün seni göremedim. | 90210-1 | 2008 | |
| I was just wondering... is... is everything okay? | Herşeyin iyi olduğunu merak ediyordum? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, yeah, just laying low. | Ah,evet sadece uzanıyordum. | 90210-1 | 2008 | |
| Wicked hangover. | Hain afacan. | 90210-1 | 2008 | |
| From a Tarantino movie? | Tarantino filmindenmi? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, yeah, Tara and I blew that off. | Ah evet, Tara ve ben teptik. | 90210-1 | 2008 | |
| I woke up on a chaise, covered in sand, | Kum kaplı bir şezlongta uyandım | 90210-1 | 2008 | |
| with a headache like it was the morning after St. Paddy's day. | St. Paddy's gününün sonraki sabahından baş ağrısıyla kalktım | 90210-1 | 2008 | |
| Wow, that... that sounds like a lot of fun. | Wow, o... kulağa eğlenceli geliyor. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, it was. | Evet öyleydi. | 90210-1 | 2008 | |
| Anyway, gotta get back on the court. | Herneyse, kort'a dönmem gerek. | 90210-1 | 2008 | |
| It's open. | Açııık. | 90210-1 | 2008 | |
| What happened today? | Bugün ne oldu? | 90210-1 | 2008 | |
| I thought we had plans. | Planımız olduğunu sanıyordum. | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, uh, yeah, guess I forgot. | Oh, ah, evet, sanırım unuttum. | 90210-1 | 2008 | |
| My bad. | Benim hatam. | 90210-1 | 2008 | |
| Dixon, are you upset cause I'm leaving? | Gitmem gerektiği için üzgünmüsün Dixon? | 90210-1 | 2008 | |
| You'd think I'd be used to that by now. | Şimdiden yapmam gerekeni eskiden yaptım. | 90210-1 | 2008 | |
| You know it's not for good. | Biliyosun iyi bir şey değil. | 90210-1 | 2008 | |
| No, Dixon. | Hayır, Dixon. | 90210-1 | 2008 | |
| Listen, this last week, reconnecting with you, | Dinle son hafta sana tekrar bağlanmaya çalışırken, | 90210-1 | 2008 | |
| it has been amazing. | mükemmeldi. | 90210-1 | 2008 | |
| Look, I... I want to be a part of your life. | Bak, Ben... Hayatının parçası olmak istiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Why should I believe you? | Neden sana inanmalıyımki? | 90210-1 | 2008 | |
| If you wanted me to be a part of your life so bad, | Hayatın kötüki benim hayatımın bir parçası olmak istiyorsun, | 90210-1 | 2008 | |
| why have you never reached out to me? | Neden bana asla ulaşamadın? | 90210-1 | 2008 | |
| Not once, not ever! | Bikere değil, hiç değil! | 90210-1 | 2008 | |
| Even now, I had to contact you. | Şimdi bile, seninle iletişime geçmem lazımdı. | 90210-1 | 2008 | |
| You're my mother! | Sen benim annemsin! | 90210-1 | 2008 | |
| It's not supposed to be like that. | Böyle olmaması gerekirdi. | 90210-1 | 2008 | |
| Look, I didn't contact you because I didn't want to disrupt your life. | Bak,seninle iletişime geçmek istemedim çünkü seni rahatsız etmek istemedim. | 90210-1 | 2008 | |
| But that didn't stop me from thinking about you every single day. | ama bu her gün seni düşünmekten vazgeçirmedi. | 90210-1 | 2008 | |
| Look, Dixon, you were always in my prayers. | Bak Dixon.Benim herzaman ibadetimdin | 90210-1 | 2008 | |
| Always. | Herzaman. | 90210-1 | 2008 | |
| You gotta believe me. | Bana inanmalısın. | 90210-1 | 2008 |