Search
English Turkish Sentence Translations Page 152744
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Two of them have locked onto the hull. | İki tanesi gövdeye kilitlenmiş. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Stand by. I'm going to run an internal scan. | Beklemede kalın. Dahili tarama yapacağım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
There are proximity sensors. | Yakınlık sensörleri var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But they appear to be off line. | Ama anlaşıIan devre dışı kalmışlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It looks like the mine doesn't think it's hit anything. | Görünüşe göre mayın, bir şeye çarptığının farkında değil. Görünüşe göre, mayın, bir şeye çarptığının farkında değil. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I believe I've found an access panel. | Sanırım bir giriş paneli buldum. Sanırım, bir giriş paneli buldum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'm going to try and remove it and get a look inside. | Açıp, içine göz atmaya çalışacağım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I can't really tell until we can get into the decompressed sections... | Açılmış bölümlere ulaşmadan, kesin bir şey söyleyemem... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
but I imagine it's pretty ugly. | ...ama bayağı kötü olduğunu düşünüyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I've got one piece of good news. | Bir iyi haberim var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I did a head count. We didn't lose anyone. | Kafa sayımı yaptım. Hiç kimseyi kaybetmedik. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Trip, I'm not sure Malcolm's gonna be able to defuse this thing. | Trip, Malcolm'un bu şeyi etkisiz hale getirebileceğinden emin değilim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Couldn't we just detach that section of hull plating? Let it drift away? | Sadece o bölümün gövde kaplamasını ayıramaz mıyız? Sonra da uzağa sürüklenmesine izin veririz. Sadece o bölümün, gövde kaplamasını ayıramaz mıyız? Sonra da uzağa sürüklenmesine izin veririz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
We'd have to reroute some EPS conduits. | Bazı EPS kanallarını yeniden yönlendirmeliyiz. Bazı EPS kanallarını, yeniden yönlendirmeliyiz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
There's about 300 bolt couplings. | Yaklaşık 300 civata bağlantısı var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It could be done. | Yapılabilir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Three or four hours. | Üç veya dört saat. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But I wouldn't recommend it, sir. | Ama efendim, ben bunu tavsiye etmezdim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
We'd be exposing a good piece of the impulse manifold. | İtici manifoldun önemli bir kısmını açıkta bırakmış oluruz. İtici manifoldun önemli bir kısmını, açıkta bırakmış oluruz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Get a team started. | Bir ekip hemen başlasın. Bir ekip, hemen başlasın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'll consider it our last resort. | Son çare olarak değerlendireceğim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'm removing the panel. | Paneli kaldırıyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
The arming mechanism's extending. | Ateşleyici mekanizma açığa çıkıyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
We see it, Malcolm. | Görüyoruz, Malcolm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Ever see a ship like that? No. | Hiç böyle bir gemi görmüş müydün? Hayır. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It's deflecting our scans. | Taramalarımızı saptırıyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Why didn't the beacons let us see through its cloak? | Neden işaretçiler onu görmemizi sağlamadı? Neden, işaretçiler onu görmemizi sağlamadı? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Perhaps the mines use a more primitive cloaking system. | Belki mayınlar, daha ilkel bir gizleme sistemi kullanıyordur. Belki mayınlar, daha ilkel bir gizleme sistemi kullanıyorlardır. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Sir, they're hailing us. | Efendim, bizi selamlıyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
The translator's not locking on. | Çevirici kilitlenemiyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Archer to Sick Bay. | Archer'dan revire. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Yes, Captain. | Evet Kaptan. Evet, Kaptan. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Is Hoshi in any shape to return to the Bridge? It's urgent. | Hoshi köprüye dönebilecek durumda mı? Çok acil. Hoshi, köprüye dönebilecek durumda mı? Çok acil. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'm afraid not. | Korkarım ki olmaz. Korkarım ki, olmaz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
She suffered a rather severe concussion. | Oldukça şiddetli bir sarsıntı geçirmiş. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Understood. | Anlaşıldı. AnlaşıIdı. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Tell them I'm on my way. | Onlara geldiğimi söyle. Onlara, geldiğimi söyle. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
You'd be of little help in your present condition, Ensign. | Asteğmen, şu anki durumunuza odaklansanız daha iyi olur. Asteğmen, şu anki durumunuza odaklansanız, daha iyi olur. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Any luck? Not yet. | Gelişme var mı? Henüz değil. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
They're charging weapons. | Silahlarına güç veriyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
They missed our starboard nacelle by less than 20 metres. | Sancak motorumuzu, 20 metreden daha az ıskaladılar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Not a very subtle warning shot. | Çok zarif bir uyarı atışı değil. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
The orbits of those mines are pretty erratic, sir. | Mayınların yörüngeleri oldukça düzensiz, efendim. Mayınların yörüngeleri, oldukça düzensiz, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It's going to be tricky. We'll give you whatever help we can. | Çok zor olacaktır. Sana her türlü desteği vereceğiz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Bridge to Lieutenant Reed. Go ahead. | Köprüden Yüzbaşı Reed'e. Devam edin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Our friends seem to be anxious for us to leave. | Dostlarımız, varlığımızdan dolayı endişeli görünüyorlar. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
We're going to break orbit, nice and slowly. | Yörüngeden yavaşça ayrılıyoruz. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
If you plan to go to warp, sir, you'll let me know? | Warp hızına çıkmaya karar verirseniz, lütfen bana da haber verin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'll try to remember. | Hatırlamaya çalışırım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Manoeuvring thrusters only. Aye, sir. | Sadece manevra iticileri. Anlaşıldı, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Our friends just vanished. | Dostlarımız gözden kayboldular. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
That doesn't mean they're not still close. | Bu, hala yakınlarda olmadıkları anlamına gelmez. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Lieutenant Reed to Bridge. | Yüzbaşı Reed'den köprüye. Yüzbaşı Reed'den, Köprü'ye. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I've identified four separate detonation circuits. | Dört ayrı patlama devresi belirledim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
If I can isolate them in the proper sequence... | Eğer onları doğru sıralamayla izole edebilirsem... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I should be able to deactivate the mine. | ...mayını etkisiz hale getirebilirim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It'll take some doing. | Yapılabilecek bir şey. Yapılabilecek birşey. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But to be honest, Captain, it's only a theory. | Ama Kaptan, dürüst olmak gerekirse bu sadece bir teori. Ama Kaptan, dürüst olmak gerekirse, bu sadece bir teori. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
How good a theory? | Ne kadar iyi bir teori? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
The closest thing I'm familiar with that this device resembles... | Bana tanıdık gelen, bu alete en yakın şey... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
is a Triton class spatial torpedo. | ...Triton sınıfı uzaysal torpido. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I've disarmed at least half a dozen of those. | Onlardan en az yarım düzine imha ettim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I believe I can do it, sir. | Yapabileceğime inanıyorum, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I've got Trip working on a backup plan. | Trip'i yedek plan üzerinde çalıştırıyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But I'd prefer not to use it. | Ama onu kullanmamayı tercih ederim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Right now, you're our best bet. | Şu anda, en iyi şansımız sensin. Şu anda, en iyi şansımz sensin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Be careful, Malcolm. | Dikkatli ol, Malcolm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Another one of those spikes I told you about. | Size bahsettiğim şu iğnelerden bir diğeri. Size bahsettiğim şu iğnelerden, bir diğeri. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
It just magnetised itself to the hull. | Az önce, kendisini gövdeye kilitledi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
On its way... | Yolunun üzerinde... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
it went through my leg, sir. | ...bacağımın içinden geçti, efendim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I'm on my way, Lieutenant. The Bridge is yours. | Hemen geliyorum, Yüzbaşı. Köprü sizindir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Captain, I should be the one to go out there. I'm the engineer. | Kaptan, dışarı ben çıkmalıyım. Mühendis olan benim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
That's why I need you here, Trip. | O yüzden sana burada ihtiyacım var, Trip. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
You'll have to wait in line for my osmotic eel to cauterise your wound. | Ozmotik yılanbalığımın, yaranı iyileştirmesi için sıranı beklemelisin. Ozmotik yılanbalığımın, yaranı iyileştirmesi için, sıranı beklemelisin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
He's getting quite a workout today. Doctor. | Kendisi bugün oldukça fazla çalıştı da. Doktor. Kendisi, bugün oldukça fazla çalıştı da. Doktor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Ensign. They need a translator. | Asteğmen. Çevirmene ihtiyaçları var. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I should be at my post. I realise you're anxious to help. | Görev yerimde olmalıyım. Yardım etmek için sabırsızlandığının farkındayım. Görev yerimde olmalıyım. Yardım etmek için, sabırsızlandığının farkındayım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But you wouldn't make it to the turbolift. | Fakat asansöre kadar gidecek durumda bile değilsin. Fakat, asansöre kadar gidecek durumda bile değilsin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
If you'd like, I could have them bring the com logs here. | istersen,iletişim kayıtlarını buraya getirtebilirim. Eğer istersen, iletişim kayıtlarını buraya getirtebilirim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Thought you might need a hand. | Bir el atmamı isteyebileceğini düşündüm. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Actually, I'd prefer a leg. | Aslında bacağı tercih ederdim. Aslında, bacağı tercih ederdim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Let's see what we can do with the one you've got. | Seninki için ne yapabileceğimize, bir bakalım. Senin ki için ne yapabileceğimize, bir bakalım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Could have been worse. It missed the bone. | Daha kötü olabilirdi. Kemiği ıskalamış. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
And it looks like the pressure from the spike... | İğnenin uyguladığı basınç, yarayı korumuş... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
is keeping the wound from bleeding too much. | ...ve fazla kan kaybetmeni engellemiş gibi görünüyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
You'll be in Sick Bay in no time. | Acilen revire gitmelisin. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
These should cut right through it. | Bunu kesmemiz gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Actually, sir, I wouldn't do that. | Efendim, yerinizde olsam yapmazdım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
My scanner showed detonation circuits inside the spikes. | Tarayıcım, geciktirici devrelerin iğnelerin içinden geçtiğini gösterdi. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I would consider letting you amputate. | Bacağımı kesmenize, izin vermeyi düşünüyordum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
But if Chef got hold of it, he'd be serving roast Reed for Sunday dinner. | Aşçıbaşı onu alıp, pazar yemeğinde Reed Bifteği servis edebilir. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Just give me something for the pain... | Bana ağrı için bir şeyler verin de... Bana ağrı için birşeyler verin de... | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
and I'll do my best to reach the access panel. | ...giriş paneline ulaşıp, elimden geleni yapayım. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
Not without doing more damage to that leg. | Bacağına daha fazla zarar vermeden, başaramazsın. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
What's more important, my leg or your ship? | Hangisi daha önemli, bacağım mı, yoksa geminiz mi? | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I intend to save both. | İkisini de kurtarmak niyetindeyim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I don't see how. | Nasıl olacağını bilemiyorum. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
That backup plan I was telling you about? | Sana bahsettiğim şu yedek plan var ya. Sana bahsettiğim, şu yedek plan varya. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |
I asked Trip to prepare to detach this section of hull plating. | Trip'ten, bu kısmı gövde kaplamasından ayırmaya hazırlanmasını istedim. | Star Trek: Enterprise Minefield-1 | 2002 | ![]() |