Search
English Turkish Sentence Translations Page 152842
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
When it is completed, they will use it to destroy Earth. | Tamamlandığında Dünya'yı yok etmek için kullanacaklar. Tamamlandığında, Dünya'yı yok etmek için kullanacaklar. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Annihilate us before we can annihilate them. | Biz onları yok etmeden önce onlar yok edecek. Biz onları yok etmeden önce bizi yok edecekler | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Why are you telling me this? | Bunları bana neden söylüyorsun? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
The Xindi were not supposed to learn about their future. | Xindi'ler geleceklerini öğrenmemeleri gerekiyordu. Xindi'lerin geleceklerini öğrenecekleri tahmin edilmemişti. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
If they deploy this weapon, it will contaminate the timeline. | Eğer o silahı harekete geçirirlerse zaman çizgisini bozacak. Eğer bu silahı harekete geçirirlerse, bu zaman çizgisini bozacak. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You must not let that happen. | Bunun olmasına izin vermemelisin. Bunun olmasına izin verilemez. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Why should I believe you? You have no choice but to believe me. | Neden sana inanmalıyım? Bana inanmaktan başka seçeneğin yok. Sana neden inanmalıyım? Başka seçeneğin yok, bana inan. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
If this time traveller is trying to protect humanity... | Eğer bu zaman yolcusu insanlığı korumaya çalışıyorduysa... Eğer bu zaman yolcuları insanlığı korumaya çalışıyorlarsa | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
why didn't he tell you all this before millions were killed? | ...milyonlarca insan öldürülmeden önce neden söylemedi? Milyonlarca insan öldürülmeden önce neden söylemedi? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
He didn't think we'd believe him. | Ona inanacağımızı düşünmedi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
He's probably right. | Muhtemelen haklı da. Muhtemelen haklı. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
I'm sure Starfleet and the High Command will find... | Yıldız filosu ve Yüksek kumandanlık Dünya'ya kimin saldırdığını... Starfleet ve Yüksek Komutanın Dünya'ya kimin saldırdığı | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
a far more logical explanation of who attacked Earth. | ...çok daha mantıklı bir açıklama bulacaklarından eminim. konusunda çok daha mantıklı açıklama bulacaklarından eminim. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
He may be telling the truth. | Belki de doğruyu söylüyordur. Belki doğru söylüyordur. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
If he is, I need your support, not your damn scepticism. | Eğer öyleyse senin desteğine ihtiyacım var. Eğer öyleyse, sizin desteğinize ihtiyacım var, lanet şüpeciliğinize değil. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Captain's Starlog, April 24th, 2153. | Kaptanın seyir defteri, 24 Nisan 2153. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
The journey home has been very difficult. | Eve dönüş oldukça zor geçiyor. Eve yolculuk oldukça zor oluyor. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
We've now learned that over seven million people were lost. | 7 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini öğrendik. 7 milyon insanın hayatını kaybettiğini şimdi öğrendik. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
That's our sun. | Bu bizim güneşimiz. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
A vessel's dropping out of warp. Where? | Warp'dan çıkan bir gemi var. Nerede? Warpdan çıkan başka bir gemi var. Nerede? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
200 kilometres off port. | Limanın 200 kilometre dışında. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
They've fired some kind of... | Bir çeşit silah ateşled... Bir şey ateşliyorlar | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
That one took out both forward phase cannons. | Önde ki iki faz topunu da etkisiz hale getirdiler. Birini vurdu hem de ileri faz toplarıyla. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You still have torpedoes. It's a Klingon bird of prey. | Hala topidolarımız var. Bu bir Klingon yırtıcı kuşu. Hala torpidolarınız var. On bir Klingon kuş yemi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
They want you, sir. | Sizi istiyorlar efendim. Efendim, sizi istiyorlar. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
They're saying they won't destroy Enterprise if you surrender to them. | Eğer onlara teslim olursanız, Atılgan'ı yok etmeyeceklerini söylüyorlar. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
"Archer's an enemy of the Empire. | "Archer imparatorluğun bir düşmanıdır." Archer'ın bir Krallık düşmanı | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
"He must be brought to justice if honour is to be regained." | Onurun geri kazanılması için adalete teslim edilmesi gerekir. Onuru yeniden kazanmak istiyorsan, adalete getirilmeli. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Duras. | Duras. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Both their nacelles are crippled. Weapons? | İki motor yerleri de hasar aldı. Silahları? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Their cannons are down. Cease firing. | Topları çalışmıyor. Ateşi kesin. Kanonları çalışmıyor. Ateşkes. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Prepare a boarding party. | Gemiye girmeye hazırlanın. İndirme partisine hazırlanın. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Three ships approaching. | Üç gemi yaklaşıyor. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Earth vessels. Return fire! | Dünya gemileri. Yeniden ateşe başlayın. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Shields are failing. | Kalkanlar arızalandı. Kalkanlar çalışmıyor. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Are they off line? No, sir. | Devre dışılar mı? Hayır Efendim. Devre dışılar mı? Hayır, Efendim. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Then keep firing! | O halde ateşe devam edin! O zaman ateşe devam. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
We've lost disruptor banks 3 and 4. | 3 ve 4. savunma birimlerini kaybettik. 3. ve 4. savunma birimlerini kaybettik. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Withdraw! Go to warp speed. | Geri çekilin! Warp hızına çıkın. Geri çekilin. Warp hızına çıkın. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
It's Captain Ramirez, sir, on the Intrepid. | Gözüpek'ten Kaptan Ramirez efendim. Efendim, ben Intrepid'den kaptan Ramirez. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
What the hell was that all about? A Klingon named Duras. | Bu lanet şey de neydi? Duras adında bir Klingon. Bu lanet şey neydi? Duras adında bir Klingon. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
He's not very fond of me. Welcome home, Captain. | Beni çok sevmez. Eve hoş geldin Kaptan. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
I wish it was under better circumstances. | Daha iyi koşullar altında olmasını dilerdim. Daha iyi koşullar olmasını temenni ederdim. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
I told Command every word you've said. They're having a hard time buying it. | Söylediğin her şeyi Komutanlığa aktardım. Anlamakta biraz zorluk çekiyorlar. Söylediğiniz her şeyi Komutana dedim. Bunu kabul etmek için zor bir zamandalar. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Do they have a better idea of who did this? | Kim oldukları hakkında daha iyi bir fikirleri var mı? Kim oldukları konusunda daha iyi bir fikirleri var mı? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
And how about the Vulcans? I suppose you think I'm hallucinating. | Peki ya Vulcan'lar? Hayal gördüğümü düşündüğünüzü var sayıyorum. Vulcan'lar ne diyorlar. Halisülasyon gördüğümü düşünüyorlardır. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Our Science Directorate has determined... | Bilim başkanlığımız zaman yolculuğunun... Bilim Direktörlüğümüz zaman yolculuğunun | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
that time travel is impossible. | ...imkansız olduğuna karar verdiler. imkansız olduğuna karar verdiler. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Are you willing to risk a second attack? | İkinci bir saldırı riskine girmeye razı mısınız? İkinci saldırıya gönüllü müsünüz? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
All I'm asking is to take Enterprise... | Sizden tek isteğim Atılganı alıp... Tüm istediğim | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
and find these Xindi. | ...Xindi'leri bulmak istiyorum. Atılgan'ı almak ve bu Xindi'leri bulmak. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
What do we have to lose, a single starship? | Kaybedecek neyimiz var ki tek bir yıldız gemisi mi? Kaybedecek neyimiz var, bir tek yıldız gemisi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Seems like a small price to pay if there's one chance in a million... | Eğer milyonda bir ihtimal varsa, küçük bir bedel gibi görünüyor... Eğer milyonda bir ihtimal varsa, küçük bir bedel gibi görünüyor. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
that he's right. | ...tabi haklıysa. O haklıysa | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Do you know where these coordinates he gave you are? | Sana verdiği kordinatların nerede olduğunu biliyor musun? Onun sana verdiği kordinatların nerede olduğunu biliyor musun? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
At Warp 5, about a three month trip. | Warp 5 ile yaklaşık olarak üç aylık bir yol. Warp 5'te, yaklaşık üç aylık bir yol. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
They're inside the Delphic Expanse. | Delphic bölgesinin içinde bir yer. Delphic Expanse'nin içindeler. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
What's that? | O da nedir? O nedir? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
A region of space nearly 2,000 light years across. | Yaklaşık olarak 2000 ışık yılı genişliğinde bir uzay bölgesi. Yaklaşık 2,000 ışık yılı genişliğinde bir uzay bölgesi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Vulcan ships have entered it, but only a few have returned. | Vulcan gemilerinden giden oldu ama sadece çok azı geri döndü. Vulcan gemileri daha önce oraya girdi, ama sadece çok azı geri döndü. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Sounds like you're talking about the Bermuda Triangle. | Bermuda Üçgeni hakkında konuşuyorsun gibi geldi. Bermuda Üçgeninden bahsediyormuşsunuz gibi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
There have been reports of fierce and dangerous species. | Şiddetli ve tehlikeli türler rapor edildi. Şiddet ve tehlikeli türler rapor edildi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Unexplained anomalies. | Açıklanamayan anormallikler. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
In some regions, even the laws of physics don't apply. | Bazı bölgelerde fizik kuralları dahi uygulanamıyor. Hatta bazı bölgelerde fizik kuralları uygulanamıyor. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
20 years ago, a Klingon vessel emerged from the Expanse. | 20 yıl önce, bir Klingon gemisi o bölgede ortaya çıktı. 20 yıl önce, bir Klingon gemisi Expanse'den ortaya çıktı. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Every crewman onboard had been anatomically inverted. | Gemide ki bütün mürettabat anatomik olarak dönüştürülmüştü. Kumandada ki her mürettabat anatomik olarak dönüştürülmüştü. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Their bodies splayed open and they were still alive. | Vücutları yayvanlaşmıştı ve hala hayattalardı. Vücutları açık bir şekilde yayılmıştı ve hala hayattalardı. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You'd be more than foolish to pursue this course of action. | Bu şekilde hareket ederek peşlerine düşerseniz daha da ahmak olacaksınız. Böyle bir hareketin peşinde koşarak daha da ahmak olacaksınız. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
It's a risk I'm willing to take. | Riske girmeye razıyım. Bu benim almak istediğim bir risk. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
And I imagine most of my crew would be with me. | Mürettabatımın çoğu da benimle aynı fikirde olduğunu düşünüyorum. Ve mürettabatımın da benimle olduğunu düşünüyorum. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
This is typical of your impulsiveness. | Bu sizin düşünmeden hareket eden tipik haliniz. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You'd be putting your crew's lives at stake... | Size söylenen şeylerin doğru olduğunu hiçbir kanıtınız olmadan... Size söylenenlerin doğru olduğunu kanıtlayacak bir kanıtınız olmadan | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
when you have no evidence that anything you were told is true. | ...kabul ederseniz mürattabatınızın hayatını tehlikeye atar. Mürattabatınız hayatını tehlikeye atarsınız | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
We've lost a lot of people already, Jon. | Biz zaten çok fazla insan kaybettik Jon. Jon, biz zaten çok fazla insan kaybettik. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Starfleet Command would need some kind of proof... | Yıldız filosu komutanlığı size izin vermeden önce... Onların oraya gitmesine izin vermeden önce | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
before they'd let you go. | ...birkaç kanıta ihtiyacı var. Starfleet Command bir çeşit kanıta ihtiyaç duyacak | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
I'm not sure the person I spoke to was from the future or not. | Benimle konuşan kişinin gelecekten olup olmadığına emin değilim. Benimle konuşan kişinin gelecekten olup olmadığına emin değilim | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
But he knew that this would be the reaction that I'd get. | Ama o benim tepki göstereceğimi biliyordu. Ama o, bunun benim göstereceğim bir reaksiyon olduğunu biliyordu. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
So... | ve... Yani.. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
he did give me proof. | Bana bir kanıt verdi. Bana kanıtı verdi. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
This is quantum dating the debris. | Bu kuantum tarihleme enkazı. Bu kuantum zaman döküntüsü. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Take a look. | Bakın. Bir bak. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
The principal alloy in this piece was synthesized within the last four years. | Bu parçadaki esas alaşım son dört yıl içinde sentezlenmiş. Bu parcadaki esas alaşım son dört yıl içinde sentezlenmiş. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
This one, about a year earlier. | Bu da yaklaşık bir yıl önce. Bu bir, yaklaşık bir yıl önce. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
What exactly are you trying to show us, Captain? | Bize tam olarak ne göstermeye çalışıyorsunuz Kaptan? Kaptan, bize göstermek istediğiniz tam olarak nedir? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
12 years for this piece. | Bu parça için 12 yıl. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Your point, Jonathan? I'm getting to it. | Sadede gel Jonathan. Geliyorum. Jonathan, senin fikrin? Elde etmeye çalışıyorum. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You might find this interesting. | Bunu ilginç bulabilirsiniz. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Your scanner's not working properly. Why is that, sir? | Tarayıcılarınız uygun bir şekilde çalışmıyor. Tarayıcılarınız tam olarak çalışmıyor. Neden, efendim? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
The quantum date reads minus 420. What's wrong with that? | Kuantum tarihi eksi 420 okuyor. Burada ki yanlış olan nedir? Kuantum tarihi eksi 420 okuyor. Burdaki yanlış nedir? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Quantum dating always registers in positive numbers. | Kuantum tarihi her zaman pozitif sayıları kayıtlar. Kuantum tarihi her zaman pozitif sayılarda kayıtlıdır. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Then I guess this one's not working, either. | O zaman bu da çalışmıyor sanırım. O zaman sanırım bu çalışmıyor da. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
You said he told you... | Sana anlattığına göre... Gelecekten gelen bu gruplaşmanın | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
this faction from the future could only communicate through time. | ...gelecekte ki bu grup zamanın içinde iletişim kurabiliyor. sadece zaman boyunca iletişim kurduğunu söylediğini söylemiştiniz. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
So how do you suggest they got this component to the Xindi? | Peki bu bileşeni Xindi'lere nasıl verdiklerini düşünüyorsun? öyleyse, onların bu bileşeni Xindi'lere verdiğini ön görüyorsunuz? | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
But that doesn't change what's on these scanners. | Ama bu tarayıcılarda olanları değiştirmez. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
This fragment's from the future. | Bu parça gelecekten geliyor. Bu parça gelecekten. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
Unless you have another explanation. | Tabi başka bir açıklamanız yoksa. Başka bir açıklanamız olmadıkça. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
A lack of another explanation doesn't make your assumption correct. | Başka bir açıklamanın olmayışı sizin varsayımınızı doğrulamaz. Başka bir açıklamanın olmayışı sizin var sayımınızı doğrulamaz. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |
I'll speak with Command. | Komuta ile konuşacağım. Komutan ile konuşacağım. | Star Trek: Enterprise The Expanse-1 | 2003 | ![]() |