Search
English Turkish Sentence Translations Page 159913
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm kidding. | Şaka yapıyorum. Şaka yapıyordum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Whoa. What? | Vov. Ne? Whoa. Ne var? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
That's my stepfather. So? | Üvey babam. Ee? Şu benim üvey babam Ne olmuş? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Well, A, his office is on the other side of town. | Şimdi, ilk olarak, ofisi şehrin diğer tarafında. Birincisi ofisi şehrin diğer tarafında. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And B, he looks weird. | Ve ikincisi, çok garip görünüyor. ve ikincisi tuhaf görünüyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Let's follow him. | Hadi onu takip edelim. Hadi takip edelim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What do you think he's doing? Probably just going to a meeting. | Sence ne yapıyor? Büyük ihtimalle yalnızca bir buluşmaya gidiyor. Sence ne yapıyor? Muhtemelen toplantıya gidiyordur. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I bet it's a lovers' rendezvous. My stepfather cheated all the time. | Bence sevgilisiyle buluşacak. Üvey babam her zaman aldatıyordu. bahse varım sevgili randevusu. Benim üvey babam sürekli aldatırdı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
No offense, but he looks kind of creepy. | Alınma ama biraz korkunç görünüyor. Alınma ama, epey ürkütücü görünüyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Strange place for a meeting. | Bir buluşma için farklı bir yer. Toplantı için garip bir yer. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Lovers' rendezvous amended to | Sevgiliyle olan randevu bir anda Sevgilisi ile arasını düzeltmek için, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
drug buy from skanky hooker. | berbat bir fahişeden uyuşturucu almaya dönüştü. iğrenç bir pezevenkten uyuşturucu almak. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Bill. | Hey, Bill. Selam, Bill. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You are like a Cold War spy. You move only in shadow. | Soğuk savaş ajanları gibisin. Yalnızca gölgelerden yürüyorsun. Soğuk savaş casusu gibisin.. Hayalet gibi hareket ediyorsun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Me? I'm always around. | Ben mi? Ben her zaman bu civarlardayım. Ben mi? Hep ortalıktayım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I see you made some new friends. | Görüyorum ki yeni arkadaşlar edinmişsin. Bakıyorum yeni arkadaşlar yapmışsın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Not necessarily. Jury's still out. | Bunu yapmanıza gerek yok, müfettiş dışarıda. Elzem değil. Jury hala var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm happy for you, George. I just... | Seni için mutluyum, George. Ben sadece... Senin adına mutluyum, George. Ben sadece... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I just want you to be careful. | Dikkatli olmanı istiyorum. Ben sadece dikkatli olmanı istiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What's wrong with them? Nothing. | Sorun ne? Hiç. Onlara ne olmuş? Hiç bir şey. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But they have an easier time of getting by than you do. | Senin aksine daha kolay dakikaları var. Durumları sana nazaran çok daha rahat. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You're not exactly hooking up with a study group. | Ama sen de bir çalışma grubuyla yatıp kalkmıyorsun. Tam olarak bir çalışma gurubu ile takılmıyorsun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hey, I have something for you. Career Day is coming up in a few weeks, | Hey, senin için bir şeyler var. Kariyer Günü birkaç hafta içinde. Senin için bir iş var elimde. Bir kaç hafta sonra Kariyer Günü var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and we always assign an exemplary student | Her zaman bir örnek öğrenci buluruz. Biz de, Morgan' ı temsilen mezun olacaklara misafirimizi takdim etmek... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
to represent Morgan to the alumni speakers. | Mezunların karşısında Morgan'ı temsil eder. için her zaman örnek öğrencileri seçeriz. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You know, to act as a liaison, escort them to the classroom, whatever... | Bilirsin, onlara iyi davranır ve sınıfları gezerken eşlik eder. Bilirsin, yardım edeceksin, sınıfa kadar eşlik edeceksin vs. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You have really lost it. | Konuşmanın anlamını tamamen kaybettin. Ve bir de Mrs. Dougherty'nin bana söyledikleri var. Kaptırmışsın kendini. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Then there is that matter that Mrs. Dougherty broached to me. | Bayan Dougherty' nin bana aktardığı bir de şu durum var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
The substitute? Yeah. | Vekil mi? Evet. Vekil olan? Evet. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Smoking on campus is automatic suspension. | Kampüste sigara içmek uzaklaştırma almana neden olur. Kampüste sigara içmek otomatikmam uzaklaştırmadır. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
This is the last thing I wanna do. | Yapmak isteyeceğim en son şey. Bu yapmak isteyeceğim son şey. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
No problem. Suspension it is. Done. Effective... | Problem yok. Uzaklaştırma. Bitti. Oldukça etkili. Sorun değil. Uzaklaştırma o zaman Tamamdır. Devrede... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Fine. Fine. | İyi. İyi. Peki, peki. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'll do it. Great. Great. | Yapacağım. Mükemmel. Mükemmel. Yapacağım. Harika, harika. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We'll be sending out an e mail with your schedule and your responsibilities. | Sana programın ve sorumluluklarının olduğu bir mail atarız. Programın ve sorumlullukların hakkında sana bir e mail yollayacağız. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Are you Dustin? | Dustin sen misin? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hi. I'm George. I'm your liaison. | Merhaba. Ben George. Sana ben eşlik edeceğim. Selam. ben George. Ben senin yardımcınım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
My name is Dustin Heath. | Adım Dustin Heath. Benim adım Dustin Heath. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm a student. I was a student here. | Öğrenciyim, eskiden buradaki bir öğrenciydim. Ben bir öğrenciyim. Yani burada öğrenciydim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I was in the class with that terrifying old man over there. | Şuradaki korkunç adamın sınıfındaydım. Oradaki korkutucu adamın sınıfındaydım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I'm an artist. | Evet, bir ressamım. Evet, ben bir sanatçıyım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Honestly, I don't know what I'm doing here. | Açık sözlü olursak, burada ne yaptığımı bilmiyorum. Dürüst olmak gerekirse, burada ne yaptığımı bilmiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Was a little hungover when they called me and asked me to do this | Bunu yapmam için aradıklarından biraz akşamdan kalmaydım Beni arayıp bunu yapmamı istediklerinde akşamdan kalmaydım, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and I said yes just to get them off the phone. | ve telefondan kurtulmak için evet dedim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I got the schedule in the mail several days later | Birkaç gün sonra programı mail olarak attılar Bir kaç gün sonra programı postayla yolladılar | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and I was a little embarrassed. | ve biraz utanmıştım. ve biraz utandım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm not really established or anything. | Adım duyulmuş falan değil. Kurumsal ya da başka bir şey değilim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I had my first art show a year ago, which was good. | Bir yıl önce ilk sergimi açtım, fena değildi. İlk sanat sergimi geçen yıl yaptım ve iyi geçti. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Got me this coat. | Üzerimdeki ceketi almamı sağladı. Bu kabanı aldım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Well, let me show you some of my work here. | Size çalışmalarımdan birkaçını göstereyim. Size bazı çalışmalarımı göstereyim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I don't know, sometimes people look at your stuff | Bilmiyorum, bazen insanlar yaptıklarınıza bakar Bilmiyorum, bazen insanlar eserlerinize bakar ve ... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and, you know, they think it's really interesting | ve, bilirsiniz, bazen ilginç olduğunu söylerler bilirsiniz, ilginç bulurlar | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
or they think it's bullshit, | bazense büyük bir saçmalık. ya da saçma sapan. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and I don't know the difference. I honestly don't. | ve ben aradaki farkı anlamıyorum. Doğrusu bu. Aradaki fark nedir bilmiyorum, samimiyetle bilmiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You just, you know, hope not to be fooling yourself, I guess. | Bilirsiniz ki kendinizi kandırmak istemezsiniz, sanırım. Bilirsiniz, kendinizi sadece aptal durumuna düşürmemeyi umarsınız, sanırım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
This is the next slide, here. | Yeni bir slayt daha. Bu da bir sonra ki slayt, burada. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Anybody have any questions? | Hiçbirinizin soruları yok mu? Sorusu olan var mı? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I mean, nobody asked me any questions. Did I just suck? | Yani, kimse bana hiçbir şey sormadı. Berbat mıydım? Kimse bana soru sormadı, batırdım mı? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You were probably the only real, non full of shit person speaking today. | Büyük ihtimalle bugün konuşan tek gerçek, berbat olmayan kişi sendin. Sen muhtemelen bugün konuşan en gerçek, en saçmalamayan kişiydin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It felt like Nagasaki in there. | İçerideyken Nagazaki gibi hissettim kendimi. Nagasaki' deymişim gibi hissettim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You were great. | Mükemmeldin. Harikaydın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Thanks, man. | Teşekkürler. Sağol, evlat. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Do you paint? | Resim yapar mısın? Resim yaparmısın? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I'd like to. | Evet, severim. Evet, hoşuma gidiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I just don't know what to paint. | Ama neyin resmini yapmam gerektiğini bilmiyorum. Sadece neyi resmetmem gerektiğini bilmiyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, well, it's the hardest part, you know? | Evet, aslında bu en zor kısım, biliyor muydun? Evet, en zor kısmı budur zaten, biliyormusun? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Does that make me not a painter? | Bu beni ressam yapmaz mı? Bu beni ressam yapmaz değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
The fact that you struggle with it is a really good thing. | Bununla boğuşuyor olman iyi bir şey? Bununla mücadele ettiğinin farkında olman, iyi bir şey. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But how can you call yourself a painter if you don't paint? | Ama eğer resim yapamıyorsan kendine nasıl bir ressam diyebilirsin? Ama resim yapamıyorsan kendine nasıl ressam diyebilirsin ki. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You like Morgan? Not really. | Morgan'ı sever misin? Pek değil. Morgan' ı seviyormusun? Pek değil. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I have no idea what I'm doing here. | Burada ne yaptığım hakkında tek bir fikrim yok. Burada ne yaptığım konusunda hiç bir fikrim yok. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I don't think anybody does, George. | Bence kimsenin yok, George. Kimsenin bildiğini sanmıyorum, George. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
At least you admit it. | En azından sen bunu kabulleniyorsun. En azından sen bunu kabul ediyorsun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
If you want, you can come to my studio in Brooklyn and check some stuff out. | Eğer istiyorsan içindekilere bakmak için stüdyoma gelebilirsin, Brooklyn'de. Eğer istersen çalışmalarımı görmek için Brooklyn' deki stüdyoma gelebilirsin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You sticking around for the holidays? | Tatillerde etrafta gezinip duruyorsun değil mi? Noel' de buralardamısın? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Nah. St. Bart's. Family yacht. | Hayır. St. Bart'ta. Aile yatında. Hayır. St. Bart' da. Aile yatımız. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Kidding. No plans. | Şaka. Hiçbir planım yok. Şakaydı, hiç bir planım yok. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You're a loser. | Zavallısın. Eziksin sen. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Well, me, too. We should hang out. | Aynı benim gibi, birlikte bir şeyler yapmalıyız. Ben de öyle, birlikte takılmalıyız. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hi. Hey. | Merhaba. Hey. Selam. Selam. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Should we come in? | İçeri girebilir miyiz? İçeri girelim mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hi. | Lütfen. Merhaba. Selam. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
SALLY: These are amazing. How long did they take? | Bunlar mükemmel. Yapmak ne kadar süreni aldı? Bunlar muhteşem. Ne kadar zamanını aldılar? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
They're all kind of different, you know? | Bilirsin, hepsi farklı sürelerde. Hepsi farklı, biliyormusun? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Each one goes through its own little process of death and rebirth. | Hepsinin kendine ait ölümü ve doğumu var. Hepsinin kendine has ölüm ve doğum süreci var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
That one literally took me two hours. | Buradaki tamı tamına iki saatimi aldı. Şuradaki tam olarak 2 saatimi aldı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
They're all their own little entities, really. | Hepsi kendi benliklerine sahipler, gerçekten. Hepsinin kendine özgü varlıkları var, gerçekten. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
SALLY: You live here, too? DUSTIN: Mm hmm. | Burada mı yaşıyorsun.? Hı hı. Burada mı yaşıyorsun? Mm hmm. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's so simple. | Çok basit. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's not about comfort, really, you know? | Bilirsin, pek de komforla ilgisi yok. Konforla alakalı bir şey değil, gerçekten. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You... How old are you? | Sen... kaç yaşındasın? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
(CHUCKLING) No. | Hayır. Hayır | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Every time I think about a subject, | Ne çizeceğim hakkında düşündüğüm Ne zaman bir konu üzerinde düşünsem, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
or even try to visualize an image of what I think I should paint, | ya da resmetmem gereken şeyi aklımda canlandırdığım her saniyede ya da neyi resmetmem gerektiğini düşünmeye çabalasam, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I just feel like I'm full of shit, | kendimi gereksiz düşüncelerle dolu hissediyorum kendimi bir pislik torbası gibi hissediyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
like I'm trying to be something I'm not. | ve bu olmadığım birisi olmaya çalışıyormuşum gibi hissettiriyor. Sanki olmadığım bir kişi olmaya çalışmak gibi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
George, this is who you are. | George, bu sensin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
This stuff is wonderful, man. It really is. It's fantastic. | Çizdiklerin mükemmel dostum. Gerçekten harikalar. Bu çalışmalar harika, evlat. Gerçekten de harika. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Really? No, they're just doodles, you know, immature crap. | Sahi? Hayır, onlar yalnızca karalamalar, olgunlaşmamış şeyler. Sahiden mi? Hayır, onlar sadece karalamalar. Bilirsin, ergen saçmalığı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
No, man. This is what you should be painting. | Hayır dostum. Yapman gereken şey bu. Hayır, evlat. Resmetmen gereken şey bu işte. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |