Search
English Turkish Sentence Translations Page 159912
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Ticklish, this one! | Demek gıdıklanan birisi. Gıdıklanan birisiymiş bu! | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Let me get you a paper towel. | Sana kağıt havlu getireyim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You know, ticklish people make great lovers. | Biliyorsun, gıdıklanmak insanları mükemmel aşıklar yapar. Gıdıklanan insanlardan iyi sevgili olur, biliyormusun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Everything is erogenous. | Her şeyin cinsel istek uyandırdığını düşün. Her şeyleri cinsel istek uyandırır. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
My God. She's amazing. | Tanrım, annen çok etkileyici. Tanrım, muhteşem biri. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Not if you're her daughter. | Eğer onun kızıysan, değil. Eğer kızıysan değil. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
How'd you end up in New York? | Nasıl New York'a yerleştiniz? New York' a nasıl geldiniz? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
My mom had me when she was 16. My dad was a truck driver, | Ben doğduğumda annem 16 yaşındaymış. Babam ise bir kamyon sürücüsü, Annem beni 16 yaşındayken doğurmuş. Babam kamyon şoförüydü, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and one day he took off and never came back. | bir gün gitmiş, ve geri dönmemiş. ve bir gün gitti ve hiç dönmedi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And this was? | Neredeydiniz? bu neredeydi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Clarksburg. It's a small town in Tennessee. | Clarksburg adında Tennessee'deki küçük bir kasabada. Clarksburg. Tennessee' de küçük bir kasaba. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
This rich guy from New York, who owned a textile plant, | New York'tan, tekstil fabrikasına sahip olan zengin bir adam Tekstil fabrikası olan New York' lu zengiz adam, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
started coming down, and it was like we were castaways and he was the ship. | kasabaya gelmişti. İkimiz sanki adaya düşmüş iki kişi ve o ise bir gemiydi. ortaya çıktığında sanki biz denizde mahsur kalmış kişiler o da gemiydi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But I ended up here, | Ama sonuç olarak buraya geldim, Kendimi burada buldum, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
eight years old, new school, new friends, fancy new clothes. | 8 yaşında, yeni bir okulda, yeni arkadaşlarla, yeni havalı kıyafetlerle. 8 yaşında, yeni bir okul, yeni arkadaşlar, havalı kıyafetler. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
My mom divorced him a year ago, | Annem o adamla bir yıl önce boşandı, Annem 1 yıl önce ondan boşandı... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
and now she's back on the singles scene with a vengeance. | ve şimdi intikam almak isteyen bir bekar. ve intikam aşkıyla bekarlar zincirine katıldı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I do think I should get some homework done, though. | Sanırım ödevlerimi yapmaya başlamalıyım. Sanırım ödevlerimi yapmam gerekiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I should get going then. Got work to do myself. | O zaman, gitsem iyi olacak, ne de olsa benim de yapacak ödevlerim var. Gitsem iyi olur o zaman. Yapacak işlerim var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
JACK: It's not the first time it's happened. | Bu ilk defa olmuyor. İlk kez olmuyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
VIVIAN: I know. | Biliyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But you never think it's gonna be the people that it's gonna be. | Ama bu asla olacağını düşünmeyen insanlara olur. Ama bunun bu insanların başına geleceğini bilmiyordun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
JACK: They've been together for 15 years. I know. It's certainly ridiculous. | 15 yıldır beraberler. Biliyorum. Bu çok saçma. 15 yıldır birlikteler. Biliyorum, kesinlikle komik. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What happened to the electricity? Hi, sweetie. | Elektriğe ne oldu? Merhaba tatlım. Elektriklere ne oldu? Selam, tatlım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
We got take out from the rotisserie chicken place. | Restorandan kalan tavuğu yiyoruz. Tavukçudan piliç çevirme aldık. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Grab a plate and join us. | Bir tabak kap ve bize katıl. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
But the lights. What happened? | Ama ışıklar? Ne oldu? Ama ışıklar. Ne oldu? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's my fault. I forgot to pay the bill. | Benim hatam. Faturaları ödemeyi unuttum. Benim hatam, faturayı yatırmayı unutmuşum | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And it's no big deal. They'll be on tomorrow. | Pek de büyük bir mesele değil. Yarın elektriğimiz geri gelecek. Önemli bir şey değil. Yarın açılır. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
George, we're trying to turn | George, bu garip karışıklığı George, biz bu tuhaf durumu | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
this awkward little mix up into a fun experience. | eğlenceli bir hatıraya dönüştürmeye çalışıyoruz. eğlenceli bir hale dönüştürmeye çalışıyoruz. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And if you can't get into the spirit of adventure, | Ve eğer bu macera ruhuna ayak uydurmuyorsan, Eğer bu maceraya dahil olmak istemiyorsan... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
then you can just do your own thing. You don't have to stick around. | istediğin şeyi yapabilirsin. Etrafta dolanmak zorunda değilsin. ne yapmak istiyorsan onu yap. Katılmak zorunda değilsin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, Jack. I can't use my laptop, | Üzgünüm, Jack. Üzgünüm, Jack ama laptopumu kullanamam, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
much less get my assignments. | Ama eğer bilgisayarımı kullanamazsam, ödevimi de teslim edemem. ödevlerimi bitiremem. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
So, go to the library or Starbucks. Be resourceful. | Kütüphaneye ya da Starbucks'a git. Açıkgöz ol. O halde kütüphane ya da Starbucks' a git. Yaratıcı ol. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Does anyone have any ideas about | Aranızdan herhangi biri kitaptaki hangi noktanın Romanın hangi unsurları, Romantik akımın bir parçası... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
which elements of the novel pinpoint it as part of the Romantic movement? | romantik akımı başlattığını söyleyebilir mi? olduğuna dair işaretler veriyor, bir fikri olan varmı? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
MS. HERMAN: Anyone? | Kimse yok mu? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I was asking what conclusion you came to in the exercise we're doing. | Yaptığımız egzersizin sonucunda hangi fikre vardığınızı soruyordum. Yaptığımız alıştırmada hangi sonuca vardığını soruyordum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Sorry. About what, again? | Özür dilerim. Ne hakkında olduğunu tekrar edebilir mısınız? Üzgünüm, konu neydi, tekrarlarmısınız? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
About which elements of the novel | Kitabın hangi noktasının Romanın hangi unsurları, Romantik akımın bir parçası... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
pinpoint it as part of the Romantic movement? | romantik akımı başlattığını. olduğuna dair işaretler verdiği hakkında. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Which novel? | hangi roman? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
The Mayor of Casterbridge, George, which, obviously, you didn't read. | Bir Hayatın Sırrı, George, hani şu, belli ki, okumadığın. "Casterbridge' in Belediye Başkanı", George, anlaşılan o ki okumamışsın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I loved it. | Çok sevdim. Çok beğendim. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Clearly. Anyone else? | Belli, başka kimse yok mu? Belli. Başka biri? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
My favorite part of the book is how the town's layout is described | Kitaptaki favori bölümüm şehrin düzeninin Kitabın en beğendiğim kısmı kasabanın yerleşim planının, bir arının... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
from the perspective of a bee traveling from one side of town to the other. | şehir şehir gezen arı tarafından anlatılmasıydı. bakış açısıyla kasabanın bir ucundan diğer ucuna anlatımı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
It's so visual. | Oldukça görsel. Çok gerçekçi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
So, I guess what Hardy's doing is aligning his point of view | Sanırım Hardy'nin gördüklerini Sanırım Hardy' nin yapmaya çalıştığı şey, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
not with an all seeing God but with an insect, | her şeyi gören tanrı gibi değil, ama bir böcek, herşeyi gören bir Tanrı gözü yerine, doğanın en küçük, mütevazi yaratığı bir... | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
the tiniest, humblest creature in nature. | doğadaki en küçük, en alçakgönüllü yaratık gibi anlatması. böceğin gözüyle fikrini ortaya koymak. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Which is pretty Romantic. | Ki bu oldukça romantik. Bu da oldukça romantik. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I think you just found your term paper, George. | Sanırım az önce dönem ödevinin konusunu buldun George. Sanırım dönem ödevini buldun, George. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Come join us. Cool. | Gel, bize katıl. İyi. Gel bize katıl. Harika. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You know Will and Zoe, right? | Will ve Zoe'yi tanıyorsun değil mi? Will ve Zoe' yi tanıyorsun, değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, we're in math class together, right? | Evet, aynı matematik sınıfındayız, değil mi? Evet, matematik sınıfındayız beraber, değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You never have your homework. | Sen hiçbir zaman ödevini yapmıyorsun. Sen hiç ödevlerini yapmıyordun. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Right. Right, it's my shtick. | Evet, evet. Bu da benim bir özelliğim. Doğru, doğru, benim olayım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hi, George. Hey, Zoe. | Merhaba, George. Hey, Zoe. Selam, George. Selam, Zoe. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Dude, what are you always drawing? | Her zaman çizdiğin o şeyler ne dostum? Ahbap, sürekli ne çiziyorsun? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He's like the mad artist, just hunched over his books. | Deli bir ressam gibi, kitabına kapanıyor ve çiziyor. Kitapların üzerine yaslanmış deli bir sanatçı gibi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
He never listens to a word the teacher says. | Öğretmenin söylediği tek bir kelimeyi bile dinlemez. Öğretmenin söylediği hiç bir şeyi dinlemiyor. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
What, like you do? Can I see some of the shit you draw? | Sen ne yapmayı seversin ki? Çizdiğin şeylerden birkaçını görebilir miyim? Sen öyle değilsin sanki? Çizdiğin şu haltlara bakabilirmiyim? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, sure. | Tabii, evet. Evet, tabi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You have issues. | Sorunların var. Sorunların var senin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
WILL: No. Dude, you're sensitive. | Hayır. Dostum, sen duyarlısın. Hayır ahbap, sen duyarlısın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
The sensitive artiste. | Duyarlı sanatçı. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Could you draw something like this for one of my parties? | Partilerimden birisi için bunun gibi bir şeyler çizebilir misin? Benim partiler için böyle şeyler çizebilirmisin? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I'm throwing a huge one at my brother's club on New Year's Eve. | Yılbaşı için abimin kulubünde büyük bir tane düzenliyorum. Yılbaşı akşamı kardeşimin kulübünde büyük bir tane veriyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You serious? WILL: Yeah. | Ciddi misin? Evet. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
You know, we can blow it up, make it a poster, invites, flyers. | Bastırıp dağıtabiliriz, posterler, davetiyeler, broşürler. Bilirsin şöyle, birşeyler patlatırız, poster, davetiye, el broşürü yaparız. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, that'd be great, right? | Evet, iyi olurdu, değil mi? Evet, harika olur, değil mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Hey, George. How are you? Fine. | Hey, George. nasılsın? İyiyim. Selam, George. Nasılsın? İyi. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Well, what are you doing? | İyi, neler yapıyorsun? Ne yapıyorsun? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Just finishing my trig assignment. | Sadece ödevimi bitirmeye çalışıyorum. trigonometri ödevimi bitirmeye çalışıyorum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Good man. That's what I like to hear. | Aferin, işte duymak istediklerim bunlar. İyi çocuk. Duymak istediğim şey bu işte. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
WILL: I've got 72 comps on my list alone. | Yalnızca kendi listemde 72 kişi var. Listemde 72 katılımcı var. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Most of them are your friends. Yeah. | Çoğu senin arkadaşın. Evet. Bir çoğu senin arkadaşın. Evet. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
And they're gonna be the coolest people there. | Ve orada en havalı insanlar olacaklar. oradaki en havalı insanlar olacaklar. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, you're right. So don't question it. | Evet, haklısın. O zaman sorma. Evet, haklısın. O halde sorgulamayı kes. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Besides, if I pull my people, your whole operation goes under. | Zaten eğer ben misafirlerimi geri çekersem, planın mahvolur. Ayrıca, eğer ben arkadaşlarımı çekersem bütün operasyonun heba olur. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Will. Brother George! | Will. George! Will. Kardeşim George! | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I love it, man. | Çok beğendim. Sevdim bunu, oğlum. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Nice celebratory mood. Perfect for a party. | İyi bir kutlama havası. Bir parti için mükemmel. Hoş kutlama modu. Parti için mükemmel. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
So, what now, Basquiat? | Peki, sırada ne var Basquiat? Pekala, sırada ne var, Basquiat? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Rule number one about cutting school. | Bir numaralı kural okuldan kaçmak hakkında. Okulu asmada kural bir, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
I've cut school before. | Bunu daha önce de yaptım. Daha öncede okulu astım. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
To shop. | Alışverişe gitmek için. Alışveriş. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Rule number one, cutting school is fun. That's a rule? | Bir numaralı kural, okuldan kaçmak eğlencelidir. Bu bir kural mı? Kural bir, okulu asmak eğlencelidir. Bu kural mı şimdi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Rule number two, cut rarely to preserve the specialness. | İki numaralı kural, özel olmayı nadiren kes. Kural iki; arada sırada as ki, özelliğini kaybetmesin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Is that even a word? | Cidden bu bir cümle mi? böyle bir kelime var mı? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Rule number three, | Üç numaralı kural Kural üç, | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
do something culturally rewarding with your time to earn it morally. | kazandığını düşündüğün zamanınla seni kültürel olarak ödüllendirecek bir şey yap. Zamanını kültürel bir şeyler için harca ki ahlaki bir boyut kazansın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Rule number four, you're a dork. | Dört numaralı kural, sen bir salaksın. Kural dört, sen bir ahmaksın. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Wrong. Rule number four, noodles. | Yanlış. Dört numaralı kural, erişte. Yanlış. Kural dört, erişte. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
Is that how you see us? You're the old man and I'm your 12 year old niece? | Bu bizi nasıl gördüğün mü? Sen yaşlı bir adamsın bense 12 yaşındaki yeğenin. Bizi buna mı benzettin? Sen yaşlı adam ben de 12 yaşında ki yeğeni mi? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
So, what, you take all the girls to this movie? Is it your secret weapon? | Peki, ne yani, bütün kızlara bu filmi mi izletiyorsun? Gizli silahın bu mu? Ne yoksa bütün kızları bu filme mi götürüyorsun? Gizli silahın bu mu? | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |
When you're cutting school, you go to whatever's playing. | Okuldan kaçtığında ne oynuyorsa onu izlersin. Okulu astığında ne oynuyorsa onu izlersin. | The Art of Getting By-1 | 2011 | ![]() |