Search

English Turkish Sentence Translations Page 178230

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
I'll watch your books. Thanks.	Kitaplarınıza bakarım. Teşekkürler.	Unfaithful-1	2002
Bad day for taxis. It's this horrible wind.	Taxi için kötü bir gün. Aslında bu felaket rüzgar.	Unfaithful-1	2002
Yeah, you shot down there like a bullet!	Evet, bir kurşun gibi düştün orada.	Unfaithful-1	2002
If you flapped your arms, you'd be home now.	Kollarını çırpmış olsaydın, şimdi evdeydin.	Unfaithful-1	2002
I'll remember that next time.	Bir dahaki sefere hatırlarım.	Unfaithful-1	2002
That's not good. I know.	İyi gözükmüyor. Biliyorum.	Unfaithful-1	2002
Listen, that's me up there. The flowerpot.	Dinle, yukarıda oturuyorum. Saksılı yerde.	Unfaithful-1	2002
I'll get you a Band Aid, okay?	Sana sargı getiricem, tamam?	Unfaithful-1	2002
Hold onto something. Don't blow away.	Birşeye tutun. Uçup gitme.	Unfaithful-1	2002
Or you can come on up and clean it off, no?	Veya yukarı çıkıp temizlersin, hayır?	Unfaithful-1	2002
I'm not an ax murderer. I promise.	Baltalı bir katil değilim. Söz veriyorum.	Unfaithful-1	2002
Fucking elevator.	Kahrolası asansör.	Unfaithful-1	2002
One more.	Hadi bir tane daha.	Unfaithful-1	2002
Pardon the mess. Are you a writer?	Dağınıklık için kusura bakma. Yazar mısın?	Unfaithful-1	2002
I'm a book dealer.	Kitap satıcısıyım.	Unfaithful-1	2002
Bathroom's right down there, on the left.	Tuvalet hemen solda.	Unfaithful-1	2002
Go ahead. There's a medicine cabinet.	Devam et. Orda bide ilaç dolabı var.	Unfaithful-1	2002
You can sneak a peek at my prescriptions.	Reçetelerime de bir göz atabilirsin.	Unfaithful-1	2002
I made you some tea. Thank you.	Sana çay yaptım. Teşekkürler.	Unfaithful-1	2002
Do you box? I used to, when I was young.	Box yapar mısın? Eskiden gençken.	Unfaithful-1	2002
This is an amazing place.	Burası çok ilginç bir yer.	Unfaithful-1	2002
Yeah, but it's not mine. No?	Evet ama benim değil. Değil mi?	Unfaithful-1	2002
The owner is a friend, a sculptor. He's in Paris.	Arkadaşım sahibi, bir heykeltıraş. Paris'te yaşıyor.	Unfaithful-1	2002
That's cool. We can stay here, me and my books.	Yani bu çok iyi. Burada kalabiliyoruz, ben ve kitaplarım.	Unfaithful-1	2002
Can I use your phone? I have to call home.	Telefonunu kullanabilir miyim? Evi aramam gerek.	Unfaithful-1	2002
Sure, there's a phone just behind you.	Elbette, hemen arkanda bir telefon var.	Unfaithful-1	2002
Gloria? Hi, it's me.	Gloria? Selam, benim.	Unfaithful-1	2002
Good, good. How's Charlie?	Güzel, güzel. Charlie nasıl?	Unfaithful-1	2002
Hi, honey. How was your day at school?	Selam tatlım. Okulda günün nasıldı?	Unfaithful-1	2002
Yeah? What was the best part?	Öyle mi? En güzel kısmı neydi?	Unfaithful-1	2002
Guess what? Can you believe it? Mommy missed her train.	Noldu tahmin et? İnanabiliyor musun? Anneciğin treni kaçırdı.	Unfaithful-1	2002
About an hour.	Bir saate kadar.	Unfaithful-1	2002
You should start your homework.	Ev ödevlerine başlamalısın.	Unfaithful-1	2002
I promise to tell you all about it when I see you. I love you. Bye.	Gelince hepsini anlatıcam, söz veriyorum. Seni seviyorum. Hoşcakal.	Unfaithful-1	2002
That was my son, Charlie. He's 8. He'll be 9 next week.	Oğlum Charlie'ydi. 8 yaşında. Haftaya 9 olacak.	Unfaithful-1	2002
I'm Paul Martel. I'll be 28 in July.	Adım Paul Martel. Temmuzda 28 olucam.	Unfaithful-1	2002
I'm Constance. And I'm late. I have to go.	Ben Constance. Ve geç kaldım. Gitmem gerek.	Unfaithful-1	2002
Before you go, take a book.	Gitmeden önce bir kitap al.	Unfaithful-1	2002
No. I couldn't.	Hayır. Alamam.	Unfaithful-1	2002
Sure you can. A souvenir.	Tabii ki alırsın. Bir hatıra.	Unfaithful-1	2002
Go down there. You know, like before.	Oraya doğru git. Biliyorsun daha önceki gibi.	Unfaithful-1	2002
Keep going. Stop.	Devam et. Dur.	Unfaithful-1	2002
No, right.	Hayır, sağ.	Unfaithful-1	2002
Okay, now the second shelf from the top. . .	Tamam, şimdi, üstten ikinci raf. . .	Unfaithful-1	2002
. . .take the fourth one from the left.	. . .soldan dördüncüyü al.	Unfaithful-1	2002
Think so. Open to page 23.	Sanırım. Sayfa 23'ü aç. İleri git. Daha önceki gibi.	Unfaithful-1	2002
Drink wine, this is life eternal	Şarap iç, bu hayat ebedi	Unfaithful-1	2002
This, all that youth will give to you	Bu, bütün gençliğinin sana vereceği	Unfaithful-1	2002
It is the season for wine, roses And drunken friends	Şarap mevsimi, güller ve şarhoş arkadaşlar	Unfaithful-1	2002
Be happy for this moment	Bu an için mutlu ol	Unfaithful-1	2002
This moment is your life	Bu an senin hayatın	Unfaithful-1	2002
I have to go. Thank you.	Gitmem gerek. Teşekkürler.	Unfaithful-1	2002
Can you find your way out? I hope so.	Yolu bulabilecek misin? Umarım.	Unfaithful-1	2002
That's my bedroom.	Orası yatak odam.	Unfaithful-1	2002
It was nice meeting you, Constance.	Tanıştığıma memnun oldum, Constance.	Unfaithful-1	2002
Come back if you need more books or medical attention.	Eğer daha fazla kitaba ve ya tıbbı yardıma ihtiyacın olursa tekrar gel.	Unfaithful-1	2002
Hey, Glo.	Selam, Glo.	Unfaithful-1	2002
That wouldn't be the TV on, would it? I was just turning it off.	O açık bir televizyon değil, di mi? Ben de tam kapatıyordum.	Unfaithful-1	2002
Sure you were.	Eminim kapatıyordun.	Unfaithful-1	2002
The wind knocked me down. Yeah?	Rüzgar beni bitirdi. Öyle mi?	Unfaithful-1	2002
You all right? You need anything?	İyi misin? Birşeye ihtiyacın var mı?	Unfaithful-1	2002
Gross. Were you in a fight? No, just fell over.	Vay canına. Kavga mı ettin? Hayır, sadece düştüm.	Unfaithful-1	2002
Does it hurt? Little bit.	Acıyor mu? Biraz.	Unfaithful-1	2002
Cool! Where are you going?	Harika! Nereye gidiyorsun?	Unfaithful-1	2002
To get the camera! Try this.	Kamerayı almaya. Bunu dene.	Unfaithful-1	2002
Why do you need the camera? It's for school. We're doing blood.	Kameraya ne için ihtiyacın var? Okul için. Kanı işliyoruz.	Unfaithful-1	2002
Okay, now look like it really hurts.	Tamam, şimdi gerçekten çok acıyormuş gibi yap.	Unfaithful-1	2002
This will be great.	Bu harika olacak.	Unfaithful-1	2002
The wind blew her down. She bled and everything.	Rüzgar yere atmış, kanamaya falan başlamış. . .	Unfaithful-1	2002
Everybody's hats blew off. Quite the war photographer. You okay?	Herkes şaşırıp kaldı. Neredeyse savaş fotoğrafcısı. İyi misin?	Unfaithful-1	2002
Yeah. It took me down like an old lady.	Evet. Beni yaşlı bir kadın gibi yere attı.	Unfaithful-1	2002
It was humiliating. Dad, look at the pictures.	Utanç vericiydi. Baba, resimlere bak.	Unfaithful-1	2002
At least we got the evidence. Anyone we can sue?	En azından kanıtımız var. Davacı olabileceğimiz birileri var mı?	Unfaithful-1	2002
No. There was this nice guy who helped me.	Hayır. Bana yardım eden kibar bir bey vardı.	Unfaithful-1	2002
It was like this, Dad. It was a twister.	Böyleydi baba. Bir hortumdu.	Unfaithful-1	2002
Dad, look. It was like this.	Baba, bak. Bunun gibiydi.	Unfaithful-1	2002
Wow. It's a tornado.	Wow. Bir kasırga.	Unfaithful-1	2002
He lived around there. He got me some Band Aids and put me in a taxi.	O civarda oturuyormuş. Bana birkaç yara bandı verip taxiye bindirdi.	Unfaithful-1	2002
Was he good looking?	Yakışıklı mıydı?	Unfaithful-1	2002
You do your homework? I can't. I don't know how to do it.	Ödevini yaptın mı? Yapamıyorum. Nasıl yapılacağını bilmiyorum.	Unfaithful-1	2002
Come on, I'll help you. Then you can help me with mine.	Hadi, sana yapdım edicem. Sen de benimkinde yardım edersin.	Unfaithful-1	2002
Did you get his name, this guy?	Adını alabildin mi, şu adamın?	Unfaithful-1	2002
We could send him a bottle of wine.	Ona bir şişe şarap yollayabilirdik.	Unfaithful-1	2002
Cheap wine.	Ucuz şarap.	Unfaithful-1	2002
Con, stand there a second. Wait a minute.	Con, bi saniye dur orda. Bekle bi dakka.	Unfaithful-1	2002
Stay there a second. I'm trying to figure out the. . . .	Bir saniye dur orda. Şeyi çözmeye çalışıyorum. . .	Unfaithful-1	2002
The thing I can't figure out is the zoom thing.	Çözümediğim şey şu zoom olayı.	Unfaithful-1	2002
There it is. Okay, hold on, stay there.	İşte oldu. Tamam, bekle, orda dur.	Unfaithful-1	2002
Got the zoomy thingy zooming.	Zoom yapan şeyi buldum.	Unfaithful-1	2002
Stay there. I'm trying to figure this out. I wanna see if it focuses.	Bekle orda. Şunu çözmeye çalışıyorum. Fokuslayacak mı onu görmek istiyorum.	Unfaithful-1	2002
Cool. Very cool.	Harika. Çok harika.	Unfaithful-1	2002
So beautiful. If you only knew.	O kadar güzel ki. Bir bilseydin.	Unfaithful-1	2002
Look at you. God, what a beauty.	Kendine bir bak. Tanrım, ne güzellik.	Unfaithful-1	2002
Nothing. Nothing at all.	Hayır. Hemde hiç.	Unfaithful-1	2002
This is really good. No, it isn't. Go away.	Bu çok iyi. Hayır, değil. Git burdan.	Unfaithful-1	2002
I think I'm really zooming. I found the zoom. Found it.	Sanırım cidden zoomluyorum. Zoomu buldum. Buldum onu.	Unfaithful-1	2002
Shit. Mom.	Kahretsin. Anne.	Unfaithful-1	2002
I'll be back. I'll be back. Don't fall asleep.	Geri gelicem. Gelicem. Uyuya kalma.	Unfaithful-1	2002
Mom, are you nuts? You forgot my lunch.	Anne, delirdin mi? Öğlen yemeğimi unutmuşsun.	Unfaithful-1	2002
I did not. It's by the door. Come with me.	Unutmadım. Kapının yanında. Gel benimle.	Unfaithful-1	2002