Search
English Turkish Sentence Translations Page 178311
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Are you ready? | Planlamada ve verimlilikte üstlerine yokmuş. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Don't ask. | Dahası, hiç başarısız olmamışlar. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Thank you. | Adamın biri hâlâ var olduklarını söyledi. Bence dedikodu tabii bunlar. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I'm sorry I brought more trouble into your life. | Seni aradıktan sonra vaktin vardı. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I will try and make up for it. I promise. | Neden kaçmadın? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I know. | Section 15'ten nasıl kaçacağım Bay Cole? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I've figured something out. | Zor yürüyorum. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
It's a simple code. | Chesterfield'dan önce günde 60 tane Mahorka içerdim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
The first number refers to a page in the book... | Berbat Sovyet ürünleri. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
...the second to a line on that page, the third to words on that line. | Stalin'den daha çok Rus öldürmüştür. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
What are the words? | Doktorlarım, zayiat listesine yakında benim de gireceğimden emin. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
The Latin names of two plant species: | Seni nasıl bulduğunu... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Calochortus albus and Umbellularia Californica. | ...ve onun adına bağlantıya geçtiğin kişileri bilmek istiyorum. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Fairy Lantern and California Bay, both common, flowering plants. | Sonra ne olacak? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
What does it mean? | Elimi sıkıp gidecek misiniz? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
That I don't know. | Siyanür. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Not part of your work, or Professor Bressler's? | İnsan böyle bir şeyi kullanacak cesareti bulacağını hiç düşünemiyor. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
No. | Sen düşünemezsin. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Tell me, Martin, how close are Professor Bressler and Prince Shada? | En iyiler düşünür. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Very close. The prince is sponsoring the summit. They're both progressives. | Ya her şeyi hatırlarsa? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Bressler wants to end world hunger. | O zaman ne olacak? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
He's researching new forms of crop cultivation... | Belgelerinizi görebilir miyim? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
...offering open access to his data. | Yanında değil. Bir kaza geçirdi, o yüzden bavulunu alamadı. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
The prince funds his work. | Durun. Lütfen. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
He knows the world will need food long after his oil resources are depleted. | Kilidin şifresi... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Those agricultural patents will be worth a fortune. | ...280... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
But the prince's progressiveness has cost him. | 280635. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Extremists in his own country hate him... | Kimim ben? Bakabilir miyim? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
...and yet he perseveres his course, despite multiple attempts on his life. | Burada durmamalıyız. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
There's a cocktail party before Bressler's speech tonight, is that correct? | Güvenli değil. Liz burada beklememi söyledi. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Yes. | Nereye gidiyorsun? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
For some, that might be a very good reason to want to be you. | Sen eski hayatına döndün. Senin adına sevindim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Martin Harris with just a few guests... | Şimdi de benim dönmem lazım | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
...in a confined space with Prince Shada. | Gina? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
J�rgen may be right, but he might not be able to prove it. | Teşekkür ederim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I need to find Liz. | İhtiyacımdan fazlası var. Daha fazlasını hak ediyorsun. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Oh, Martin, that is not a good idea. | Başından geçen her şey için. Hadi al. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
The people who have her have been sticking to my schedule. | Ya onlara gittiğin yeri söylediyse? Liz mi? Söylemez. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I know where she'll be today. | Nereden biliyorsun? Gina, karım o benim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Someone will be watching her. What if he's there? | Öyle ya. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
He won't be. He's me, remember? He'll be meeting with Bressler. | Bana ağır geliyor. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Yeah? They just sat down. | Martin? Martin! | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Let me know when they leave. Thanks. | Tanrım, şu hâline bak. Nasılsın? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Okay. | Rodney, ne yapıyorsun burada? Beni aradın ya. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Please leave a message after the tone. | Hatırlamıyor musun? Telesekreterime mesaj bırakmışsın. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Liz. | İlk uçağa atladım geldim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
What are you doing here? | Nasıl bir belaya bulaştın? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Liz. What's happening? | Seni bu işe karıştırdığım için üzgünüm. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Are you crazy? You have to leave me alone. | Üzülmene gerek yok. 15 yıldır arkadaşız. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Why? You have to tell me why. Are they making you do this? | Aynı şeyi sen de yapardın. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Are they threatening you? How did you find me? Did you follow me? | Alayım. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
When we arrived, you saw the ad. | Hanımefendi? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
You mentioned when we first saw her show, in Chicago, together. | Alo? Bütün gün beklemem. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Don't you remember? | Çantalarıma yardım edin lütfen. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I can't get out. Come with me right now. | Bu daha önce başıma gelmemişti. Kendini gerçekten Martin Harris sanıyorsun, değil mi? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
No. They'll kill us both. | Ne diyorsun, Rod? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I never should have left you. I never should have gotten into that taxi. | En eski dostumsun. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
You don't understand, do you? | Kim olduğumu biliyorsun. Benim. Diğer adam değil. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Your briefcase. It got left behind at the airport. | O... Martin Harris değil mi? Değil tabii ki. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
That's why you were going back. | Ama sen de değilsin. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
You need to find it. | Ne? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Wait for me there. | Martin Harris diye biri yok. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Liz, Liz, wait. | Öyle biri var olmadı. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I love you. | Sen uydurdun. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
What did she say? Not here. | Senin ürünün. Sen uydurdun. Konferansa girebilmek için gizli kimliğin. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Where have you been? Hm? | Bu çok saçma. Liz... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I have to go to the airport right away. | Liz karın değil. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Ja? | Profesyonel bir ekiptiniz. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Is this Ernst J�rgen? Yes, it is. | Hayır, hayır. Bu delilik. Hatırladıkların gerçek değil. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
My name is Rodney Cole. I received a phone message from you. | Martin Harris uydurma bir isim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
And I received two from Martin as well. What's the problem? | Ona bir hayat yarattın, ve kafanda boşlukları doldurdun. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Oh, dear. Oh, that's unbelievable. The poor man. | Haklıymış. Bu olaya çok bağlanmışsın. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Well, listen, here's the good news. I've just arrived in Berlin. | Destek olmadan devam etmek zorunda kaldı. Sence o kendini nasıl hissediyordur? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Yes, I've been teaching in Leipzig, at the Hochschule f�r Technik. | İleride senden esinlenilen bir ders kitabı yazacağız. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I'm sorry, please excuse my German. | Hava alanından çantayı aldığın için de teşekkürler. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Well, I came up for the last day to hear Bressler's speech. | Orada bırakmak pek uygun değildi. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I could come right over. | Planlarımıza uymayan, yarım kalmış bir şeydi. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
No, no, no, it's fine. | Jürgen her şeyi çözmüş. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
It's no problem at all. It's not far. I know exactly where you aye. | Öldü bu arada. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I look forward to meeting you, Mr. Cole. | Acısız bir şekilde öldü. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Well, then, I'll see you soon. Bye. | Maalesef senin için söyleyebilecek bir şeyim yok. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Rodney Cole? | Üzgünüm. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Leipzig? | Gerçekten çok üzgünüm. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Herr J�rgen? | Rodney! | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Dr. Cole. | Bunu neden yapıyorsun? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
How do you do? | 1 yıllık hazırlık. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Thank you. | Geri dönmen için elimizden gelen her şeyi yaptık. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Drink? | Ne kadar çok vaktimizi çaldığının farkında mısın? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
I have a bottle labelled brandy, which is more than likely hair lacquer... | Şükran Günü'ndeyiz. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
...or some vodka my neighbor gave me after it made her husband go blind. | Başını çarpıp gizli kimliğine... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
No, thank you. | ...inanmaya başladığın için başımıza açtığın işleri düzeltmeye çalışmak yerine... | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Maybe some coffee? I'm making some for myself. | ...evimde ailemle akşam yemeğimi yiyor olabilirdim. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
No, I'm fine. Thank you. | Söyle bana. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
You were in the military. | Kimim ben? | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
In the Stasi in East Germany. | Eğitimli bir katilsin. En iyi adamımsın. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Well, my grandson's gonna be very excited to hear that. | Şimdiyse, isimsiz ölü bir keş olacaksın. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
He loves all this Cold War stuff. | Gina, eğil! | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
Oh, look at that. | Gina! Gina! | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
What kind of car is that? | Hayır, olamaz. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |
That's a Volga GAZ 24. | Martin Harris. | Unknown-2 | 2011 | ![]() |