Search
English Turkish Sentence Translations Page 179770
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Well, it's about.... | Bu şey hakkında... evet bu şey hakkında,ahh... Bu şey hakkında... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's about when your woman catches you. | Yani eşinizin sizi yakalaması ile ilgili. bu karınızın sizi yakalmasıyla ilgili. Yani eşinizin sizi yakalaması ile ilgili. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You know, she catches you running around town... | Bilirsiniz, sizi herhangi bir yerde yakalayıp... bilirsiniz,işte sizi bişeler yaparken... Bilirsiniz, sizi herhangi bir yerde yakalayıp... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...getting into all kinds of strange. | ...tuhaf bir duruma düşürürler. ...bir işler çevirdiğinizde. ...tuhaf bir duruma düşürürler. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This is racially insensitive. | Biraz da ırkçı ve düşüncesizce... bu ırkçı ve düşüncesizce. Biraz da ırkçı ve düşüncesizce... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And she says, "Son, get your lazy, two timing, Negro ass up out of here." | ...der ki; 'o tembel, zenci kıçını kaldır ve buradan git.' ve karınız, "evlat, o tembel zenci kıçını hemen kaldır ordan. " ...der ki; 'o tembel, zenci kıçını kaldır ve buradan git.' | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you say to her: What's he doing? You see that? | Ve siz de ona dersiniz: Bu adam ne yapıyor? ve siz ona: ne yapıyor ? gördün mü? Ve siz de ona dersiniz: Bu adam ne yapıyor? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You got to love your egro man | Zenci adamı sevmelisin. You got to love your Negro man Zenci adamı sevmelisin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You got to love your Negro man | Zenci adamı sevmelisin. You got to love your Negro man Zenci adamı sevmelisin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You got to love, love | Sevmelisin. You got to love, love Sevmelisin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
ls he playing "Negro Man"? He is playing "Negro Man." | 'Zenci Adam' şarkısını mı söylüyor? 'Zenci Adam' şarkısını söylüyor. o "zenci adamı"mı çalıyor? evet o "zenci adamı"çalıyor. 'Zenci Adam' şarkısını mı söylüyor? 'Zenci Adam' şarkısını söylüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He's playing "Negro Man." | 'Zenci Adam' şarkısını söylüyor. o "zenci adamı" çalıyor! 'Zenci Adam' şarkısını söylüyor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
From early in the morning Till late at night | Sabahın köründen, gece yarısına kadar. From early in the morning Till late at night Sabahın köründen, gece yarısına kadar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You know I love your apples Let me take a bite | O sevdiğim elmalarını ısırayım. You know I love your apples Let me take a bite O sevdiğim elmalarını ısırayım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You got to love, love, love, love, love | Sevmelisin, sevmelisin, sevmelisin. You got to love, love, love, love, love Sevmelisin, sevmelisin, sevmelisin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Your Negro man | Zenci adamı. Your Negro man Zenci adamı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, come on, Dewey. | Evet, devam, Dewey. evet,devam et, Dewey. Evet, devam, Dewey. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know I treat you wrong And that ain't right | Biliyorum yanlış yaptım. Ve bu doğru değil. I know I treat you wrong And that ain't right Biliyorum yanlış yaptım. Ve bu doğru değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Let me put it on you, mama And you'll feel all right | Seninle biraz ilgilenirsem. Kendini iyi hissedersin. Let me put it on you, mama And you'll feel all right Seninle biraz ilgilenirsem. Kendini iyi hissedersin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Now, that's what I call winning over an audience. | İşte seyirciyi kazanmak diye buna derim. işte ben buna seyirciyi yakalamak derim. İşte seyirciyi kazanmak diye buna derim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Go, Dewey, go. | Haydi, Dewey, devam et. bastır Dewey, bastır. Haydi, Dewey, devam et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I like what you did out there tonight. Have you ever made a recording? | Sahne performansınız hoşuma gitti. Hiç albüm yaptınız mı? bu gece orda yaptıklarınız çok hoşuma gitti. hiç albüm yaptınız mı? Sahne performansınız hoşuma gitti. Hiç albüm yaptınız mı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, Mr. L'Chaim, Mr. Mazeltov, that's been my dream. | Bay L'Chaim, Bay Mazeltov, bu benim hayalimdi. Oh, bay. L'Chaim, bay. Mazeltov, bu benim hayalim. Bay L'Chaim, Bay Mazeltov, bu benim hayalimdi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He's not the one you want. I'm the one you want. | Sizin istediğiniz kişi o adam değil, benim. sizin istediğiniz o değil. sizin istediğiniz benim. Sizin istediğiniz kişi o adam değil, benim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I think he's the one we want. He's got a nice thing. | Sanırım istediğimiz kişi o. Onda bir ışık var. sanırım bizim istediğimiz o. onda güzel bir şey var. Sanırım istediğimiz kişi o. Onda bir ışık var. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He's not bad with the singing and the playing and the shaking of the tochis. | Şarkı söylemesi, gitar çalması ve kalçalarını sallaması hiç de kötü değil. o şarkı sölemede,çalmada ve biyerlerini sallamada hiç fena değil. Şarkı söylemesi, gitar çalması ve kalçalarını sallaması hiç de kötü değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I think you've got what it takes to make it in the big time. | Sanırım başarıyı yakalamak için gereken her şeye sahipsin. sanırım sende büyük olmak için gereken herşey var. Sanırım başarıyı yakalamak için gereken her şeye sahipsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The big time? | Başarı mı? büyük olmak için mi? Başarı mı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
When the moon hits your eye Like a big pizza pie | Ay ışığı gözlerine yansıdığında, sanki pizza böreği gibi olur. When the moon hits your eye Like a big pizza pie Ay ışığı gözlerine yansıdığında, sanki pizza böreği gibi olur. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's amore | İşte aşk bu. That's amore İşte aşk bu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
When the world seems to shine | Dünya ışıldadığı zaman. When the world seems to shine Dünya ışıldadığı zaman. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What the hell is this? | Bu lanet şey de ne? buda ne? Bu lanet şey de ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Pizza pie. What's in a pizza pie? | Pizza böreği mi? Pizza böreği de ne? pizza turtası.pizza turtasıda ne? Pizza böreği mi? Pizza böreği de ne? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Bells will ring Ting a ling a ling, ting a ling a ling | Çanlar ting, ling diye çaldığında. Bells will ring Ting a ling a ling, ting a ling a ling Çanlar ting, ling diye çaldığında. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you'll sing "Vita bella" | 'Vita bella' yı söyleyeceksin. And you'll sing "Vita bella" 'Vita bella' yı söyleyeceksin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hearts will play Tippy tippy tay | Kalpler tık tık diye attığında. Hearts will play Tippy tippy tay Kalpler tık tık diye attığında. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Please, I can't anymore. | Daha fazla dayanamayacağım. lütfen,daha fazla dayanamayacağım. Daha fazla dayanamayacağım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's what I was gonna say. | Benim demek istediğim de bu. bende bundan bahsediyorum. Benim demek istediğim de bu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's amore Amore | İşte aşk bu. Aşk. That's amore Amore İşte aşk bu. Aşk. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That is amore | İşte bu aşk. That is amore İşte bu aşk. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right. Hold, please. Stop that. Stop your singing! | Pekâlâ. Durun lütfen. Kesin şunu. Söylemeyi kesin! tamam. bekle, lütfen. durdur şunu. şarkı söylemeyi bırak! Pekâlâ. Durun lütfen. Kesin şunu. Söylemeyi kesin! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Stop your singing this instant, young man! | Derhal şarkı söylemeyi bırak, genç adam! şarkını söylemeyi hemen bırak genç adam! Derhal şarkı söylemeyi bırak, genç adam! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I will not have this in my studio! | Bunu stüdyomda istemiyorum! ben bunu stüdyomda istemiyorum! Bunu stüdyomda istemiyorum! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's just a terrible, terrible... | Bu tek kelime ile berbat, berbat... bu sadece berbat,berbat... Bu tek kelime ile berbat, berbat... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...terrible, terrible "That's Amore." | ...berbat 'işte aşk bu'. ...berbat,berbat "That's Amore. " ...berbat 'işte aşk bu'. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Maybe it was a wrong song choice? | Belki de şarkı seçimi hatalıydı? belki bu yanlış şarkı seçimiydi? Belki de şarkı seçimi hatalıydı? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
If you just let me play one of my songs, I think you'll like it a whole lot better. | Eğer kendi şarkılarımdan birini söylersem, sanırım daha çok hoşunuza gider. eğer kendi parçalarımdan birini çalmama izin verirseniz, sanırım siz daha çok hoşlanacaksınız Eğer kendi şarkılarımdan birini söylersem, sanırım daha çok hoşunuza gider. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You have failed conclusively. It's over. | Kesinlikle başaramadın. Bu iş bitti. kesin olarak başarısız oldun. bitti. Kesinlikle başaramadın. Bu iş bitti. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And there is nothing that you can do... | Artık bu odada senin... ve yapabiliceğin bir şey yok... Artık bu odada senin... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...here in this room that can turn that around. | ...değiştirebileceğin hiçbir şey kalmadı. ...burda,bu oda da herşeyi değiştirdin. ...değiştirebileceğin hiçbir şey kalmadı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Nothing you can do that can make up for what you did to "That's Amore." | Özellikle 'İşte Aşk Bu' parçasından sonra yapabileceğin hiçbir şey yok. buda ne yapılacak birşey yok bu parçayla nedir bu thats amore Özellikle 'İşte Aşk Bu' parçasından sonra yapabileceğin hiçbir şey yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, my mother liked it a whole lot. Your mother was wrong. | Annem bu şarkıyı çok severdi. Annen yanılmış. ahh, annem bundan çok hoşlanmıştı. annen yanılmış. Annem bu şarkıyı çok severdi. Annen yanılmış. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I was willing to open my mind... | Senin için iyi şeyler düşünüyordum... açık fikirli olmaya çalıştım... Senin için iyi şeyler düşünüyordum... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...because these Jewish gentlemen brought you in here. | ...çünkü seni buraya bu Yahudi Beyler getirdi. ...çünkü bu yahudi beyler seni buraya getirdi ...çünkü seni buraya bu Yahudi Beyler getirdi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
They usually have good taste. | Genellikle iyi şarkıcılar bulurlar. genellikle başarılı seçimler yaparlar. Genellikle iyi şarkıcılar bulurlar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And now here you are in front of me pretending you can sing. | Ve şimdi sen karşıma geçip, bana şarkıcılık taslıyorsun. ve sen şimdi burda,önümde şarkı söyleyebiliryormuş gibi yapıyorsun. Ve şimdi sen karşıma geçip, bana şarkıcılık taslıyorsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And I have to say that today... | Ve sana şunu söylemeliyim ki... ve şunu söylemeliyim ki senin bugünki... Ve sana şunu söylemeliyim ki... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...your performance has shaken my belief in the Jewish people. | ...bugünkü performansın benim Yahudilere olan inancımı da zedeledi. performansın bu yahudi adamlara olan inancımı sarstı. ...bugünkü performansın benim Yahudilere olan inancımı da zedeledi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, there's nothing I would like more, sir... | Daha fazlasını istemiyorum, bayım. ee,eğer bana bir şans daha verirseniz.. Daha fazlasını istemiyorum, bayım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...than to restore your faith in Judaism, if you could just give me that shot. | Eğer bana bir şans verirseniz, Musevilik hakkındaki görüşlerinizi değiştirebilirim. ...sizin yahudi adamlara olan incanızı tazeleyebilmeyi çok isterim efendim Eğer bana bir şans verirseniz, Musevilik hakkındaki görüşlerinizi değiştirebilirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I'll tell you, you have failed so far... | Fakat sana söylüyorum, şimdiye kadar başaramadın... söyledim sana çok kötü bir şekilde başarısız oldun Fakat sana söylüyorum, şimdiye kadar başaramadın... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and if somehow you are able to sing a song now... | ...ve eğer şimdi yeni tanıştığın bu kişilerle birlikte... ...bir şekilde şarkı söylebildiğiniz düşünüp ...ve eğer şimdi yeni tanıştığın bu kişilerle birlikte... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...bringing these boys together you haven't even met... | ...bir şekilde şimdi şarkı söyleyebilirsen... daha önce tanımadığın bu elemanları bir araya getirmişsin... ...bir şekilde şimdi şarkı söyleyebilirsen... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and make something so personal, so new... | ...ve çok özel ve yeni bir şey yapabilirsen... ve çok kişisel çok yeni bişeyler yapıosun. ...ve çok özel ve yeni bir şey yapabilirsen... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...that the whole world takes notice... | ...tüm dünyanın ilgisini çekip... ve bütün dünyanın dikkatini çekiceğini düşünüyorsun... ...tüm dünyanın ilgisini çekip... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and that your life is never the same again.... | ...tüm hayatını değiştirebilirsin. ve hayatının tamamıyla değişeceğine inanıyorsun ...tüm hayatını değiştirebilirsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I'm telling you right now, I don't think it's going to happen. | Fakat sana söylüyorum, bunun olabileceğini hiç sanmıyorum. ama ben şimdi sana, bunun olcağını düşünmedeğimi söylüyorum. Fakat sana söylüyorum, bunun olabileceğini hiç sanmıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Wait, wait, wait. We're here already. What could it possibly hurt? | Dur bakalım. Biz zaten buradayız. Neden bizi rencide ediyorsun? bekle, bekle, bekle. artık gelmiş olduk. ölecek değiliz yaa? Dur bakalım. Biz zaten buradayız. Neden bizi rencide ediyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
L'Chaim, I'll do it for you. But just one more song. | L'Chaim, bunu senin için yapacağım. Ama sadece bir şarkı. L'Chaim, bunu senin için yapıyorum. ama sadece bir şarkı. L'Chaim, bunu senin için yapacağım. Ama sadece bir şarkı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All right, son. I'm gonna give you 1 5 more seconds. | Pekâlâ evlat. Sana 15 saniye daha veriyorum. pekala,evlat.sana 15 saniye daha veriyorum. Pekâlâ evlat. Sana 15 saniye daha veriyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Thank you, sir. I hope you won't regret it. | Teşekkür ederim, bayım. Umarım pişman olmazsınız. teşekkürler efendim. pişman olmayacaksınız. Teşekkür ederim, bayım. Umarım pişman olmazsınız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Dewey, we don't know this song. | Dewey, biz bu şarkıyı bilmiyoruz. Dewey, biz pu parçayı bilmiyoruz. Dewey, biz bu şarkıyı bilmiyoruz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You just follow me. | Sadece eşlik edin. siz sadece bana ayak uydurun. Sadece eşlik edin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't know. | Bilmiyorum ki. bilmiyorum. Bilmiyorum ki. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walk hard | Zorlu yürüyüş. Walk hard Zorlu yürüyüş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hard | Zor. Hard Zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walk hard? | Zorlu yürüyüş mü? zor yürüyüş? Zorlu yürüyüş mü? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Down life's rocky road | Bozuk hayatın kayalık yolları. Down life's rocky road Bozuk hayatın kayalık yolları. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walk bold | Cesur yürüyüş. Walk bold Cesur yürüyüş. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's my creed | Bu benim alın yazım. That's my creed Bu benim alın yazım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
My code | Benim kanunum. My code Benim kanunum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I been scorned and slandered And ridiculed too | Aşağılandım ve karalandım. Ve de alay edildim. I been scorned and slandered And ridiculed too Aşağılandım ve karalandım. Ve de alay edildim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Had to struggle every day My whole life through | Tüm hayatım boyunca hep savaşmak zorunda kaldım. Had to struggle every day My whole life through Tüm hayatım boyunca hep savaşmak zorunda kaldım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Seen my share of the worst That the world can give | Dünyanın kötülüklerinden payıma düşeni aldım. Seen my share of the worst That the world can give Dünyanın kötülüklerinden payıma düşeni aldım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I still got a dream And a burnin' rage to live | Ama hâlâ bir hayalim var ve hayat doluyum. But I still got a dream And a burnin' rage to live Ama hâlâ bir hayalim var ve hayat doluyum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Here is America's new hit song "Walk Hard"... | İşte Amerika'nın yeni hit parçası 'Zorlu Yürüyüş'... işte amerikanın yeni hit parçası "zor yürüyüş"... İşte Amerika'nın yeni hit parçası 'Zorlu Yürüyüş'... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...recorded just 35 minutes ago by Dewey Cox. | ...Dewey Cox'ın bu yeni albümü sadece 35 dakika önce çıktı. ...daha 35 dakika evvel dewey cox tarafından kaydedildi ...Dewey Cox'ın bu yeni albümü sadece 35 dakika önce çıktı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Though they say | Gerçi hep söylerlerdi. Though they say Gerçi hep söylerlerdi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're not the one | Sen başaramazsın diye. You're not the one Sen başaramazsın diye. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Even if you've been told Time and time again | Sen de hep söylerdin bana. Even if you've been told Time and time again Sen de hep söylerdin bana. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That you're always gonna lose And never gonna win | Hep kaybedeceksin, asla kazanamayacaksın diye. That you're always gonna lose And never gonna win Hep kaybedeceksin, asla kazanamayacaksın diye. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You gotta keep that vision In your mind's eye | Yüksek bir dağın zirvesinde durduğun zaman. You gotta keep that vision In your mind's eye Yüksek bir dağın zirvesinde durduğun zaman. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
When you're standin' on top Of a mountain high | Gördüklerini aklında tutmalısın. When you're standin' on top Of a mountain high Gördüklerini aklında tutmalısın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
He walks so hard. | O zorlu bir yürüyüşte. o zor yürüyüşte. O zorlu bir yürüyüşte. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How do I walk, boys? | Nasıl yürüyorum çocuklar? ben nasıl yürüyorum, çocuklar? Nasıl yürüyorum çocuklar? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hard | Zor. zor Zor. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
When I meet my maker On my dying day | Öldüğüm gün tanrı ile yüzleştiğimde. When I meet my maker On my dying day Öldüğüm gün tanrı ile yüzleştiğimde. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm gonna look him in the eye And by God, I'll say | Gözlerinin içine bakarak ona diyeceğim ki: I'm gonna look him in the eye And by God, I'll say Gözlerinin içine bakarak ona diyeceğim ki: | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I gave my word And my word was good | Ben söz verdim ve sözümü tuttum. I gave my word And my word was good Ben söz verdim ve sözümü tuttum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I took it in the face And I walked as hard as I could | Olabildiğince zorlu yolda tutundum. I took it in the face And I walked as hard as I could Olabildiğince zorlu yolda tutundum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |