Search
English Turkish Sentence Translations Page 179768
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Ain't no 6 year old boy understand the true meaning of the blues. | 6 yaşındaki bir çocuk blues'un manasını anlayamaz. Altı yaşındaki bir çocuk blues'un özünü anlayamaz 6 yaşındaki bir çocuk blues'un manasını anlayamaz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I reckon I might. | Anlayabileceğimi sanıyorum. sanırım anlayabilirim. Anlayabileceğimi sanıyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You play the guitar? | Gitar çalabilir misin? hiç gitar çaldın mı? Gitar çalabilir misin? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Never have before. But I'm a real fast learner. | Daha önce çalmadım. Ama ben çabuk öğrenirim. daha önce hiç çalmadım. ama hızlı öğrenirim 84 00:06:56,516 > 00:06:58,108 peki,al bakalım Daha önce çalmadım. Ama ben çabuk öğrenirim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Well, go ahead. | İyi, al bakalım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You put your finger right up there. Place your hands here. That's it. | Parmağını tam oraya koy. Ellerini de buraya. İşte bu. parmaklarını tam şuraya koy. ellerini bu şekilde tut. işte böyle. Parmağını tam oraya koy. Ellerini de buraya. İşte bu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's the G chord. | Bu, sol akordu. bu do notası. Bu, sol akordu. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Now hit the strings with your other hand. | Şimdi diğer elinle tellere vur. şimdi tellere diğer elinle vur. Şimdi diğer elinle tellere vur. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's it. There you go. | İşte böyle. Böyle devam et. işte böyle. devam et. İşte böyle. Böyle devam et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That ain't bad. | Hiç fena değil. hiç kötü değil. Hiç fena değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I done a bad thing | Ben çok kötü bir şey yaptım. ben kötü bir şey yaptım Ben çok kötü bir şey yaptım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Cut my brother in half | Kardeşimi ikiye böldüm. kardeşimi ikiye böldüm Kardeşimi ikiye böldüm. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I done a bad, bad thing | Ben çok kötü bir şey yaptım. ımm,ben kötü kötü bir şey yaptım Ben çok kötü bir şey yaptım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
My mama's gonna cry | Annem çok ağlayacak. Annem ağlayacak Annem çok ağlayacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Somewhere the devil's havin' a laugh | Şimdi şeytan bir yerlerde gülüyordur. şeytan bir yerlerde gülüyor olmalı Şimdi şeytan bir yerlerde gülüyordur. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's not bad for your first time. | İlk sefer için fena sayılmaz. ilk sefer için hiç kötü deil. İlk sefer için fena sayılmaz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You can do it, Dewey. You'll be double great. | Bunu yapabilirsin, Dewey. Çok daha iyi olabilirsin. yapabilirsin, Dewey. iki kat daha iyi olucaksın. Bunu yapabilirsin, Dewey. Çok daha iyi olabilirsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
For the both of us. | İkimiz için. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Mama, you made it! | Anne, geldin demek! anne, geldin! Anne, geldin demek! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
There's my favorite 1 4 year old son. | Benim en sevdiğim 14 yaşındaki oğlum buradaymış. işte benim 14 yaşındaki sevgili oğlum. Benim en sevdiğim 14 yaşındaki oğlum buradaymış. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, no. Come on, now. Not in front of the fellas. | Hayır. Arkadaşlarımın önünde olmaz. Oh, hayır. hadiiiii, şimdi. herkesin önünde olmaz. Hayır. Arkadaşlarımın önünde olmaz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Howdy, boys. | Selam, çocuklar. nasılsınız çocuklar. Selam, çocuklar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Howdy, Mrs. Cox. | Selam, Bayan Cox. nasılsınız, bayan Cox. Selam, Bayan Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I just wanted to say break a leg. | Sadece iyi şanslar dilemeye geldim. sadece sanş dilemeye geldim. Sadece iyi şanslar dilemeye geldim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know you boys are gonna play a real good song. | Sizlerin gerçekten güzel bir şarkı söyleyeceğinizden eminim. biliyorum siz çocuklar harika bir parça çalıcaksınız. Sizlerin gerçekten güzel bir şarkı söyleyeceğinizden eminim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, thanks, Ma. | Teşekkürler, anne. Oh, sağol,anne. Teşekkürler, anne. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I'm just so proud you learned to play the guitar so good. | Çok iyi gitar çaldığın için seninle gurur duyuyorum. böyle güzel gitar çalmayı öğrendiğin için seninle gurur duyuyorum. Çok iyi gitar çaldığın için seninle gurur duyuyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Without even having a sense of smell. | Koku alamıyor olmana rağmen. hatta koku alamamana rağmen. Koku alamıyor olmana rağmen. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's all right now, Mama. I learned how to play by ear. | Yapma, anne. Gitar çalmayı kulaklarımla öğrendim. abartma anne Nasıl çalınacağını kulağımla öğrendim. Yapma, anne. Gitar çalmayı kulaklarımla öğrendim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You just go out there and sing your heart out. | Şimdi oraya çık ve kalbinle söyle. oraya çık ve kalbinden çal. Şimdi oraya çık ve kalbinle söyle. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I will, Mama. | Tamam, anne. öyle yapıcam anne. Tamam, anne. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I don't know what we're doing here at this high school talent show. | Neden lisenin yetenek yarışmasına geldiğimizi anlayamadım. Bu lise yetenek yarışmasında ne yaptığımızı bilmiyorum. Neden lisenin yetenek yarışmasına geldiğimizi anlayamadım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're here to see our boy, that's what we're doing here. | Oğlumuzu görmeye geldik, bunun için buradayız. buraya oğlumuzu izlemeye geldik, işte bu yüzden burdayız. Oğlumuzu görmeye geldik, bunun için buradayız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You all right, ma'am? | İyi misiniz, bayan? iyimisiniz bayan? İyi misiniz, bayan? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just my vertigo acting up again. | Sadece vertigo. sadece başım tekrar dönmeye başladı. Sadece vertigo. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What's vertigo? Just a little dizziness is all. | Vertigo da ne? Küçük bir baş dönmesi. ne baş dönmesi? sadece ufak bir baş dönmesi hepsi bu. Vertigo da ne? Küçük bir baş dönmesi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Ain't nothing terrible ever came from no dizziness. | baş dönmesi olmamasından daha korkunç olamaz. baş dönmesi olmamasına rağmen sızlananlardan iyidir. baş dönmesi olmamasından daha korkunç olamaz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Testing, testing. | Deneme, deneme. test,test. Deneme, deneme. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Crawdad, crawdad. | Beyler, bayanlar. kalabalık,kalabalık. Beyler, bayanlar. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hello, everybody. Welcome to the annual talent show. | Herkese merhaba. Geleneksel yetenek yarışmasına hoş geldiniz. herkese merhaba. geleneksel yetenek yarışmamıza hoşgeldiniz. Herkese merhaba. Geleneksel yetenek yarışmasına hoş geldiniz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're gonna get this going here with the juggling talents of Johnny McGraw. | Yarışmamıza Johnny McGraw'ın sihirbazlık gösterisi ile başlıyoruz. Johnny McGraw'ın hokkabazlık gösterisi ile başlıyoruz. Yarışmamıza Johnny McGraw'ın sihirbazlık gösterisi ile başlıyoruz. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
How we gonna follow that? Delilah Montgomery. | Biz kimden sonrayız? Delilah Montgomery. bunu nasıl takip edicez? Delilah Montgomery için alkışlar. Biz kimden sonrayız? Delilah Montgomery. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Delilah Montgomery. Very nice! | Delilah Montgomery. Çok güzel! Delilah Montgomery. çok iyi! Delilah Montgomery. Çok güzel! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And now sophomore Dewey Cox is gonna sing us a song. | Ve şimdi 2. sınıf öğrencimiz Dewey Cox bize bir şarkı söyleyecek. ve şimdi Dewey Cox bize bir şarkı söyleyecek. Ve şimdi 2. sınıf öğrencimiz Dewey Cox bize bir şarkı söyleyecek. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So, ladies and germs.... | Yani, bayanlar ve mikroplar... bayanlar ve mikroplar... Yani, bayanlar ve mikroplar... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I know, I know. | Biliyorum. biliyorum,biliyorum. Biliyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Please welcome Dewey Cox and the Dewey Cox Four. | Huzurlarınızda Dewey Cox ve Dewey Cox Dörtlüsü. karşınızda Dewey cox ve dewey cox dörtlüsü. Huzurlarınızda Dewey Cox ve Dewey Cox Dörtlüsü. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Hi. My name's Dewey Cox. | Selam. Benim adım Dewey Cox. selam.ben Dewey Cox. Selam. Benim adım Dewey Cox. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And this is a little song I wrote called "Take My Hand." | 'Elimi tut' adlı bu küçük şarkıyı ben yazdım. ve bu "elimi tut" adında yazdığım ufak bir şarkı 'Elimi tut' adlı bu küçük şarkıyı ben yazdım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I sure hope you like it. | Beğeneceğinizi umuyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
The wrong kid died, goddamn it. | Yanlış çocuk öldü, lanet olsun. yanlış çocuk öldü,Allah kahretsin! Yanlış çocuk öldü, lanet olsun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Take Take, take | Tut. Tut, tut. tut tut,tut Tut. Tut, tut. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Take my hand | Elimi tut. elimi tut Elimi tut. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
We're gonna walk through the park | Seninle parkta dolaşırız. parka doğru yürüyelim Seninle parkta dolaşırız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I promise to have you Home before dark | Söz veriyorum, karanlık olmadan eve bırakırım. hava kararmadan eve döceğimize söz veriyorum Söz veriyorum, karanlık olmadan eve bırakırım. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Home before dark | Karanlık olmadan. Hava kararmadan Karanlık olmadan. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, life would be so sweet | Hayat çok güzel olacak. Oh, hayat çok tatlı olabilir Hayat çok güzel olacak. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Walking with you down the street | Seninle yolda yürürsek. seninle yürürken Seninle yolda yürürsek. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
This music is an outrage! | Bu müzik ahlaka aykırı! bu müzik çok müstehcen! Bu müzik ahlaka aykırı! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Come on and take my hand | Haydi gel ve elimi tut. gel ve elimi tut Haydi gel ve elimi tut. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's the devil's music! | Bu şeytanın müziği! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's all right if you're coy | Eğer cilveli isen sorun değil. naz yapıyorsan sorun değil Eğer cilveli isen sorun değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
After all I'm a boy | Ne de olsa ben erkeğim. nede olsa ben bir erkeğim Ne de olsa ben erkeğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And you're a girl | Ve sen de bir kızsın. ve sen bir kızsın Ve sen de bir kızsın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But make no mistake | Fakat hata yapma. ama hata yapma Fakat hata yapma. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Yours is the hand I want to take | Tutmak istediğim senin elin. eller senin ama ben tutmak istiyorum Tutmak istediğim senin elin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So please | Yani lütfen. lütfen Yani lütfen. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
So please, please | Yani lütfen, lütfen. lütfen,lütfen Yani lütfen, lütfen. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're going to hell! | Cehenneme gideceksiniz! sen cehenneme gidiceksin! Cehenneme gideceksiniz! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Blasphemer! | Günahkâr! sen bir günahkarsın! Günahkâr! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
That's it. I want you out of this house, boy. | Artık bitti. Seni bu evde istemiyorum, evlat. Bu kadar. seni dışarıda istiyorum evlat. Artık bitti. Seni bu evde istemiyorum, evlat. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Pa! You heard the preacher. | Baba! Rahibi duydun. baba! pederi duydun. Baba! Rahibi duydun. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You think we don't know what you're talking about... | Siz 'elimi tut' derken, sizin ne demek istediğinizi... bizim neyi kastetiğini bilmediğimizi mi sanıyorsun... Siz 'elimi tut' derken, sizin ne demek istediğinizi... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...when you say "take my hand"? | ...anlamadığımızı mı sanıyorsun? ..."elllerimi tut"derken? ...anlamadığımızı mı sanıyorsun? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
What? It's about holding hands. | Ne? Sadece el tutmayı kastetmiştim. ne? o elleri tutmakla ilgili. Ne? Sadece el tutmayı kastetmiştim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You watch your mouth. | Lafına dikkat et. kelimelerine dikkat et! Lafına dikkat et. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You know who's got hands? The devil. | Kim el tutar biliyor musun? Şeytan. kimin elleri tuttuğunu biliyor musun? şeytan. Kim el tutar biliyor musun? Şeytan. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And he uses them for holding. | Ve bunu yoldan çıkarmak için kullanır. ve onları tutmak için kullanıyor. Ve bunu yoldan çıkarmak için kullanır. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I ain't got no room in my house for no devil's spawn. | Bu evde şeytanın hizmetkârına verilecek oda yok. benim evimde şetanın hizmetkarları için yeryok. Bu evde şeytanın hizmetkârına verilecek oda yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Be careful. Before you say something you regret for the rest of your days. | İlerde pişman olabileceğin şeyler söyleme. geri kalan günlerinde pişmanlık duyacağın şeyler söylememek için dikkat et. İlerde pişman olabileceğin şeyler söyleme. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Like what? Like "the wrong kid died"? | Nasıl yani? Mesela, 'yanlış çocuk öldü' gibi mi? ne gibi? "yanlış çocuk" öldü gibi? Nasıl yani? Mesela, 'yanlış çocuk öldü' gibi mi? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Oh, no! No! | Hayır! Hayır! Oh, hayır,hayır! Hayır! Hayır! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
It's okay. It's okay, Mama, settle down. | Sakin ol, anne. Sorun yok. tamam. sorun değil anne, sakin ol. Sakin ol, anne. Sorun yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Pa's right. | Babam haklı. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Springberry ain't big enough for me no more. | Springberry benim için yeterince büyük değil. Springberry artık benim için yeteri kadar büyük değil. Springberry benim için yeterince büyük değil. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I reckon it's time for Dewey Cox to move on. | Sanırım, Dewey Cox'un ilerleme vakti geldi. sanırım artık Dewey Cox için gitme vakti. Sanırım, Dewey Cox'un ilerleme vakti geldi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But you're only 1 4. | Fakat daha 14 yaşındasın. ama sen daha 14 yaşındasın. Fakat daha 14 yaşındasın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Mama, I love you. | Anne, seni seviyorum. anne,seni seviyorum. Anne, seni seviyorum. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
But I don't need nobody. | Fakat kimseye ihtiyacım yok. ama kimseye ihtiyacım yok. Fakat kimseye ihtiyacım yok. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
All I need is my music. | İhtiyacım olan tek şey müzik. tek ihtiyacım olan şey müzik. İhtiyacım olan tek şey müzik. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I seen my path today, and I'm gonna take it. | Bugün kendi yolumu gördüm, ve o yolda ilerleyeceğim. bugün yolumu gördüm, ve ben onu takip edicem. Bugün kendi yolumu gördüm, ve o yolda ilerleyeceğim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
And someday, I'll make my masterpiece... | Ve bir gün, harikalar yaratacağım... ve birgün, şahaserimi yapacağım... Ve bir gün, harikalar yaratacağım... | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
...and you'll all be proud of me. | ...ve hepiniz benimle gurur duyacaksınız. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Just like you were of Nate. | Nate ile duyduğunuz gibi. tıpkı nate ile duyduğun gibi. Nate ile duyduğunuz gibi. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Can I come, Dewey? | Ben de gelebilir miyim, Dewey? bende gelebilir miyim Dewey? Ben de gelebilir miyim, Dewey? | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Of course you can, Edith. You're my girlfriend. | Elbette, Edith. Sen benim sevgilimsin. Tabii ki gelebilirsin, Edith. sen benim sevgilimsin Elbette, Edith. Sen benim sevgilimsin. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I am? Yeah, silly. | Ben mi? Evet, sersem. öyle miyim? evet,şapşal. Ben mi? Evet, sersem. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
I pointed at you in the audience. | Sahneden seni işaret ettim. gösteride sana işaret ettim. Sahneden seni işaret ettim. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
Did you hear that? I'm Dewey's 1 2 year old girlfriend! | Duydunuz mu? Ben Dewey'in 12 yaşındaki sevgilisiyim! bunu duydunuz mu? ben Dewey'in 12 yaşındaki sevgilisiyim! Duydunuz mu? Ben Dewey'in 12 yaşındaki sevgilisiyim! | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |
You're the most talented man I've ever seen in my whole life. | Sen hayatım boyunca gördüğüm en yetenekli adamsın. | Walk Hard: The Dewey Cox Story-1 | 2007 | ![]() |