Search
English Turkish Sentence Translations Page 180083
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And you father? The Apaches killed him. | Ya baban? Onu da Apache'ler öldürdü. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That was in the early days out here. | O eski günlerde idi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
And Blaisdell's going to kill your brother and the others. | Ve, Blaisdell adamlarıyla, kardeşini ve diğerlerini öldürmeye gitti. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
If they come into town. You know they'll come in. | Eğer onlar kasabaya gelirlerse. Geleceklerini biliyorsun. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
You knew Blaisdell back in Port James, didn't you? | Blaisdell'ın, Port James'dan geldiğini biliyordun,değil mi? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Long before Port James. I knew Morgan. | Morgan'ı, yıllar önce Port James'tan tanıyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
If you knew Morgan, you knew Blaisdell. | Eğer, Morgan'ı tanıyorsan, Blaisdell'ı da tanıyorsundur. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
He dealt faro for Morgan. | Morgan ile birlikte çalışırlar. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
People knew him as a killer right from the start. | İnsanlar onun adam öldürdüğünde haklı olduğunu bilirdi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
He was a colonel in the army at 21. | O, 21.yaşında orduda albaydı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
He never quit being a colonel. All he knows is killing. | Asla albaylığını unutmadı. Adam öldürmeyi iyi bilir. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
What sort of man is this McQuown? | Bu McQuown denen adam nasıl biri? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Worse than he ought to be and getting worse all the time. | O herzaman kötüdür. Ve ondan daha kötüler de olmalı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I used to think highly of him. But you left, | Ben onlarla çok şey yaptım. Fakat onlardan ayrıldın. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and your brother stayed on. | ve kardeşin onlarla. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That's right. I left. | Doğru. Onlardan ayrıldım. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Why? Oh, a lot of reasons. | Neden? Oh, pek çok neden var. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
What reasons? | Hangi nedenler? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I never told anybody this before, but... | Bunu daha önce kimseye söylemedim. Fakat... | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
About 10 months ago, some Mexicans were supposed to have been massacred | Yaklaşık on ay önce, Rattlesnake Canyon'unda bazı Meksikalılar | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
by Apaches in Rattlesnake Canyon, | katledildi. Bunu Apache'lerden bildiler. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
at least, everybody said it was Apaches. | en azından herkes, apache'lerin yaptığını söyledi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
But it wasn't? | Onlar değilmiydi? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
No... No it wasn't. | Hayır... Hayır onlar değildi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
You see, we'd rustled more than a thousand head at Haciendo Puerto | Biz Hacienda Puerto'dan binden fazla hayvan çaldık | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
across the border, but those Mexicans trailed us back here. | fakat Mexica'lılar bizim arkamızdan buraya kadar geldiler. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
So one night, a bunch of us stripped, smeared ourselves with mud | Böylece bizden bir grup aradan sıyrılıp, | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and boxed them up in Rattlesnake Canyon. | onları, Rattlesnake Canyon'da pusuya düşürdük | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
We killed them all. 37 of them. | Hepsini öldürdük. 37 kişiden fazla. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I don't know, it was kind of like a dream. | Bilmiyorum, sanki bir rüya gibiydi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I'll never forget laying there, sweating, covered with mud, waiting. | Terlemiş ve çamur içinde bekleyişimiz, orada olanları asla unutamam. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It was so quiet | Etraf çok sessizdi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and then, they came. | ve sonra, geldiler. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Abe gave the signal, we all started to fire. | Abe işareti verdi, hep birlikte ateşe başladık. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I don't think they got off a single shot. | Onlara tek atış yaptığımı zannetmiyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
All around me, Abe and the rest were screaming like Apaches | Abe ve diğerleri etrafımda Apache'ler gibi çığlık atarak, | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
firing into the canyon till there wasn't anybody left to shoot. | kanyonda hepsini yere serene kadar ateş ettiler. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I say it was like a dream, but it wasn't, it was real. | Anlattıklarım bir rüya gibi, fakat değil, hepsi gerçekten oldu. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It happened that way. | Herşey böyle oldu. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Good afternoon, Miss Jessie. I was just out riding... | İyi günler, bayan Jessie. Atla biraz dolaşıyordum... | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
on my way to Medusa Mine | Medusa madenine giderken | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and I heard the shots. I had no idea it was you. | silah sesi duydum. Sizin olduğunuzu bilmiyordum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
My, it's hot today. Yes, ma'am, it certainly is. | Bugün hava nekadar sıcak. Evet, öyle bayan. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Not as hot as yesterday though. No, not nearly. | Dünkü gibi sıcak değil. Doğru. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I heard Buck Slavin say he thought today was hotter. | Buck Slavin'den duydum, bugün daha sıcak olacağını söyledi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Matter of opinion, I guess. Of course, a matter of opinion. | Görüş meselesi, zannedersem. Evet, belki de öyle. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Would you happen to have some water in that canteen? | Mataranızda biraz su var mı acaba? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
The heat makes one terribly thirsty. Yes, ma'am, I do. | Sıcaktan müthiş susadım da. Tabi, bayan, vereyim | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That's all right, I can drink right from the canteen. | Tamam sheriff, mataradan içebilirim. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
You were out riding, you said. On my way to Medusa mine. | Atla dolaştığını söylüyordun. Medusa madeni yolunda. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That mountain water sure makes one feel much cooler. | Eminim ki bu dağların suyu çok soğuktur. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Yes, ma'am, it generally does. | Evet bayan, genellikle öyledir. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
What are you doing out here? Not shooting at bad men? | Burada ne yapıyorsun? Kötü adamlara mı ateş ediyorsun? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
No, practising. Practising? | Hayır, pratik yapıyorum. Pratik mi? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Yes, ma'am. Just as you practice the piano, I practice the Colt. | Evet, bayan. Siz piyano ile pratik yapıyorsunuz, ben silahla. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
The stakes are different, but the reason's the same. | Menfaatler farklı, ama nedenler aynı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
What should we talk about now, Miss Jessie? | Biz neden bahsediyorduk, Bayan Jessie? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
The men you posted are coming into town. | Kovduğun adamlar kasabaya geliyormuş. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Thank you for warning me, but I've already heard. | Uyardığın için teşekkür ederim, haberim var. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Why does it have to happen? | Neden böyle olmak zorunda? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Why do these things always end in bloodshed? | Neden bu işlerin sonunda hep kan dökülür? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That's how things are. | Bunlar nasıl şeyler. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That's why I was hired, why you hired me. | Ben niye buraya geldim, beni niye çağırdınız. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
So, they'll come into town | Bunun için, kasabaya geliyorlar. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
And you'll shoot them dog dead? Or them me. | Ve onları köpek gibi vuracakmısın? Veya onlar beni. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Or them you. | Veya onlar seni. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Understand, Miss Jessie, I enjoy being marshal. | Anlıyorum, bayan Jessie, Marshall olmaktan hoşlanıyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I'm a simple man, good only with Colts. | Ben sıradan bir adamım, iyi olan silahımdır. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It's all I am, handy with Colts. | Benim herşeyim, taşıdığım silahtır. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Besides, being marshal's a habit. Habits are hard to break. | Sonunda, sheriff'lik alışkanlık yapar. Vazgeçmek çok zordur. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I know about habits. | Alışkanlığı bilirim. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Before my father died he was sick for nine years | Babam ölmeden önce, dokuz yıl hasta yattı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and I nursed him all that time. | ve ona hemşirelik yaptım. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Guess I have the nursing habit. | Böylece hemşireliğe alıştım. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
That summer, there was a typhoid epidemic | O yaz, bir tifo salgını vardı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
and I turned the house into a hospital. | ve döndüğümde evimiz hastahane gibiydi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
There were the injured miners... | Orada hasta yatan bitkin durumda... | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It's strange... | madenciler vardı... | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
When I came to Warlock, a very young girl | Warlock'a geldiğim zaman genç bir kızdım | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I had dreams that someday, I'd be someone. | O zamanlar farklıydım, hayallerim vardı. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
My father kept telling me I'd be someone. | Babam da benim farklı biri olduğumu söylerdi. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
You're someone, Miss Jessie. You're the miners' angel. | Sen bir tanesin Bayan Jessie. Madencilerin meleğisin. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Don't say that. I hate being an angel. | Öyle deme, melek olmaktan nefret ediyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Miss Jessie. | Bayan Jessie. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
If you had whisky in that canteen, you'd see how much of an angel I am. | Eğer mataranda whisky olsaydı kaç paralık melek olduğumu görürdün. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Have you ever tasted whisky? | Hiç whisky içtin mi? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Many times. How many? | Çok kez. Kaç defa? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I wanted you to do that. I know. | Bunu yapmanı isterdim. Biliyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
I came out here to find you. I know. | Buraya sizi bulmak için geldim. Biliyorum. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Is that dreadful of me? | Bu benim için kötü bir şey mi? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Dreadful. | Evet öyle. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It's cooked just right, Jessie. | Çok güzel olmuş, Jessie. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
It takes a while to get used to a man's tastes. | Zaman aldı ama erkeklerin zevkini öğrendim. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
My father used to like his meat barely scorched. | Babama beğendirmek için çok uğraşırdım. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Chicken fried, that's the only way. | Kızarmış pilicin, bu kadarı yeter. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
Why must those cowboys come into town? | O adamlar, neden kasabaya geliyorlar? | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
They've been declared guilty of being road agents. | Burada bir kez yenilgiye uğradılar da o yüzden işte. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
If they stay out, yellow bellies besides. | Bir kez daha denemek istiyorlar. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
If they come in, they'll think they're heroes | Eğer, beni öldürürlerse kahraman olacaklar. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |
proving their innocent. | bunu biliyorlar. | Warlock-1 | 1959 | ![]() |