English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 180557
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Mr. Echo. | Bay Echo. | Welt am Draht-1 | 1973 |  |
| I'm extremely allergic to nicotine. | Nikotine karşı aşırı derecede alerjim var. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| The other day I saw a fantastic accident. | Daha geçen gün çok feci bir kazaya şahit oldum. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Simply awful. | Çok feciydi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| A lamppost went right through a car | Arabaya elektrik direği saplanmıştı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| and the driver... | Şoförse... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Stop! I feel sick. I'll throw up. | Duralım. Midem bulandı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Stop, the man wants to get out. | ...birimlere sahibiz. Dur da insin. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I wouldn't try to run away. | Aynı zamanda, örneğin... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Sorry, darling, but I don't want you to escape from me. | Kusura bakma aşkım ama benden kaçmanı istemiyorum. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Naturally. | Yok canım. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| But you must have more subtle methods... | Ama siz yukarıdakiler, daha zekice yöntemler... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| you people up there. | ...kullanmalısınız. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Up there, yes, but not down here. | Yukarıda evet ama burada gerek yok. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You understand a lot, Fred Stiller. | Çok şeyin farkındasın Fred Stiller. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You've become a bit too intelligent for us. | Hatta biraz aşırı zeki oldun. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Are you the contact unit... | Bağlantı birimi sen misin? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| as we call it? | Biz bu ismi koyduk. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I'm the projection of a real Eva from the real world. | Ben gerçek dünyadaki asıl Eva'nın bir yansımasıyım. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| We don't have contact units anymore. | Artık bağlantı birimi kullanmıyoruz. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| They were a mistake, we got rid of them. | Uzun süre kullandık ama hataydı, sonra bıraktık. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| And now you'll get rid of me. | Şimdi de benim icabıma bakacaksınız. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Like a caged rat after your experiment. | Deneyinizden sonra öldüreceğiniz bir fare gibi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I want to help you, believe me. | Sana yardım etmek istiyorum Fred, inan bana. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Please come with me. Don't cause trouble. Please. | Haydi zorluk çıkarmadan benimle gel. Lütfen. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Do what you want with me. | Bana ne istiyorsan yapabilirsin. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I give up. | Pes ettim. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Deprogram me, kill me, anything. I just want it to end... | Programımı kaldır, öldür, ne yaparsan yap ama bu kâbus... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| this horrible nightmare. | ...bitsin artık. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You can trust me, Fred. | Bana güvenebilirsin Fred. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| There's a lot I have to explain. | Sana açıklamam gereken çok şey var. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You can do anything you want with me. | Bana ne istiyorsan yapabilirsin. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Even so, listen... | Dinle bak. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| There never was an Eva Vollmer in your world. | Senin dünyanda Eva Vollmer diye birisi hiç olmadı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| When I appeared, you quickly threw together a memory. | Beni her gördüğünde, aniden bir bellek oluşturuyorsun. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| That's how simulation units react. | Simülasyon modelleri böyle tepki gösteriyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I know how simulation units react. | Simülasyon modellerinin nasıl tepki gösterdiklerini biliyorum. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| We shouldn't have let you develop your own simulation model. | Kendi simülasyon modelini oluşturmana izin vermek bir hataydı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| It's easy to learn too much. | Ardından bir şeyleri fark etmek çok kolay oluyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| But we needed the closest possible resemblance | Ancak kendi teknolojik standartlarımıza... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| And Vollmer? | Ya Vollmer? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| At first we found it interesting | Başta çok ilginç bulduk... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| and wanted to observe what happened. | ...ve nelerin yaşanacağını gözlemlemek istedik. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Of course he became a threat to the entire system | Tabii tüm sisteme karşı bir tehdit oluşturunca... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| so he had to have an accident. Right? | ...bir kaza geçirmek zorunda kaldı. Anlaşıldı mı? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| There was a decision to send an observer down here. | Ayrıca aşağıya bir gözlemci yollanmasına karar verildi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| That's me. | O da ben oluyorum. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I was periodically called back to report. | Rapor vermek için sık sık geri çağrılırım. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| That's why you were gone that night. | O gece bu yüzden ortalıktan kaybolmanı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I understand. | Şimdi anladım. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| And Lause? | Peki Lause? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| He knew all about Vollmer. | Vollmer hakkındaki her şeyi biliyordu. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| We programmed him away because he was going to tell you. | Sana olan biteni anlatmak isteyince de programını kaldırdık. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I love you, Fred. | Seni seviyorum Fred. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I want to stay with you. We have to find a solution. | Senin yanında kalmak istiyorum. Biz için bir çözüm bulmamız lazım. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| What's it got to do with you? | Senin olaylarla ilgin ne? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| OK, fine. | Ne güzel. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| They have to delete you. | Seni de silmek zorunda kalacaklar Fred. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You could cause your world to be deleted. | Senin yüzünden tüm dünyayı silmek zorunda kalabilirler de ondan. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| They'll pull the plug | Fişi çekecekler... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| and it'll be over. | ...ve bitecek. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| The man in my world who's sitting at the computer | Benim dünyamdaki bilgisayarın başında duran adam... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| is a total megalomaniac. | ...tam bir megaloman. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| His power over this artificial world drove him crazy. | Bu yapay dünya üzerindeki gücü kendisini çılgına çevirdi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| He thinks he's God, he's playing his games with you. | Kendisini bir tanrı gibi görüyor ve sizlerle oyun oynuyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You, for example... He didn't want to kill you right away. | Örneğin seni hemen silmek veya öldürmek istemiyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| On the contrary. | Tam tersine... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| He got enormous pleasure from your fear | ...sen korktukça ve umutsuzluğa düştükçe... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| and your despair. | ...daha da çok eğleniyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| What will he do to me? | Peki bana ne yapacak? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You'll be shot. | Vurulacaksın. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| When? | Ne zaman? Sabah erkenden. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| So we still have some time. Yes. | Yani biraz daha zamanımız var. Evet. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| At night, there's only technical supervision of the computer. | Şimdi de Lause gibi o da ortalıktan kayboldu. Geceleri bilgisayarın başında sadece teknik gözlemci kalıyor. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Like a drink? | Bir içki alır mısın? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Yes, a whiskey. | Viski olabilir. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Tell me... | Söylesene... Efendim? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Why should I trust you? | ...sana niçin güvenmem gerekiyor? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| I want to help you. | Sana yardım etmek istediğim için. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| What happened to Hahn? | Hahn'ın başına tam olarak ne geldi? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You saw. | Kendin gördün. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| We had to, after that screw up at the paper. | Gazete olayını toparlayamayınca bunu yapmak zorunda kaldık. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Imagine what would've... Bravo. | Aksi takdirde Bravo. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Good work. | Elinize sağlık. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| My attacks, all my dizzy spells? | Geçirdiğim ataklar, baş dönmeleri? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You get them when he tries to hook up with your mind. | Ne zaman senin zihninle bağlantı kurmak istese bunları yaşıyordun. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| And the street that vanished and reappeared? | Ya birden kaybolup sonra tekrar yerine gelen sokak? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| A faulty circuit, nothing more. | Bir döngü hatasıydı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Something doesn't add up. | Bir şeyler yerine oturmuyor gibi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| How can a real person love someone who's not? | Nasıl oluyor da gerçek bir insan sanal birine âşık oluyor? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Because you remind me of someone I loved, up there. | Bana yukarıda sevdiğim birini hatırlatıyorsun da ondan. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Who was he? | O kim? O... | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| You'd call him technical director, | ...teknik müdür diyelim. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| responsible for our simulation model. | Simülasyon modelimizden sorumlu kişi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Tell me, what's his name? | Adamın adını da söyler misin? | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Fred Stiller. | Fred Stiller. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| That's me. | ...benim. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| But you just said... | Ama az önce kendin dedin. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| Like Vollmer did with Lause, and you with Siskins. | Vollmer'in Lause ile veya senin Siskins'le yaptığın şey gibi. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
| He programmed a copy of himself for the fun of it. | Sırf eğlencesine kendisinin bir kopyasını programladı. | Welt am Draht-1 | 1973 | |
