Search

English Turkish Sentence Translations Page 183219

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
This is all we have Never mind the tip...	Hepsi bu Bahşişi önemsemedik.	You I Love-1	2004
What's that machine from which people take money out?	İnsanlar parayı nasıl alıyor bu makineden?	You I Love-1	2004
There's this box with a TV on it	Televizyon gibi bir kutu var ondan...	You I Love-1	2004
and people approach it and take out money.	...ve insanlar parayı alabilmek için bekliyor.	You I Love-1	2004
What machine? Right there on the corner.	Bu mu? İşte, orada köşedeki.	You I Love-1	2004
See how much money there is!	Ne kadar para olduğunu gör!	You I Love-1	2004
You gotta have a card to stick in there.	Bir karta ihtiyacın olmalı, buraya sokmak için.	You I Love-1	2004
I tried to stick my card in there, but nothing happened.	Benim kartımı sokmayı denedim ama hiç bir şey olmadı.	You I Love-1	2004
And you gotta know the code too.	Ve aynı zamanda da şifreyi bilmelisin.	You I Love-1	2004
Don't you know the code?	Şifreni bilmiyor musun?	You I Love-1	2004
Oh, you're a young one still! Is it so important for the box?	Oh, hâla genç birisin! Kutu için önemli mi bu?	You I Love-1	2004
I've an uncle who lives in Moscow. He's a driver.	Moskova'da yaşayan bir amcam var. Şoförlük yapıyor.	You I Love-1	2004
So why doesn't he help you?	Şey o neden bize yardımcı olmuyor?	You I Love-1	2004
I'm ashamed to go to him.	Ona gitmek için mahcubum.	You I Love-1	2004
He'll think I'm latching onto him.	Onun üzerine bırakacağımı düşünecek.	You I Love-1	2004
I'll earn some money and then invite him over.	Biraz para kazanacağım ve onu buraya çağıracağım.	You I Love-1	2004
Where are your parents? Well...	Ailen nerede? şey...	You I Love-1	2004
They have gone to live to another country.	Başka bir şehirde yaşamaya gittiler.	You I Love-1	2004
And what about you?	Şey, senden ne haber?	You I Love-1	2004
I have come back. I love Russia.	Geri döneceğim. Rusya'yı seviyorum.	You I Love-1	2004
I do too.	Ben de geri döneceğim.	You I Love-1	2004
If life ever delivers happy news, that was it.	Hayat iyi haberler doğurursa, eğer	You I Love-1	2004
I felt Timofei could understand and share my secret passion	Timofei'nin beni rahatsız etmeden anlayacağını ve sırlarımı...	You I Love-1	2004
which gave me no peace...	...saklayacağını hissettim.	You I Love-1	2004
I lose control over myself... I want to eat all the time.	Kontrolümü kaybettim her zaman yemek istiyorum.	You I Love-1	2004
I will be in...	Orada olacağım.	You I Love-1	2004
I have to go. Is something wrong?	Gitmeliyim. Yanlış bir şeyler mi var?	You I Love-1	2004
You didn't like it? I did!	Hoşlanmadın mı? Hoşlandım!	You I Love-1	2004
No?! No, everything is ok!	Hayır! Hayır, her şey çok güzeldi.	You I Love-1	2004
I just have to go to work.	Sadece işe gitmek zorundayım.	You I Love-1	2004
If he's found, this one. If not, that one.	Eğer olduysa, bunu. Olmadıysa, bunu.	You I Love-1	2004
Hello. It's me. How are you?	Selam. Benim. Nasılsın?	You I Love-1	2004
I'm not coming today. Tell me the truth.	Bugün gelemiyorum Bana gerçeği söyle.	You I Love-1	2004
We've a problem on our hands. What happened?	Elimizde bir problem var. Ne oldu?	You I Love-1	2004
One big bug disappeared I can't even tell you	Büyük bir sorun var. Sana bile söyleyemem.	You I Love-1	2004
He went fishing and never come back.	Balık tutmaya gitti ve bir daha dönmedi.	You I Love-1	2004
If he doesn't turn up, we'll have special reports.	Dönmediyse, eğer. Özel açıklamalarımız olacak...	You I Love-1	2004
U ntil they find him.	...onu bulana kadar.	You I Love-1	2004
Yes, I'm ready. Sorry, I'm not speaking to you.	Evet, seninle konuşmak için hazırım.	You I Love-1	2004
Hey, I'm losing you...	Hey, seni kaybediyorum.	You I Love-1	2004
H i. H i.	Selam. Selam.	You I Love-1	2004
Sorry, someone disconnected us.	Üzgünüz. Hattan koptunuz.	You I Love-1	2004
I hate those special reports. Usually they make me gluttonous.	Bu özel açıklamalardan nefret ediyorum. Beni her zaman aç gözlü yapıyor.	You I Love-1	2004
But now I'm thinking about us.	Ama şimdi bizi düşünüyorum.	You I Love-1	2004
What? Wait a sec... I'm losing you again.	Ne? bir saniye bekle. Seni tekrar kaybediyorum.	You I Love-1	2004
Sorry, where were we?	Üzgünüm, neredeydik biz?	You I Love-1	2004
What is his name? I don't know.	Onun ismi nedir? Bilmiyorum.	You I Love-1	2004
Any documents on him? I'm not sure.	Onunla ilgili her hangi bir belge var mı? Emin değilim.	You I Love-1	2004
What happened? An accident.	Ne oldu? Bir kaza.	You I Love-1	2004
Be more specific? He fell down... onto his head.	Belirli bir şey mi oldu? yere düştü ve kafasını yere vurdu.	You I Love-1	2004
It's a job for the cops.	Bu polislerin işi.	You I Love-1	2004
How are you? Take me home.	Nasılsın? Beni eve götür.	You I Love-1	2004
Where do you live? I n the zoo.	Nerede yaşıyorsun? Hayvanat bahçesinde.	You I Love-1	2004
What is your address?	Adresin nedir?	You I Love-1	2004
I'll have a doctor come to your place.	Evine gelmesi için bir doktor çağıracağım.	You I Love-1	2004
Are you sure that you are okay? I have no address.	İyi olduğundan emin misin? Adresim yok.	You I Love-1	2004
Damn. I can't reach them.	Lanet şey. Ulaşamıyorum.	You I Love-1	2004
Please, don't call the doctor.	Lütfen, doktoru arama.	You I Love-1	2004
Can I sleep here tonight?	Bu gece burada uyuyabilir miyim?	You I Love-1	2004
Okay, if you have no place to spend the night.	Tamam, bu gece kalacak bir yerin yoksa eğer.	You I Love-1	2004
Do you have something to smoke?	Bir sigaran var mı?	You I Love-1	2004
What is this? Cuban cigars.	Bu nedir? Küba purosu.	You I Love-1	2004
I don't smoke cigars.	Sigara içmem.	You I Love-1	2004
You're trembling. Yes... I'm cold.	Titriyorsun. Evet. Üşüyorum.	You I Love-1	2004
Me, too. We're both cold.	Ben de. İkimiz birden üşüyoruz.	You I Love-1	2004
I have to go to sleep.	Uyumalıyım.	You I Love-1	2004
I have to get up early. I do, too.	Erken kalkmalıyım. Bende...	You I Love-1	2004
We must get enough sleep.	Yeterince uykumuzu almalıyız.	You I Love-1	2004
But you don't really want to.	Ama sen bunu istemiyorsun.	You I Love-1	2004
But I should.	Ama ben yapmalıyım.	You I Love-1	2004
You want me to sing a song?	Şarkı söylemek mi istiyorsun?	You I Love-1	2004
What's going on here? Nothing.	Burada neler oluyor? Hiç.	You I Love-1	2004
I'll explain everything. You don't need to.	Her şeyi açıklayacağım. Buna gerek yok.	You I Love-1	2004
Hey! It's not what you think!	Hey! bu düşündüğün gibi değil!	You I Love-1	2004
It's something else. I hit him today with my car...	Bu başka bir şey. Bugün arabamla ona çarptım...	You I Love-1	2004
...and he got sick and I was just trying to help him.	...ve yaralandı. Ben sadece ona yardım etmek istedim o kadar.	You I Love-1	2004
I am cold, I am freezing.	Üşüyorum, donuyorum.	You I Love-1	2004
But what was that?	Ama o neydi?	You I Love-1	2004
Love... What is love?	Aşk... Aşk nedir?	You I Love-1	2004
Love is Cola!	Aşk bir uçurum!	You I Love-1	2004
I don't want to be a robot! That's a strong statement.	Bir robot olmak istemiyorum! Bu sağlam bir ifade.	You I Love-1	2004
I like stylish clothes and footwear.	Şık kıyafetleri ve ayakkabıları seviyorum.	You I Love-1	2004
Yes, I love beautiful things! Who doesn't?	Evet, güzel şeyleri seviyorum! Kim sevmez ki?	You I Love-1	2004
I like the smell of my perfume. Okay. Do you go in for fitness?	Parfümümün kokusunu seviyorum. Tamam. spora gelecek misin?	You I Love-1	2004
Gee, what is this?	Gee, bu nedir?	You I Love-1	2004
I found that in the rubbish heap.	Bunu çöp yığınında buldum.	You I Love-1	2004
Let me have a look. It's rubbish.	Bakalım bu neymiş. Çöpmüş.	You I Love-1	2004
Okay! I'll redo your shit!	Tamam! Senin zırvalıklarını yeniden yapacağım!	You I Love-1	2004
A huge storm has swept through the Orlov region.	Dev fırtına Orlov bölgesine doğru ilerliyor.	You I Love-1	2004
Victims are reported...	Ölüler olduğu bildirildi.	You I Love-1	2004
I can't stand it any more! He's a fag, okay?	Birisiyle daha başa çıkamam! O ibne, tamam?	You I Love-1	2004
Stay tuned for further developments.	Yeni gelişmeler için ekranda kalın.	You I Love-1	2004
And we're taking another phone call. Hello?	Başka bir telefon alıyoruz. Alo?	You I Love-1	2004
I'm the strongest and the handsomest. I like fitness.	Çok güçlüyüm ve çok yakışıklıyım. sporu seviyorum.	You I Love-1	2004
I'm happy, I've a nice job. I'm a totally confident guy.	Mutluyum, iyi bir işim var. Tamamıyla kendinden emin bir erkeğim.	You I Love-1	2004
I earn a lot. Work more, earn more...	Çok fazla kazanıyorum. Fazla çalışıyorum ve fazla kazanıyorum.	You I Love-1	2004
I'm the handsomest.	Çok yakışıklıyım.	You I Love-1	2004
Why are you here? Came to visit you.	Neden buradasın? Seni ziyarete geldim.	You I Love-1	2004
My favorite song!	Benim favori şarkım!	You I Love-1	2004
Towards the sun in a deer sledge we run.	Güneşe doğru geyik kızağıyla gideriz biz.	You I Love-1	2004