Search
English Turkish Sentence Translations Page 183467
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Your husband's had an accident. | Kocanız bir kaza geçirdi. | Z-1 | 1969 | |
| I knew your husband. We were at school together. | Kocanızı tanıyordum. Okulda beraberdik. | Z-1 | 1969 | |
| I wanted to go to his peace marathon | Onun barış maratonuna gitmek istedim | Z-1 | 1969 | |
| but it was forbidden. | ama yasaklandı. | Z-1 | 1969 | |
| It's serious but he'll make it. | Durumu ciddi ama kurtulacak. | Z-1 | 1969 | |
| Prof. Dodd from London is here. | Londra'dan Prof. Dodd geldi. | Z-1 | 1969 | |
| He's one of England's best surgeons. | İngiltere'nin en iyi cerrahlarından biridir. | Z-1 | 1969 | |
| Want to tell them the truth? They'll live the truth later. | Onlara gerçeği mi söylemek istiyorsunuz? Gerçeği sonra alırlar. | Z-1 | 1969 | |
| The fall broke the dome of the skull | Düşüş kafatasının tepesini kırdı | Z-1 | 1969 | |
| and no doubt the brain has been affected. | ve kuşkusuz beyin etkilendi. | Z-1 | 1969 | |
| The shock was very violent causing an explosion inside the skull | Şok çok şiddetliydi ve kafatasının içinde bir patlamaya neden oldu | Z-1 | 1969 | |
| like an earthquake. | bir deprem gibi. | Z-1 | 1969 | |
| I can't evaluate the aftereffects | Beyin sarsıntısının sonuçlarını | Z-1 | 1969 | |
| of the concussion, even if the operation succeeds. | şimdi kestiremem, ameliyat başarılı da olsa. | Z-1 | 1969 | |
| The 3rd operation has just begun. | Üçüncü ameliyat yeni başladı. | Z-1 | 1969 | |
| His heart is the only positive factor. | Tek olumlu etken kalbi. | Z-1 | 1969 | |
| We've massaged and used adrenaline | Masaj uyguladık ve adrenalin verdik | Z-1 | 1969 | |
| and its resistance is amazing. | ve direnişi şaşırtıcı. | Z-1 | 1969 | |
| It's beating regularly... | Düzenli olarak atıyor... | Z-1 | 1969 | |
| Gen. Missou. | General Missou. | Z-1 | 1969 | |
| A stupid accident! I'm deeply sorry... | Saçma bir kaza! Çok üzgünüm... | Z-1 | 1969 | |
| Head of the Police... | Polis Şefi... | Z-1 | 1969 | |
| We have the culprit. | Zanlı elimizde. | Z-1 | 1969 | |
| Attorney Gen. | Başsavcı. | Z-1 | 1969 | |
| My sympathies... | Sempatilerimi... | Z-1 | 1969 | |
| The inquest judge... | Soruşturma yargıcı... | Z-1 | 1969 | |
| ...certain areas of the brain have been affected | ...Beynin belli bölgeleri etkilenmiş | Z-1 | 1969 | |
| but the lesions can't be defined. | fakat bozukluklar belirlenemez. | Z-1 | 1969 | |
| But the surgeons are optimistic. | Ancak cerrahlar iyimser. | Z-1 | 1969 | |
| We must await the end of the 3rd operation. | Üçüncü ameliyatın sonucunu beklemeliyiz. | Z-1 | 1969 | |
| Your husband's heart is exceptional. | Kocanızın kalbi olağanüstü. | Z-1 | 1969 | |
| If it holds, he'll live! | Dayanırsa, yaşayacaktır! | Z-1 | 1969 | |
| We have every hope... | Umutlanabiliriz... | Z-1 | 1969 | |
| The capital is on the phone. The Ministry! | Başkentten telefon. Bakanlık! | Z-1 | 1969 | |
| They'll try to use his wife! They'll use people's emotions! | İngiltere'nin en iyi cerrahlarından biridir. Karısını kullanmaya çalışacaklar! Halkın duygularını kullanacaklar! İngiltere'nin en iyi cerrahlarından biridir. | Z-1 | 1969 | |
| The files! | Dosyalar! | Z-1 | 1969 | |
| Their committee secretary. | Komite sekreterleri. | Z-1 | 1969 | |
| I want r�sum�s on each. | Hepsinin geçmişlerini istiyorum. | Z-1 | 1969 | |
| Details of their private lives and jobs too! | Özel yaşamlarının ayrıntıları ve işlerinin de! | Z-1 | 1969 | |
| For this evening! | Bu akşama! | Z-1 | 1969 | |
| The injured senator. | Yaralı senatör. | Z-1 | 1969 | |
| The other lawyer. | Diğer avukat. | Z-1 | 1969 | |
| And his? Have it? | Ve onunki? Sende mi? | Z-1 | 1969 | |
| It just came. | Yeni geldi. | Z-1 | 1969 | |
| Any love affairs? | Aşk işi var mı? | Z-1 | 1969 | |
| I don't know, but there must be! | Bilmiyorum, ama olmalı! | Z-1 | 1969 | |
| Break his halo! Does he get along with his wife? | İmajını yıkalım! Karısıyla geçiniyor muymuş? | Z-1 | 1969 | |
| Watching her? Like the others, General. | Kadını izliyor musunuz? Diğerleri gibi, General. | Z-1 | 1969 | |
| 2 of our men... I don't want to know that! | Adamlarımızın ikisi... Bunu bilmek istemiyorum! | Z-1 | 1969 | |
| They met this morning, picked up his wife | Bu sabah buluştular, karısını aldılar | Z-1 | 1969 | |
| then separated. | sonra ayrıldılar. | Z-1 | 1969 | |
| Some took his wife to the clinic. As for this one... | Bazısı karısını kliniğe götürdü. Ve bu da... | Z-1 | 1969 | |
| He took a statement | Bir demeç verdi | Z-1 | 1969 | |
| to the Press. You have a copy. | basına. Bir kopyası sizde. | Z-1 | 1969 | |
| Then he saw some university students. | Sonra bazı üniversite öğrencileriyle görüştü. | Z-1 | 1969 | |
| Call our students! | Bizim öğrencileri çağırın! | Z-1 | 1969 | |
| That one's a mad dog! He wants to make the most of it! | Bu bir deli köpek! Sonuna kadar yararlanmak istiyor! | Z-1 | 1969 | |
| A Jew! Only half. | Bir Yahudi! Sadece yarım. | Z-1 | 1969 | |
| They think they're superior even to other Jews! | Üstün olduklarını sanıyorlar diğer Yahudilerden bile! | Z-1 | 1969 | |
| The Att. Gen.! Good! | Başsavcı! Güzel! | Z-1 | 1969 | |
| Stay on him night and day! | Gece gündüz izleyin! | Z-1 | 1969 | |
| We were expecting you! | Sizi bekliyorduk! | Z-1 | 1969 | |
| The 2nd culprit? We have him. | İkinci zanlı? Elimizde. | Z-1 | 1969 | |
| He turned himself in. | Kendisi teslim oldu. | Z-1 | 1969 | |
| Come into my office! | Büroma gelin! | Z-1 | 1969 | |
| He's boss now, officially. | Artık patron o, resmen. | Z-1 | 1969 | |
| So you're to give him your initial findings | Bu yüzden ilk bulgularınızı ona vereceksiniz | Z-1 | 1969 | |
| and then follow his instructions. | ve emirlerine uyacaksınız. | Z-1 | 1969 | |
| My deputy'll keep me posted. The Col. 's men have checked... | Yardımcım beni bilgilendirmeye devam edecek. Albayın adamları kontrol etti... | Z-1 | 1969 | |
| Can I see the 2nd culprit? | İkinci zanlıyı görebilir miyim? | Z-1 | 1969 | |
| Whenever you want to! | Ne zaman isterseniz! | Z-1 | 1969 | |
| It seems he was asleep on the truck, dead drunk. | Kamyonette uyuyormuş anlaşılan, körkütük sarhoş. | Z-1 | 1969 | |
| So he's innocent, if it all checks out. | Öyleyse o masum, eğer doğrulanırsa. | Z-1 | 1969 | |
| Their whereabouts earlier? | Daha önce neredeymişler? | Z-1 | 1969 | |
| The driver's statement and photo. | Sürücünün ifadesi ve resmi. | Z-1 | 1969 | |
| They'd been drinking at the Chinaman's bar. | Çinli'nin barında içiyorlarmıştı. | Z-1 | 1969 | |
| We have Chinese tradesmen in town? | Şehirde Çinli tüccarlar mı var? | Z-1 | 1969 | |
| The owner was in the Korean War and now he's called the Chinaman. | Sahibi Kore Savaşına katılmış ve şimdi ona Çinli diyorlar. | Z-1 | 1969 | |
| He backs them up. | O da onları doğruluyor. | Z-1 | 1969 | |
| I'll read his statement. | İfadesini okuyacağım. | Z-1 | 1969 | |
| "l, Bertrand... alias the Chinaman... etc... bar owner... etc... | "Ben, Bertrand... diğer adım Çinli... vesaire... bar sahibi... vesaire... | Z-1 | 1969 | |
| "do state that on 22 May of this year, | "belirtiyorum ki bu yılın 22 Mayısında, | Z-1 | 1969 | |
| "Yago and Vago came into my bar at 7 p.m. | "Yago ve Vago akşam 7'de barıma geldiler | Z-1 | 1969 | |
| "and stayed until 10 p.m. | "ve 10'a kadar kaldılar. | Z-1 | 1969 | |
| "They were drinking Pernod." | "Pernod içiyorlardı." | Z-1 | 1969 | |
| It's not allowed, Madam. | İzin yok, Bayan. | Z-1 | 1969 | |
| 13th witness, a docker... | 13'üncü tanık, bir liman işçisi... | Z-1 | 1969 | |
| "I saw Yago and Vago drinking Pernod all evening. | "Yago ve Vago'yu tüm gece Pernod içerken gördüm. | Z-1 | 1969 | |
| "They left at 10 p.m. drunk. | "Akşam 10'da sarhoş olarak ayrıldılar. | Z-1 | 1969 | |
| "The Chinaman said Not in the Kamikaze! " | "Çinli dedi ki Kamikaze'de değil!" | Z-1 | 1969 | |
| Kamikaze? | Kamikaze? | Z-1 | 1969 | |
| The pickup truck. It's Japanese made. | Kamyonet. Japon malı. | Z-1 | 1969 | |
| You'd think we're in the Far East! | Sanki Uzak Doğu'dayız! | Z-1 | 1969 | |
| I think it's clear. | Sanırım açık. | Z-1 | 1969 | |
| Though we lack some details on the culprits, | Elimizde zanlılar hakkında bazı ayrıntılar olmasa da, | Z-1 | 1969 | |
| It's obviously an accident. I agree. | bu açıkça bir kaza. Katılıyorum. | Z-1 | 1969 | |
| Besides, the Minister phoned and wants this settled very quickly | Zaten, Bakan aradı ve bunun acele halledilmesini istedi | Z-1 | 1969 | |
| to cut short political speculation abroad. | yurtdışındaki politik spekülasyonları önlemek için. | Z-1 | 1969 | |
| I think the prosecutor must make a statement | Sanırım savcı bugünkü kaza konusunda | Z-1 | 1969 | |
| about the accident today and say the culprits are caught | bir açıklama yapmalı ve zanlıların yakalandığını | Z-1 | 1969 |