Search
English Turkish Sentence Translations Page 183469
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm the Chief of Police. | Ben Polis Şefi'yim. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I was on my way to testify and as I walked along... | Tanıklık için gidiyordum ve yürüdüğüm sırada... | Z-2 | 1969 | ![]() |
You fell and hit your head. | Düşüp kafanı vurdun. | Z-2 | 1969 | ![]() |
You suffer from epilepsy? | Saranız var mı? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Someone hit me! I was on my way to testify | Biri bana vurdu! Tanıklık için gidiyordum | Z-2 | 1969 | ![]() |
the senator was assassinated! | senatörün öldürüldüğü hakkında! | Z-2 | 1969 | ![]() |
It was no accident! Yago told me so himself! | Kaza değildi! Yago bana kendisi söyledi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
I was gonna testify! | Tanıklık yapacaktım! | Z-2 | 1969 | ![]() |
But someone hit me on the head... from a truck... with a club... | Ama biri kafama vurdu... bir kamyondan... bir sopayla... | Z-2 | 1969 | ![]() |
...to keep me quiet. They tried to kill me! | ...beni susturmak için. Beni öldürmeye çalıştılar! | Z-2 | 1969 | ![]() |
I don't know who told you to say this, or why. | Bunu söylemeni kim istedi veya neden, bilmiyorum. | Z-2 | 1969 | ![]() |
We can forget all this. Let's say you were influenced. | Tümünü unutabiliriz. Diyelim etki altında kaldın. | Z-2 | 1969 | ![]() |
You're almost one of the family. Your cousin's a policeman, | Neredeyse aileden sayılırsın. Kuzenin bir polis, | Z-2 | 1969 | ![]() |
brother in law's got a government job. Forget all this. | kayınbiraderin bir hükümet görevlisi. Unut bunları. | Z-2 | 1969 | ![]() |
If you need anything, come and see me. | Bir şeye ihtiyacın olursa, gel beni gör. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'll drop by again. | Yine uğrarım. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'm a bachelor and live with my ma. | Bekarım ve annemle yaşıyorum. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Profession? I got a varnish shop. | Meslek? Bir vernik dükkanım var. | Z-2 | 1969 | ![]() |
You know Yago? | Yago'yu tanıyor musun? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Sure! He makes deliveries for me! | Tabi! Benim taşıma işlerimi yapar! | Z-2 | 1969 | ![]() |
The other 2 I don't know. The killing... | Diğer ikisini tanımıyorum. Cinayet... | Z-2 | 1969 | ![]() |
...was the day I phoned Yago | ...bir sevkiyat için Yago'yu | Z-2 | 1969 | ![]() |
about a delivery. | aradığım gündü. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Varnished coffins! And I can't even pay off my Kamikaze! | Vernikli tabutlar! Ve Kamikaze'min taksitlerini bile ödeyemiyorum! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Come back this afternoon. | Öğleden sonra yine gel. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'll be busy. | İşim var. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Tonight then. I'm busy too. | Öyleyse bu gece. Yine işim var. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'm gonna make a real big mistake. It'll be a murder. | Gerçekten büyük bir hata yapacağım. Cinayet olacak. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Next day I learned he'd killed the senator. | Ertesi gün senatörü öldürdüğünü öğrendim. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yago told you all that? | Tüm bunları Yago mu anlattı size? | Z-2 | 1969 | ![]() |
You belong to the party? | Partiye kayıtlı mısın? | Z-2 | 1969 | ![]() |
I never belonged to any party! I like soccer! | Ben hiçbir partiye katılmadım! Ben futbol severim! | Z-2 | 1969 | ![]() |
What is this? The Gen. Says I'm epileptic! | Bu ne? General saralı olduğumu söylüyor! | Z-2 | 1969 | ![]() |
General? The Chief of Police! | General mi? Polis Şefi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
He was here? Just before you came. | Burada mıydı? Siz gelmeden hemen önce. | Z-2 | 1969 | ![]() |
But I'm no epileptic and never belonged to any party! | Ama ben saralı değilim ve hiç partili olmadım! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Go on about Yago. That's all. He left. | Yago'yu anlatmaya devam et. Hepsi bu. Sonra gitti. | Z-2 | 1969 | ![]() |
He's the lucky one! | Şanslı olan o! | Z-2 | 1969 | ![]() |
What about the delivery? | Ya sevkiyat? | Z-2 | 1969 | ![]() |
I tried to set him straight but he does as he pleases. | Koruma sağlayacak, gayri resmi olarak! Onu düzeltmeye çalıştım ama kafasına eseni yapar. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Who told you to call the inquest judge? | Sorgu yargıcını aramanı kim söyledi? | Z-2 | 1969 | ![]() |
No one! I saw Yago's picture in the papers! | Hiç kimse! Yago'nun resmini gazetelerde gördüm! | Z-2 | 1969 | ![]() |
On the front page, like a Minister! | Ön sayfada, bir Bakan gibi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Jealous? You made up this tale. | Kıskandın mı? Bu masalı uydurdun. | Z-2 | 1969 | ![]() |
No, someone advised him. | Hayır, bir ona akıl verdi. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Even Ma was against it! | Annem bile karşı çıktı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
She said to keep quiet! | Sesimi çıkarmamamı söyledi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Come and eat. He killed him. | Gel ve ye. Onu öldürdü. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Who? A senator. | Mülkiyet hakları çiğnenemez, Kimi? Bir senatörü. | Z-2 | 1969 | ![]() |
In the government? No, a leftist! | Hükümetten mi? Hayır, bir solcu! | Z-2 | 1969 | ![]() |
He did right! What's it to you? | İyi yapmış! Sana ne? | Z-2 | 1969 | ![]() |
His picture too! | Resmi de var! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Eat and let 'em kill each other! Not hungry! | Ye ve bırak birbirlerini öldürsünler! Aç değilim! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Later my sister came. | Sonra kızkardeşim geldi. | Z-2 | 1969 | ![]() |
So you wanna be a big shot? | Demek büyük adam olmak istiyorsun? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Just doin' my duty. | Sadece görevimi yapıyorum. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Your duty's to see to your family! | Görevin ailene bakmak! | Z-2 | 1969 | ![]() |
I always have! Ya got an idiot who sees to you! | Hep baktım! Sana bakan bir budalan var! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Don't call my husband an idiot! | Kocama budala deme! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Ya think they'll give ya a medal. | Sana madalya mı verecekler sanıyorsun. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I came anyway. Or I would've if they hadn't slugged me! | Yine de geldim. Veya gelecektim bana vurmasalardı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You didn't fall? | Düşmedin mi? | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'd have to be an acrobat to land on my head! | Kafa üstüme düşmek için bir akrobat olmam gerekirdi! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You can sign a statement later if you still want to. | Hala istiyorsan sonra bir ifade imzalarsın. | Z-2 | 1969 | ![]() |
Of course! I'm not crazy! | Elbette! Deli değilim! | Z-2 | 1969 | ![]() |
1 st witness for the prosecution? They lost no time! | Savcının ilk tanığı mı? Zaman kaybetmediler! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Tomorrow you'll have 10, then 15. | Yarın 10 olacak, sonra 15. | Z-2 | 1969 | ![]() |
They'll say Yago did this or that... anything! | Yago şunu yaptı bunu yaptı diyecekler... ne gelirse! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Vague, worthless statements | Belirsiz, değersiz ifadeler | Z-2 | 1969 | ![]() |
that'll create unrest! They sent him | huzursuzluk yaratacak! Onu yolladılar | Z-2 | 1969 | ![]() |
and beat him up to turn a witness into a martyr! | ve dövdüler tanığı bir şehit yapmak için! | Z-2 | 1969 | ![]() |
They left him hospitalised | Onu hastanelik ettiler | Z-2 | 1969 | ![]() |
yet able to talk! | ama hala konuşabiliyor! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You admit I was beaten and didn't fall? | Dövüldüğümü ancak düşmediğimi kabul ediyor musunuz? | Z-2 | 1969 | ![]() |
You realise what perjury means? | Yalan ifade nedir anlıyor musunuz? | Z-2 | 1969 | ![]() |
It's not perjury! I wanted to help, but if I'd known... | Yalan ifade değil! Yardım etmek istedim, ama bilseydim... | Z-2 | 1969 | ![]() |
Told ya so! Why'd ya get involved? Weren't ya alright at home? | Sana söyledim! Niye karıştın? Evde rahat değil miydin? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Suppose you say you slipped on an orange peel? | Portakal kabuğuna basıp kaydım desen? | Z-2 | 1969 | ![]() |
I didn't slip! | Kaymadım! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Why're ya so pigheaded? Listen to me for once! | Neden böyle kalın kafalısın? Beni dinle bir kereliğine! | Z-2 | 1969 | ![]() |
The 1 st and last time! | İlk ve son kez! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Like always! Really the last time! | Her zamanki gibi! Gerçekten son kez! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Say you slipped and we got no troubles. You won't go to prison. | Kaydığını söyle ve derdimiz bitsin. Hapise girmezsin. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I'll send others to prison! I got 'em! | Diğerlerini hapse yollayacağım! Elime düştüler! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yago and his picture! | Yago ve fotoğrafı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Who sent ya? The cops or your daughter? | Seni kim gönderdi? Polisler mi yoksa kızın mı? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Yes, it's me! Ya wanna ruin my home? | Evet, benim! Evimi yıkmak mı istiyorsun? | Z-2 | 1969 | ![]() |
Mama, leave! | Anne, git! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Don't argue! Go outside! | Tartışma! Dışarı çık! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Ya hate me 'cause I've succeeded in life! | Benden nefret ediyorsunuz çünkü hayatım başarılı! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You and your husband hate me! | Sen ve kocan benden nefret ediyorsunuz! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Never mind him! You've caused him enough trouble! | Ona aldırma! Başına yeterince dert açtın! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Ya wanna ruin my life! | Hayatımı kaydırmak istiyorsun! | Z-2 | 1969 | ![]() |
When Papa died, I hoped you'd take his place. | Babam öldüğünde, yerini alırsın diye umdum. | Z-2 | 1969 | ![]() |
I needed protection. You neglected me and never took me anywhere! | Korunmaya ihtiyacım vardı. Beni ihmal ettin ve asla bir yere götürmedin! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You preferred soccer... and slobs like Yago! See what it's got ya! | Futbolu tercih ettin... ve Yago gibi hödükleri! Bak nereye geldin! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Prison, maybe... for perjury! | Hapis, belki... yalan tanıklıktan! | Z-2 | 1969 | ![]() |
And my husband'll lose his job! | Ve kocam işini kaybedecek! | Z-2 | 1969 | ![]() |
Come here... Listen! | Gel buraya... Dinle! | Z-2 | 1969 | ![]() |
You hear a guy's gonna be killed. Ya don't believe it. | Birinin öldürüleceğini duydun. Buna inanmadın. | Z-2 | 1969 | ![]() |