• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 1873

English Turkish Film Name Film Year Details
Did you see my ad? In the paper? Gazetedeki reklamımı gördün mü? Gazetedeki reklamımı gördün mü? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
They did put it in, didn't they? Koydular, değil mi? Koydular, değil mi? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Right there. "Handyman needed. " You interested? 1 İşte burada. "Becerikli işçi aranıyor." İlgilenir misin? 1 İşte burada. "Becerikli işçi aranıyor." İlgilenir misin? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Well, of course you are, you need a job. Elbette ilgilenirsin, işe ihtiyacın var. Elbette ilgilenirsin, işe ihtiyacın var. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Can I have some, please? Biraz alabilir miyim, lütfen? Biraz alabilir miyim, lütfen? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I wouldn't think such a tough guy would use so much sugar. Bu kadar sert bir adamın bu kadar çok şeker kullanması şaşırtıcı. Bu kadar sert bir adamın bu kadar çok şeker kullanması şaşırtıcı. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Okay, okay, stop, stop. What's up with you? Tamam. Tamam. Dur bakalım. Ne istiyorsun? Tamam. Tamam. Dur bakalım. Ne istiyorsun? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
We don't have time for that, but if you take this job, Buna vaktimiz yok, eğer bu işi alırsan, Buna vaktimiz yok, eğer bu işi alırsan, A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
we will get to know each other. And it starts today. birbirimizi daha yakından tanıyabiliriz. Ve bugün başlarız. birbirimizi daha yakından tanıyabiliriz. Ve bugün başlarız. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Right now, as matter of fact, if you want it. Hemen şimdi, eğer istiyorsan. Hemen şimdi, eğer istiyorsan. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Morning, Mrs. Fahey. Good morning, ladies. Günaydın Bayan Fahey. Günaydın, hanımlar. Kızlar: Günaydın Bayan Fahey. Günaydın, hanımlar. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Justin. Hey, Jonesy, what's up? Justin. Selam, Jonesy, Ne haber? Jones: Justin. Justin: Selam, Jonesy, Ne haber? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Ready for the big game? Yeah. Yeah. Büyük oyuna hazır mısın? Evet. Evet. Jones: Büyük oyuna hazır mısın? Justin: Evet. Evet. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Man, you don't sound so ready. I got stuff on my mind. Sesin hazırmış gibi değil. Aklımda bazı şeyler var. Jones: Sesin hazırmış gibi değil. Justin: Aklımda bazı şeyler var. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Like that paper in Mrs. Fahey's class? Bayan Fahey'in verdiği ödev mi yoksa? Jones: Bayan Fahey'in verdiği ödev mi yoksa? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yeah, just whatever, okay. Evet, her neyse, tamam. Justin: Evet, her neyse, tamam. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Did you do it? You've got to do it, man. Yaptın mı? Yapmak zorundasın, adamım. Yaptın mı? Yapmak zorundasın, adamım. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
If you don't do that, you know what's gonna happen. Yapmazsan ne olacağını biliyorsun. Yapmazsan ne olacağını biliyorsun. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I know. I got it. Just leave it alone. Biliyorum. Anladım. Rahat bırak. Biliyorum. Anladım. Rahat bırak. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hey, Kaylin Maclntyre! Hey, Jonesy. Merhaba, Kaylin Maclntyre! Merhaba, Jonesy. Merhaba, Kaylin Maclntyre! Merhaba, Jonesy. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hey. Hey. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hey, what's up? Ne haber? Ne haber? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You got plans for Spring Formal? No, not really, you know... Bahar Balosu için planın var mı? Hayır. Yok. Bilirsin... Bahar Balosu için planın var mı? Hayır. Yok. Bilirsin... A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You can dance, right? He's a dancing fool. Dans edebilirsin, değil mi? O tam dans manyağı. Dans edebilirsin, değil mi? O tam dans manyağı. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Dude, do you have to? Seriously. Ahbap, bunu yapmak zorunda mısın? Cidden. Ahbap, bunu yapmak zorunda mısın? Cidden. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
So, you want to go? With me, I mean. Benimle gitmek ister misin? Benimle gitmek ister misin? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
See, the thing about Justin is he's... Jones! Gördün mü bak, Justin tam bir... Jones! Gördün mü bak, Justin tam bir... Jones! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yeah. No, I'll go with you. It'll be great. Evet. Hayır, seninle gideceğim. Güzel olacak. Evet. Hayır, seninle gideceğim. Güzel olacak. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Okay. Great. Tamam. Harika. Tamam. Harika. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
"An incident that changed your life. " "Hayatınızı değiştiren bir olay." "Hayatınızı değiştiren bir olay." A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Did you learn anything from this assignment? Bu ödevden bir şeyler öğrendiniz mi? Bu ödevden bir şeyler öğrendiniz mi? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Was it easy to write? Difficult? Yazması kolay mıydı? Yoksa zor mu? Yazması kolay mıydı? Yoksa zor mu? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Very nice, Ryan. Keep it up. Çok hoş, Ryan. Böyle devam et. Çok hoş, Ryan. Böyle devam et. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Did it change how you thought about what happened to you? Ödev yaşadığınız olayla ilgili düşüncenizi değiştirdi mi? Ödev yaşadığınız olayla ilgili düşüncenizi değiştirdi mi? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Anna? It was hard, but it made me Anna? Zordu, ancak anne babamın... Anna? Zordu, ancak anne babamın... A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
figure out how my parents' divorce kind of affected everything in my life. ...boşanmasının benim hayatımı nasıl etkilediğinin farkına vardım. ...boşanmasının benim hayatımı nasıl etkilediğinin farkına vardım. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Good. Excellent. Güzel. Mükemmel. Güzel. Mükemmel. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Susan, thank you. Susan, teşekkürler. (Öksürür) Susan, teşekkürler. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hey, Mrs. Fahey, like, what's the point of all this? Bayan Fahey, bu ödevin amacı ne? Bayan Fahey, bu ödevin amacı ne? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
The point, Mr. Wallace, Amacı Bay Wallace, Amacı Bay Wallace, A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
is to understand that self reflection is a good thing, a healthy thing. içe bakışın iyi ve sağlıklı bir şey olduğunu anlamanız. içe bakışın iyi ve sağlıklı bir şey olduğunu anlamanız. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Okay, you can get your grades online. Tamam, notlarınızı internetten alabilirsiniz. Tamam, notlarınızı internetten alabilirsiniz. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
And some of you still owe me a final draft. Ve bazılarınız hala son halini teslim etmedi. Ve bazılarınız hala son halini teslim etmedi. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Justin, I don't even have your rough draft. Justin, senden daha taslak bile almadım. Justin, senden daha taslak bile almadım. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I'll get it done. Well, when? Halledeceğim. Peki ne zaman? Halledeceğim. Peki ne zaman? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You've been saying that for three weeks. Üç haftadır aynı şeyi söylüyorsun. Üç haftadır aynı şeyi söylüyorsun. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I know, but it's hard, okay? Why don't you pick something else? Biliyorum ama ödev zor, tamam mı? Neden başka ödev almıyorsun? Biliyorum ama ödev zor, tamam mı? Neden başka ödev almıyorsun? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I can't. I got to do it, okay? It's important. Yapamam. Ödevi yapmak zorundayım, benim için önemli. Yapamam. Ödevi yapmak zorundayım, benim için önemli. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Look, I want you to pass this class, Bak, senin bu dersi geçmeni istiyorum, Bak, senin bu dersi geçmeni istiyorum, A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
but you won't if I don't have that paper by Friday. ancak Cuma'ya kadar teslim etmezsen kalırsın. ancak Cuma'ya kadar teslim etmezsen kalırsın. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Nice hustle! Hit that, hit that... İyi koşturma! Vurun şuna, vurun şuna... İyi koşturma! Vurun şuna, vurun şuna... A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hey! Hey, you! Hey! Hey, sen! Hey! Hey, sen! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
All right, baby! Yeah! Pekala, bebek! Evet! Pekala, bebek! Evet! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Justin! Justin! Justin! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Justin, my office! Justin, odama! Justin, odama! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Let's go, gentlemen, three on two. Move your feet. Let's go! Haydi beyler, üçlük atışlara başlayın. Kımıldayın, haydi! Haydi beyler, üçlük atışlara başlayın. Kımıldayın, haydi! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
It's from the principal's office. What's going on in English? Müdürden kağıt geldi. İngilizce dersinde ne sorun var? Müdürden kağıt geldi. İngilizce dersinde ne sorun var? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I got this paper. Look, Coach, I'll get it done, okay? Bende aldım aynı notu. Bak koç, halledeceğim, tamam mı? Bende aldım aynı notu. Bak koç, halledeceğim, tamam mı? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yeah, well, according to this, you have an incomplete in English, Evet, güzel, burada yazdığına göre İngilizcedeki eksiğini... Evet, güzel, burada yazdığına göre İngilizcedeki eksiğini... A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
which means you can't play or practice with the team until you do. ...tamamlayıncaya kadar takım antrenmanına dahi çıkamazsın. ...tamamlayıncaya kadar takım antrenmanına dahi çıkamazsın. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
What? In case you forgot, Ne? Unutma diye söylüyorum, Ne? Unutma diye söylüyorum, A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
we have Oregon City on Friday night, we need you. Cuma akşamı Oregon'la maçımız var ve sana ihtiyacım var. Cuma akşamı Oregon'la maçımız var ve sana ihtiyacım var. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You gonna let the whole team down because of a paper? Bir ödev yüzünden tüm takımı yolda mı bırakacaksın? Bir ödev yüzünden tüm takımı yolda mı bırakacaksın? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Get out of here. I don't want to see you till you fix it. Kaybol buradan. Bu işi halledinceye kadar seni burada görmeyeceğim. Kaybol buradan. Bu işi halledinceye kadar seni burada görmeyeceğim. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
All right, guys, listen up, Oregon City is vulnerable to the man to man. Pekala millet, dinleyin, Oregon adam adama mücadelede zayıf. Pekala millet, dinleyin, Oregon adam adama mücadelede zayıf. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
That's how we're gonna beat them on Friday night. Cuma akşamı onları böyle yeneceğiz. Cuma akşamı onları böyle yeneceğiz. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
So let's run it. Five on five. Man to man. Let's go. Let's go! Haydi başlayalım. Beşe beş maç. Adam adama oynayın. Haydi! Haydi! Haydi başlayalım. Beşe beş maç. Adam adama oynayın. Haydi! Haydi! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Flop two over hard, Adam and Eve on a raft! Gorgeous Two! İki kızarmış yumurta! Harry: İki kızarmış yumurta! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hi, Mrs. Fahey? Merhaba Fahey mi? Cindy: Merhaba Fahey mi? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Hi, it's Cindy Kremer. I got your message about Justin. Ben Cindy Kremer. Justin ile ilgili mesajınızı aldım. Ben Cindy Kremer. Justin ile ilgili mesajınızı aldım. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I need to set up a parent meeting. Bir veli görüşmesi yapmak istiyorum. Bir veli görüşmesi yapmak istiyorum. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I need to set up a parent meeting. Bir veli görüşmesi yapmak istiyorum. Cindy: Bir veli görüşmesi yapmak istiyorum. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I can be there this afternoon actually, by 4:00. Bugün öğleden sonra 4:00 gibi orada olabilirim. Bugün öğleden sonra 4:00 gibi orada olabilirim. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yes, thank you so much. All right. Okay. Bye bye. Evet, çok teşekkür ederim. Pekala. Tamam. Hoşça kalın! Evet, çok teşekkür ederim. Pekala. Tamam. Hoşça kalın! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You okay? Yeah, kids, life, usual suspects. İyi misin? Evet, çocuklar, hayat ve diğerleri. İyi misin? Evet, çocuklar, hayat ve diğerleri. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
BLT, side of frog sticks! Gorgeous One. Sandviç yanında patates kızartması! Büyük boy. Harry: Sandviç yanında patates kızartması! Büyük boy. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
So? Did you go? I can't, all right. Tony would kill me. Ne yaptın? Buluştun mu? Yapamam. Tony beni öldürür. Ne yaptın? Buluştun mu? Yapamam. Tony beni öldürür. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Sweetheart, I love you, but Tony has been dead for three years. Hayatım, seni severim bilirsin ama Tony üç yıl önce öldü. Hayatım, seni severim bilirsin ama Tony üç yıl önce öldü. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Now, swallow your pride and go get the food stamps. Artık şu gururunu bir kenara bırak ve yemek kuponlarını takip et. Artık şu gururunu bir kenara bırak ve yemek kuponlarını takip et. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yeah. Adam and Eve on a raft. Evet. Evet. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Gorgeous Two. Büyük boy iki tane! Büyük boy iki tane! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Are you okay? What's the matter? İyi misin? Sorun nedir? İyi misin? Sorun nedir? A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I can't pay my rent. My landlord's calling. Kiramı ödeyemiyorum. Ev sahibi evden atacak. Kiramı ödeyemiyorum. Ev sahibi evden atacak. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I don't know what I'm going to do. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
No! Hayır! Trish: Hayır! A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Oh, great, the icing on the cake of my day. Bir bu eksikti. Bir bu eksikti. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Mrs. Fahey? It's Cindy. Bayan Fahey? Ben Cindy. Bayan Fahey? Ben Cindy. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I'm Justin Kremer's mom. Yes, your appointment was at 4:00. Justin Kremer'in annesiyim. Evet, randevumuz 4'teydi. Justin Kremer'in annesiyim. Evet, randevumuz 4'teydi. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You're going to need to reschedule. I know. Tekrar randevu almanız gerek. Biliyorum. Tekrar randevu almanız gerek. Biliyorum. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I'm sorry we just got busy at the diner. I've got a class. Akşam yemeğinde çok yoğunduk. Şimdi bir dersim var. Akşam yemeğinde çok yoğunduk. Şimdi bir dersim var. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I apologize. I couldn't get out here. Please. Özür dilerim. Çıkamadım. Lütfen. Özür dilerim. Çıkamadım. Lütfen. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Yes, well, you're the one who called for the meeting. Görüşme için arayan sizdiniz. Görüşme için arayan sizdiniz. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
I'm begging you, please. If Justin doesn't pass this class, Size yalvarıyorum, lütfen. Justin bu dersi geçemezse, Size yalvarıyorum, lütfen. Justin bu dersi geçemezse, A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
he doesn't get to play basketball. basketbol oynayamaz. basketbol oynayamaz. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Mrs. Kremer, I have 181 students... If he doesn't play basketball... Bayan Kremer, 181 öğrencim var... Eğer basketbol oynayamazsa... Bayan Kremer, 181 öğrencim var... Eğer basketbol oynayamazsa... A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
...178 of them turned in their papers. Justin was warned. ...178 tanesi ödevlerini verdiler. Justin ise uyarıldı. ...178 tanesi ödevlerini verdiler. Justin ise uyarıldı. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Not once, not once did he come to me and tell me there was a problem. Bir kez bile gelip bana bir sorun olduğunu söylemedi. Bir kez bile gelip bana bir sorun olduğunu söylemedi. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
You don't do the work, you don't pass. He is exhausted. Ödevini yapmazsa dersini geçemez. O çok yorgun. Ödevini yapmazsa dersini geçemez. O çok yorgun. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Well, he is not too exhausted to play basketball or go skateboarding. Basketbol oynamayacak veya kay kay süremeyecek kadar yorgun değil. Basketbol oynamayacak veya kay kay süremeyecek kadar yorgun değil. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
Basketball is everything to him. Yes, but that is my point. Basketbol onun her şeyi. Evet, ama beni ilgilendirmez. Basketbol onun her şeyi. Evet, ama beni ilgilendirmez. A Walk in My Shoes-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 1868
  • 1869
  • 1870
  • 1871
  • 1872
  • 1873
  • 1874
  • 1875
  • 1876
  • 1877
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact