Search
English Turkish Sentence Translations Page 2267
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Right now! | Çabuk aç! | Aeja-1 | 2009 | |
| Seems both of them will take 4 weeks to recover. | Görünüşe göre ikisinin de iyileşmesi 4 haftayı bulacak. | Aeja-1 | 2009 | |
| Wait one sec. lf she needs new molars... | Yeni diş yaptırması gerekiyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| Why are you taking that money? | Parayı neden sen alıyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Thanks to me, you've got a new set of teeth. | Sayemde yeni bir dişin oldu. | Aeja-1 | 2009 | |
| l was thinking of getting dentures done. Why? | Takma diş yaptırmak istiyordum. Ne oldu ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| Who gave you that right? Let go! | Sana bu hakkı kim verdi? Bırak beni! | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you don't come to your brother's wedding as you promised, | Eğer kardeşinin düğününe gelmemezlik edersen... | Aeja-1 | 2009 | |
| Lead the way. | Hadi yolu göster. | Aeja-1 | 2009 | |
| Might as well take a look at your place while l'm here. | Hazır buraya gelmişken bari yaşadığın yeri göreyim. | Aeja-1 | 2009 | |
| My place? | Benim evime mi? | Aeja-1 | 2009 | |
| Why, where are we going? Mister, the Train Station. | Ne oldu, nereye gidiyoruz? Bayım, tren istasyonuna. | Aeja-1 | 2009 | |
| At least let me buy you something to eat. | En azından sana yemek ısmarlasaydım. | Aeja-1 | 2009 | |
| Drive on! | Sür hadi! | Aeja-1 | 2009 | |
| She never listens. | Hiç laf dinlemiyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| lt's freezing. | Buz gibi. | Aeja-1 | 2009 | |
| Got food? Why d'you always eat here? | Yemek var mı? Niye hep burada yiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| l'm just finished. lt's a fresh piece. | Bunu yeni bitirdim. Bir göz at. | Aeja-1 | 2009 | |
| Proofread it for me. | Benim için düzeltmelerini yap. | Aeja-1 | 2009 | |
| Hyosung Publications? | Hyosung Yayınları mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| What about the writing contest? | Peki ya edebiyat yarışması? | Aeja-1 | 2009 | |
| Why would l do that? l can get a 30 grand from the publishers. | Neden bunu yapayım? Yayıncıdan 30 bin dolar alabilirim. | Aeja-1 | 2009 | |
| Hey! | Dinle. | Aeja-1 | 2009 | |
| Maybe l could help you. | Belki sana yardım edebilirim. | Aeja-1 | 2009 | |
| My chief editor is judging for the contest. | Yazı işleri müdürüm yarışmada jüri üyesi. | Aeja-1 | 2009 | |
| A real writer shouldn't use contacts to win a contest. | Gerçek bir yazar yarışmayı kazanmak için tanıdıklarını kullanmaz. | Aeja-1 | 2009 | |
| Do you know how much you get if you win? | Kazanırsan kaç para alacağını biliyor musun? | Aeja-1 | 2009 | |
| 100 grand! | 100 bin dolar! | Aeja-1 | 2009 | |
| 100 grand? Yes. | 100 bin dolar mı? Evet. | Aeja-1 | 2009 | |
| 100 thousand? Right. | 100 bin mi? Doğru. | Aeja-1 | 2009 | |
| Why would enter an amateur contest? | Neden amatör bir yarışmaya katılayım ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| DEAR WRITING CONTESTJURY | EDEBİYAT YARIŞMASI JÜRİSİ | Aeja-1 | 2009 | |
| A contest? | Yarışma mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| Can win with a piece you wrote in a month? | Bir ayda yazdığın romanla kazanabilir misin ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| You're right! | Haklısın! | Aeja-1 | 2009 | |
| l'll sleep with you to celebrate the completion of a piece. | Romanın bitişini kutlamak için seninle yatarım. | Aeja-1 | 2009 | |
| Unless l win this, don't even dream of it! | Eğer kazanamazsam, bunu hayal bile etme! | Aeja-1 | 2009 | |
| You mightjinx my holy work. | İlhamıma nazar değdireceksin. | Aeja-1 | 2009 | |
| You...could have! Fucking! Waited! | Beklemeliydin! Kahrolası! Bekleseydin ya! | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you've jinxed it, it's all your fault! | Eğer nazar değdirdiysen, olacaklar senin suçun. | Aeja-1 | 2009 | |
| A membership fee? | Üyelik aidatı mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| Why? You using that money for mercy killings? | Ne için? Parayı köpek itlafı için mi kullanacaksınız? | Aeja-1 | 2009 | |
| Didn't you set off in the morning? | Yola sabah erkenden çıkmadın mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| Look, think about it for a moment. | Bak, biraz düşün bunu. | Aeja-1 | 2009 | |
| Being like this won't solve anything. | Böyle davranırsan hiçbir şeyi çözemeyiz. | Aeja-1 | 2009 | |
| That stubborn fool! Stubborn jackass! | İnatçı keçi! İnatçı eşek! | Aeja-1 | 2009 | |
| Still not picking up? | Hala açmıyor mu? | Aeja-1 | 2009 | |
| Try again later. They must be busy. | Daha sonra dene. Meşgul olmalı. | Aeja-1 | 2009 | |
| Busy with what? | Neyle meşgul ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| They haven't picked up for a week after they left their dog. | Köpeğini bıraktığından beri bir haftadır telefona bakmıyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| You idiot! | Seni salak! | Aeja-1 | 2009 | |
| l told you to collect the fee beforehand. | Sana ücreti önceden almanı söylemiştim. | Aeja-1 | 2009 | |
| But l don' know how much l should charge... | Ama ne kadar ücret almam gerektiğini bilmiyordum... | Aeja-1 | 2009 | |
| Next time, l'll take it from your pay! | Gelecek sefer sana ödeteceğim! | Aeja-1 | 2009 | |
| Are you not going to see your sister in law? | Gidip yengeni görmeyecek misin? | Aeja-1 | 2009 | |
| You look great! | Harika görünüyorsun! | Aeja-1 | 2009 | |
| Let me get married for once in my life. | Hayatımda bir kez evlenmeme izin ver. | Aeja-1 | 2009 | |
| l'll explain later but for now, you don't live here. | Daha sonra açıklarım ama, artık burada yaşamıyorsun. | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you bump into anyone, | Eğer yanlışlıkla birine çarparsan... | Aeja-1 | 2009 | |
| Act like you're psychologically unstable. | ...psikolojik dengesizlik yaşıyormuşsun gibi davran. | Aeja-1 | 2009 | |
| Then l'll pretend l'm crazy and | Delirmiş gibi davranacağım ve... | Aeja-1 | 2009 | |
| Run amok shouting 'Min seok has a million dollar penis!' | ...etrafta koşup "Min seok'un 1 milyon dolarlık penisi var" diye bağıracağım. | Aeja-1 | 2009 | |
| Alright, alright! | Tamam, tamam! | Aeja-1 | 2009 | |
| Let go! l can't marry you. | Bırak beni! Seninle evlenemem. | Aeja-1 | 2009 | |
| Please, just listen to what l have to say. | Lütfen, sadece beni dinle. | Aeja-1 | 2009 | |
| l got this when that bitch hit me! | Bu iz, o kaltak bana vurduğu zaman oldu! | Aeja-1 | 2009 | |
| You expect me to have a sister in law like that? | Benim böyle bir görümceyi kabul etmemi mi istiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Sweetheart, calm down. | Tatlım, sakin ol. | Aeja-1 | 2009 | |
| Legally, she's my sister. | Resmiyette kız kardeşim oluyor... | Aeja-1 | 2009 | |
| Even today, it's been 5 years since she's been home. | Hatta o evi terk edeli 5 yıl oldu. | Aeja-1 | 2009 | |
| She's not like that anymore. | Artık eskisi gibi değil. | Aeja-1 | 2009 | |
| She's different. | Daha farklı. | Aeja-1 | 2009 | |
| For sure? | Emin misin? | Aeja-1 | 2009 | |
| Every time she got into trouble | Ne zaman başı derde girse... | Aeja-1 | 2009 | |
| she was beaten so many times she's gone a bit cuckoo. | ...hep dayak yerdi, bu yüzden biraz salak oldu. | Aeja-1 | 2009 | |
| She's the black sheep of the family. | Ailemizin yüz karasıdır. | Aeja-1 | 2009 | |
| You saw for yourself how she looks deranged. | Sen de biliyorsun, onun ne kadar deli olduğunu. | Aeja-1 | 2009 | |
| Yes. That's right. | Evet. Bu doğru. | Aeja-1 | 2009 | |
| Come over here. She's a complete psycho. | Buraya gel. O tam bir deli. | Aeja-1 | 2009 | |
| Keep still. | Dursana. | Aeja-1 | 2009 | |
| MIN SEOK HAS A MILLION DOLLAR PENIS! | "Min seok'un 1 milyon dolarlık penisi var" | Aeja-1 | 2009 | |
| Close our eyes. | Gözlerini kapa. | Aeja-1 | 2009 | |
| This isn't true. | Bu doğru değil. | Aeja-1 | 2009 | |
| She's one lucky bride. | Gelin çok şanslı desenize. | Aeja-1 | 2009 | |
| Can't go a day without causing mischief can you? | Şeytanlık yapmadan bir gün bile rahat duramaz mısın? | Aeja-1 | 2009 | |
| Find a job. | Kendine bir iş bul. | Aeja-1 | 2009 | |
| You won't work at the vets or find a job. How will you make money? | Klinikte ya da başka bir yerde çalışmayacaksan, nasıl para kazanacaksın? | Aeja-1 | 2009 | |
| Shall l start with the 30 years l had to live without a father? | 30 yıldır babasız yaşamamla başlayayım mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| That's enough. Don't stop, keep going! | Bu kadar yeter. Devam edeyim! | Aeja-1 | 2009 | |
| You sent Min seok abroad and gave him everything. | Min seok'u yurt dışına gönderdin ve ona her şeyi verdin. | Aeja-1 | 2009 | |
| What do l get? | Benim elime ne geçti? | Aeja-1 | 2009 | |
| You think l don't know about the land you sold | Oğlunun iş kurması için araziyi sattığını bilmiyor muyum? | Aeja-1 | 2009 | |
| You think your circumstances are the same? | Onunla aynı durumda olduğunu mu sanıyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| This is why l don't like coming home. | İşte bu yüzden eve gelmek istemiyorum. | Aeja-1 | 2009 | |
| That's mine. | O benim. | Aeja-1 | 2009 | |
| Take some kimchi with you! | Yanında biraz kimchi götür! | Aeja-1 | 2009 | |
| l'll only need three candles next year. So depressing. | Seneye sadece üç muma ihtiyacım olacak. Çok sinir bozucu. | Aeja-1 | 2009 | |
| What's your real reason for not introducing Chul min? | Chul min'i bizimle neden tanıştırmıyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Have you seen him? Just a photo. | Sen gördün mü? Sadece fotoğrafını. | Aeja-1 | 2009 | |
| Hey! He must have good looking friends too. | Onun mutlaka yakışıklı arkadaşları vardır. | Aeja-1 | 2009 |