Search
English Turkish Sentence Translations Page 2269
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Honestly, | Dürüstçe söyle,.. | Aeja-1 | 2009 | |
| Where's the hope in staying amongst all these dying people? | ...ölümcül hastaların arasında nasıl moralini koruyabilir? | Aeja-1 | 2009 | |
| Could drive the healthy insane. | Sağlıklı birini bile delirtebilir. | Aeja-1 | 2009 | |
| So you want her discharged? | Taburcu edilmesini mi istiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Give her a chance to get better so she can have the operation. | Biraz iyileşmesi için ona bir şans ver, böylece ameliyat olabilir. | Aeja-1 | 2009 | |
| You don't even give her any injections! | Ona iğne bile yapmıyorsunuz! | Aeja-1 | 2009 | |
| l can... | Ben... | Aeja-1 | 2009 | |
| take good care of her. Please? | ...ona çok iyi bakabilirim. Lütfen? | Aeja-1 | 2009 | |
| Can you give me your word? | Bana söz verir misin? | Aeja-1 | 2009 | |
| Blood pressure measurer, blood sugar tester. | Kan basıncı ölmek için, kan şekeri test edici. | Aeja-1 | 2009 | |
| This is the urine container. | Bu da idrar kabı. | Aeja-1 | 2009 | |
| You know how to take a blood sample right? | Nasıl kan örneği alındığını biliyorsun, değil mi? | Aeja-1 | 2009 | |
| Never mind. l'm sure your mom knows. | Dert etme. Eminim annen biliyordur. | Aeja-1 | 2009 | |
| Check twice a day and bring it here every three days. | Günde iki kez kontrol et ve üç günde bir buraya gelin. | Aeja-1 | 2009 | |
| Nurse! This is the diet plan. | Hemşire! Bu diyet planı. | Aeja-1 | 2009 | |
| Follow this closely. | Diyetini çok sıkı uygulamalı. | Aeja-1 | 2009 | |
| lf she gets other complications she can't have the surgery. | Başka komplikasyon geçirirse, ameliyat olamaz. | Aeja-1 | 2009 | |
| Sir, that is... lt's alright. | Efendim, bu.. Sorun değil. | Aeja-1 | 2009 | |
| lnject this immediately if your mom stops breathing. | Annenin solunumu durursa hemen bunu enjekte etmelisin. | Aeja-1 | 2009 | |
| Even a little delay can be life threatening. | Ufak bir gecikme bile hayatını tehlikeye sokabilir. | Aeja-1 | 2009 | |
| C'mon. This is serious. | Hadi ama Bu ciddi bir konu. | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you don't think you can do this, speak now. | Yapamayacağını düşünüyorsan şimdiden söyle. | Aeja-1 | 2009 | |
| l'll do it. | Yaparım. | Aeja-1 | 2009 | |
| l'll do everything! | Hepsini yaparım! | Aeja-1 | 2009 | |
| Never leave your mom by herself. | Asla anneni yalnız bırakma! | Aeja-1 | 2009 | |
| You hear? Yeah yeah. | Duydun mu? Duydum. | Aeja-1 | 2009 | |
| Aren't you gonna feed me? | Bana yemek yapmayacak mısın? | Aeja-1 | 2009 | |
| Spinach, Miso soup, and ... | Ispanak, miso çorbası ve | Aeja-1 | 2009 | |
| You eat everything! | Her şeyi sen yiyorsun! | Aeja-1 | 2009 | |
| Shit! l said only half full! | Kahretsin! Sadece yarım bardak istedim! | Aeja-1 | 2009 | |
| lt's gross! | Bu çok fazla! | Aeja-1 | 2009 | |
| You idiot! | Salak! | Aeja-1 | 2009 | |
| At least wear this. Put it away! | En azından bunu tak. Çek şunu! | Aeja-1 | 2009 | |
| Doctor! | Doktor hanım! | Aeja-1 | 2009 | |
| ls she really going in without protection? | Gerçekten içeri maske takmadan mı girecek? | Aeja-1 | 2009 | |
| Let her go. She's fearless. | Bırak girsin. O korkusuz biri. | Aeja-1 | 2009 | |
| Bird flu you say? She probably won't be even scared of AlDS. | Kuş gribi mi dedin? Muhtemelen AIDS'den bile korkmaz. | Aeja-1 | 2009 | |
| l heard she's really stingy. Don't even start. | Onun çok cimri olduğunu duydum. Yine başlama. | Aeja-1 | 2009 | |
| There are rumours she sells stray dogs to restaurants. | Lokantalara sokak köpeklerini sattığına dair söylentiler var. | Aeja-1 | 2009 | |
| Doctor. | Doktor hanım. | Aeja-1 | 2009 | |
| How is it? | Nasıllar? | Aeja-1 | 2009 | |
| Heard it makes the chicken taste better so l mixed some patulum. | Tavuk etini lezzetli yaptığını duydum biraz patulum karıştırdım. | Aeja-1 | 2009 | |
| The village chief told me this makes it taste better. | Bunu bana köydeki muhtar söyledi. | Aeja-1 | 2009 | |
| Take this bird flu! | Alın size kuş gribi! | Aeja-1 | 2009 | |
| Ae ja! So embarrassing. | Ae ja! Çok utanç verici. | Aeja-1 | 2009 | |
| Come help out at the vets tomorrow. | Yarın kliniğe yardım etmeye gel. | Aeja-1 | 2009 | |
| You telling me to feed the dogs? | Köpekleri beslememi mi istiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| When will you stop messing around like that? | Böyle aylaklık etmeyi ne zaman bırakacaksın? | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you don't wanna work then at least get married. | Çalışmak istemiyorsan, o zaman evlen. | Aeja-1 | 2009 | |
| Who gets married at this age anyway? | Zaten kim bu yaşta evlenir ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| l've got too much to do! | Yapmak istediğim çok şey var! | Aeja-1 | 2009 | |
| Words don't buy food. | Kelimeler karın doyurmuyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| Hemingway! Tolstoy! | Hemingway! Tolstoy! | Aeja-1 | 2009 | |
| They must have all starved to death. | Hepsi açlıktan ölmüş olmalı. | Aeja-1 | 2009 | |
| Have you ever made any money writing novels? | Şimdiye kadar yazdığın romanlardan hiç para kazandın mı? | Aeja-1 | 2009 | |
| Tolstoy my ass. | Tolstoy. | Aeja-1 | 2009 | |
| He'll be mocking you. | Eminim sana gülüyordur. | Aeja-1 | 2009 | |
| Where the hell are you going? | Nereye gidiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Do you still get nervous if you sit up front? | Hâlâ ön koltukta oturunca geriliyor musun? | Aeja-1 | 2009 | |
| lt's not that. | Ondan değil. | Aeja-1 | 2009 | |
| This is the best seat. | Oturulacak en iyi yer burası. | Aeja-1 | 2009 | |
| C'mon, let's go! | Hadi gidelim! | Aeja-1 | 2009 | |
| What do you have to pray 2 hours for? | Neden 2 saattir dua etmek zorundasın ki? | Aeja-1 | 2009 | |
| C'mon! | Hadi! | Aeja-1 | 2009 | |
| Hurry up! Ouch! | Acele et! | Aeja-1 | 2009 | |
| Who the...? Where are your manners? | Kim o? Senin hiç terbiyen yok mu? | Aeja-1 | 2009 | |
| Aren't you going to get up and say hello? | Kalkıp beni selamlamayacak mısın? | Aeja-1 | 2009 | |
| lt's cold, you shouldn't be outside. | Hava soğuk dışarıda durmamalısın. | Aeja-1 | 2009 | |
| lf you're here to see your father you should say a few prayers. | Babanı ziyaret için buradaysan biraz dua etmelisin. | Aeja-1 | 2009 | |
| How dare you raise your voice? | Ne cüretle sesini yükseltiyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Why did you come here in your condition? | Buraya neden bu vaziyette geldin? | Aeja-1 | 2009 | |
| Hurry and escort you mom out. | Acele et ve annene refakat et. | Aeja-1 | 2009 | |
| How is she? | Durumu nasıl? | Aeja-1 | 2009 | |
| She occasionally dozes off during meditation and on walks. | Bazen meditasyon esnasında veya yürüyüşe çıktığımızda uyuyakalıyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| How long till they finish building? | Binanın inşaatı ne zamana dek sürecek? | Aeja-1 | 2009 | |
| lt looks finished but... | Bitmiş gibi görünüyor ama... | Aeja-1 | 2009 | |
| lt takes a long time to build a temple. | ...bir tapınak inşa etmek uzun zaman alıyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| The tablet will be moved once the construction is finished. | İnşaat biter bitmez kitabeler taşınacak. | Aeja-1 | 2009 | |
| Please take good care of him. | Lütfen ona iyi bakın. | Aeja-1 | 2009 | |
| Let me know if there's anything you need. | Herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa bana haber verin. | Aeja-1 | 2009 | |
| Be in peace. | Teşekkürler. | Aeja-1 | 2009 | |
| You're unbelievable. | İnanılmaz birisin. | Aeja-1 | 2009 | |
| Will giving money to the temple | Tapınağa para vererek... | Aeja-1 | 2009 | |
| save a dying person or what? What did you say? | ...sanki ölen birini mi kurtaracak? Ne dedin sen? | Aeja-1 | 2009 | |
| Stop the car. | Arabayı durdur. | Aeja-1 | 2009 | |
| You think l can stop anywhere? | Her yerde durabileceğimi mi sanıyorsun? | Aeja-1 | 2009 | |
| Get back! | Geri gel! | Aeja-1 | 2009 | |
| Get back in the car! | Arabaya bin! | Aeja-1 | 2009 | |
| l said get back here! | Buraya gel dedim! | Aeja-1 | 2009 | |
| Do whatever the hell you want! | Ne halin varsa gör! | Aeja-1 | 2009 | |
| l knew this would happen!! | Bunun olacağını biliyordum! | Aeja-1 | 2009 | |
| Ae ja! I'm in Busan. Hyun jin, listen! | Ae ja! Ben Busan'dayım. Hyun jin, dinle! | Aeja-1 | 2009 | |
| Fuck! What am l gonna do? l lost my mom. | Kahretsin! Ne yapacağım ben? Annemi kaybettim. | Aeja-1 | 2009 | |
| He looks like an actor. Handsome, isn't he? | Aktörlere benziyor. Yakışıklı, değil mi? | Aeja-1 | 2009 | |
| What's he doing here? | Onun burada ne işi var? | Aeja-1 | 2009 | |
| lsn't he a vet? | O veteriner değil mi? | Aeja-1 | 2009 | |
| He used to work at a company but studies to become a vet. | Eskiden şirkette çalışırdı, şimdi veterinerlikte okuyor. | Aeja-1 | 2009 | |
| He seemed so kind and gentle. l picked him out for Ae ja. | Çok nazik ve kibar biri. Ae ja için beğenmiştim. | Aeja-1 | 2009 | |
| The managing editor told me to give this to you. | Yazı İşleri Müdürüm bunu sana vermemi söyledi. | Aeja-1 | 2009 | |
| lt's some document. | Bazı belgeler. | Aeja-1 | 2009 |