Search
English Turkish Sentence Translations Page 2453
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Paul cried and he went back to sleep, | Paul ağladı ve tekrar uykuya daldı, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
and even if... | ve eğer... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
He called me, but I didn't go to him. | Beni çağırdı ve ben ona gitmedim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Nathan, Paul didn't call anyone. | Nathan, Paul kimseyi çağırmadı. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Paul's dead. | Paul öldü. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I've accepted that and so has Tracey. | Ben kabullendim, Tracey de öyle. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
She's accepted it in her own little way. | Kendi dünyasıyla kabullendi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And now you... you need to accept it too. | Ve şimdi de sen... seninde kabullenmen gerek. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm ready. You need to stop... | Ben hazırım. Bir son vermelisin... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I don't know, Nathan. | Bilmiyorum, Nathan. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I don't know what to tell you. | Sana ne diyeceğimi bilemiyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm ready. I came back to tell you. | Ben hazırım. Sana söylemek için geldim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And if anything ever happens to me... | Bana herhangi birşey olacak olursa... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Why do you say that? | Niye böyle söylüyorsun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I wanted you to know that I've changed. | Bilmeni istiyorum ki, değiştim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I know a river not far from here. | Buraya pek uzak olmayan bir nehir biliyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
If you want, I could show you how to get there. | Eğer istersen oraya nasıl gidileceğini gösterebilirim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'd like that. | İsterim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
A pretty river. | Güzel bir nehir. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Not very far? No. | Uzak değil mi? Hayır. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Hi, this is Rachel calling from Nathan's office. | Merhaba, ben Nathan'ın ofisinden Rachel. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry to bother you, but... | Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
he's not at home and hasn't been by the office in several days. | Evde değil ve bir kaç gündür ofisede gelmiyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
We can't reach him on his cell phone either. | Cep telefonundan da ona ulaşamıyoruz. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
We're worried and thought maybe you'd heard from him. | Endişelendik ve bir bilginiz olabileceğini düşündük. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Could you please call us if you've got any news? | Haber alırsanız bizi ararmısınız lütfen? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
They're looking for you. | Seni arıyorlar. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Someone once told me, | "Biri bana bir keresinde, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"'The wonder of life is in the here and now. ' | "'Hayatın kerameti burada ve şu an dadır." ' demişti. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"I'm going to die soon. | "Yakında öleceğim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"And yet, I'm no longer dominated by fear. | "ve şu an, korku artık bana hükmetmiyor. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Life is full of riches... | "Hayat zenginliklerle dolu... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"the gestures, the laughter, | "jestler, kahkahalar, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"the joy we shared. | "paylaştığımız sevinçler. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"I remember it all. | "Hepsini hatırlıyorum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"I remember your breathing too, | "Arabada uyuyup kaldığında, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"when you slept in the car. | "soluk alıp verişini hatırlıyorum, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Mommy's face when she saw us. | "Bizi gördüğünde annenin yüzünü. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"We did a lot of things together. | "Birlikte pek çok şey yaptık. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Lots and lots of things. " | Pek çok şeyler. " | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"I've learned a lot. | "Çok şey öğrendim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I've met some wonderful people. " | Pek çok harika insanla tanıştım. " | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Hi, I I'm Jennifer. | Merhaba, ben Jennifer. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Cherish your happiness. | "Mutluluğu yaşat. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Savor it at every instant. | "Her anın tadını çıkar. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"And above all, | "Ve hepsinin ötesinde, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"don't get upset if you think of me. | "beni düşündüğünde mutsuz olma. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Don't be sad. | "Üzgün olma. "Kederlenme." | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"And one day, if you want to talk to me... | "Ve bir gün eğer benimle konuşmak istersen... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"if you really want to... | "Eğer gerçekten istersen... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"pick a spot you like. | "Sevdiğin bir yeri seç. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"A spot where we used to go together. | "Birlikte gittiğimiz bir yer. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"You'll be able to talk to me... you'll see. | "Benimle konuşabileceksin... göreceksin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"Because I'll be there. | "Çünkü ben orada olacağım. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"And remember, | "Ve unutma, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"don't be ashamed to tell people you care about | "değer verdiğin insanlara onları sevdiğini... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
"that you love them. | "söylemekten utanç duyma. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I love you both very much. " | Her ikinizide çok seviyorum " | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Want me to make you a fresh pot? | Sana tazesini hazırlamamı istermisin? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
No, it's okay. | Hayır, bu iyi. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I need to see you. You've got to get out here. | Seni görmem gerek. Buraya gelmen gerek. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I need to see you now, understand? | Seni hemen görmem gerek, anladın mı? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm here. Take the first flight... | Buradayım. İlk uçağa bin... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm here. I'm here with you. | Buradayım. Seninle birlikte buradayım. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean here? | Buradayım da ne demek? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
On the road to the airport... the Crossroads Motel. | Havaalanı yolunda... Crossroads Motel'de. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'll wait for you here. | Seni burada bekleyeceğim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You lied to me from the start. | En başından beri bana yalan söyledin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You said it was me. | Benim olduğumu söylemiştin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You said so. | Öyle demiştin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You said I was the one who was going to die. | Ölecek olanın ben olduğumu söylemiştin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
So what did I see? Tell me. | Öyleyse ne gördüm? Söyle bana. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I was the one who was supposed to die. | Ölmesi gereken bendim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
It was supposed to be me! | Ben olmam gerekiyordu! | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You said so! | Öyle dedin! | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Tracey, have you seen daddy? | Tracey, babanı gördün mü? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I'm a Messenger, right? | Ben haberciyim, değil mi? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
And my wife is going to die. | Ve karım ölecek. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Why didn't you tell me | Beni görmeye ilk geldiğinde | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
when you came to see me the first time | gizemli, olmak yerine... | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
instead of being so mysterious. | neden söylemedin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
The swan's song and all that bullshit. | Kuğunun şarkısı ve bir sürü saçmalık. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You wouldn't have believed me. | Bana inanmazdın. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You never would have believed me. | Bana asla inanmazdın. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I was trying to prepare you. | Seni hazırlamaya çalışıyordum. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Prepare me for what? | Ne için hazırlıyordun? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You're a Messenger. | Sen bir habercisin. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
A teacher of life. | Hayat öğretmeni. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But to be a teacher of life | Ama hayat öğretmeni olabilmen için | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
you have to remember your own mortality. | kendi ölümlülüğünü hatırlaman gerekir. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
You have to. But why does she have to die? | Hatırlamalısın. Ama neden o ölmek zorunda? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Why her? | Neden o? | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
All Messengers lose the person closest to them. | Bütün haberciler en yakınlarını kaybederler. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
That's the price... the price of grace. | Bedeli bu... lütufun bedeli. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
I paid the same price. | Bende aynı bedeli ödedim. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But in time, | Ama zamanla, | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
you'll know that you were there until the very end. | en sonunda orada olacağını anlayacaksın. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
Through the very end. | En sonunda. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
That's the price of becoming a Messenger. | Haberci olmanın bedeli bu. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |
But I never asked for this. | Ama bunu ben istemedim ki. | Afterwards-1 | 2008 | ![]() |