Search
English Turkish Sentence Translations Page 3846
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Oh. I see. Simple as that. | Anlıyorum. O kadar basit. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| It'll never work. | Asla işe yaramayacak. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| When do we start? | Ne zaman başlıyoruz? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Excuse me. | Bakar mısınız? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Yes, sir? Gin and tonic... | Evet, efendim? Cin tonik... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Vodka and tonic and a red wine, please. | Votka tonik ve bir kırmızı şarap lütfen. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Sorry, love, I'm serving... | Üzgünüm, servis yapıyorum... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Vodka and tonic and a red wine, please. | Votka tonik ve bir kırmızı şarap, lütfen. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Vodka tonic, red wine. | Votka tonik, kırmızı şarap. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Thank you. I'd have been stood here all night. | Teşekkürler. Yoksa bütün gece burada duracaktım. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| "We are all strangers in a strange land." | "Hepimiz yabancı bir memleketin yabancılarıyız." | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Very profound. | Çok derin. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Isn't it? You'll find I'm generally pretty profound. | Değil mi? Benim de genel olarak çok derin bir insan olduğumu göreceksiniz. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I wish I had your front. I wish I had your behind. | Keşke sendeki cesaret bende olsa. Keşke sendeki popo bende olsa. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Shh! Like a little peach. Shut up! | Şş! Şeftali gibi. Sussana! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Don't be fooled, Waris. That's all it is. | Sakın kanma Waris. Elimdeki tek şey o. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Front. Inside, I'm shaking like a leaf. | Dış görünüş. İçimde yaprak gibi titriyorum. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I'm here by the skin of my bloody teeth. | Buraya zar zor geldim ben. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| First Indian director this place has ever had. | Gördükleri ilk Hintli yönetmenim. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| So, we've got to stick together, haven't we? | O zaman birbirimize göz kulak olmalıyız, değil mi? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Make our little show work. That'll teach them. | Dizimizi yürütmeliyiz. Bu onlara gösterecektir. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Who? The old guard. | Kime? Örümcek kafalılara. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| This sea of fag smoke, tweed and sweaty men. | Bu... sigara dumanı, tüvit ve terli adam denizine. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Not that I'm knocking sweaty men. | Terli adamlara bir şey dediğimden değil. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I should hope not. | Umarım. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Listen, I overheard a couple of old horrors standing by the tea urn. | Çaydanlığın orada birkaç yaşlı adamı konuşurken duydum. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| They said, "Well, she didn't get here standing up, did she?" | "Buraya ayaklarının üzerinde gelmedi, değil mi?" diyorlardı. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Sydney's bit of fluff, am I? | Sydney'nin küçük oyuncağıyım, öyle mi? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Well, that seems to be the impression. | Öyle düşünüyorlar. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| How else could you get a promotion like this? | Başka nasıl böyle bir terfi alacaksın? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| A promotion like what? | Nasıl bir terfi? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I'm trying to recreate the Stone Age with Airfix glue | Tutkal ve aluminyum folyoyla Taş Devri'ni yaratmaya uğraşıyorum. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| We're trying to. | Biz uğraşıyoruz. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Yes. Sorry. | Evet. Affedersin. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Here's to us. The posh wog! | Bize içelim. Süslü Hintli oğlan! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| And the pushy Jewish bird! | Ve ısrarcı Yahudi kuş! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| L'chaim! Cheers. | L'chaim! Şerefe. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| We could have our own series! We do! | Kendi dizimizi yapabiliriz. Yapıyoruz ya! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I don't want any of this muck, thanks very much. I'll have a drink. | Bu saçmalıkların hiçbirini istemiyorum. İçecek bir şey alacağım. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| You the director, son? | Yönetmen sen misin evlat? Evet. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Hardly out of the cradle, the pair of you. | İkinizde beşikten yeni çıkmışsınız. Pekala. Sadede gelelim. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I'm not sure about this. Not sure at all. No? | Bundan pek emin değilim. Hiç değilim. Değil misiniz? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Apart from anything else, I don't want to take on another long run. | Her şeyi bırakın, yine uzun soluklu bir şeye başlamak istemiyorum. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Had enough of that on The Army Game. Nearly killed me. | The Army Game'de çektim onu yeterince. Ölecektim neredeyse. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Whose idea was all this? That fella from ITV? | Kimin fikriydi bunlar? ITV'deki o adamın mı? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Sydney Newman, yes. | Sydney Newman, evet. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| But so many people have been at the birth of the thing, we'd be here all day... | Ancak doğuşunda öyle çok kişi yer aldı ki saymaya kalksak bitiremeyiz. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Tell me about the characters. | Karakterlerden bahsedin biraz. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Two school teachers. | İki okul öğretmeni var. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Ian and Barbara. They're intrigued about one of their pupils. | Ian ve Barbara. Öğrencilerinden biri dikkatlerini çekiyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| A young girl called Susan. | Susan adında genç bir kız. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| She seems to have impossible knowledge for a girl from 1963. | 1963 yılındaki bir kıza göre olağanüstü bilgilere sahip. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| So the schoolteachers follow her home. But "home" is a junkyard... | Öğretmenleri de onu evine takip ediyorlar. Ancak evi bir hurdalık... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Yes, yes, yes. Scripts. I need to see scripts. | Evet, evet, evet. Senaryo. Senaryo görmem gerek benim. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Oh, they're going wonderfully. Wonderfully! | Muhteşem gidiyorlar. İnanılmaz! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| How do they get about? Flying saucer or something? | Nasıl dolaşıyorlar? Uçan daire falan mı var? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Ours is a space and time machine that can blend in with its background. | Bizimkisi arka planına uyum sağlayan bir uzay ve zaman makinesi. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| You mean it's covered in invisible paint or something? | Görünmez boyayla falan mı kaplı yani? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| No, no... it adapts to suit its environment. | Hayır, hayır... çevresine uyum sağlamak için adapte oluyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| It gets stuck in one shape. | Tek bir şekilde sıkışıp kalıyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| A police box. A police box? | Bir polis kulübesi. Polis kulübesi mi? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| How gorgeous would that be? An ordinary 20th century object | Ne kadar harikulade olacak, bir düşünün? 20. yüzyıldan sıradan bir nesne... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| on the surface of an alien planet! Fantastic! | ...uzaylı bir gezegenin yüzeyinde! Harika! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| And the opening titles are like nothing you've ever seen. Yes. | Açılış jeneriği de gördüğünüz hiçbir şey gibi değil. Evet. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| You see, if you point a camera down its own monitor, | Eğer kamerayı monitörüne çevirirseniz, | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| it creates the most wonderful shapes, patterns... | ...inanılmaz şekiller, desenler ortaya çıkıyor... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Like mirrors, endlessly reflecting. | Birbirini yansıtan aynalar gibi. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Swooping and pulsing, like butterfly wings. | Kelebek kanatları gibi birbirlerine yaklaşıp uzaklaşıyorlar. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Maybe I could be in them? | Jenerikte ben de olabilirim belki? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Just pop in front of the camera would you, Tony? | Kameranın önüne bir geçer misin Tony? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Let's see how that looks. | Bakalım nasıl görünecek. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Oh, Christ, no! That's terrifying! | Tanrı aşkına hayır! Korkunç görünüyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| ..and wait till you hear the music, | Müziği dinleyene kadar bir bekleyin. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| we're using the latest technology. | En son teknolojiyi kullanıyoruz. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| How did you do it? | Nasıl yaptın? Brian'ın ev anahtarlarıyla. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| And what about the Doctor himself? | Peki ya Doktor'un kendisi? Yaklaşık 600 yaşında. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Looks like a senile old man but he's tough. | Bunak yaşlı bir adam gibi görünüyor ancak sert biri. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Tough and wiry like an old turkey. | Yaşlı bir hindi gibi sert ve dayanıklı. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| It's what you do so well, Mr Hartnell. Stern and scary... | Tam size göre Bay Hartnell. Sert ve korkutucu... | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| but with a twinkle. Trust me, Bill. You're perfect for it. | ...ancak aynı zamanda ışıltısını da kaybetmiyor. Bana güven Bill. Mükemmelsin. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| No one will be able to resist you. | Kimse sana karşı koyamayacak. Gerçekten öyle mi düşünüyorsun? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| CS Lewis meets HG Wells meets Father Christmas. | C.S. Lewis, H.G. Wells ve Noel Baba tek bir karakterde bir araya geliyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| That's the Doctor. | Doktor bu işte. Doktor kim? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Come on, big smiles! | Haydi, kocaman gülümseyin! Tekrar. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Come on, big smiles. Cheers! Lovely. | Kocaman gülümseyin. Şerefe! Çok güzel. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Come on, one more. | Haydi, bir tane daha. Harika. Bitti! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| You're a brick for doing this. | Bunu yaptığınız için harikasınız. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Contractually obliged, darling. No, no! I mean the show. | Kontratıma bağlıyım canım. Hayır, hayır! Diziden bahsediyorum. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| You'll all give it such gravitas. Thank you. | Hepiniz çok şey katacaksınız. Teşekkürler. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| So, what do you make of him? | Onun hakkında ne düşünüyorsunuz? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Oh, I've always been a fan. Wonderful screen actor. | Hep hayranı olmuşumdur. İnanılmaz bir ekran yüzü. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| He frightens the life out of me. | Benim ödümü patlatıyor. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I think he's sweet. Bless him. | Bence tatlı biri. Çok yaşasın. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Bless him? He's not as old as he looks. | Çok mu yaşasın? Göründüğü kadar yaşlı biri değil. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Must've had a tough life. | Zor bir hayat geçirmiş olmalı. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Scared to death! Me too. | Korkudan öleceğim. Ben de. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| How about one of just the three of you then? | Sadece üçünüzü çekelim mi? | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Oh, well. Goodbye, real world! | Elveda gerçek dünya! | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| Patience. | Sabır. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 | |
| I have the patience of a saint. But it's wearing very thin! | Bir aziz kadar sabırlıyımdır. Ama sabrım da tükeniyor artık. | An Adventure In Space And Time-1 | 2013 |