Search
English Turkish Sentence Translations Page 4109
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| into getting me pregnant to save our marriage? | ...kandırdığımı hatırlıyor musun? ...kandırdığımı hatırlıyor musun? | Anger Management-1 | 2012 | |
| What? No! | Ne? Hayır! Ne? Hayır! | Anger Management-1 | 2012 | |
| Yeah. Sam was eight | Evet. Sam, sekiz yaşındaydı... Evet. Sam, sekiz yaşındaydı... | Anger Management-1 | 2012 | |
| and I stopped taking the pill and started sleeping naked. | ...ve ben ilaç kullanmayı bırakmıştım ve çıplak uyumaya başlamıştım. ...ve ben ilaç kullanmayı bırakmıştım ve çıplak uyumaya başlamıştım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| You remember? | Hatırlamadın mı? Çıplaklık olayını hatırlıyorum. Hatırlamadın mı? Çıplaklık olayını hatırlıyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I didn't think you wanted a baby. | Bebek istediğini düşünmemiştim. Yeni bir araba istediğini sanmıştım. Bebek istediğini düşünmemiştim. Yeni bir araba istediğini sanmıştım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| But it's all right. | Her şey yolunda ama. Her şey yolunda ama. | Anger Management-1 | 2012 | |
| We have the greatest kid ever | Gelmiş geçmiş en iyi çocuk bizim ve sen de iyi bir babasın. İyi geceler. Gelmiş geçmiş en iyi çocuk bizim ve sen de iyi bir babasın. İyi geceler. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Wait, wait, wait. Before you fall asleep... | Bekle, dur, dur. Uykuya dalmadan önce... Bekle, dur, dur. Uykuya dalmadan önce... | Anger Management-1 | 2012 | |
| The time we went to Vegas and you told me that you got robbed. | ...Vegas'a gittiğimiz zaman, hani bana soyulduğunu söylediğin zaman. ...Vegas'a gittiğimiz zaman, hani bana soyulduğunu söylediğin zaman. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Did that really happen? No, I lost it all on Blackjack. | Gerçekten öyle mi oldu? Hayır, hepsini Yirmi Bir'de kaybettim. Gerçekten öyle mi oldu? Hayır, hepsini Yirmi Bir'de kaybettim. | Anger Management-1 | 2012 | |
| You remember? This is like a truth serum. | Hatırlıyor musun? Bu aynı dürüstlük serumu gibi oldu. Hatırlıyor musun? Bu aynı dürüstlük serumu gibi oldu. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Is it hard for you to find another guy because I set the bar too high? | Başka bir adam bulmakta zorlanma sebebin, ben çıtayı çok yükselttiğim için mi? Başka bir adam bulmakta zorlanma sebebin, ben çıtayı çok yükselttiğim için mi? | Anger Management-1 | 2012 | |
| No. What do you know? You're half asleep. | Hayır. Nereden bileceksin, uyur uyanık durumdasın. Hayır. Nereden bileceksin, uyur uyanık durumdasın. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Nolan? | Nolan? Nolan! Nolan? Nolan! | Anger Management-1 | 2012 | |
| What do you think about the fact that ed just called you a pussy? | Ed'in sana ödlek demesi gerçeğiyle ilgili ne düşünüyorsun? Ed'in sana ödlek demesi gerçeğiyle ilgili ne düşünüyorsun? | Anger Management-1 | 2012 | |
| I didn't hear that. | Ben öyle bir şey duymadım. Ed? Ödlek. Ben öyle bir şey duymadım. Ed? Ödlek. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Probably right. | Büyük ihtimal doğrudur. Büyük ihtimal doğrudur. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Now, hold on. Before everybody leaves, | Şimdi, durun bakalım. Herkes gitmeden önce... Şimdi, durun bakalım. Herkes gitmeden önce... | Anger Management-1 | 2012 | |
| I want to invite you all to take part in something | ...hepinizi, benim gerçekten heyecan duyduğum bir şeye davet etmek istiyorum. ...hepinizi, benim gerçekten heyecan duyduğum bir şeye davet etmek istiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Oh, I knew this day was coming. | Bugünün geleceğini biliyordum. Ya gayrimenkuldür ya da vitaminlerdir. Bugünün geleceğini biliyordum. Ya gayrimenkuldür ya da vitaminlerdir. | Anger Management-1 | 2012 | |
| No, Ed. A few nights ago, | Hayır, Ed. Birkaç gece önce... Hayır, Ed. Birkaç gece önce... | Anger Management-1 | 2012 | |
| I had an experience that led me to believe | ...psikolojik çalışmaların sınırlarına... ...psikolojik çalışmaların sınırlarına... | Anger Management-1 | 2012 | |
| that we could advance the frontiers of psychological study. | ...gidebileceğimize inanmama yol açan bir tecrübe yaşadım. ...gidebileceğimize inanmama yol açan bir tecrübe yaşadım. Yok, hemen olaya dalmak istiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I'm talking about stripping away your defenses to a point | Savunmalarınızdan sıyrılmaktan ve belli bir noktada... Savunmalarınızdan sıyrılmaktan ve belli bir noktada... | Anger Management-1 | 2012 | |
| where inhibitions come down and truths come out. | ...kısıtlamaların düşüp gerçeklerin ortaya çıkmasından bahsediyorum. ...kısıtlamaların düşüp gerçeklerin ortaya çıkmasından bahsediyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| So, what? We're all going to get drunk? | Yani, ne? Hepimiz sarhoş mu olacağız? Yani, ne? Hepimiz sarhoş mu olacağız? | Anger Management-1 | 2012 | |
| No. I'm talking about sleep deprivation therapy. | Hayır. Uyku yoksunluğu terapisinden bahsediyorum. Hayır. Uyku yoksunluğu terapisinden bahsediyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Can I be drunk for that? | Onun için sarhoş olabilir miyim peki? Onun için sarhoş olabilir miyim peki? | Anger Management-1 | 2012 | |
| No. Because sometimes when people get drunk, | Hayır. Çünkü insanlar sarhoş olduğunda... Hayır. Çünkü insanlar sarhoş olduğunda... | Anger Management-1 | 2012 | |
| they grab a gun and shoot their boyfriends in the testicles. | ...bazen bir silah alırlar ve erkek arkadaşlarının taşaklarına ateş ederler. ...bazen bir silah alırlar ve erkek arkadaşlarının taşaklarına ateş ederler. | Anger Management-1 | 2012 | |
| You're talking about me, aren't you? I thought that was abundantly clear. | Benden bahsediyorsun, değil mi? Fazlasıyla belli ettiğimi sanıyordum. Benden bahsediyorsun, değil mi? Fazlasıyla belli ettiğimi sanıyordum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Now, I've done a lot of research on this. | Şimdi, bunun üzerine çok fazla araştırma yaptım. Şimdi, bunun üzerine çok fazla araştırma yaptım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I think if we stay up long enough, | Bence, yeteri kadar uyanık kalırsak, dürüstlüğün yeni bir boyutuna ulaşabiliriz. Bence, yeteri kadar uyanık kalırsak, dürüstlüğün yeni bir boyutuna ulaşabiliriz. | Anger Management-1 | 2012 | |
| That's the way my old associate in Nam used to do it. | Bu aynı Vietnam'daki eski ortağımın kullandığı yöntem. Bu aynı Vietnam'daki eski ortağımın kullandığı yöntem. | Anger Management-1 | 2012 | |
| You ought to bring Pho Than Kwon in here. | Buraya Pho Than Kwon'u getirmelisin. Buraya Pho Than Kwon'u getirmelisin. | Anger Management-1 | 2012 | |
| That old boy kept me awake 70 hours straight | O eski kurt, Hanoi Hilton'da benden bilgi almak için beni tam 70 saat uyanık tuttu. O eski kurt, Hanoi Hilton'da benden bilgi almak için beni tam 70 saat uyanık tuttu. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Seriously, you can get him. | Cidden, onu getirebilirsin. Cidden, onu getirebilirsin. | Anger Management-1 | 2012 | |
| He's got a noodle shop down at the music center. | Müzik merkezinin aşağısında makarna dükkânı var. Müzik merkezinin aşağısında makarna dükkânı var. | Anger Management-1 | 2012 | |
| He gives me 10% off because he tortured me. | Bana işkence ettiği için %10 indirim uyguluyor. Bana işkence ettiği için %10 indirim uyguluyor. | Anger Management-1 | 2012 | |
| A real sweetheart. | Tam bir can pare. Tam bir can pare. | Anger Management-1 | 2012 | |
| It's your mistake for staying at a Hilton. | Senin hatan, Hilton'da kalmışsın. Senin hatan, Hilton'da kalmışsın. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I want you all here on Friday for a weekend workshop. | Hafta sonu çalışması için hepinizi cuma günü burada istiyorum. Hafta sonu çalışması için hepinizi cuma günü burada istiyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Some of us might have plans this weekend. | Bazılarımızın bu hafta sonu için planları olabilir. Bazılarımızın bu hafta sonu için planları olabilir. | Anger Management-1 | 2012 | |
| And what were you planning to do? | Ne yapmayı planlıyordun peki? Ne yapmayı planlıyordun peki? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Call my friends and ask them why they never invite me anywhere on the weekends. | Arkadaşlarımı arayıp, hafta sonları neden hiçbir yere davet etmediklerini soracağım. Arkadaşlarımı arayıp, hafta sonları neden hiçbir yere davet etmediklerini soracağım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I guess I could reschedule it for next weekend. | Sanırım bir sonraki hafta sonuna erteleyebilirim. Sanırım bir sonraki hafta sonuna erteleyebilirim. | Anger Management-1 | 2012 | |
| How are we going to stay up that long? | O kadar uzun süre nasıl uyanık kalacağız? O kadar uzun süre nasıl uyanık kalacağız? | Anger Management-1 | 2012 | |
| The way Pho Than kept us awake, | Pho Than'in bizi uyanık tuttuğu yöntemle... Pho Than'in bizi uyanık tuttuğu yöntemle... | Anger Management-1 | 2012 | |
| he'd take a car battery and some jumper cables | ...bir araba aküsü ve takviye kabloları alırdı... ...bir araba aküsü ve takviye kabloları alırdı... | Anger Management-1 | 2012 | |
| and clamp them onto our nipples. | ...ve onları meme uçlarımıza tuttururdu. ...ve onları meme uçlarımıza tuttururdu. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I think we'll start with coffee. Pho Than used coffee, too. | Bence kahveyle başlarız. Pho Than'da kahve kullanırdı. Bence kahveyle başlarız. Pho Than'da kahve kullanırdı. | Anger Management-1 | 2012 | |
| He'd boil up a big pot and then make us bend over... | Büyük bir demlik kaynatırdı ve sonra bizi üzerine eğerdi Büyük bir demlik kaynatırdı ve sonra bizi üzerine eğerdi | Anger Management-1 | 2012 | |
| we're just going to drink it. Oh, we drank it. | Biz sadece içeceğiz. Biz de içtik. Biz sadece içeceğiz. Biz de içtik. | Anger Management-1 | 2012 | |
| anyway, so they make me empty my pockets | Her neyse, herkesin önünde hatta Jake Slater'da dâhil... Her neyse, herkesin önünde hatta Jake Slater'da dâhil... | Anger Management-1 | 2012 | |
| with all my good luck charms in front of everybody, | ...bana tüm uğurlu eşyalarımı çıkarttırarak ceplerimi boşalttırdılar. ...bana tüm uğurlu eşyalarımı çıkarttırarak ceplerimi boşalttırdılar. | Anger Management-1 | 2012 | |
| It's midterms, I had all my good luck stuff. | Vize haftası, yani bütün uğurlarım yanımdaydı. Vize haftası, yani bütün uğurlarım yanımdaydı. | Anger Management-1 | 2012 | |
| My silver dollar, my dream catcher, my monopoly dog... | Gümüş dolarım, rüya kapanım, monopol köpeğim. Gümüş dolarım, rüya kapanım, monopol köpeğim. | Anger Management-1 | 2012 | |
| hey, at least you didn't have a pouch full of your baby teeth. Right? | En azından bir torba dolusu bebeklik dişin yokmuş. Değil mi? En azından bir torba dolusu bebeklik dişin yokmuş. Değil mi? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Heh. Oh, yup. You had the baby teeth. | Tamam. Bebek dişlerinde varmış. Tamam. Bebek dişlerinde varmış. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Well, I had to. I had an algebra test. | Mecburdum. Matematik sınavım vardı. Mecburdum. Matematik sınavım vardı. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I'm a freak. No, you're not. | Ben bir ucubeyim. Hayır, değilsin. Ben bir ucubeyim. Hayır, değilsin. "Charlie, sen bunu o küçük terapi kulübünde okurken... | Anger Management-1 | 2012 | |
| I know tons of people who carry good luck charms. | Yanında uğurlu eşyalar taşıyan bir sürü insan tanıyorum. Yanında uğurlu eşyalar taşıyan bir sürü insan tanıyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Here. | İşte. 1 İşte. 1 | Anger Management-1 | 2012 | |
| My dad made this penny for me when we went to Carlsbad Caverns. | Bu kuruşu, Carlsbad mağaralarına gittiğimizde babam benim için yapmıştı. Bu kuruşu, Carlsbad mağaralarına gittiğimizde babam benim için yapmıştı. | Anger Management-1 | 2012 | |
| It was the best day we ever had. | En güzel günümüzdü. En güzel günümüzdü. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Do you always carry this with you? Yeah. | Bunu hep yanında mı taşırsın? Evet. Bunu hep yanında mı taşırsın? Evet. | Anger Management-1 | 2012 | |
| So I guess I'm a freak, too. | Yani sanırım ben de bir ucubeyim. Yani sanırım ben de bir ucubeyim. | Anger Management-1 | 2012 | |
| If Jake Slater doesn't like you | Eğer Jake Slater seni, bir torba dolusu bebek dişi... Eğer Jake Slater seni, bir torba dolusu bebek dişi... | Anger Management-1 | 2012 | |
| because you carry a pouch full of baby teeth, then... | ...taşıdığın için beğenmiyorsa, o zaman... ...taşıdığın için beğenmiyorsa, o zaman... | Anger Management-1 | 2012 | |
| well, you understand why, right? | Sebebini anlıyorsun, değil mi? Sebebini anlıyorsun, değil mi? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Hey, Charlie. Hey, Sam. Hi. | Selam, Charlie. Selam, Sam. Selam. Selam, Charlie. Selam, Sam. Selam. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Hey, Kate. I'm going to go pack. | Selam, Kate. Gidip eşyalarımı hazırlayacağım. Selam, Kate. Gidip eşyalarımı hazırlayacağım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Why doesn't she like me? | Beni neden sevmiyor? Sence yattığımızı biliyor mu? Beni neden sevmiyor? Sence yattığımızı biliyor mu? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Nobody knows. Maybe she's just intimidated by you. | Kimse bilmiyor. Belki sadece senden tırsıyordur. Kimse bilmiyor. Belki sadece senden tırsıyordur. | Anger Management-1 | 2012 | |
| That's cool. | İyi o zaman. İyi o zaman. | Anger Management-1 | 2012 | |
| So why am I here? | Pekâlâ, neden buradayım? Pekâlâ, neden buradayım? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Because I want to ask you to help me with my sleep deprivation project. | Çünkü uyku yoksunluğu projemde bana yardım eder misin diye sormak istedim. Çünkü uyku yoksunluğu projemde bana yardım eder misin diye sormak istedim. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I need another psychologist there to supervise the group | Ben seans için kendimi tazelemek amacıyla dinlenirken, birkaç saatliğine... Ben seans için kendimi tazelemek amacıyla dinlenirken, birkaç saatliğine... | Anger Management-1 | 2012 | |
| for a few hours while I rest so I can be fresh for the session. | ...grubu denetleyecek başka bir psikoloğa ihtiyacım var. ...grubu denetleyecek başka bir psikoloğa ihtiyacım var. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Well, I would, but you're not still going through with that, are you? | Peki, yaparım ama yine de bununla devam etmeyeceksin, değil mi? Peki, yaparım ama yine de bununla devam etmeyeceksin, değil mi? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Kate, Kate. This is breakthrough research | Kate, Kate. Bu dönüm noktası bir araştırma ve hastalarım için çok olumlu. Kate, Kate. Bu dönüm noktası bir araştırma ve hastalarım için çok olumlu. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Breakthrough research? | Dönüm noktası bir araştırma mı? Dönüm noktası bir araştırma mı? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Somebody wants to get into the "journal of applied psychology." | Birisi "Uygulamalı Psikoloji Bülteni" ne girmek istiyor anlaşılan. Birisi "Uygulamalı Psikoloji Bülteni" ne girmek istiyor anlaşılan. | Anger Management-1 | 2012 | |
| But my primary concern is my patients. | Ama asıl endişem hastalarım. Ama asıl endişem hastalarım. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Come on, Charlie. You're desperate for recognition. | Hadi ama Charlie. Tanınma için yanıp tutuşuyorsun. Hadi ama Charlie. Tanınma için yanıp tutuşuyorsun. | Anger Management-1 | 2012 | |
| You can't play baseball anymore, so you're trying to get it in psychotherapy. | Artık beysbol oynayamazsın, bu yüzden psikoterapiye girmek için uğraşıyorsun. Artık beysbol oynayamazsın, bu yüzden psikoterapiye girmek için uğraşıyorsun. | Anger Management-1 | 2012 | |
| So? What's wrong with wanting to be known as the best in your profession? | N'olmuş? Yaptığın işte en iyisi olarak bilinmek istemenin neresi yanlış? N'olmuş? Yaptığın işte en iyisi olarak bilinmek istemenin neresi yanlış? | Anger Management-1 | 2012 | |
| Because you're experimenting on human beings | Çünkü insanlar üzerinde deney yapıyorsun... Çünkü insanlar üzerinde deney yapıyorsun... | Anger Management-1 | 2012 | |
| and sleep deprivation is not a recognized therapeutic tool. | ...ve uyku yoksunluğu kabul görmüş bir tedavisel araç değil. | Anger Management-1 | 2012 | |
| God, you can be so stubborn. | Of ya, müthiş inatçı olabiliyorsun. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I am not being stubborn. | İnatçılık yapmıyorum. Yeni bir yöntem için temel oluşturuyorum. | Anger Management-1 | 2012 | |
| And, for the record, you're a therapeutic tool. | Ve bilesin ki, tedavisel araç sensin. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Drat. Outwitted. | Lanet olsun. Kurnazlıkla yendin. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Hey, Charlie. Hey, Kate. Sam ready to go? | Selam, Charlie. Selam, Kate. Sam, gitmeye hazır mı? | Anger Management-1 | 2012 | |
| She's upstairs grabbing her bag, and thanks again for taking her on my weekend. | Yukarda, çantasını alıyor. Ve onu benim hafta sonumda aldığın için tekrar sağ ol. | Anger Management-1 | 2012 | |
| Oh, well, it's probably a good idea she's not here | Senin delilerinle, tüm gece ayakta kal partiniz sırasında... | Anger Management-1 | 2012 | |
| for your crazy people stay up all night party. | ...burada olmaması büyük ihtimalle daha iyi bir fikir. | Anger Management-1 | 2012 | |
| I mean, I'm not a professional, but it seems to me | Yani ben bir uzman değilim ama bana öyle geliyor ki... Hayır, hayır. | Anger Management-1 | 2012 | |
| that unstable people need as much sleep as possible. | ...o durdurulamaz kişilerin, uyuyabildikleri kadar uyumaları lazım. | Anger Management-1 | 2012 |