Search
English Turkish Sentence Translations Page 4226
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| They didn't lose their daughter, mia. | Kızlarını kaybetmediler Mia. | Annabelle-1 | 2014 | |
| She ran away and joined up with the hippies. | Kız evden kaçıp Hippilere katıldı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| By now she's probably got three husbands | Muhtemelen şimdi ona "Yıldız" diyen üç tane kocası vardır. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Well, even "star" is a better name than phyllis. | Yıldız bile Phyllis isminden daha iyidir. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, you You didn't lock it? | Kapıyı kilitlemedin mi? Hayır. Neden kilitleyeyim ki? | Annabelle-1 | 2014 | |
| You have to start locking it, john. | Kilitlemeye alışmalısın John. Artık dünya çok değişti. | Annabelle-1 | 2014 | |
| they call themselves "the family. " | Kendilerine "Aile" diyorlar. | Annabelle-1 | 2014 | |
| but police officials have labeled them a dangerous cult. | Ama polis yetkilileri onları tehlikeli bir tarikat olarak tanımladı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| residing on the grounds of spahn ranch, | Çiftliğin bulunduğu yer eskiden pek çok... | Annabelle-1 | 2014 | |
| The family is estimated to have close to thirty members, 1 | Aile'nin yaklaşık olarak 30 üyesi vardı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Many of them with histories | Pek çoğunun da uyuşturucu ve suç geçmişleri bulunuyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| currently, several family members are in custody | Şu anda, ailenin pek çok üyesi vahşice öldürülen... | Annabelle-1 | 2014 | |
| which held los angeles in the grip of fear, | ...Los Angeles'ta tutuluyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Before police investigators were led to the suspects... | Dedektifler şüphelilere ulaşmadan önce... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Their leader, charles manson, was sometimes referred to | Liderleri Charles Manson, sadık takipçileri tarafından... | Annabelle-1 | 2014 | |
| And had predicted an armageddon Like event | Ve kendisi Helter Skelter adını verdiği bir mahşer olayını tahmin etti. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Hey. You know what, | Böyle şeyler izlememelisin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| All right? It could upset the baby. | Tamam mı? Bebeği huzursuz edebilir. | Annabelle-1 | 2014 | |
| There's new research out there | Yeni bir araştırmaya göre... Olamaz, daha fazla yeni araştırma mı? | Annabelle-1 | 2014 | |
| They are learning that That babies in utero | Bebeklerin annelerinin karnındayken dış dünya sanılandan... | Annabelle-1 | 2014 | |
| They recognize voices and noises, songs. | Sesleri, gürültüleri, şarkıları tanıyabiliyorlar. | Annabelle-1 | 2014 | |
| You know, i bet the men that did that research | Eminim bu araştırmayı yapanlar, bu soruları annelere... | Annabelle-1 | 2014 | |
| How's it going in here? | Nasıl gidiyor bakalım? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Um... well... | Şey... | Annabelle-1 | 2014 | |
| I am trying my hardest to enjoy it. | Zevk almak için elimden geleni yapıyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Everyone keeps telling me that once you're in the residency | Herkes ihtisasımı yapmaya başladığımda bundan çok daha kötü olacağını söylüyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I haven't even mentioned the fact | Tabii baba olmak üzere olduğumu saymıyorum bile. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Sometimes you just don't wanna hear | Bazen ne kadar zor olacağını duymak istemezsin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| "Difficult"? | Zor mu? | Annabelle-1 | 2014 | |
| No, maybe difficult's not the right word. | Hayır, zor belki de doğru bir ifade değil. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Uh... challenging? | Uğraştırıcı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Are you talking about the residency, | İhtisasından mı yoksa ben ve bebekten mi bahsediyorsun? | Annabelle-1 | 2014 | |
| All of it, i guess. | Sanırım hepsinden. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I mean, it's not like this is an ideal situation | Yaşayacaklarım için bu pek de... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Like what we're about to go through. | Yaşayacaklarımızdan demek istedim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I didn't mean for that to sound like it did. | Öyle demek istemedim, yanlış anladın. Özür dilerim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| It's not like difficult or challenging | Zor ya da uğraştırıcı olması kötü şeyler değil. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Look, i know that i've been | Son zamanlarda kendi dünyama gömüldüğümün farkındayım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Some people might call it self Centered. | Bazıları bencil olduğumu düşünebilir. | Annabelle-1 | 2014 | |
| "Some people"? | Bazıları mı? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Most people? | Pek çokları? Herkes? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Can we just go back and redo the last two minutes, please? | Geri dönüp son iki dakikayı baştan alabilir miyiz lütfen? | Annabelle-1 | 2014 | |
| I know you're stressed. | Stresli olduğunu biliyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I'm just a little, uh, oversensitive lately. | Son zamanlarda biraz aşırı hassasım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Do you want me to tell you why? | Nedenini söylememi ister misin? Evet Doktor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Yes. Oh. Okay, well, good. | Pekâlâ, tamam. | Annabelle-1 | 2014 | |
| So, in my, um, almost expert opinion, | Birazcık uzman görüşüme göre... | Annabelle-1 | 2014 | |
| You are a little sensitive | ...biraz hassassın çünkü bir hayli hamilesin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Honey, i'm sorry, mia. I am. I | Özür dilerim Mia. Gerçekten. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Yes, i I I'm stressed about finishing med school | Tıp fakültesini bitirme konusunda biraz stresliyim... | Annabelle-1 | 2014 | |
| And i'm freaking out about matching, | ...ve gelecek hakkında korkuyorum ama hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| And that's 'cause of you. | Ve bunun sebebi sensin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| And it. | Ve o. | Annabelle-1 | 2014 | |
| There's somethin' i wanna give you. | Sana vermek istediğim bir şey var. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, no. | Olamaz. Bunu son söylediğinde hamile kalmıştım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Yes, you did. | Evet haklısın. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Okay, close your eyes. | Pekâlâ, kapat gözlerini. | Annabelle-1 | 2014 | |
| All right. Hold on a second. | Pekâlâ, bir saniye bekle. Bebek gelene kadar bekleyecektim ama... | Annabelle-1 | 2014 | |
| You were feeling a little... | Ama biraz... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Uh, guilty, yes. 'Cause of what i said. | Suçlu hissediyorum evet. Söylediklerim yüzünden. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Okay. Open your eyes. | Pekâlâ. Aç bakalım gözlerini. | Annabelle-1 | 2014 | |
| You didn't. | Yapmış olamazsın. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, my god, john. | Aman Tanrım John. İstediğin buydu, değil mi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Where did you find her? I mean, i I I | Onu nereden buldun? Yani ben... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Do you know how long i've been looking? | Onu ne zamandır aradığımı biliyor musun? Biliyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| i'd completely lost hope. | Umudumu tamamen yitirmiştim. Benim de yöntemlerim var. | Annabelle-1 | 2014 | |
| We'll be a little short on the rent the next few months, | Önümüzdeki birkaç ay boyunca kira konusunda sıkışacağız ama... | Annabelle-1 | 2014 | |
| There. She fits right in. | İşte. Oraya tam uydu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| That completes the set, right? | Setin tamamlandı, değil mi? Evet, tamamlandı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Thank you. I love her. | Teşekkür ederim. Bayıldım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| John? | John! John uyan. | Annabelle-1 | 2014 | |
| What is it? Is it the baby? | Ne oldu? Bebek mi geliyor? | Annabelle-1 | 2014 | |
| No, no. | Hayır. Hayır. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Next door, i heard a scream. | Komşudan çığlıklar yükseldi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I I think I think something's wrong. | Sanırım ters bir şeyler var. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Uh, stay here. I'll go check it out. | Sen burada kal. Ben gidip bir bakayım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| John, wait! | John, bekle! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Shouldn't we call the cops? | Polisleri aramamız gerekir mi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Because you think you heard a scream? | Çığlık duyduğunu sandığın için mi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| No, just let me go check it out. | Gidip bir bakayım, onlar da aynısını yapardı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| If they heard me scream, i'd rather they call the cops. | Çığlıklarını duyduğumu biliyorlarsa, polisi aramayı tercih ederim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Think they heard you scream. | Senin çığlığını duyduklarını düşün. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Just be careful. | Lütfen dikkatli ol. Tamam. | Annabelle-1 | 2014 | |
| John? | John? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, my god! You're covered in blood. | Aman Tanrım, her yerin kan olmuş. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Go back inside. It's not mine. It's not. | İçeri gir. Benim kanım değil. Değil. İçeri git ve hemen bir ambulans çağır. | Annabelle-1 | 2014 | |
| 911 operator. | 911, acil. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I n I need an ambulance. | Ambulans gerekiyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| What's your location? | Neredesiniz? | Annabelle-1 | 2014 | |
| 307 gardner road. | 307 Gardner Yolu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| In santa monica? Yeah. | Santa Monica'da mı? Evet. | Annabelle-1 | 2014 | |
| What's your emergency? | Acil durum nedir? | Annabelle-1 | 2014 | |
| I I I don't know, but | Bilmiyorum ama... | Annabelle-1 | 2014 | |
| There's a lot of blood. | Çok fazla kan var. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Please, just Just Just be as fast as possible. | Lütfen, gelebildiğiniz kadar çabuk gelin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| i like your dolls. | Bebeklerini sevdim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| My My My husband's coming back. | Kocam geri gelecek. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Just Just take whatever you want and just Just get out! | Ne istiyorsan al ve git buradan! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Get out! | Git buradan! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Get outta here, mia! | Git buradan Mia! | Annabelle-1 | 2014 |