Search
English Turkish Sentence Translations Page 4231
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| But someone at the church might. | Ama kiliseden bilen biri çıkabilir. | Annabelle-1 | 2014 | |
| At the very least, i've heard of a married couple | Geçmişte kilisenin böyle bir olayda evli bir çifte... | Annabelle-1 | 2014 | |
| That deal with this type of thing. | ...yardım ettiğini duymuştum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| They're back east, but a call can always be placed. | Onlar şimdi doğudalar ama bir telefon edebilirim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| What do we do in the meantime? | Bu arada biz ne yapacağız? | Annabelle-1 | 2014 | |
| I mean, i can't have leah anywhere near that doll. | Yani, o bebeği Leah'ın yanında tutamam. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Let me take her. | Onu ben alayım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Perhaps, if she's stored in a sacred place | Belki de kutsal bir yerde tutulması iblisi zayıf düşürüp... | Annabelle-1 | 2014 | |
| It won't have the strength to return. | ...geri dönmesini engeller. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Thank you, father. | Teşekkürler Peder. Rica ederim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| come on, let's get you to bed. Doctor's orders. | Hadi seni yatağa yatıralım. Doktor böyle emretti. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, no. No No, john. I c I can't. | Hayır, hayır John. Yapamam. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Not until i know it's not coming back. | Geri dönmeyeceğinden emin olana kadar olmaz. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Mia. Come on, what if... what if What if i | Mia. Hadi ama... Peki ya... | Annabelle-1 | 2014 | |
| No. John, i can't. | Olmaz John, yapamam. Peki yanında ben kalırsam? | Annabelle-1 | 2014 | |
| You get some rest. | Dinlenmen gerek. Tamam mı? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Thank you for believing me. | Bana inandığın için teşekkür ederim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I didn't know if If you would. | Ben inanır mıydım bilmiyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Mia, come on. | Yapma Mia. Seni seviyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I will always believe you. | Sana her zaman inanırım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| You think father perez can help us? | Sence Peder Perez bize yardım edebilir mi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Yeah, i do. | Evet, edebilir. | Annabelle-1 | 2014 | |
| the count is 2 1 on the 74th pitch. | Skor şu anda 2 1 ve 74. atıştalar... | Annabelle-1 | 2014 | |
| away there, and a beautiful sinker right in the box. | ...iyi bir atıcı yerini alıyor şimdi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Logonov swinging. Strike, to bring the count to 2 2. | Logonov sopasını sallıyor. Strike, skor 2 2 oldu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| now ... eft Hander twea | Hander topu aldı hazırlanıyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| will get to run and hit again. | Koşuyor ve bir daha vuruyor. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Scudez will have to texas ga | Scudez Teksas takımında... | Annabelle-1 | 2014 | |
| And the windup. for the swing | Şimdi kapanış için... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Come on. | Hadi ama! | Annabelle-1 | 2014 | |
| may god have mercy on your soul! | Tanrı ruhunu affetsin! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Frankly, mia, it's none of your business. | Aslında Mia, bu seni ilgilendirmez. | Annabelle-1 | 2014 | |
| This is between me and leah, | Bu benimle Leah arasında... | Annabelle-1 | 2014 | |
| And she said she wanted those pajamas. | ...ve o da bu pijamaları istediğini söyledi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Thank you. | Teşekkür ederim. Onu şımartacaksın. | Annabelle-1 | 2014 | |
| i haven't had a chance for grandkids. | Hiç torun sevme fırsatı bulamadım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| And besides, it's impossible to spoil a baby. | Hem bebekleri şımartmak imkansızdır. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh Oh, i don't know if that is true. | Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Well, we'll certainly find out with leah, | Bunu Leah sayesinde öğreneceğiz çünkü bu elbiseleri de işaret etti. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, evelyn. | Evelyn. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, sweetie pie, goodness gracious. | Tatlım benim, Tanrı yüzüne gülsün. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, mommy. | Hanimiş annesi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| 'Kay. You know what, | Biliyor musun, Ruby'im ben onu sallayana kadar yaygarayı koparırdı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Put her down here. | Koy onu buraya. | Annabelle-1 | 2014 | |
| She used to fuss and fuss. | Ağlayıp dururdu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Come on. Come here, honey. | Gel bakalım, tatlım. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Alrighty. Okay. | Peki. Tamam. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Here we go. Here we go, leah. | İşte böyle. İşte böyle Leah. | Annabelle-1 | 2014 | |
| we're gonna rock that baby all night long | Bu bebeği sabaha kadar sallayacağız. | Annabelle-1 | 2014 | |
| you are a lifesaver. | Tam zamanında yetiştin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| What was it that you were humming? | Söylediğin şey neydi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| Uh, an old blues ditty. | Eski bir blues şarkısı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| It was the only thing that would settle my ruby down | Ruby bebekken sadece bu şarkıyla sakinleşirdi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Do you mind if i ask how she passed? | Kusura bakmazsan nasıl öldüğünü sorabilir miyim? | Annabelle-1 | 2014 | |
| I don't mind if | Sorun olursa konuşmayabiliriz. | Annabelle-1 | 2014 | |
| No. No, it's okay. | Hayır, hayır sorun değil. Bir araba kazasında. | Annabelle-1 | 2014 | |
| We were driving back from my parents'. | Ailemin yanından arabayla geri dönüyorduk. | Annabelle-1 | 2014 | |
| They live up north. | Kuzeyde yaşıyorlardı. Çok yorgundum. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Family'll do that to you. | Aileler yanında hep böyle olur. | Annabelle-1 | 2014 | |
| And, it was very late | Vakit çok geçti... | Annabelle-1 | 2014 | |
| And i shouldn't have been behind the wheel. | ...ve ben de direksiyona geçmemeliydim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Last thing i remember | Hatırladığım son şey... | Annabelle-1 | 2014 | |
| Was lookin' over in the passenger seat | ...yolcu koltuğunda uyuyan kızıma... | Annabelle-1 | 2014 | |
| At my daughter asleep. | ...bakıyor olduğumdu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Mia, she had grown into the most beautiful young woman. | Mia, çok güzel bir hanım olmuştu. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I woke up three weeks later | Ben üç hafta sonra gözümü açtım ama Ruby hiç açamadı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I didn't get a chance to say goodbye. | Bir veda bile edemedim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| i didn't get to beg god to take me first. | Tanrı'ya ilk önce benim canımı al diye dua etmemiştim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I made the mistake and... | Bir hata yaptım ve... | Annabelle-1 | 2014 | |
| ...she paid the price. | ...bedelini o ödedi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Hey. Father. | Merhaba. Peder. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Where is it? | Nerede o? Ne nerede? | Annabelle-1 | 2014 | |
| The doll. | Oyuncak bebek. | Annabelle-1 | 2014 | |
| You took it with you. | Yanında götürmüştün. | Annabelle-1 | 2014 | |
| The evil. | Şeytan. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Its presence. | Onun içinde. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I saw it, john. | Onu gördüm John. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I felt it. | Hissettim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| I felt how much it wants. | Onu ne kadar çok istediğini hissettim. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Wants what? | Neyi istediğini? | Annabelle-1 | 2014 | |
| To take her soul. | Ruhunu almayı. | Annabelle-1 | 2014 | |
| But you said that it can't take leah's. 1 | Ama Leah'ın ruhunu alamayacağını söylemiştin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| You You said that it has to be offered. | Sunulması gerektiğini söylemiştin. Evet. | Annabelle-1 | 2014 | |
| And a baby cannot offer its soul. | Bir bebek kendi isteğiyle ruhunu sunamaz. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, my god. | Aman Tanrım. Mia! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Here, i'll get her. | Onu ben getiririm. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Mia, father perez was in an accident. | Mia, Peder Perez bir kaza geçirdi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| He said | Dedi ki... | Annabelle-1 | 2014 | |
| John? No, mia Mia, i need you to get out of the house. Okay? I nee | John? Hayır, Mia... | Annabelle-1 | 2014 | |
| I am leaving now! | Hemen geliyorum! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Father perez? | Peder Perez? | Annabelle-1 | 2014 | |
| May god have mercy | Tanrı ruhunu affetsin! | Annabelle-1 | 2014 | |
| who is that? | O kimdi? | Annabelle-1 | 2014 | |
| We need to leave. | Gitmemiz gerek. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Leah! Leah! | Leah! Leah! | Annabelle-1 | 2014 | |
| Mia, the phone is dead. Come on. Come on. | Mia, telefon çalışmıyor. Hadi. Hadi. | Annabelle-1 | 2014 | |
| Oh, my god, it has my baby. We'll use the one in my apartment. | Tanrım, bebeğimi aldı. Benim evdekini kullanırız. | Annabelle-1 | 2014 | |
| It has my baby. You need to come with me. | Bebeğimi aldı. Benimle gelmelisin. | Annabelle-1 | 2014 | |
| No, i need to find leah. We'll get her back. | Hayır, Leah'ı bulmalıyım. Onu gelir alırız. | Annabelle-1 | 2014 | |
| We need to get to church, they'll help us. Come! | Kiliseye gitmeliyiz, bize yardım ederler. Gel! | Annabelle-1 | 2014 |