Search
English Turkish Sentence Translations Page 4242
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Foster kid! Harlem! | Besleme çocuk! Harlem! | Annie-1 | 2014 | |
| Your undereye vein is bulging. | Göz altı damarın şişiyor. | Annie-1 | 2014 | |
| I'm gonna go get her. No. I'm gonna let Grace go get her. | Gidip kızı getireceğim. Hayır. Grace'i yollayacağım. | Annie-1 | 2014 | |
| What? Why? What? That's a terrible idea! | Ne? Neden? Ne? Bu çok kötü bir fikir! | Annie-1 | 2014 | |
| Do you actually want 5 hour ENERGY | Bu fırlamanın oraya gidip... | Annie-1 | 2014 | |
| to go over there and scare this little child? | ...küçücük çocuğu korkutmasını mı istiyorsun? | Annie-1 | 2014 | |
| I don't even know what this is about. | Meselenin amacını bile bilmiyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| Grace, please. For me, Grace. Please. | Grace, lütfen. Benim için, Grace. Lütfen. | Annie-1 | 2014 | |
| Thank you. Will, let me go to Harlem. | Teşekkürler. Will, izin ve Harlem'e ben gideyim. | Annie-1 | 2014 | |
| Please. Don't send her. | Lütfen. Onu yollama. | Annie-1 | 2014 | |
| They will whoop your ass in Harlem. | Harlem'de senin kıçını tekmelerler. | Annie-1 | 2014 | |
| Don't shut me off. Thank you. | Kapatma beni. Teşekkür ederim. | Annie-1 | 2014 | |
| Don't shut me off! | Kapatma beni! | Annie-1 | 2014 | |
| Is that Colleen Hannigan? | Colleen Hannigan'la mı görüşüyorum? | Annie-1 | 2014 | |
| I was wanting to talk to you about a girl in your care. | Sizinle baktığınız bir çocuk hakkında konuşmak istiyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| I work for William Stacks and he would love to take Annie out for lunch. | William Stacks adına çalışıyorum ve o Annie'yi yemeğe çıkarmak istiyor. | Annie-1 | 2014 | |
| They ran into each other yesterday. She didn't tell you? | Dün çarpışmışlar. Size söylemedi mi? | Annie-1 | 2014 | |
| We didn't have a chance to, uh, | Dün gece kız muhabbeti yapma şansımız olmadı. | Annie-1 | 2014 | |
| So you said he ran into her, huh? | Onunla çarpışmış dediniz değil mi? | Annie-1 | 2014 | |
| 'Cause I noticed that her neck did seem a little whiplash y. | Çünkü farkettim ki boynu biraz incinmiş gibi görünüyordu. | Annie-1 | 2014 | |
| We are happy to make a donation to the charity of your choice. | Sizin adınıza seçeceğiniz herhangi bir vakıf için bağış yapmaya hazırız. | Annie-1 | 2014 | |
| Gosh! There's so many to choose from. | Tanrım! Seçecek o kadar çok şey var ki. | Annie-1 | 2014 | |
| There is. | Evet. Bakalım, balinaları kurtarmak var tabii. | Annie-1 | 2014 | |
| And Clean Water, but you can't have | Ve temiz su, ama su yoksa... | Annie-1 | 2014 | |
| whales without water. | ...balinalar da olmaz. | Annie-1 | 2014 | |
| Gosh. You know what? Just make it out to "cash." I'll divvy it up. | Tanrım. Aslında siz nakit olarak verin ben ikisine bölüştürürüm. | Annie-1 | 2014 | |
| Perfect. Annie! | Harika. Annie! | Annie-1 | 2014 | |
| You know, she's such an angel. | O tam bir melek. | Annie-1 | 2014 | |
| We don't inherit the Earth, | Bu dünya bize değil... | Annie-1 | 2014 | |
| we borrow it from our children. | ...çocuklarımıza kalacak. | Annie-1 | 2014 | |
| It's a lovely sentiment. | Çok hoş bir söz. | Annie-1 | 2014 | |
| Oh! There she is. | İşte buradaymış. | Annie-1 | 2014 | |
| Hi, Annie. I'm Grace. | Merhaba, Annie. Ben Grace. | Annie-1 | 2014 | |
| I work for Mr. Stacks, the gentleman that you ran into yesterday. | Bay Stacks adına çalışıyorum, dün çarpıştığın beyefendi. | Annie-1 | 2014 | |
| He'd like to invite you to lunch. | Seni yemeğe davet etmek istiyor. | Annie-1 | 2014 | |
| I promise we won't keep you long. | Seni çok tutmayacağız söz veriyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| You can keep me as long as you want. | Beni istediğiniz kadar tutabilirsiniz. | Annie-1 | 2014 | |
| No way! Is this for real? | Şaka heralde! Gerçek mi bu? | Annie-1 | 2014 | |
| This car's as big as a subway! You're so lucky! | Metro kadar büyük bu araba! Çok şanslısın! | Annie-1 | 2014 | |
| It's incredible. | İnanılmaz. | Annie-1 | 2014 | |
| Oh, my gosh. I want that! | Aman tanrım onu istiyorum! | Annie-1 | 2014 | |
| Oh, my gosh! | Aman tanrım! | Annie-1 | 2014 | |
| Help yourself to whatever you want. | Ne istersen alabilirsin. | Annie-1 | 2014 | |
| No way. Really? | İnanmıyorum, gerçekten mi? | Annie-1 | 2014 | |
| Give me this! Give me this! I want this! | Onu ver! Onu ver! Onu istiyorum! | Annie-1 | 2014 | |
| I want that one! I want that! | Şunu istiyorum! Şunu! | Annie-1 | 2014 | |
| This is crazy! My God! | Harika bir şey bu! Tanrım! | Annie-1 | 2014 | |
| Kids love candy, huh? | Çocuklar gerçekten de şeker severmiş. | Annie-1 | 2014 | |
| Hey, Annie! Maybe I should come with you | Hey, Annie! Belki ben de seninle gelip... | Annie-1 | 2014 | |
| and make sure that everything's USDA Grade A awesome, huh? | ...her şeyin yolunda gittiğine emin olayım ne dersin? | Annie-1 | 2014 | |
| I'm good. Thanks. | Ben iyiyim. Teşekkürler. | Annie-1 | 2014 | |
| Bye, Annie! | Bay, Annie! | Annie-1 | 2014 | |
| Bye! Later. | Bay! Sonra görüşürüz. | Annie-1 | 2014 | |
| Thanks! Oh, my gosh. | Teşekkürler! Aman tanrım. | Annie-1 | 2014 | |
| Hey, gorgeous! | Merhaba güzellik! | Annie-1 | 2014 | |
| How does it feel to have a famous kid? | Ünlü bir çocuğa sahip olmak nasıl bir duygu? | Annie-1 | 2014 | |
| What are you talking about? | Ne diyorsun be? | Annie-1 | 2014 | |
| It's Annie! | Annie! | Annie-1 | 2014 | |
| Your Annie! | Senin Annie! | Annie-1 | 2014 | |
| Hey, you wanna go out tonight? I got my dance pants on. | Bu gece bir yerlere çıkalım mı? Dans pantolonumu giydim. | Annie-1 | 2014 | |
| I haven't hit that rock bottom yet. | O kadar da düşmedim. | Annie-1 | 2014 | |
| I love it when you throw me shade! | Bana bağırmana bayılıyorum! | Annie-1 | 2014 | |
| Here, Lou. It's okay. She likes me. | Al Lou. Sorun değil, benden hoşlanıyor. | Annie-1 | 2014 | |
| Oh, my God, this is so good. | Aman tanrım, bu çok harika. | Annie-1 | 2014 | |
| Mr. Stacks would like to take some pictures with you, if that's all right. | Bay Stacks seninle birkaç fotoğraf çekilmek istiyor sorun olmazsa. | Annie-1 | 2014 | |
| I guess so. Why? | Olmaz sanırım. Neden? | Annie-1 | 2014 | |
| People wanna know that you're okay. | İnsanlar iyi olup olmadığını merak ediyor. | Annie-1 | 2014 | |
| What people? | Hangi insanlar? | Annie-1 | 2014 | |
| Everybody who saw that. | Bunu gören herkes. | Annie-1 | 2014 | |
| Whoa, my hair's gigantic. | Saçım çok kocaman gözüküyor. | Annie-1 | 2014 | |
| We can listen to whatever you like. | İstediğin müziği dinleyebiliriz. | Annie-1 | 2014 | |
| Can you put on talk radio? | Radyo programını dinleyebilir miyiz? | Annie-1 | 2014 | |
| Are you sure you don't wanna listen to music? | Müzik dinlemek istemediğine emin misin? | Annie-1 | 2014 | |
| I love talk radio. It calms me. | Radyo muhabbetini seviyorum. Beni sakinleştiriyor. | Annie-1 | 2014 | |
| So do I. I loved it when I was a little girl. | Beni de. Küçükken bayılıyordum. | Annie-1 | 2014 | |
| I used to think that they were all my friends. | Hepsinin arkadaşım olduklarını düşünüyordum. | Annie-1 | 2014 | |
| Sorry, that sounded very sad. | Özür dilerim, bu çok üzücü bir şey gibi oldu. | Annie-1 | 2014 | |
| I have a lot of friends, so don't worry about me. | Bir sürü arkadaşım var, benim için endişelenme. | Annie-1 | 2014 | |
| I mean, so I work a lot. I do. And I could have some more friends. | Yani çok çalışıyorum, evet. Daha fazla arkadaşım olabilirdi. | Annie-1 | 2014 | |
| But how many friends do you really need? | Ama kaç arkadaşa ihtiyacımız var ki? | Annie-1 | 2014 | |
| I mean, if you were my parents asking me, | Annem ve babam olsaydı bana... | Annie-1 | 2014 | |
| "Are you fulfilled and are you happy, Grace?" | "Mutlu ve memnun musun, Grace?" diye sorardı. | Annie-1 | 2014 | |
| That's a whole different conversation, right? | Bu tamamen ayrı bir konu değil mi? | Annie-1 | 2014 | |
| But we're not having that conversation. | Ama bu konuyu konuşmayacağız. | Annie-1 | 2014 | |
| And, frankly, it's really not your position to ask me that at all. So... | Açıkçası bunu bana sormaya hakkın da yok o yüzden... | Annie-1 | 2014 | |
| There she is. Our own Little Orphan Annie. | İşte geldi. Bizim küçük yetim Annie'miz. | Annie-1 | 2014 | |
| Foster kid. | Besleme. | Annie-1 | 2014 | |
| She's here. | Geldi. | Annie-1 | 2014 | |
| Hey, this is the one, right? All right. Let's get this. | Bu o değil mi? Pekala hadi çekelim. | Annie-1 | 2014 | |
| Slow your roll. | Yavaş ol biraz. | Annie-1 | 2014 | |
| Excuse me? Can we eat first? It was a long drive. | Efendim? Önce yemek yiyebilir miyiz? Uzun bir yolculuktu da. | Annie-1 | 2014 | |
| Yeah, yeah. Go, go. | Git, git. | Annie-1 | 2014 | |
| Yeah, yeah, sure. Let's eat. We got time for that. | Evet, elbette. Hadi yiyelim. Bunun için vaktimiz var. | Annie-1 | 2014 | |
| So, how are you feeling from yesterday? | Dünden beri nasılsın? | Annie-1 | 2014 | |
| So, what's the hustle? | Mesele nedir bakalım? | Annie-1 | 2014 | |
| What makes you think there's a hustle? There's no hustle. | Nerden çıkardın öyle olduğunu? Mesele falan yok. | Annie-1 | 2014 | |
| Come on, come on. Uh... | Hadi, hadi. | Annie-1 | 2014 | |
| I'm 10. I'm not an idiot. | 10 yaşındayım. Aptal değilim. | Annie-1 | 2014 | |
| I never said you were... | Öyle olduğunu söylemedim... | Annie-1 | 2014 | |
| An idiot. Or 10. | Ne aptal ne de 10 dedim. | Annie-1 | 2014 |