English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 4245
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What you doing? I'm working. | Sen napıyorsun? Çalışıyorum. | Annie-1 | 2014 |  |
| This late? | Bu saatte mi? | Annie-1 | 2014 | |
| When do you have fun? | Ne zaman eğleniyorsun? | Annie-1 | 2014 | |
| This is fun. | Bu da eğlenceli. | Annie-1 | 2014 | |
| I haven't been to Disneyland, | Disneyland'a hiç gitmedim... | Annie-1 | 2014 | |
| but I don't think they have a paperwork ride. | ...ama orada böyle bir eğlence olduğunu düşünmüyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| Look, if you're hungry, there's not a lot of food here. Only takeout. | Bak eğer acıktıysan burada o kadar yemek yok. Dışarıdan söyleyebiliriz. | Annie-1 | 2014 | |
| Fridge. | Buzdolabı. | Annie-1 | 2014 | |
| Cool. | Çok havalı. | Annie-1 | 2014 | |
| You don't have a cook? Or like a million servants? | Aşçın yok mu senin? Ya da milyonlarca hizmetçin? | Annie-1 | 2014 | |
| Nope, I don't. I like to be alone. | Hayır, yok. Yalnız olmayı seviyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| So why do you need all this space? | O zaman bu kadar kocaman bir yere neden ihtiyacın var? | Annie-1 | 2014 | |
| 'Cause I like to be alone with a lot of space. | Çünkü koca bir alanda yalnız yaşamayı seviyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| Look, I think people surround themselves with other people | Bak, bence insanlar etrafında başka insanları sevildiklerini hissetmek... | Annie-1 | 2014 | |
| just so they can feel loved. I don't believe in that. | ...için bulunduruyorlar. Ben buna inanmıyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| I believe the people that actually love you, | Seni gerçekten seven insanlar... | Annie-1 | 2014 | |
| you can count them on one hand. | ...bir elin parmağını aşmaz. | Annie-1 | 2014 | |
| You know you're making a fist. | Yumruk yaptığının farkında mısın. | Annie-1 | 2014 | |
| Where are your people? | Seninkiler nerede? | Annie-1 | 2014 | |
| Wow, you ask a lot of questions, little one. My people aren't around. | Çok soru soruyorsun küçük çocuk. Benimkiler uzaktalar. | Annie-1 | 2014 | |
| You don't want new ones? | Yenilerini istemez misin? | Annie-1 | 2014 | |
| I'm good. | Yok almayayım. | Annie-1 | 2014 | |
| You know what? I am hungry. | Biliyor musun? Acıktım. | Annie-1 | 2014 | |
| I can make a meal out of anything. | Her şeyle yemek yapabilirim. | Annie-1 | 2014 | |
| Pick five ingredients. | Sadece beş malzeme seç. | Annie-1 | 2014 | |
| I don't want to. Come on, this'll be fun. | İstemiyorum. Hadi ama eğlenceli olacak. | Annie-1 | 2014 | |
| Annie, listen, I don't have time... | Annie, buna vaktim yok... | Annie-1 | 2014 | |
| Not work, but almost as fun. | İş gibi değil ama onun kadar eğlenceli. | Annie-1 | 2014 | |
| All right. Fusilli, pancetta, steak, pomegranate, | Pekala. Burgu, pancetta, biftek, nar... | Annie-1 | 2014 | |
| truffle, sun dried tomatoes. | ...truffle, kurumuş domates. | Annie-1 | 2014 | |
| I've only heard of two of those things. | Söylediklerinden sadece üçünü biliyorum. | Annie-1 | 2014 | |
| Google it. | Google'dan bak. | Annie-1 | 2014 | |
| Okay, where are your pots and pans? | Pekala, tencere ve tavalar nerede? | Annie-1 | 2014 | |
| Pots and pans. | Tencere ve tavalar. | Annie-1 | 2014 | |
| Cool. Cool. | Çok havalı. Çok havalı. | Annie-1 | 2014 | |
| Put some in there. | Biraz bundan katalım. | Annie-1 | 2014 | |
| Put in some carrot? | Havuç da katalım mı? | Annie-1 | 2014 | |
| You're not gonna chop that carrot? | Havucu doğramayacak mısın? | Annie-1 | 2014 | |
| You lactose intolerant? | Laktoz'a alerjin var mı? | Annie-1 | 2014 | |
| I'm kid intolerant. | Çocuklara alerjim var. | Annie-1 | 2014 | |
| How's your cholesterol? | Peki ya kolesterol? | Annie-1 | 2014 | |
| It's good right now. | Şu an yok. | Annie-1 | 2014 | |
| I'm gonna go downstairs and get some supplies. See you later. | Aşağı inip birkaç malzeme alacağım. Sonra görüşürüz. | Annie-1 | 2014 | |
| Orange you glad I'm back? | Portakal, dönmeme sevindin mi? | Annie-1 | 2014 | |
| The sixth ingredient is my jokes. | 6. malzeme de şakalarım. | Annie-1 | 2014 | |
| Order up. | Sipariş hazır. | Annie-1 | 2014 | |
| Are we really doing this? Cheers. | Cidden yiyecek miyiz? Şerefe. | Annie-1 | 2014 | |
| You gotta be kidding me. | Şaka yapıyorsun heralde. | Annie-1 | 2014 | |
| Sorry, it's gross. | Özür dilerim iğrenç olmuş. | Annie-1 | 2014 | |
| But you gotta learn to stop spitting. You're not a camel. | Ama tükürmemeyi öğrenmen lazım. Deve değilsin ya. | Annie-1 | 2014 | |
| Guy has this crazy idea that I should take you | Guy'ın seni yarın gece film galasına götürmemle... | Annie-1 | 2014 | |
| to a movie premiere tomorrow night. | ...ilgili saçma bir fikri var. | Annie-1 | 2014 | |
| A movie premiere? | Film galası mı? | Annie-1 | 2014 | |
| Can I bring my friends? | Arkadaşlarımı getirebilir miyim? | Annie-1 | 2014 | |
| There's more of you? | Senin gibi birkaç kişi daha mı var? | Annie-1 | 2014 | |
| More photos. Click, click. | Daha çok fotoğraf. | Annie-1 | 2014 | |
| All right. More photos. | Pekala, daha çok fotoğraf. | Annie-1 | 2014 | |
| More photos. | Daha çok fotoğraf. | Annie-1 | 2014 | |
| It's worse the second time. Yeah. | İkincisi daha iğrençti. Evet. | Annie-1 | 2014 | |
| This is kind of like a bunk bed. | Bu biraz ranzaya benziyor. | Annie-1 | 2014 | |
| Morning, Annie. | Günaydın, Annie. | Annie-1 | 2014 | |
| Good morning, Nash. 1 | Günaydın, Nash. | Annie-1 | 2014 | |
| I know this sounds crazy, but do you guys | Kulağa saçma gelecek ama, telefonlarınızla... | Annie-1 | 2014 | |
| spy on people with your phones? | ...insanları gözetleyebiliyor musunuz? | Annie-1 | 2014 | |
| I really need to find some people. | Birilerini bulmam gerekiyor da. | Annie-1 | 2014 | |
| Come on, you got it. There you go. | Hadi, çıkacaksın. İşte böyle. | Annie-1 | 2014 | |
| Stacks Mobile Control Center. | Stacks Mobil Kontrol Merkezi. | Annie-1 | 2014 | |
| We can trace every call, every data transmission | 20 yıldır yapılan bütün telefon görüşmelerini... | Annie-1 | 2014 | |
| made on every carrier over the past 20 years. | ...aktarılan verileri takip edebiliyoruz. | Annie-1 | 2014 | |
| People shouldn't be scared of governments. | İnsanlar devletten korkmamalı. | Annie-1 | 2014 | |
| They should be scared of cell phone companies. | Telefon şirketlerinden korkmalı. | Annie-1 | 2014 | |
| Check for Bennett. Checking. | Bennett ismini kontrol eder misin. Kontrol ediliyor. | Annie-1 | 2014 | |
| Whoa. That's a lot of Bennetts. | Bir sürü Bennett varmış. | Annie-1 | 2014 | |
| Can you please go back six years? | Altı yıl öncesine bakar mısınız? | Annie-1 | 2014 | |
| Around the 26th Precinct. | 26. karakolun çevresine. | Annie-1 | 2014 | |
| It'll take a bit, but we'll let you know. | Biraz zaman alabilir, biz sana haber veririz. | Annie-1 | 2014 | |
| Did Hannigan catch you? | Hannigan yakalamadı mı sizi? | Annie-1 | 2014 | |
| No, she's passed out. | Hayır, sızdı o. | Annie-1 | 2014 | |
| Things that make you go glug glug. | Sebebini biliyorsun... | Annie-1 | 2014 | |
| Uh, Mr. Stacks, who are you wearing? | Bay Stacks kimden giyiniyorsunuz? | Annie-1 | 2014 | |
| Armani. | Armani. | Annie-1 | 2014 | |
| Annie, who are you wearing? | Annie, sen kimden giyiniyorsun? | Annie-1 | 2014 | |
| This is my friend Isabella's, | Bu arkadaşım Isabella'nın... | Annie-1 | 2014 | |
| and this I think I found somewhere. | ...bunu da sanırım bir yerde buldum. | Annie-1 | 2014 | |
| Annie, how'd you like the French toast | Annie, bu sabahki tostun nasıldı? | Annie-1 | 2014 | |
| Wait. How'd you know that? | Bir dakika nereden bildiniz? | Annie-1 | 2014 | |
| You tweeted it. @annie4realz | Tweet atmışsın. @annie4realz | Annie-1 | 2014 | |
| I started you a Twitter account. | Sana twitter hesabı açtım. | Annie-1 | 2014 | |
| 1.3 million followers so far. | Şimdiye kadar 1.3 milyon takipçi var. | Annie-1 | 2014 | |
| You get it? "4realz." | Anladın mı? "4realz." | Annie-1 | 2014 | |
| Because she's "for reals." | Çünkü gerçek hesabı. (for reals) | Annie-1 | 2014 | |
| You get it, right? | Anladınız değil mi? | Annie-1 | 2014 | |
| Hey! Stacks Phones! Never drop a call. | Stacks Telefonları! Bağlantınız kopmasın. | Annie-1 | 2014 | |
| And, uh, vote for me, too. | Oylarınızı da bana verin. | Annie-1 | 2014 | |
| Things happen for a reason. | Her şeyin bir sebebi vardır. | Annie-1 | 2014 | |
| Says the boy who doesn't have to go home to the moon every night. | Her gece evine aya gitmek zorunda olmayan çocuk söylüyor. 1 | Annie-1 | 2014 | |
| Then don't go. | O zaman gitme. | Annie-1 | 2014 | |
| You know it's not my choice. | Seçme şansım yok biliyorsun. | Annie-1 | 2014 | |
| What the hell is happening? | Ne oluyor? | Annie-1 | 2014 | |
| Her moon tears are running out. | Ay gözyaşı bitmek üzere. | Annie-1 | 2014 | |
