Search

English Turkish Sentence Translations Page 471

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Oh! Hey, Senthil!	Oh! Hey, Senthil!	3-1	2012
How was work today? You look tired	İş bugün nasıl geçti? Yorgun görünüyorsun.	3-1	2012
l'll go change and get dinner ready	Üstümü değiştirip yemeği hazırlayacağım.	3-1	2012
Janani, where's Tom? What do you mean 'where's Tom'?	Janani, Tom nerede? 'Tom nerede?' de ne demek?	3-1	2012
You came here before me Didn't you see him?	Sen eve benden önce geldin. Onu görmedin mi?	3-1	2012
No, l didn't notice	Hayır, dikkat etmedim.	3-1	2012
You didn't notice? What is this, Ram?	Dikkat etmedin mi? Bu ne demek, Ram?	3-1	2012
l was tensed about work Tom! Tom!	İş yüzünden biraz gergindim. Tom! Tom!	3-1	2012
Where are you? Tom!	Neredesin? Tom!	3-1	2012
Why are you just sitting there? Get up and search, Ram	Neden orada oturuyorsun? Kalk da sen de ara, Ram.	3-1	2012
Tom...Tom...!	Tom...Tom...!	3-1	2012
Senthil? Can you please help us?	Senthil? yardım eder misin, lütfen?	3-1	2012
Are you really searching?	Gerçekten arıyor musun?	3-1	2012
Ram? l looked all over the flat	Ram? Her yere baktım.	3-1	2012
l asked the driver to look for him outside	Şoföre onu dışarıya çıkarmasını söylemiştim.	3-1	2012
He's not there, Ram! Where could he have gone?	Hiçbir yerde yok, Ram! Nereye gitmiş olabilir ki?	3-1	2012
No...l left the door open for a while when l came in	... Eve geldiğimde, bir süreliğine kapıyı açık bırakmıştım.	3-1	2012
How can you say that so calmly, Ram?	Bunu böyle sakince nasıl söyleyebiliyorsun, Ram?	3-1	2012
Do you have any sense? Tom's like my baby	Kendinde misin? Tom benim bebeğim gibi.	3-1	2012
Where could he be? What will he be doing?	Nerede olabilir? Ne yapıyordur?	3-1	2012
No, Janani...l Was stressed Go! l want Tom!	Hayır, Janani... Stresliydim. Git! Ben Tom’u istiyorum.	3-1	2012
Sorry, Janani lt's all my fault	Özür dilerim, Janani. Hepsi benim hatam.	3-1	2012
lt's all my fault, lt's my fault!	Hepsi benim hatam, hepsi benim hatam.	3-1	2012
Ram! Don't cry!	Ram! Ağlama!	3-1	2012
lt's okay...l'm here! Don't cry!	Tamam, ben buradayım! Ağlama!	3-1	2012
Please relax	Lütfen sakinleş.	3-1	2012
That's when l knew something was wrong with Ram...	O gün Ram ile ilgili bir şeylerin yolunda olmadığını anlamıştım.	3-1	2012
His anger, his sorrow... his sudden unexplained happiness	Öfkesi, kederi, mutluluğu... Korkutucuydu.	3-1	2012
l thought l'd help him before you noticed	Sen bütün bunları fark etmeden ona yardım edebilirim sandım.	3-1	2012
lt sounds to me like Bipolar disorder	Söylediklerine bakılırsa, bipolar bozukluğu bu.	3-1	2012
But l can't be sure without seeing the patient	Ancak hastayı görmeden tam teşhisi koyamam.	3-1	2012
What does Bipolar disorder mean?	Bipolar bozukluğu tam olarak nedir?	3-1	2012
Bipolar...as in 2 poles...2 extremes	Bipolar...iki uçlu, iki kutuplu demek.	3-1	2012
But this doesn't mean it's split personality	Bu karakter bölünmesi demek değildir.	3-1	2012
One extreme is depression the other is mania	Bir kutup depresyonu, diğer kutup maniyi temsil eder.	3-1	2012
ln the case of depression patients will be sad	Eğer kişi kendisini depresif/çökkün hissediyorsa bu depresyona girer.	3-1	2012
Loss of appetite and sleep	Hasta’nın iştahı kapanır ve uyku bozukluklarına yol açar.	3-1	2012
They'll feel really guilty for small things	Küçük şeyler için bile kendilerini suçlu hissederler.	3-1	2012
ln fact, it might even lead to suicide	Bu bazılarını intihara bile sürükler.	3-1	2012
ln the case of mania, they get angry for the tiniest of things	Mani durumda ise, küçücük bir şey için bile hemen sinirlenirler.	3-1	2012
Sometimes they feel happy for no reason	Bazen sebepsiz yere mutlu olurlar.	3-1	2012
lt's called grandiose thinking	Buna görkemli düşünme şekli denir.	3-1	2012
For example, the patient might even think that he l she can lift a car	Mesela hasta, bir arabayı kaldırabileceğini bile düşünür bazen.	3-1	2012
And they might suddenly get violent and try and beat people up	Ve aniden aşırı tepki verip, başkalarına zarar verebilirler.	3-1	2012
They could even beat themselves up	Bazen kendilerine bile zarar verirler.	3-1	2012
You can't really say there's a reason forthis	Bu hastalığa yol açan sebebin ne olduğunu henüz bilmiyoruz.	3-1	2012
Anybody can get this disease at any time	Her insan her yaşta bu hastalığa yakalanabilir.	3-1	2012
Doctor, it can be cured, can't it?	Doktor, bu tedavi edilebilir bir hastalık ama, değil mi?	3-1	2012
You can't say it that simply	Bunu tam olarak söyleyemeyiz.	3-1	2012
Sometimes the disease comes once and then leaves	Bu durumlarda, bazen hastalık bir kere kendini gösterir ve gider.	3-1	2012
But in some patients it may repeat	Ancak bazı hastalarda kendini tekrarlayabiliyor.	3-1	2012
They need to be medicated for long	Bu hastaların uzun süre ilaç tedavisi görmeleri gerekir.	3-1	2012
Bring the patient to me and l'll check it out	Hastayı bana getir, kontrol edeyim.	3-1	2012
But don't say anything about this	Ancak bununla ilgili hiçbir şey söyleme.	3-1	2012
Say something else and bring him	Başka bir şey söyle ve buraya getir.	3-1	2012
And l'll check it out	Onu kontrol edeceğim.	3-1	2012
My blood ran cold when l heard what the doctor said	Doktorun söylediklerini duyduğumda kanım donmuştu.	3-1	2012
l thought l'd somehow tell Ram to go see the doctor	Ram'a bir şekilde doktora görünmesini söylemeliydim.	3-1	2012
l called him over to stay the night	Geceyi bende geçirmesi için onu evime çağırdım.	3-1	2012
That's when l realized how dangerous he was	O gün onun ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkına vardım.	3-1	2012
What did you want to talk about that was so important?	Benimle konuşmak istediğin şu önemli mesele nedir?	3-1	2012
l haven't stayed even one night without Janani	Evlendiğimizden beri Janani‘siz bir gece bile geçirmemiştim.	3-1	2012
She felt so bad	O biraz üzgündü.	3-1	2012
But she let me come because it's you	Ama çağıran sen olduğun için gelmeme izin verdi.	3-1	2012
Why are you so silent? We are hanging out after so long	Neden bu kadar sessizsin? Uzun zamandan beri ilk defa beraber takılıyoruz.	3-1	2012
And you look like you are haunted by a ghost	Sanki bir hayalet görmüş gibi davranıyorsun.	3-1	2012
lt's not that...You are a bit different these days	Öyle değil... Bu aralar farklı davranıyorsun.	3-1	2012
Do you realize that?	Bunu fark ettin mi?	3-1	2012
Your emotions oscillate between joy and anger	Duyguların sevinç ve öfke arasında bocalanıp duruyor.	3-1	2012
You are only human if you get happy and angry, right?	Sinirlenmek ve mutlu olmak insanlara özgü bir şeydir.	3-1	2012
Right, Senthil?	Değil mi, Senthil?	3-1	2012
No, dude, you over do it lt's a bit...	Hayır, dostum. Sende... Bu biraz fazla.	3-1	2012
What? Are you calling me crazy?	Ne? Delirdiğimi mi söylüyorsun?	3-1	2012
That's not what l meant! You are a bit abnormal...	Demek istediğim bu değil! Biraz anormalsin...	3-1	2012
Abnormal? Dude! Don't get angry...	Anormal mi? Dostum. Sinirlenme.	3-1	2012
Then? lf you talk like this? What do you expect me to do?	Böyle konuşursan, ne yapmamı bekliyorsun benden?	3-1	2012
No dude...that day also, you were so violent	, dostum. O gün, çok sinirliydin.	3-1	2012
l went and saw a doctor that day...	O gün gidip bir doktorla görüştüm...	3-1	2012
Enough Don't say anything more	Yeter. Daha fazla konuşma.	3-1	2012
Dude, please listen to me Stop it...	Dostum, dinle beni. Sus artık.	3-1	2012
No, he said something about some bipolar disorder or something	Hayır, bipolar bozukluğu olabileceğini söyledi.	3-1	2012
lf you come with me 1 time... Stop it	Benimle bir kere gelirsen... Sus artık.	3-1	2012
Listen to me! Stop!	Beni dinle! Sus!	3-1	2012
Calm down, Ram! Calm down	Sakin ol, Ram! Sakin ol.	3-1	2012
A man with A grey t shirt We didn't see anything 1	Gri T Shirtli bir adam. Öyle birisini görmedik. 1	3-1	2012
How long have l been like this? For a few days...l'm not sure	Ne zamandan beri böyleyim ben? gelmişsiniz gündür. Emin değilim.	3-1	2012
Does Janani know? No, l don't think so	Janani biliyor mu? Hayır, sanmıyorum.	3-1	2012
When she's around, you are Dude, let's tell her about this	O etraftayken sen Dostum, ona bunu söyleyelim.	3-1	2012
No!	!	3-1	2012
What do l do now?	Şimdi ne yapacağım?	3-1	2012
l told you before There's a doctor l know	Sana tanıdığım bir doktor olduğunu söyledim.	3-1	2012
Let's go see him! We will...	Onu görmeye gidelim. Gidelim...	3-1	2012
Am l insane?	Ben delirdim mi?	3-1	2012
Don't talk like that! lt'll be okay...	Böyle söyleme! Her şey düzelecek...	3-1	2012
Don't worry	Endişelenme.	3-1	2012
l'm scared, da	Korkuyorum, dostum.	3-1	2012
l need to conduct some tests	Bazı testler yapmam gerek.	3-1	2012
After we do that we can take the next step	Testleri yaptıktan sonra, bir sonraki adıma geçebiliriz.	3-1	2012
By tests you mean... Blood tests? Scan?	Testlerden kastın... Kan testleri? Inceleme?	3-1	2012
No, no...nothing like that	Hayır, hayır. Öyle değil.	3-1	2012