Search
English Turkish Sentence Translations Page 4738
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| No. I've never seen any women here. | Hayır. Bu kadını hiç görmedim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Theatrical photo. Should be easy to trace. Give me. That's my department. | Tiyatro afişi. Kopyasını kolay çıkarılır. Ben alayım. Bu benim işim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Give it a rundown with casting officers, booking agencies. | Bu resim ve bir özeti, rezervasyon yapan ajanslara ve casting ajanslarına ver. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I guarantee good results. | Garanti iyi bir sonuç alırsın. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Put in a call for the fingerprint crew. Get them up here. | Parmak izi ekibine ara ve buraya çağır. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| What happened to the shade? It's gone. | Gölgeye ne oldu? Kayboldu. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Well, that's funny. | Şey, tuhaf. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| He never told me it was busted. | O bana hiç tutuklandığını söylemedi. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| He never told you a lot of things, Mrs. Page. I wish he had. | O size asla çok şey anlatmadı, Bayan Page. Anlatmış olmasını isterim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Well, I asked him what he had done for living... | Ona geçimini neyle karşıladığını sordum... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| ...but he never told me. He was awful private about his business. | ...ama bana hiç birşey demedi. İş konusunda ağzı çok sıkıydı. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I'm sorry, lieutenant, the place is so untidy. | Özür dilerim, Komiserim, burası çok dağınık. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| He wouldn't let me in lately or I would've cleaned it up. | Son ana kadar içeriye girip odayı temizleme izin vermedi. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Cleaned it? Ha, ha. | Temizleyecek miydin? Ha, ha. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Mrs. Page, I'm glad you didn't. | Bayan Page, kirli kalması beni çok sevindirdi. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Valley Motor Court. | Valley Motor Konukevi lütfen. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Valley Motor Court? | Valley Motor Konukevi mi? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I think he's in. | Galiba içeride. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I didn't see him go out anyhow. | Onu dışarı çıkarken görmedim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Mr. Bell? | Bay Bell? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Mr. Bell, are you in? | Bay Bell, evde misiniz? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| There's a gentleman out here, wants to see you. | Dışarıda sizi görmek isteyen bir beyefendi var. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Use your pass key. Yes. | Kendi anahtarınızı kullanın. Tamam. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| This guy just checking in or just checking out? | Bu adam otele yeni giriş mi yapıyor yoksa çıkış mı? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Neither. He's been here about three days and he's paid up for a week. | Hiçbiri. Neredeyse üç gündür buradaydı ve bir haftalık da peşin ödemişti. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Did he have a car? | Arabası var mıydı? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| No. Said he didn't drive. Always used cabs. | Yoktu. Şoförlüğüm yok dedi. Hep taksi tuttu. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| He checked in about three days ago? | Demek üç gün önce otele giriş yaptı? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I think. I can look it up. Do that. I wanna look at the register. | Yukarıya bir göz atmayı düşünüyorum. Elbette. Ben de kayıt defterine bakayım. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Get that while I'm looking the room over. Yes, sir. | Sen onu getirirken ben odasını yoklarım. Olur, efendim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| The man who wore this stuff is about 5 feet, 10 or 11 inches tall... | Bunu giyen adam en az 1,75 m boyunda... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| ...blond curly hair, weighs around 175 pounds... | sarı dalgalı saçlı, yaklaşık 78 80 kg... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| ...wears a size 9C shoe. | ...ayakkabı numarası 40. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Pretty good dresser. | Oldukça iyi giyinen biriymiş. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Doesn't mind putting out for shirts and socks at any rate. | Herhalde gömlek ve çorapların bir önemi yoktur. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| What about this lipstick smear? | Şu ruj izine ne dersin? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| From its grease content, looks like a theatrical brand. | İçeriğindeki yağdan, sahne makyajı için üretilmiş gibi. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| There are only a few makes. I'll try to identify the manufacturer. | Bunlardan yapan zaten bir kaç yer var. Hangisi imal etmiş bir bakayım. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Marshall speaking. | Ben Marshall, buyrun. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Yes, he's here. For you, lieutenant. | Evet, burda. Komiserim telefon size. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| This is Cordell. We hit pay dirt, lieutenant. | Buyrun, ben Cordell. Bir bağlantı yakaladık, Komiserim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| The gal is Yvonne Le Doux, a burlesque queen... | Sevgilisi Yvonne Le Doux, bir striptiz... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| ...working out of the Bijou Theater. But that's not all. | ...Bijou tiyatrosunda çıkıyor. Fakat hepsi bu değil. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| She is also the widow of the late Benny McBride. | Bir de kız, merhum Benny McBride'in dul eşi. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Benny's wife, huh? You should see her in her working clothes. | Benny'nin karısı, ha? Striptiz elbisesi içinde bir görmelisin. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Imagine a dish like this married to a mug like Benny McBride. | Böyle harikulade bir kadının Benny McBride gibi bir eşkiya ile evlenmiş hayal et. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| The naked and the dead. Very funny. | Bir çıplak ve bir ölü yan yana. Çok eğlenceli. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Okay, Marshall, I guess that's it. | Tamam, Marshall, sanırım bu o. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You think it's theatrical lipstick, huh? Mm hm. | Buna sahne ruju lekesi diyorsun, değil mi? Mm hm. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You know, that's an interesting idea. | Enteresan bir şey. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| See you later. All right. | Sonra görüşürüz. Pekala. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Well, there she is, with bells on. | İşte, ordaki kız, çok ateşliymiş. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| And very few bells. | Ve narin birşey. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| That's a lot of woman. | Kadınların çoğu öyledir. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| She'll be on another five minutes. Wanna kill time? | Daha sonra bir beş dakikada daha çıkacak, Biraz vakit geçirelim mi? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You're twisting my arm, lieutenant. | Beni zorluyorsunuz, komiserim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Danny. Yeah? | Danny. Evet? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Isn't that Al Mapes? | Şu Al Mapes değil mi? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Where? | Nerdeki? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Yeah. Easy. Take it easy. | Evet o. Sakin. Sakin ol. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Don't move until I get to the other end of the aisle. | Ben karşı köşeye gidene kadar yerinden ayrılma. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Excuse me. You got the time, mac? | Afedersin. Saatin var mı, ahbap? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Yeah, five minutes... | Evet, saat beşi... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Hello, Mapes. You're making a mistake, mister. | Merhaba, Mapes. Bir yanlışlık yapıyorsunuz, bayım. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You make one sound and I'll break your arm. | Konuş bakalım, yoksa kolunu kırarım senin. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Take it easy. Come on. Let's go. | Sakin ol. Hadi, gidiyoruz. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Let's move him. | Hadi onu götürelim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| The penalty in this state for murder is death. | Cinayet suçunun cezası bu ülkede ölümdür. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| When you kill a cop, they cut a few corners to see that you get there in a hurry. | Bir polisi öldürdüğünde, aceleyle kaçmak istediğin yeri bulmak için köşebaşları tutulur. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| How many times do I have to tell you I didn't kill anybody? | Kaç kere daha size söylemek zorundayım, ben kimseyi öldürmedim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| This cop that was killed was knee deep in friends. | Bu öldürülen polis benim çok yakın arkadaşımdı. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| It just so happens I was one of his best. | Ve onun en iyi arkadaşıda bendim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I made myself a promise... | Onu öldürenin hesabını göreceğime dair... | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| ...that I'd go all out to see that the murderer get paid off. | ...kendi kendime bir söz verdim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| This face familiar? | Bu yüz tanıdık geliyor mu? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Yeah. He's the guy that drove the getaway car. | Evet. Bu kaçtıkları arabayı kullanan çocuk. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Are you sure? Positive. | Emin misin? Kesinlikle. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| The other fellas were wearing painters' outfits. | Diğer adamlar boyacı elbisesi giyiyordu. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Well, that does it, Mapes. | Bu ifade iş görür, Mapes. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| His identification, plus your fingerprints in Benny's apartment is all we need. | Bütün ihtiyacımız olan kimlik tespitin ile Benny nin dairesindeki parmak izlerin. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You took your first step to that gas chamber. | Seni gaz odasına götüren ilk adımı attın. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Why don't you knock it off and stop saying that? | Şu saçmalığı kes artık? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| What do you want? You want me to say I was in on the holdup? I was. | Ne istiyorsunuz benden? Soygunda olduğumu itiraf mı edeyim? Evet vardım. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| That you can pin on me, but I didn't kill the cop. | Bu işi üzerime yıkabilirsiniz, ama ben polis katili değilim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Well, who did? | O zaman kim yaptı? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Who killed him? | Kim öldürdü? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Purvis. | Purvis. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Dave Purvis. | Dave Purvis. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Purvis? Did he ever go by the name of Bell? He could've had a million handles. | Purvis mi? Hiç Bell ismini kullandı mı? Onun milyon tane bahanesi vardır. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I know him by the name of Purvis. He's the guy. | Ben onu Purvis diye tanıyorum. Aradığınız adam budur. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I don't know. Think I'd have been hanging around that theater if I did? | Bilmiyorum. Eğer ben yapsaydım tiyatronun etrafında dolaşırdım galiba? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I was looking for his dame, hoping maybe she can tell me. | Belki o bana anlatabilir umuduyla Purvisin hatununu arıyor olurdum, | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| You mean Benny's wife, don't you? Listen, cop, let me tell you something. | Benny'nin karısından bahsediyorsun, değil mi? Polis bey, sana birşey söylememe izin ver. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Maybe it was Benny's wife, but there was plenty going on between her and Purvis. | Belki o Benny'nin karısıydı, ama Purvis'le kaç kez birbirlerine gidip geldiler. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Why did he wanna give her Benny's cut of the dough? | Benny'nin soygundaki payını niye kıza vermek istedi? | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| How do you know he did? I don't, but that's what he said. | Onun öyle yaptığını nasıl biliyorsun? Bilmiyorum, bunlar Purvisin sözleri. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| Look, that's the only line I had on Purvis. | Bakın, Purvis'e gittiğini bildiğim tek yol bu. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I thought maybe I'd introduce myself and beat the truth out of her, where he was. | Belki kendimi tanıtır ve doğruları kıza anlatırsam Purvisin yerini öğrenebilirdim. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| I earned that dough fair and square. | Bu parayı ben dürüstçe kazandım. | Armored Car Robbery-1 | 1950 | |
| There's some question of that, Mapes, but I see your point. Take him out, boys. | Ortada bazı sorular var, Mapes, fakat senin durumunu anlıyorum. Çocuklar onu çıkarın. | Armored Car Robbery-1 | 1950 |