Search
English Turkish Sentence Translations Page 601
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Well, what is it, Mrs. Cribbins? | Bu nedir Bayan Cribbins? | 34The Munsters34-1 | 1964 | |
| Corned beef and cabbage... the cabbage right out of my own garden, Mr. Bloom. | Sığır eti ve kabak. Kabağı bahçemde kendim yetiştirdim. | 34The Munsters34-1 | 1964 | |
| Yo Yo, call me Tiger! | Yoyo, bana Kaplan de! | 34The Munsters34-1 | 1964 | |
| Well, I guess it takes all kinds of people... | Bence dünyada her tür ... | 34The Munsters34-1 | 1964 | |
| to make a world. | ... insana rastlamak mümkün. | 34The Munsters34-1 | 1964 | |
| 35 Shots of Rum. | 35 Tek Rom | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I'll take this one. | Bunu alacağım. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You smell like cigarettes. | Sigara kokuyorsun. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I smoked again. | Gene sigara içtim. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| There's tomato and lettuce. Want a salad? | Domates ve salatalık var. Salata ister misin? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Sure, if you want. That's fine. | Olur, sen öyle istiyorsan. Benim için sorun değil. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's nice! | Çok güzel! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's great you remembered. | Hatırlamış olman harika. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's ready. 1 | Yemek hazır. 1 | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I'll hurry! | Acele edeceğim! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Just right. | Tam kıvamında. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Some more? | Biraz daha alır mısın? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Okay? | Yeter mi? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Thank you, Daddy. | Teşekkür ederim baba. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Fucking pains in the ass! | Hay baş belası! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Hey, daddy o. | Selam babalık. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I got back late. | Biraz geciktim. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Move it, fatso. | Kımılda bakalım tombalak. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Today's not my day. | Bugün benim günüm değil. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Couldn't someone need to go to the airport? | Başka biri havalimanına gidemez miydi? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Nope. Short, local rides. | Hayır. Kısa, lokal sürüşler. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Taxi drivers always complain. | Taksi şoförleri de hep şikayet eder. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| If you're not happy, change jobs! | Mutlu değilsen işini değiştir! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's what's called "flexibility. " | "Esneklik" buna deniyor işte. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Not at all, sir. I love my job, believe me. | Hiç gerek yok bayım. İnanın işimi seviyorum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Never the same thing. | Monotonluk yok. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I'm happy behind the wheel. | Direksiyonda olmaktan dolayı mutluyum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| No boss breathing down my neck. | Ensemde nefesini hissettiğim bir patron yok. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I meet interesting people. | Değişik insanlarla tanışıyorum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Okay, whatever... | Tamam, her neyse... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Keep the change. | Üstü kalsın. Teşekkür ederim. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Want my card, just in case? | Her ihtimale karşı kartımı ister misiniz? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You never know when you need a driver. | Bir şoföre ne zaman ihtiyaç duyacağınızı bilemezsiniz. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Have a nice day. You too. | İyi günler. Size de. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Explain yourself. You say either too much or not enough. | Kendini ifade et. Ya çok şey söylüyorsun ya da söylediklerin yetersiz kalıyor. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| What I mean is. | Demek istediğim... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| ...debt is a way of dominating the Global South. | ...borç, 3. Dünya ülkelerine egemen olmanın bir yolu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Creditors have the privilege of deciding the rules of the game. | Alacaklıların, oyunun kurallarını belirleme gibi bir ayrıcalığı var. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Rules. | Kurallar... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| ...used to manage international debt load. | ...uluslararası borç yükünü yönetmenin bir yoluydu... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| ...and imposed on countries in debt. | ...ve borç yükündeki ülkeleri sömürmekti. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I don't think we can ignore Stiglitz. | Stiglitz'i göz ardı edebileceğimizi düşünmüyorum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You say it as if it's totally self evident... | Bunlar sanki fazlasıyla aşikarmış gibi konuşuyorsun... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's a little pedantic. | Bu biraz ukalaca bir yaklaşım. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Annoying for your classmates. | Sınıf arkadaşların için sinir bozucu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Unlike you, they didn't have to prepare today's class. | Senin aksine, bugünkü derse hazırlanmalarına gerek yoktu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| If you could be less pedantic, it would be nice. | Eğer ukalalığın dozunu azaltsaydın daha hoş olurdu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Yesterday on the radio someone from an NGO | Dün radyoda sivil toplum kuruluşlarından birisi... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| was discussing the power of the weak. | ...güçsüzlerin gücü hakkında münazara ediyordu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| But you're saying there's no hope. | Ama sen hiç umut olmadığını söylüyorsun. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You're not here to hope or despair... | Burada umut vermek ya da kırmaktan ziyade... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| ...but to develop critical faculties... | ...kritik duyumlar geliştirmek... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| ...rhetorical skills, analytical frameworks. | ...tumturak yeteneklerini göstermek ve analitik bir yapı oluşturmak durumundasın. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Conceptualize your ideas. | Fikirlerini kavramsallaştır. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| That's what we're trying to achieve. | Bizim başarmaya çalıştığımız da bu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Josephine, answer. | Josephine, cevap ver. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's neither right nor wrong. | Bu ne doğru ne de yanlış. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You're begging the question. | Sorudan kaçınıyorsun. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Debt can be discussed without getting all emotional. | Borçlar, duygularımızı bu kadar işin içine katmadan da tartışılabilir. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It should be discussed precisely, rigorously, technically. | Eksiksiz, dikkatli bir şekilde ve tekniksel bir kapsamda tartışılmalı. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Just technically? | Sadece tekniksel bir kapsamda mı? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I disagree. | Buna katılmıyorum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Stiglitz, Bretton Woods and the IMF are fine. | Stiglitz, Bretton Woods ve IMF gayet hoş şeyler. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| But debts are relative. Which debt do we mean? | Ama borçlar göreceli. Hangi borçlardan bahsediyoruz? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| The Global South still owes the North. | 3. Dünya ülkeleri, gelişmiş ülkelere halen borçlu. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| But I have a question. | Ama benim bir sorum var. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Why not demand restitution for the slave trade? | Köle ticareti için talepler neden tazmin edilmiyor? | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Debt, the IMF, is always us. Always the same. | Borçlar, IMF, bunlar hep biz olduk. Her zaman aynı terane. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Blacks get flushed down the drain. | Zenciler yok yere harcanıyor. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I think the problem is systemic. | Bence sorun sistemik. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| The system must be changed. | Sistemin değişmesi gerekiyor. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| As Frantz Fanon says... | Aynı Frantz Fanon'un söylediği gibi... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You should read him. It can't hurt. | Onu okumalısınız. Bir zararı olmaz. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| When we revolt, it's not for a particular culture. | Bir şeylere isyan ettiğimizde, bu belirli bir kültür için değildir. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| We revolt simply because, for many reasons... | Bir çok basit nedenden ötürü isyan ederiz... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| we can no longer breathe. | ...örneğin nefes alamamaya başladığımızda. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You can't fall apart now. | Şimdi moralini bozamazsın. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Not in front of everyone. | Herkesin önünde olmaz. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Good luck, René. Happy retirement. You deserve it. | İyi şanslar René. Mutlu emeklilikler. Sonuna kadar hak etmiştin. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Let's hear it for René! | Herkes René için söylesin! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Here's to you! | İşte bu da sana! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| From the girls. | Kızlardan. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| And now from your brothers! | Şimdi de kardeşlerinden gelen hediye! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| We picked it out ourselves. | Kendimiz seçtik. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| We're not done. | Daha bitmedi. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| All your music at your fingertips. | Tüm müzikler parmaklarının ucunda. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| You can listen to FM Tropical. | Tropikal Radyo'yu dinleyebilirsin. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| To René! | René'ye! | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| My friends... | Dostlarım... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Thank you all for being here. | Hepiniz burada olduğunuz için teşekkür ederim. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I've waited so long for this. | Bu anı uzun süredir bekliyordum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| It's a deliverance, you know. | Bir nevi kurtuluş diyebiliriz. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| Tonight I feel like... | Bu gece kendimi... | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| I have wings. | Sanki kanatlarım varmış gibi hissediyorum. | 35 Rhums-1 | 2008 | |
| To you! Another round. | Hepinizin sağlığına! Bir tek daha. | 35 Rhums-1 | 2008 |