Search
English Turkish Sentence Translations Page 7578
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Show the goodness in your heart. | Kalbindeki iyiliği göster. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Save the King's son. | Kral'ın oğlunu bağışla. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
You have never known me, brother. | Beni hiç anlamadın, kardeşim. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
You have no idea who I am. | Kim olduğum hakkında hiç bir fikrin yok. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Do you sleep here too? | Sen de mi burada uyuyorsun? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Kristin? | Kristin? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Has anyone been here in the night recently? | Gece burada birisi var mıydı? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I did not see anyone. | Kimseyi görmedim. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I know that this is very difficult. | Bunun çok zor olduğunu biliyorum. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
But, you must trust me alone. | Ancak, yalnızca bana güvenmelisin. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Do not speak to anyone, do nothing. | Kimseyle konuşma, hiç bir şey yapma. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I'm the only one who can protect you now, do you understand? | Seni şu anda koruyabilecek tek kişi benim, anlıyor musun? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein? | Torstein? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
How is he doing? | Ne yapıyor? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He is doing just fine. | İyi gidiyor. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Shall we keep going? We must keep going. | Yola devam edeli mi? Devam etmeliyiz. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We must get him to Audun's farm before it gets dark. | Hava kararmadan önce onu Audun'un çiftliğine ulaştırmalıyız. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
It's going to be alright. It will be fine, Egil. | İyi olacak. O iyi olacak, Egil. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
ls there something wrong with him? What? | Bir sıkıntısı var mı? Ne? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He's screaming! He's going to freeze to death! | Bağırıyor! Donup, ölecek! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He's fine. Look here. See. | O iyi. Bak şuna. Görüyor musun? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We must find shelter! | Bir sığınak bulmalıyız! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
There are some little barns over there. | Orada küçük ahırlar var. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He is freezing. | Donuyor. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Take him out. We are safe here as long as the storm holds. | Çıkar onu. Fırtına dinene kadar burada güvendeyiz. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Shh, shh. Look here. Look. | Hişt, hişt. Bak buraya. Bak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
His hands are warm. | Elleri sıcak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He has royal blood. | Onda kraliyet kanı var. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He is a tough little guy. | O küçük sağlam bir erkek. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Do we have any food? | Yiyecek bir şeyimiz var mı? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Now, now, now. So, so, so... | Şimdi, şimdi, şimdi. Böyle, böyle, böyle... | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Hékon, Hékon. Look at this. Look! | Håkon, Håkon. Buraya bak. Bak! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Look here, Hékon. Look. | Buraya bak, Håkon. Bak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Watch it go! Look. | Gidişine bak! Bak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Look here. Clippity clop. | Buraya bak. Hoppidi çappidi. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Once upon a time, there was a little... | Evvel zaman içince, Kral'ın küçük bir... | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
King's horse. | atı varmış. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
No, an ordinary horse. | Hayır, sıradan bir atmış. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
And that horse, it... wanted to be king. | Ve bu at da... Kral atı olmak istemiş. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Hékon. But, in order to do so, | Håkon. Ancak, bunun olabilmesi için, | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
it had to ride through a mountain of flames. | ateşten bir dağı aşması gerekiyormuş. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
But, it was too hot. So he kept having to stop. | Ama, çok sıcakmış. Durmak zorunda kalmış. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
But one day... he found the fire within himself. | Fakat bir gün... ateşi içinde hissetmiş. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
And he rode right through the flames. Ouch! | Ateşlerin üzerine gitmiş. Ah! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
And that is why he came all the way here to you... | İşte bu yüzden her türlü sana doğru geliyor... | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
The King's horse. | Kral'ın atı. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Oh, look... | Oh, bak... | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Look here, Hékon, have some water. | Buraya bak, Håkon, biraz su var. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Do you want some water? | Biraz su ister misin? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Look. There. | Bak. İşte. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Give me the horse. Look. | Atı bana ver. Bak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein. | Torstein. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein, I must leave. | Torstein, benim ayrılmam gerek. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We're close to Audun's farm. He will help you on your way. | Audun'un çiftliğine yakınız. Sana gideceğin yolda yardımcı olacaklardır. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
The Baglers won't be expecting me in the storm. | Baglerlar fırtınanın içinde beni beklemezler. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I will take them by surprise. | Onlara sürpriz yapacağım. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Are you leaving me here with the King's son up in the mountains | Beni dağın başında, lanet olası bir tipinin içinde | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
in a damn blizzard? | Kral'ın oğluyla mı bırakıyorsun? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I don't know how to care for the boy! | Oğlana nasıl bakacağımı bilmiyorum! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein, I must do this. | Torstein, bunu yapmam gerek. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We are doing this together, damn it! | Bunu birlikte yapacağız, lanet olası! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Norway's future is lying there, | Norveç'in geleceği burada yatıyor, | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
and it's your fault that we're even here. | ve burada olmamız senin hatan. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
My fault? Yes, yours. | Beni hatam mı? Evet, senin. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
My fault? Yes. | Beni hatam? Evet. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Ylva said nothing. Nothing. | Ylva hiç bir şey söylemedi. Hiç bir şey. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Do you know how strong she must have been? | Onun ne kadar sağlam olduğunu biliyor musun? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
She fought until the end. | Sonuna kadar savaştı. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I must kill him. | Onu öldürmem lazım. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
You'll have your revenge, Skjervald. It is your right and your duty. | Öcünü alacaksın, Skjervald. Bu senin hakkın ve görevin. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
But it won't help that defenseless little boy lying there. | Ama bunun savunmasız halde burada yatan küçük çocuğa bir yararı yok. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
This is the only thing that proves that Hékon | Bu Håkon'un, bu onun bizim yeni kralımız | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
is our new king. | olduğunun tek kanıtı. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
And now I'm giving it to you. | Ve şimdi onu sana veriyorum. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We will all die, Skjervald. But our legacy lives on. | Hepimiz öleceğiz, Skjervald. Ama mirasımız devem edecek. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
There are rumors that King Hékon is survived by a son. | Kral Håkon'un yaşayan bir oğlu olduğuna dair söylentiler var. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
The rumors are true. | Söylentiler doğru. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
We've done everything in our power to bring the royal heir here to Nidaros. | Gücümüzün yettiği ölçüde veliahttı buraya Nidaros'a getirmek için her şeyi yaptık. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
as we all know, the winter can be merciless. | hepimizin bildiği gibi, kış acımasız olabiliyor. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
And it saddens me to have to inform you... | Size haber verdiğim için üzgünüm ama... | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
that the boy died in a storm in the mountains. | oğlan dağlardaki fırtınada ölmüş. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
The King's son is dead. | Kral'ın oğlu öldü. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
It is with great humility that I have accepted the task | Büyük bir alçak gönüllülükle | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
of being Norway's new king. | Norveç'in yeni kralı görevini kabul ediyorum. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
To secure an heir to the throne, | Taht için bir veliahttı garantilemek adına, | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
I will marry King Sverre's daughter, Kristin. | Kral Sverre'in kızı Kristin'le evleneceğim. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Together we will ensure that there is peace in our land. | Birlikte topraklarımızda barışı sağlama alacağız. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Those who were once our enemies, shall become our friends. | Geçmişte düşmanlarımız olanlar, dostlarımız olacaklar. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Swords shall be laid down, | Kılıçlar inecek, | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
and disputes with the Church shall be forever laid to rest. | ve Kilise'yle olan anlaşmazlıklar sonsuza kadar kapanacak. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
You will see a new Norway. | Yeni bir Norveç göreceksiniz. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein, Torstein. The storm has calmed. | Torstein, Torstein. Fırtına hafifledi. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Take Hékon. | Håkon'u al. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein! Torstein! They're here. | Torstein! Torstein! Buradalar. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
So, so, so, so. | Sus, sus, sus. | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Come on! You go first! | Haydi! Önce sen git! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Catch them, damn you! | Yakalayın onları, lanet olsun! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Skjervald! Watch out ahead! | Skjervald! Kafana dikkat et! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
Torstein! Is he okay? | Torstein! O iyi mi? | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |
He's alive! So. Let's go! | Yaşıyor! Yürü! | Birkebeinerne-1 | 2016 | ![]() |