Search
English Turkish Sentence Translations Page 7814
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Where's the fucking bottom? | Dibi nerede lan buranın? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God. | Aman Tanrım? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Where's the bottom? | Dibi nerede? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
That's hull crush depth. | Bu derinlik gövdeyi ezecektir. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
God damn, my ears. | Lanet olsun! Kulaklarım! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We need a prop. | Destek gerekiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson, how can I help? | Robinson, ben ne yapayım? Takozu getir. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson. | Robinson, takozu uzat. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Put your weight behind that. Hold it tight. | Ağırlığını üstüne ver. O şekilde tut. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Close this off. Hurry up. Come on. | Kapat şu şeyi. Acele et hadi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We don't have time for that. | Bunun için zamanımız yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Tobin! | Tobin! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson! | Robinson! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Who's under? | Altta kim var? Tobin var. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Tobin. | Tobin. Tobin! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fraser! Hold it. | Fraser! Tut burayı! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Grab his legs. | Bacaklarını kaldır. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I've got him. | Aldım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Oh, Jesus Christ, no. Come on. | Tanrım, ölmesin! Aç gözlerini! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
One, two, three, four, five, six, | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. 1, 2... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Come on, let's go! We gotta go. This isn't gonna work. | Gidelim buradan! Gitmemiz gerek. Bir işe yaramayacak bu! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Holy shit. | Lanet olsun! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Fraser. | Fraser. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Where's Fraser? | Fraser nerede? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No, Daniels, don't close that fucking door. | Hayır Daniels, kapatma lan sakın kapıyı. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten. | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
One, two, three, four, five, six... | 1, 2, 3, 4, 5, 6... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I thought I'd lost you, boy. I thought I'd lost you. | Seni kaybettim sandım evlat. Seni kaybettim sandım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I can't get the fucker open. | Açamıyorum siktiriciyi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No. No. No. No. | Olamaz, olamaz, olamaz! Ha siktir! Olamaz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Morozov. Help me. | Morozov, yardım et bana. Bıçak ver bir tane. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Morozov, I had to. | Morozov, kapatmak zorundaydım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
The water was coming. They didn't have a chance. | Su yükseliyordu. Hiç şansları yoktu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Help me. | Yardım et. Morozov. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Holy shit. Morozov! Morozov! | Lanet olsun! Morozov! Morozov! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are we still down here? | Hâlâ burada mıyız? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No. No. No. No. | Olamaz! Olamaz! Olamaz! | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
The sub has gone. | Denizaltının işi bitti. Herkes öldü. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Are we finished? | İşimiz bitti mi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
There's three of these. | Bunlardan 3 tane var. Kaçış kıyafetleri. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Put that on. | Giy şunu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
There are escape suits on this boat and you don't say? | Denizaltında kaçış kıyafetleri var ve sen kimseye söylemedin mi? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I didn't want us to give up. | Pes etmenizi istememiştim. Adamların öldü. Hepsi öldü. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
I believed we could do it. | Başarabileceğimize inanmıştım. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They think we're dirt. We are not dirt. | Pislik insanlar olduğumuzu düşünüyorlar. Pislik falan değiliz biz. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They think they can tell us. They... | Bize emir vereceklerini düşünüyorlar. Bize... | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
They? Who is they? | Kim? Kim onlar? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Who is they? | Kim onlar? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You hid escape suits. | Kaçış kıyafetlerini sakladın. Hepimize yalan söyledin. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You they worse than they. Worse than they. | Onlardan bile daha kötüsün sen. Onlardan bile. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Put it on. | Giy şunu. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
All right, son. | Pekala evlat. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
When you come out the tube, you pull this to inflate. | Borudan çıktığında. şişirmek için bunu çekeceksin. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. Okay? | Tamam. Tamam mı? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Remember, as you go up, you breathe out | Unutma, nefesini, yukarı çıkarken vereceksin yoksa ciğerlerin patlar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How much does one of these weigh? | Bunların ağırlığı ne kadar? 12 kilo. Yarım milyon dolar. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Can we put one in our suits? | Kıyafetimizin içine koyabilir miyiz? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Not if you wanna get off the bottom, no. | Yukarı çıkmak istiyorsan, hayır. Oğlum için. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You two go. Someone needs to equalize the pressure. | Siz ikinizi gidin. Bir kişinin basıncı dengelemesi gerekiyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
How are you gonna get out? | Sen nasıl çıkacaksın peki? | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Emergency lever, in the tube. | Borunun içindeki acil durum koluyla. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Tobin. Hey. | Tobin. Bana bak. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
You be there for him. | Onun yanında ol. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Your boy. | Oğlunun yanında. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
It's all that matters. | Önemli olan tek şey odur. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Go. Go. | Gidin hadi. Gidin hadi. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Water. | Su geliyor. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
We have to wait for Robinson. | Robinson'ı beklemek zorundayız. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Tobin, there is no emergency lever in the tube. | Tobin, boruların içinde acil durum kolu diye bir şey yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
There is no emergency lever. | Acil durum kolu diye bir şey yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
No, no. Yes. | Olamaz, olamaz. Yok. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
Robinson. | Robinson. | Black Sea-1 | 2014 | ![]() |
BLACKADDER "The Cavalier Years" | BLACKADDER "KRAL 1. CHARLES YILLARI" | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Baldrick! Yes, sir? | Baldrick! Evet efendim? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
How's the King, sir? | Kral nasıl efendim? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
About as comfortable as can be expected... | Kışı çalılığın içinde geçiren bir adam için... | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
...for a man who's spending the winter in a blackcurrant bush. | ...aşağı yukarı beklenen konfora sahip. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Do you think the Roundheads will find him? | Sizce, Cumhuriyetçiler onu bulurlar mı? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Certainly not. I've assured him that he's as likely to be caught... | Kesinlikle bulamazlar. Bir sürü tek bacaklı avcı kaplumbağa... | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
...as a fox being chased by a pack of one legged hunting tortoises. 1 | ...bir tilkiyi nasıl avlarsa, | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Yes, of course it's true. | Evet, elbette ki doğru. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Have you ever known me to lie to the King? | Sen hiç benim Krala yalan söylediğimi gördün mü? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
No. Exactly. | Hayır. Kesinlikle. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
He's absolutely safe as long as you keep your fat mouth shut. | Sen şu koca ağzını kapalı tuttuğun sürece... | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
You can trust me, sir. | Bana güvenebilirsiniz efendim. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Right, Baldrick, I'm off to answer the call of nature. | Pekala Baldrick. Ben ihtiyaç gidermeye gidiyorum. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
If, by any freak chance, Cromwell drops in here for a cup of milk... | Eğer, garip bir tesadüf eseri, müteakip 90 saniye içinde... | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
...in the next 90 seconds, remember: | ...Cromwell süt içmeye uğrarsa, unutma: | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
"The King is not hiding here." Yes, sir. | "Kral burada saklanmıyor." Emredersiniz efendim. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Greensleeves... | Yeşil ördek gibi... | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Good evening, citizen. | İyi akşamlar, yurttaş. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
I am Oliver Cromwell. | Ben Oliver Cromwell'im. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
My men have surrounded your house, and I'm looking for royalist scum. | Adamlarım evinin etrafını sardı, kralcı serserileri arıyorum. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Is the King hiding here? | Kral burada mı saklanıyor? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
On pain of death and damnation, are you absolutely sure? | Ölüm ve lanet cezasıyla, kesinlikle emin misin? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Yes, I am. | Evet eminim. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Well then, my proud beauty, | Öyleyse, onurlu ve güzel vatandaşım, | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
you won't mind if my men come in from the cold, will you? | Adamlarımı ısınmak üzere içeri alsam bir mahsuru olmaz, değil mi? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Men, come in from the cold, will you? | Millet, ısınmak üzere içeri gelin, tamam mı? | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |
Now, we'll all have a cup of milk by your fireside. | Şimdi, ocakbaşında birer fincan süt içelim. | Blackadder The Cavalier Years-1 | 1988 | ![]() |