Search
English Turkish Sentence Translations Page 7989
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It will be difficult. I know, so you can keep it short. | Zor olacak. Biliyorum kısa kesebilirsin. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
And even with surgery, R2 resection... I told you to stop! | Ve ameliyatla bile, R2 rezeksiyonu... Yeter dedim! | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I don't know how you treat other patients... | Diğer hastalara nasıl davranırsın bilmem ama Rahibe Sylvia'ya karşı terbiyeli ol. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You couldn't give your pancreatic cancer patient any comfort. | Pankreas kanseri olan hastanı rahatlanmadın. Üstelik ölmeye hazırlan dedin. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Now, you're spying on my work? Regardless... | Şimdi de casusluk mu yapıyorsun? Ne olursa olsun... | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You better treat Sister Sylvia right. | Rahibe Sylvia'ya iyi davran. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Why should she get special treatment? | Neden ona farklı davranmalıyım? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
She is like my mother. | Benim için anneden farkı yok. Hayır. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
She is my mother. | O benim annem. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Sister... I want to change my name. | Rahibe. Adımı değiştirmek istiyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Why change your name? | Neden istiyorsun? Chae Yeon ismini duyunca... | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I keep thinking of my parents. | ...anne ve babamı düşünüyorum. Yine de... | Blood-2 | 2015 | ![]() |
It's the name your father gave you. | Babanın verdiği isim değil mi? Senin için bir miras. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I feel as if... my heart will rip apart. | Kalbim paramparça oluyormuş gibi hissediyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Alright... we'll do that. | Anladım. Öyle yapalım. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
But, I have one condition. | Ama bir şartım var. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You must live bright and happy, just like when your parents were here. | Anne ve baban yanındaymış gibi mutlu mesut yaşa. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
That's my condition. | Şartım bu. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
But, that's also what your mom and dad want the most from heaven too. | Lâkin bunu en çok isteyen cennetten bizi izleyen anne ve baban. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
How do you know that, Sister? | Bunu nereden biliyorsun? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Well... I do have a close relationship with heaven, don't you know? | Cennet ile yakın bir ilişkim var bilmiyor musun? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You don't need a brand new name. | Yepyeni bir isme ihtiyacın yok. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
God already gave you a name. | Tanrı zaten sana bir isim verdi. Katolik adın Ri Ta. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Now, your name is Ri Ta. | Bundan sonra adın Ri Ta. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Yes. | Buyur. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
May I come in? Yes. | Gelebilir miyim? Tabii. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
What are you doing all the way here? | Buraya kadar hangi sebeple geldin? Bir şey söyleyecektim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
This can't be... | Yoksa bu... Derek Jeter'ın imzaladığı beysbol topu mu? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I was very disappointed to see him retire. | Emekli olduğunu görmek hayal kırıklığına uğratmıştı. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Not everyone know just how much value this baseball has. | Bu beysbol topunun ne kadar değerli olduğunu bilen çok kişi yoktur. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You are like this baseball to me. | Sen de benim için aynı bu beysbol topu gibisin. Gerçek değerini biliyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Did you come here to make analogies about me and signed baseballs? | Buraya benimle olan ortak yönlerini ve beysbol topunu konuşmaya mı geldin? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. I said a lot of useless things. | Özür dilerim. Gereksiz şeyler söyledim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
There was a request for your medical review and psychological assessment. | Tıbbi kayıtlarını ve psikolojik olarak değerlendirilmeni istiyorlar. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Releasing personal information on the employees is not permitted. | Çalışanların kişisel bilgilerinin paylaşılmasına izin verilmez. Reddettim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
More than anything... | Bundan öte Doktor Yoo Ri Ta ile olan ilişkinizi iyileştirmenizi tercih ederim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Also... I heard you requested access to the secure database. | Ayrıca güvenlik veritabanına giriş izni talep ettiğini duydum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I used my authority to get you access. | Giriş iznin için yetkimi kullandım. Kurallara karşı demişlerdi. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Rules are made to limit those who can't follow them. | Kurallar onlara uymayanlara sınırlama getirmek için vardır. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You are above those limits. | İkimiz de bu sınırların üstündeyiz. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Then, I'll be going. Director... | Müsaadenle gideyim. Yöneticim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Önemli değil. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You have very cold hands. | Ellerin çok soğuk. Çocukluğumdan beri ellerim ve ayaklarım soğuktur. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Everything is ready. | Her şey hazır. İhtiyacın olan başka bir şey varsa söyle. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
By chance, is Manager Park Ji Sang taking part in this project? | Acaba Şef Park Ji Sang da bu projede yer alacak mı? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I had thought you brought him here for this project. | Onu bu proje için hastaneye getirttin sanmıştım. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
He is separate from this work. He cannot know about it either. | Bu projeye katılmayacak. Ayrıca öğrenmemesi gerekiyor. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I want you to know, I'm not in a rush for results. | Karar vermekte acele etmediğimi bilmeni isterim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Even if trials and errors delay the progress, I hope for a perfect result. | Denemeler ve hatalar ilerlemeyi geciktirse de mükemmel bir sonuç umut ediyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Looks like we need to get results faster than we thought. | Düşündüğümden daha kısa sürede sonuç elde etmemiz gerekiyor gibi görünüyor. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Wow! This is driving me insane! | Vay! Balataları sıyıracağım! | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Why? Why? Why isn't it there? Why? Why is it gone? | Neden? Neden? Neden yok? Neden? Neden gitmiş? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
It was there a week ago. | Bir hafta önce buradaydı. Tıklayamıyorsun. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
What about the analysis of the deleted file? | Silinmiş dosyanın analizi var mı? Hayır, hiçbir şey yok. Hiçbir şey. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Ji Sang, if this is gone. We're in Korea for nothing. | Ji Sang, o veri gittiyse Kore'ye boşuna geldik. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Even if the data's gone, we found out there's a person that knows me. | Veri kaybolsa da beni tanıyan birinin olduğunu öğrendik. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Oh right! Who in the world is it? | Ah doğru! O herif kim lan? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Do you think... This data was put up to entice us? | Yoksa o veriyi bizi buraya çekmek için yükledilerse? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
So they were fishing for us? | Bizi avladılar mı şimdi? Bugün şüphelendiğin biri oldu mu? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
A suspicious person? | Şüphelendiğim biri? Olmadı. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
One thing's for sure, it's someone close to us. | Bize çok yakın olduklarından eminim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Your pills were switched out and the CCTV and doors in your lab broke. | İlaçların değiştirildi, CCTV ve laboratuvar kapın arızalandı. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Now, the Kochenia data is deleted. There's one more thing. | Şimdi de Kochenia verisi silindi. Bir şey daha var | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Somehow, somewhere... this person will reappear again. | Bir şekilde bir yerlerde o kişi tekrar ortaya çıkacak. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I had grown fond of this place. It's really too bad. | Burayı çok severdim. Kötü oldu. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Clean it up and leave no trace. Yes. | Temizleyin hiçbir iz kalmasın. Peki. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Me... Sir? | Ben mi efendim? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Did you drink fresh blood? | Taze kan mı içtin? Bir kere daha soruyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Did you drink fresh blood? | Taze kan mı içtin? Affedin lütfen. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I was getting rid of the researchers and I didn't realize what I was doing. | Araştırmacılardan kurtulurken ne yaptığımın farkına varamadım. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Of course you didn't. | Tabii ki bilmezsin. Buradan çıkan pis bir koku var. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
A slow person learns through experience. | Yavaş insanlar tecrübeleri sayesinde öğrenir. Bilgeler ise tarih sayesinde. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Do you know why us, infected, were always exterminated? | Biz enfekteler neden her zaman katledildik biliyor musun? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
It's because we bit the humans' necks and drank their blood. | İnsanların boyunlarını ısırıp kanlarını emdiğimiz için. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
We are not the devil and we are not monsters. | Şeytan veya canavar değiliz. Üstün varlıklarız. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I'm warning you one last time. | Bu son uyarım. Sakın ola taze kan içmeyin. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
If something like this happens again, you will all be massacred by me. | Böyle bir şey bir daha olursa hepinizi katlederim. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
That's enough. Let me go! | Yeter. Bırak! | Blood-2 | 2015 | ![]() |
It wasn't just anyone, but the Doctor's rules you broke! | Başkasının değil doktorun kurallarını çiğnedin. Bu kadarı yeter. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Listen carefully. | Dikkatli dinle. Doktor 40 seneden beri enfekte. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
One dumb mistake from you, can ruin everything. | Yaptığın salakça bir hata her şeyi mahvedebilir. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You got it? Yes. | Anladın mı? Evet. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Everyone get to your locations. Yes. | Herkes yerlerine dönsün. Peki. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
You should stop acting like this. | Böyle davranmayı kes. Onlara sert davranmadığın için densizlik ediyorlar. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Since when did you start giving me orders? | Ne zamandan beri bana emir veriyorsun? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Professor Yoo has been insubordinate, interfered | Profesör Yoo yönetime baş kaldırıp hata ile sonuçlanacak... | Blood-2 | 2015 | ![]() |
with the treatment rights resulting in errors | ...bir tedaviye müdahale edilmesine karşı çıkmıştır. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
One month salary will be deducted and she shall put in 50 extra clinic hours. | Maaşı bir aylığına kesilecektir. 50 ekstra klinik saat mesai yapmak zorundadır. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
It looks like Manager Park is out to get you. | Şef Park seni kapı dışarı etmek için kararlı. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Don't laugh. | Gülme. Cidden ama. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Why didn't he give it to me himself? | Neden bana kendisi vermedi? | Blood-2 | 2015 | ![]() |
The Chairman put you two in the same team for a reason. | Başkan sizi bu yüzden aynı ekibe koydu. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang... you! | Park Ji Sang seni! | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Ji Sang... run away. | Ji Sang hemen kaçman gerek. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Run far away. | Çok uzaklara. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
This place... is still warmer than my body. | Burası hâlâ vücudumdan daha sıcak. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
I'm not sure what to do about it. | Ne yapmam gerektiğinden emin değilim. Hiçbir şey göremiyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
So I'm a little bit... | Bu yüzden biraz... Korkuyorum. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
When you can't see anything, try closing your eyes. | Hiçbir şey görmediğinde gözlerini kapamayı dene. | Blood-2 | 2015 | ![]() |
Don't try too hard to see. | Görmek için kendini zorlama. | Blood-2 | 2015 | ![]() |