Search
English Turkish Sentence Translations Page 8096
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Why don't you leave it alone? | Peşini bırakır mısın artık? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you leave my family alone? | Ailemi rahat bırakır mısın? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
His name is Nolan. | İsmi Nolan. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And I didn't wanna say anything until I was sure. | Emin olana kadar sana söylemek istemedim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
When you meet him, you'll see. | Tanışınca sen de anlayacaksın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Did Danny talk to him about us? | Danny ona bizden bahsetmiş mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It seems he did. | Bu kadar mı? "Bu kadar mı?" mı? Öyle görünüyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What does he know? | Ne biliyor? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Did you meet his mother? | Annesiyle tanıştın mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Still trying to track her down. | Hâlâ izini bulmaya çalışıyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Do you wanna meet him, Mom? | Onunla tanışmak istiyor musun anne? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
If I do... | Tanışırsam... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
what am I supposed to tell him? | ...ona ne söyleyeceğim ki? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
About everything. | Her konuda. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I hope you're getting some much needed R and R. | Umarım biraz dinlenip kendine gelmişsindir. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You get down to the Keys? Yeah, I did. It's great. | Keys'e vardın mı? Evet, vardım. Çok güzel. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
It was a great idea. Thank you for that. | Çok iyi bir fikirdi. Çok sağ ol. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Good. You using the time to clear your head and get your focus back? | Güzel. Bu zamanı zihnini boşaltıp dikkatini toplamak için kullanıyor musun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. That's what I'm doing. That's what you said to do. | Evet. Aynen öyle yapıyorum. Sen bana öyle demiştin çünkü. Ee? Eesi, sence de tuhaf değil mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Okay, good. Because the Pell case is going to trial. | İyi o zaman. Çünkü Pell davası mahkemeye gidiyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I need you back and on your game. | Seni en yakın zamanda burada ve formunda görmek istiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
How soon can you travel? | Ne zaman yola çıkabilirsin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Uh, can you give me one more day? | Bana bir gün daha izin verebilir misin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Okay. See you then. | Tamam. Görüşürüz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Hello? | Kim o? ...bu olaylar yaşanırken ailenin kalanıyla biraz daha ilgilensen daha iyi olurdu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Miss Rayburn? | Bayan Rayburn? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Jesus Christ. You stay right there. | Of ya. Orada kal. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Why were you looking for me? | Neden beni arıyorsunuz? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I just wanted to talk to you. | Seninle konuşmak istemiştim sadece. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I know the truth about your case. | Senin davanla ilgili gerçeği biliyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I know what you and Danny did to that witness. | Danny'le beraber o tanığa ne yaptığınızı biliyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'm so sorry, Miss Rayburn. I mean, | Çok özür dilerim Bayan Rayburn. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
you trusted me and you helped me. | Bana güvenip yardım ettiniz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I know about the drugs, too. | Uyuşturucudan da haberim var. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I never meant for anything bad to happen. | Kimseye bir kötülük gelsin istemedim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And I don't want anything bad to happen to you. | Ben de sana bir kötülük gelsin istemiyorum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, I talked to my brother John and he's willing to help you. | Onun için kardeşim John'la konuştum, o da sana yardım etmek istiyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You just have to go in there and tell him the truth. | Tek yapman gereken oraya gidip gerçeği anlatmak. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
There are men that are trying to kill me. | Peşimde beni öldürmek isteyen adamlar var. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Lowry's men. I know. He can protect you. | Lowry'nin adamları. Biliyorum. O seni koruyabilir. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Just talk to John. Can you do that, please? | Sen John'la konuş. Bunu yapar mısın lütfen? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
This better be fucking good. We're sorry to bother you, Judge, | Umarım sağlam bir gerekçeniz vardır. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
but we have an affidavit for a search warrant | Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz Sayın Hâkim ama bir arama izni talebimiz var... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
that needs impartial eyes. | ...ve tarafsız biri tarafından değerlendirilmesi gerekiyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Oh, well, that's cute, detective. | Çok şekersin Dedektif. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I tell you what these impartial eyes are seeing. | Bu tarafsız gözlerin ne gördüğünü size söyleyeyim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You two got shot down by the judge on duty | Görev başındaki hâkim sizi geri çevirdi... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and decided to come all the way out here and ruin my day off. | ...siz de tatil günümün içine etmek için buralara kadar gelmeye karar verdiniz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Is this regarding your brother's murder? | Kardeşinin cinayetiyle ilgisi var mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yes, sir. We've picked up a woman. | Evet efendim. Bir kadını yakaladık. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
We suspect that she's a recruiter for Wayne Lowry's trafficking ring. | Wayne Lowry'nin şebekesi için kaçak göçmen topladığından şüpheleniyoruz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You suspect how? | Nasıl şüpheleniyorsunuz? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
An immigrant couple ID'd her off a six pack. | Göçmen bir çift, gösterdiğimiz altı resim içinden kadını teşhis etti. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
They were looking to bring their sick mother up from Honduras. | Hasta annelerini Honduras'tan buraya getirmeye çalışıyorlarmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
They've already given a $2500 deposit. | 2500 dolar kapora vermişler. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And this woman, did she introduce them to the traffickers? | Peki bu kadın onları kaçakçılarla tanıştırmış mı? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, and according to them, a boat of illegal immigrants | Evet, dediklerine göre kaçak göçmen taşıyan bir tekne... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
is gonna land here any day now. | ...bugün yarın burada olacakmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, they said that he said that she said... | Yani o onu demiş, bu bunu demiş... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
That's a little light on the PC, don't you think, fellas? | Ortada pek makul bir sebep yok gibi, haksız mıyım beyler? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
She was also picked up previously for manufacturing fake IDs. | Ayrıca daha önce sahte kimlik üretmekten tutuklanmış. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Fake IDs. So was my 16 year old grandson. Jeez. | Sahte kimlik. 16 yaşındaki torunum da yapıyor onu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Your Honor, we're holding her on a misdemeanor. | Sayın Hâkim, işin aslı şu ki, kadını ufak bir suçtan içeride tutuyoruz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
She's gonna make bail on Monday, and I'm certain she is gonna skip town. | Pazartesi günü kefaletle serbest kalacak ve adım gibi eminim ki şehri terk edecek. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And you'd like to sneak a little peek inside her domicile before that happens. | Siz de bu olmadan önce gidip evine bir bakmak istiyorsunuz. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yes, sir, I would. | Evet efendim. İstediğim bu. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I'll think about it. | Bir düşüneceğim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
We're running out of time, so we brought you her jacket | Zamanımız azalıyor o yüzden kadının sabıka dosyasını... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
and everything we have on Lowry. | ...ve Lowry hakkında topladığımız tüm delilleri getirdik. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Well, like I said, I'll think about it. | Dediğim gibi, bir düşüneceğim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
In the meantime, I suggest you gentlemen vacate my fishing hole. | Bu arada beyler, size tavsiyem, avlanma sahamı boşaltın. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
The croakers are starting to nibble. | Eşkinalar yemi kemirmeye başladı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Thank you, Your Honor. | Teşekkürler Sayın Hâkim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Don't run over my line. | Oltamın üstünden geçeyim demeyin. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
You Sally? | Sally sen misin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, I heard about you. | Senin hakkında bir şeyler duymuştum. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
My dad actually lived in this place? Until he was an adult. | Babam gerçekten burada mı yaşadı? Yetişkin olana kadar. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
My dad was never an adult. | Babam asla yetişkin olmadı. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Is that my dad? Yeah. | Babam mı bu? Evet. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And your Uncle John. | Yanındaki de amcan John. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Look like a couple of bum chums. | İkisi de ibneye benziyor. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Is this my Aunt Meg? | Meg halam mı bu? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
No, that's Sarah. | Hayır, o Sarah. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Who's that? The dead one? | O kim? Ölen mi? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
My dad liked the dead one the most. | Babam en çok ölen kardeşini severdi. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
John said you wanted to meet me. | John benimle tanışmak istediğini söyledi. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I mean, why did you come down here? | Neden şehre geldin demek istedim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Holy shit. | Vay anasını. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
What is it you want from us? | Bizden ne istiyorsun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
I don't want anything from you, Sally... | Sizden bir şey istediğim yok Sally. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
so you can fucking relax. | Rahat ol amına koyayım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
And you can clean up your fucking mouth. | Sen de ağzını topla amına koyayım. Aguirre'le ilgili haberi... | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Now come inside for some lemonade. | İçeri gel de limonata vereyim. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Hey. You Frosty? | Selam. Frosty sen misin? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Yeah. Who the fuck are you? Mutual friend. | Evet. Sen kimsin lan? Arkadaşının arkadaşıyım. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Malaki says he met you at a party. | Malaki bir partide tanıştığınızı söyledi. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
He didn't tell me much else, though. | Onun dışında pek bir şey anlatmadı ama. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Uh... Well, there's not much else to tell. | Anlatacak pek bir şey yok. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
So, how long you been in business? | Ne zamandır bu işi yapıyorsun? | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |
Uh, I'm not. I'm just helping out a friend. | Yapmıyorum. Bir arkadaşa yardım ediyorum sadece. | Bloodline-1 | 2015 | ![]() |