Search
English Turkish Sentence Translations Page 8637
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
This jail is my territory. | Bu hapishane benim bölgem. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
4 o'clock is the cutoff time. | Saat 4'te zaman dolar. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
No matter at what stage the story is at the cutoff time... | Hikaye hangi aşamada olursa olsun zamanı gelindiğinde durdururum. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
And all of you will have to vacate this place... | Ve hepiniz bir kaç saniye içinde... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...on a notice of a few seconds. | ...burayı boşlatmak zorunda kalırsınız. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
At any cost. | Bedeli ne olursa olsun. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Otherwise, your cameras are very delicate. | Diğer taraftan, kameralarınız da çok hassas. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
And the batons in my guards' hands are very strong. | Ve gardiyanlarımın elindeki coplar çok güçlü. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What do you think... | Sizi buraya neden çağırdığımı biliyor musun? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I think you want to confess to your crimes... | Sanırım suçlarınızı itiraf ederek insanların bundan bir ders... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...so that people can learn a lesson from it. | ...çıkarmasını istiyorsunuz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Okay. Any other reason? | Doğru, peki başka bir sebep var mı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Ma'am, you might want to tell us that you are innocent. | Hanım, masum olduğunu bize anlatmak isteyebilirsin. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I am not innocent. | Masum değilim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I am indeed a killer. | Gerçekten katil benim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But I am just a killer not a criminal. | Ama suçlu değil sadece katil. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Isn't a killer a criminal? 1 | Katil olmak suç değil mi? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
It is not necessary. | Şart değil. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
The court considered me a criminal... | Kendimi savunmadığım için... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...because I didn'tjustify myself. | ...mahkeme beni suçlu addedecektir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
When you didn't speak up in the court then why now? | Neden mahkemede konuşmayıp şimdi konuşuyorsunuz? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
If I would have said it in the court... | Mahkemede söylemiş olsaydım... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...then it would have been considered... | ...hayatımı kurtarmak için yalan söylediğim düşünülürdü. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I have very little time and the story is very long. | Çok az zamanım kaldı ve hikaye çok uzun. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hence I will start saying it. | Bu yüzden hemen anlatmaya başlayacağım. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
When the partition took place... | Bölünme gerçekleştiğinde... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...maximum number of people who came to Pakistan... | ...çok sayıda insan Pakistan'a gelmiş ve... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...went to different cities passing through Lahore. | ...Lahor'a geçmek için farklı şehirlere gitmişti. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
A similar family which came from Delhi... | Delhi'den gelen benzer bir aile... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...stayed here for a few days then went to Karachi. | ...bir kaç gün burada kalıp sonra Karaçi'ye gitmişti. 1 | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But one gentleman, that is my grandfather... | Ama bir beyefendi, ki o benim dedem... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...Hakim Sayed Hasmathullah Khan... | ...Halk hekimi Sayit Hasmathullah Khan, | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...found Lahore to be just like Delhi. | ...Delhi'ye benzeyen Lahor'u bulmuştu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'He decided to stay here.' | Burada kalmaya karar verdi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'He claimed the house and a shop left by Hakim Lala Chuniram... ' | Dedem, Delhi Bedesteni'nin içindeki dar bir geçitte Hekim Lala Chuniram... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'... in a lane inside Delhi Darwaza.' | ...tarafından bırakılan bir ev ve dükkan olduğunu iddia etti. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'And he started practicing traditional medicine.' | Ve geleneksel tıp uygulamaya başladı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'As time passed by... ' | Zaman geçtikçe... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'... doctors replaced Hakims.' | ...Halk hekimlerinin yerini doktorlar aldı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'And Hakims started losing their importance.' | Halk hekimleri önemini kaybetmeye başladı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'My father's income also started reducing.' | Babamın geliri de azalmaya başlamıştı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'But his children... kept on increasing.' | Ama çocukları artmaya devam etti. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'A midwife was present in our house every second year.' | Her iki yılda bir evimizde bir ebe hazır bulunuyordu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'My mother gave birth to 14 children.' | Annem 14 çocuk doğurdu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'Lf the Angel of Death wouldn't have helped... ' | Ölüm meleği yardım etmeseydi... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'... then I wonder what would have happened.' | ...sonrasında ne olurdu Allah bilir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
'But what happened in spite of their help was not good.' | Ama Meleklerin yardımına rağmen vaziyet iyi değildi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We have been blessed with a boy after offering so many prayers... | O kadar dua ettikten sonra nihayet bir erkek çocukla kutsandık... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...and you are sitting with a long face. | ...yine de sen bir karış suratla oturuyorsun. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You come to your shop with me. | Benimle dükkana gelsene. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I want to discuss something very important with you. | Seninle çok önemli bir konuyu görüşmek istiyorum. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Okay. You go to the shop. | Tamam, sen dükkana gidedur, ben çocuğun kulağına dua okuyup geleyim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
God works in mysterious ways. | Allah, gizemli yollarla çalışır. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
There is a slight problem. | Basit bir sorun var. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I pray that Allah gives him a good fate. | Allah'ın ona iyi bir kader vermesi için dua ediyorum. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
That child looks fine, but... | Çocuk iyi görünüyor, fakat... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But what? | Fakat ne? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But he is not fine. | Ama iyi değil. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He looks like a boy, but he isn't. | Erkek gibi görünüyor, ama değil. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You can consider it to be a girl. | Kız gibi olduğunu içinden geçirebilirsin. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
There is nothing to worry about. | Endişelenecek bir şey yok. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You are a very renowned Hakim. | Sen anlı şanlı Hekim'sin. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Feed the child some herbs and God might have mercy on him. | Çocuğu şifalı otlarla besle, Allah ona merhamet edecektir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
For God's sake, please go away from here. | Allah rızası için, lütfen buradan uzaklaş. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What kind of a test is this, Almighty? | Ne tür bir test bu, Allah'ım? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
After so many daughters you gave me a... | Bana verdiğin o kadar kızdan sonra, bir... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
How could you even think about it? | Bu konuda nasıl böyle düşünebilirsin? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Why don't you understand what it means to keep him alive. | Onu hayatta tutmanın sonuçlarını neden anlamıyorsun? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Do you have any idea what he will be once he grows up? | Büyüdüğünde ne olacağına dair bir fikrin var mı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
And what will the society do with him? | Toplum onunla ne yapacak? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Only if the society comes to know about it. | Tabii toplumun bu konuyu öğrenmesi durumunda. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We will spread the word that he is possessed. | İnsanlara cin çarptığı haberini yayacağız. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We won't even let him leave the house. | Hatta evden ayrılmasına bile izin vermeyeceğiz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We will consider him to be our daughter... | Kızlarımızdan biriymiş gibi düşünecek... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...and not send him to school. | ...ve onu okula göndermeyeceğiz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Then what problem do you have? | Bu durumda sorun ne? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
And how long will you do all this? | Tüm bu dediklerini ne zamana kadar yapacaksın? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
All your life? Yes, I will do it all my life. | Hayatın boyunca mı? Evet, hayatım boyunca böyle yapacağım. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But I cannot even think about what you are suggesting. | Önerdiğin şeyi ben bile aklıma getiremezdim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
How can you be so heartless. | Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
It would have been better if you would have given me another daughter. | Bana başka bir kız daha vermiş olsaydın daha iyi olurdu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I am worried sick with the thought that... | Bu hastalıklı düşünceden hala kurtulamadığım için çok endişeliyim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Your desire for a son is still alive. | Bir oğlu için arzun hala canlı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Oh, God. | Allah'ım! | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hakim isn't here yet? | Hekim efendi daha gelmedi mi? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He will be here soon. | Birazdan burada olur. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Look, there he is. | Bak, geliyor işte. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hello. | Selamün aleyküm. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hello. | Ve aleyküm selam. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Shafeeq, please go out for sometime. | Şefik, biraz dışarı çıkar mısın? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Is everything fine at home? | Evde her şey yolunda mı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hakim, I think Allah has sent help for you in the form of that child. | Hekim efendi, bence Allah sana o çocuk vasıtasıyla yardım gönderdi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You know Sheema? She is standing outside. | Sema'yı tanıyor musun? Dışarıda duruyor. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Sheema, come inside. | Sema, içeri gel. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hello, Hakim. | Selamün aleyküm, Hekim efendi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I came to know that the angels... | Meleklerin bize ait bir şeyi... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...have by mistake given you something that belongs to us. | ...yanlışlıkla size verdiğini öğrendim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
No one knows about it. | Bu konuyu kimse bilmiyor. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I will bring up the child. | Çocuğu ben büyüteceğim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
It will help me in my old age. | İhtiyarlığımda bana yardım eder. | Bol-1 | 2011 | ![]() |