Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7973

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
And then she yelled a bit.	Sonra da biraz bağırdı.	Blinkende lygter-1	2000
Sorry about this, boys.	Üzgünüm, çocuklar.	Blinkende lygter-1	2000
That's all right, Torkild. Shut up!	Sorun değil, Torkild. Kesin sesinizi!	Blinkende lygter-1	2000
What is it with you guys? Are you faggots or what?	Sizin neyiniz var? Hepiniz ibne mi oldunuz?	Blinkende lygter-1	2000
Why am I always left out? You think you're better than me?	Neden hep beni dışladınız? Benden üstün olduğunuzu mu sanıyorsunuz?	Blinkende lygter-1	2000
Give me the money so you can die quickly.	Bana parayı ver ki seni hemen öldüreyim.	Blinkende lygter-1	2000
It's all gone. Don't lie! Where is it?	Hepsi bitti. Yalan söyleme! Nerede?	Blinkende lygter-1	2000
It's true, it's gone.	Doğru söylüyorum, bitti.	Blinkende lygter-1	2000
We bought this restaurant. A restaurant?	Bu restoranı satın aldık. Restoran mı?	Blinkende lygter-1	2000
But why, Torkild?	Ama neden, Torkild?	Blinkende lygter-1	2000
Because I wanted my own place.	Çünkü kendime ait bir yer olsun istedim.	Blinkende lygter-1	2000
Alfred, for chrissakes, they're dead!	Alfred, Tanrı aşkına, öldüler!	Blinkende lygter-1	2000
Easy, Alfred. It's over.	Sakin ol, Alfred. Geçti.	Blinkende lygter-1	2000
Easy, now...	Sakin ol...	Blinkende lygter-1	2000
So that was three roast pork and one stewed cabbage?	Yani üç tane domuz kavurma ve kapuska mı vardı?	Blinkende lygter-1	2000
He met his end right there.	İşte tam burada öldü.	Blinkende lygter-1	2000
Weren't you scared? Yes. It was frightening.	Hiç korkmadınız mı? Evet. Bayağı ürkütücüydü.	Blinkende lygter-1	2000
And he was an Eskimo? Carl thought he was.	Ve o bir Eskimo muydu? Carl öyle olduğunu düşündü.	Blinkende lygter-1	2000
But he was actually Norwegian. Who's Carl?	Ama aslında Norveç'liydi. Carl kim?	Blinkende lygter-1	2000
The guy sitting at the bar with Alfred.	Barda Alfred'le oturan.	Blinkende lygter-1	2000
He met his match in those two. Can I show you to your table?	İkisiyle burada vuruştu. Size masanızı göstereyim mi?	Blinkende lygter-1	2000
Just sit down, I'll be there in a moment.	Buyurun, birazdan sizinle ilgileneceğim.	Blinkende lygter-1	2000
Two more, please.	İki tane daha, lütfen.	Blinkende lygter-1	2000
And one for me, too. In just a moment.	Benim için de bir tane. Şimdi getiriyorum.	Blinkende lygter-1	2000
Hi, Torkild. Hi.	Merhaba, Torkild. Merhaba.	Blinkende lygter-1	2000
This is Flemming. Hi.	Bu Flemming. Merhaba.	Blinkende lygter-1	2000
Is this the... him? It's him.	Bu... o mu? Bu o.	Blinkende lygter-1	2000
So this is your place? Yes, it is.	Yerin burası mı? Evet, öyle.	Blinkende lygter-1	2000
Would you like to sit down? Yes, thank you.	Oturmak ister misiniz? Evet, teşekkürler.	Blinkende lygter-1	2000
Anything you like. On the house. You don't need to do that.	Ne isterseniz. İkramımız. Buna gerek yok.	Blinkende lygter-1	2000
The paper's paying.	Gazete ödüyor.	Blinkende lygter-1	2000
But don't give us anything special. Of course.	Ama özel bir şeyler getirme. Tabi.	Blinkende lygter-1	2000
This looks disgusting...	Burası iğrenç görünüyor...	Blinkende lygter-1	2000
You know who's in there?	Kim burada biliyor musunuz?	Blinkende lygter-1	2000
Yeah, she looks a lot nicer now. No, she doesn't.	Evet, eskisinden daha hoş olmuş. Hayır, olmamış.	Blinkende lygter-1	2000
She does, Torkild. She's blossomed.	Olmuş, Torkild. İyice serpilmiş.	Blinkende lygter-1	2000
He must be well hung. Shut up. Peter, get our best wine.	Kıza iyi bakıyor galiba. Kesin sesinizi. Peter, en güzel şarabımızı aç.	Blinkende lygter-1	2000
It's gone. It can't be. What's in the holes?	Bitti. Bitmiş olamaz. Kuyularda ne var?	Blinkende lygter-1	2000
Please, help me.	Lütfen, biraz yardımcı olun.	Blinkende lygter-1	2000
Just do this for me, and I'll never ask for another favour.	Bunu benim için yapın, sizden bir daha iyilik istemeyeceğim.	Blinkende lygter-1	2000
We can't make gourmet food. It doesn't matter, just do your best!	Gurme yemeği yapamayız. Önemli değil, elinizden geleni yapın işte!	Blinkende lygter-1	2000
That's all that matters, right?	Önemli olan bu, değil mi?	Blinkende lygter-1	2000
Torkild, you shouldn't have. Today's menu. Same for everyone.	Torkild, bunlara gerek yoktu. Günün menüsü. Herkese aynı.	Blinkende lygter-1	2000
I've visited more restaurants than most people do in a lifetime,	Diğer tüm insanlardan çok daha fazla restorana gittim...	Blinkende lygter-1	2000
but the meal I had at the Flickering Lanterns,	...ama Titrek Işıklar'da yediğim yemek...	Blinkende lygter-1	2000
was the worst I've ever experienced.	...tecrübelerim arasında en kötüsüydü.	Blinkende lygter-1	2000
But despite the unhygienic tableware	Ama hijyenik olmayan sofra takımına...	Blinkende lygter-1	2000
and the overcooked, half peeled potatoes,	...ve fazla pişmiş, yarısı soyulmamış patateslere rağmen...	Blinkende lygter-1	2000
I'm giving them four stars anyway.	...onlara dört yıldız veriyorum.	Blinkende lygter-1	2000
One for Stefan, one for Peter,	Bir tane Stefan, bir tane Peter...	Blinkende lygter-1	2000
one for Arne, and one for Torkild.	...bir tane Arne ve bir tane Torkild için.	Blinkende lygter-1	2000
... a rare sense of satisfaction.	...elemanları seyretmek için.	Blinkende lygter-2	2000
Peter, tell him! Take it easy, man ...	Peter, konuş onunla! Sakin ol, dostum...	Blinkende lygter-2	2000
I'll ... I'll read it. Thanks.	Ben... Ben okuyacağım. Teşekkürler.	Blinkende lygter-2	2000
A rifle ... A rifle? This bad boy is an AK 47!	Tüfek... Tüfek mi? Bu yavrunun adı AK 47!	Blinkende lygter-2	2000
We're opening the presents ... What did you give him?	Hediyeleri açıyoruz... Ona ne aldın?	Blinkende lygter-2	2000
A paint gun ... It looks real. Of course it's not real.	Boya tabancası... Gerçek gibi duruyor. Tabi ki gerçek değil.	Blinkende lygter-2	2000
Uhh ... So you're Hanne? Stefan talks about you all the time.	Demek Hanne sensin? Stefan hep senden bahsediyor.	Blinkende lygter-2	2000
I was just ... Yeah, yeah. Sure.	Ben pek... Evet, evet. Tabi.	Blinkende lygter-2	2000
Sure I do, it's ...	Tabi beğendim, bu...	Blinkende lygter-2	2000
I just need to ...	Ben biraz...	Blinkende lygter-2	2000
No, I was just coming ...	Hayır, ben de tam yanınıza...	Blinkende lygter-2	2000
Yeah ...	Evet...	Blinkende lygter-2	2000
His ..? His safe.	Onun..? Onun kasasından.	Blinkende lygter-2	2000
I'll do anything, just something new. I almost shot Peter ...	Her şeyi yaparım, sadece yeni bir şey olsun. Az kalsın Peter'i vuruyordum...	Blinkende lygter-2	2000
Sure ...	Tabi...	Blinkende lygter-2	2000
Concentrate! We could take it with us ...	Konsantre ol! Bunu yanımızda götürebiliriz...	Blinkende lygter-2	2000
Holy shit ...	Hasiktir...	Blinkende lygter-2	2000
I'll smack you if you don't shut up. I have to keep awake, I'm bleeding! 1	Sesini kesmezsen bir tane patlatacağım. Uyanık kalmam lazım, kan kaybediyorum!	Blinkende lygter-2	2000
It's a flesh wound! I bleed more when I jerk off.	Yara taze! Ben mastürbasyon yaparken bile daha çok kan geliyor.	Blinkende lygter-2	2000
You'll get 1 00,000 each if you come.	Gelirseniz 100,000'er alacaksınız.	Blinkende lygter-2	2000
And you find this ... Fucking spasmobile.	Ve sen de bu... Spastik arabası.	Blinkende lygter-2	2000
Paul ...	Paul...	Blinkende lygter-2	2000
I feel weird, weird ... Is it bad?	Çok tuhaf hissediyorum... Bu kötü mü?	Blinkende lygter-2	2000
It's a ... hunter. Stay here.	Bir... avcı. Burada kalın.	Blinkende lygter-2	2000
Howdy! How ... dy.	Selam! Se... lam.	Blinkende lygter-2	2000
Not a pizza joint, I hope? No, just a ... nice family restaurant.	Umarım pizzacı değildir? Hayır... güzel bir aile restoranı.	Blinkende lygter-2	2000
We liked it. Yeah ... it's a nice place.	Çok severdik. Evet... güzel bir yer.	Blinkende lygter-2	2000
I'll pay you to fix him up. No, no, I can't ...	Onu iyileştirmen için para öderim. Hayır, hayır, yapamam...	Blinkende lygter-2	2000
I've got plenty of money ... if this stays between us.	Çok param var... Eğer aramızda kalırsa.	Blinkende lygter-2	2000
Torkild ... that guy's a psycho. Want me to go along?	Torkild... adam psikopatın teki. Benim de gelmemi ister misin?	Blinkende lygter-2	2000
There's Karen Blixen, and Hans Christian Andersen ...	Karen Blixen ve Hans Christian Andersen var...	Blinkende lygter-2	2000
He wasn't ... Shut the fuck up!	O hiç... Kes sesini be!	Blinkende lygter-2	2000
Arne ...	Arne...	Blinkende lygter-2	2000
Peter who? Peter ... you know.	Hangi Peter be? Peter... işte.	Blinkende lygter-2	2000
I don't know ...	Bilmiyorum...	Blinkende lygter-2	2000
Okay ... If they don't use that here, we'll do things the proper way.	Tamam... Eğer elimizde yoksa hep yaptığımız şeyleri yaparız.	Blinkende lygter-2	2000
Give him food, water and salt. And ... this.	Yemek, su ve tuz veririz. Ve... bunu.	Blinkende lygter-2	2000
No ... Then do as I say.	Hayır... O zaman dediğimi yap.	Blinkende lygter-2	2000
He's plastered, Torkild. Arne ...	Adam sarhoşun teki, Torkild. Arne...	Blinkende lygter-2	2000
That's enough, Arne. Don't mind him ...	Yeter, Arne. Siz ona bakmayın...	Blinkende lygter-2	2000
We ought to lock him up. Barcelona ...	Asıl onu kilitlememiz gerekiyor. Barcelona...	Blinkende lygter-2	2000
Let's go ...	Hadi gidelim...	Blinkende lygter-2	2000
Peter ...	Peter...	Blinkende lygter-2	2000
Sure, but slow down ... Don't tell me, tell him.	Olur, ama yavaşlayın... Bana söyleme, ona söyle.	Blinkende lygter-2	2000
There's a little soup left ...	Hâlâ biraz kalmış...	Blinkende lygter-2	2000
1 .7 million. It was a bargain. All the ground's included.	1.7 milyona. Sıkı pazarlık ettim. Bütün arazi de dâhil.	Blinkende lygter-2	2000
All I want is right here. The woods, the beach ... you guys.	İstediğim her şey burada var. Orman, kumsal... siz.	Blinkende lygter-2	2000
Okay ...	Tamam...	Blinkende lygter-2	2000
Hi there ...	Merhaba...	Blinkende lygter-2	2000