Search

English Turkish Sentence Translations Page 179755

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
You have the clutch I gave you? No, it's not here.	Sana verdiğim yakalayıcı yanında mı? Verdiğim mengene yanınızda mı? Hayır, burada değil.	Wake Wood-3	2009
May we all survive.	Hayatta kalabiliriz. Hepimiz hayatta kalabiliriz.	Wake Wood-3	2009
[Whispers] Please put me down.	Lütfen, beni yere indir.	Wake Wood-3	2009
I don't want to be on my own again.	Tekrar bir başıma kalmak istemiyorum. Yine tek başıma kalmak istemiyorum.	Wake Wood-3	2009
Why are you making me do this?	Bunu bana neden yapıyorsunuz? Bana bunu neden yapıyorsun?	Wake Wood-3	2009
[Mary] Come now, Alice. It's time.	Haydi, Alice. Zamanı geldi. Gel şimdi, Alice. Zaman geldi.	Wake Wood-3	2009
11 months, two weeks and two days.	11 ay, 2 hafta ve 2 gün. 11 ay, iki hafta ve iki gün.	Wake Wood-3	2009
Well, you fooled me, Patrick. We wanted to see her again.	Beni kandırdın, Patrick. Onu tekrar görmek istiyorduk. Beni iyi kandırdınız, Patrick. Onu görmeyi çok istiyorduk.	Wake Wood-3	2009
You wanted to keep us here. How long has she been dead?	Sen de kalmamızı istiyordun. Öleli ne kadar oldu? Sen de bizi burada tutmak istedin. Öleli ne kadar oldu?	Wake Wood-3	2009
A year...	1 yıl... Bir yıl...	Wake Wood-3	2009
A month, a couple of days. Let me go. I can help.	...1 ay ve birkaç gün. Bırak gideyim. Yardım edebilirim. ...bir ay, ve iki gün. Bırak gideyim. Yardım edebilirim.	Wake Wood-3	2009
The clutch will release you when she's back in the ground.	O yeraltına dönünce yakalayıcıdan kurtulacaksın. Kız yer altına dönünce mengene seni serbest bırakacak.	Wake Wood-3	2009
[Alice] Mum! Arthur, she'll kill my wife!	Anne! Arthur, o karımı öldürecek! Anne! Arthur, karımı öldürecek!	Wake Wood-3	2009
I hope not.	Umarım öldürmez.	Wake Wood-3	2009
Hey, sweetie.	Merhaba, tatlım. Hey, tatlım.	Wake Wood-3	2009
Why did you run away?	Neden kaçtın? Neden kaçıyorsun?	Wake Wood-3	2009
I was scared.	Çok korktum. Korkmuştum.	Wake Wood-3	2009
Are you still scared?	Hala korkuyor musun? Hâlâ korkuyor musun?	Wake Wood-3	2009
Not really. I bet you are.	Pek sayılmaz. Bahse varım korkuyorsun. Pek değil. Bahse girerim korkuyorsun.	Wake Wood-3	2009
Maybe just a little bit. You could come to me now, though.	Birazcık olabilir. Şimdi bana gelebilirsin. Belki birazcık. Korkmasan bana gelirdin.	Wake Wood-3	2009
...l'm a little tired.	...birazcık yoruldum. ...biraz yoruldum.	Wake Wood-3	2009
Yes, sweetie.	Evet, tatlım. Sana sarılabilir miyim? Evet, tatlım.	Wake Wood-3	2009
Can I have a hug?	Sana sarılabilir miyim?	Wake Wood-3	2009
Course you can.	Tabii ki, sarılabilirsin. Elbette.	Wake Wood-3	2009
It's OK. Off to bed.	Tamam, yatak az ileride. Tamam. Yatağa gidiyoruz.	Wake Wood-3	2009
Off to blanket street.	Battaniye de az ileride. Battaniye sokağına gidiyoruz.	Wake Wood-3	2009
I'll just make up the bed.	Yatağını yapacağım. Yatağını hazırlayacağım.	Wake Wood-3	2009
There we go.	İşte oldu. İşte geldik.	Wake Wood-3	2009
Are you comfy?	Rahat mısın?	Wake Wood-3	2009
Once upon a time there was a little girl	Bir zamanlar küçük bir kız...	Wake Wood-3	2009
who went for a long walk in the woods.	...ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmış.	Wake Wood-3	2009
She walked and walked	Yürümüş de yürümüş... Yürümüş ve yine yürümüş.	Wake Wood-3	2009
until she discovered she had lost her way,	...ta ki yolunu kaybettiğini anlayana kadar... Karanlık olmasına rağmen...	Wake Wood-3	2009
and although the darkness was drawing near,	...ve karanlık çökmesine az kalmış olmasına rağmen... ...yolunu kaybettiğini anlayana kadar yürümüş.	Wake Wood-3	2009
the little girl knew she didn't have far to go.	...küçük kız, daha fazla gidemeyeceğini biliyormuş. Küçük kız, daha fazla uzağa gidemeyeceğini biliyormuş.	Wake Wood-3	2009
The cottage and safety were only a few steps away.	Güvende olacağı ev birkaç adım uzaktaymış. Kulübe ve güvenlik sadece bir kaç adım uzağındaymış.	Wake Wood-3	2009
A few short steps and she would be happy for ever and ever.	Birkaç küçük adımdan sonra sonsuza dek mutlu olacakmış. Bir kaç kısa adım sonrasında, sonsuza kadar mutlu kalacakmış.	Wake Wood-3	2009
The door opened...	Kapı açılmış...	Wake Wood-3	2009
...and her mum and dad took her into their arms...	...annesi ve babası onu sıcak... ...ardından annesi ve babası onu sıcak...	Wake Wood-3	2009
...and into the warmth.	...kollarının arasına almış. ...kollarına almış.	Wake Wood-3	2009
And the door closed	Sonra kapı... Sonra kapı soğuğa...	Wake Wood-3	2009
on the cold and the darkness...	...soğuğa, karanlığa ve geceye... ...karanlığa ve geceye...	Wake Wood-3	2009
...and the night.	...kapanmış.	Wake Wood-3	2009
[Patrick] Help me! [Louise] Patrick!	Yardım edin! Patrick!	Wake Wood-3	2009
You won't find them.	Onları bulamazsın. Onları bulamayacaksın.	Wake Wood-3	2009
I tried to warn you there'd be consequences.	Seni doğacak sonuçlar konusunda uyarmaya çalıştım. Seni bu kötü sonuçlar hakkında uyarmaya çalıştım.	Wake Wood-3	2009
So, how is it?	O nasıl? İyi. Durumu nasıl?	Wake Wood-3	2009
And Alice? She's great.	Peki ya Alice? O da gayet iyi. Peki ya Alice? O, harika.	Wake Wood-3	2009
We miss you. She's hoping for a baby sister.	Seni çok özledik. Bebek bakıcısı olmayı umut ediyor. Seni özlüyoruz. Bebek bakıcısı olmak için bekliyor.	Wake Wood-3	2009
How much do you remember?	Ne kadarını hatırlıyorsun? Ne kadar hatırlayabiliyorsun?	Wake Wood-3	2009
I'll be there in a minute.	Hemen geliyorum. Bir dakika sonra geleceğim.	Wake Wood-3	2009
Hello there. Afternoon, Arthur.	Merhaba. İyi günler, Arthur. Merhaba. Tünaydın, Arthur.	Wake Wood-4	2009
These look like gravestones.	Mezar taşlarına benziyor. Sanki mezar taşlarına benziyorlar.	Wake Wood-4	2009
Let's go home.	Haydi, eve gidelim. Hadi eve gidelim.	Wake Wood-4	2009
Talk to me, will you? Look, I just wanna go to bed.	Benimle konuşmayacak mısın? Bak, hemen uyumak istiyorum. Benimle konuşmayacak mısın? Bak, sadece yatmak istiyorum.	Wake Wood-4	2009
Our car broke down in the middle of nowhere.	Köy adetleri , sanırım. Sanırım kasaba âdetleri. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Arabamız ıssız bir yerde bozuldu. Sanırım, kasaba alışkanlıkları yüzden.	Wake Wood-4	2009
Country habits, I suppose.	Sanırım, kasaba alışkanlıkları yüzden. Sanırım kasaba âdetleri.	Wake Wood-4	2009
Yeah, we're fine.	Evet, çok iyiyiz. Evet, iyiyiz.	Wake Wood-4	2009
Now... I can't wait to go back.	Şimdi... Geri dönmeyi beklemiyordum. Şimdi... Geri dönmeyi hiç beklemiyordum.	Wake Wood-4	2009
Hello. Hey.	Alo? Merhaba. Alo Selam.	Wake Wood-4	2009
Go on, go on. Get in there.	Yürü, yürü. Gir şuraya. Devam et, devam et. Gir içine.	Wake Wood-4	2009
Go on, get up. Get up here! Go on. Get up there!	Yürü, haydi. Çık şuraya! Haydi. Çık şuraya! Devam et, kalk.. Buraya gel! Devam et. Geç şuraya!	Wake Wood-4	2009
Move up. Move him up. Go up there.	Çıkar şunu. Çık şuraya. Çık. Çıkartın şunu.. Çık şuraya.	Wake Wood-4	2009
Go on, get up. Get up, get up! He won't move, Da.	Haydi, çık. Haydi, haydi! Hareket etmiyor, baba. Hadi, kalk. Kalk, kalk! Hareket etmiyor, baba.	Wake Wood-4	2009
Get out of there, Mick! Come on! Come on!	Çık oradan, Mick! Hadi! Hadi!	Wake Wood-4	2009
Come on! Da, please! Da, please.	Hadi! Baba, lütfen! Lütfen. Hadi! Baba, lütfen! Baba, lütfen.	Wake Wood-4	2009
Get out of there! Pull him up! Pull him up! Pull him up!	Çık oradan! Onu çekin! Çekin onu! Çekin onu! Çık oradan! Çekin onu! Çekin onu! Çekin onu!	Wake Wood-4	2009
I can't! It's stuck! Push it!	Yapamıyorum! Sıkışmış! İtin şunu!	Wake Wood-4	2009
Did she prefer mornings or evenings? Mornings.	Kedi,inek yada atları severmiydi? Kedileri mi, öküzleri mi yoksa atları mı severdi? Kedileri mi, büyük hayvanları mı, yoksa atları mı severdi? Sabahları mı, akşamları mı severdi? Sabahları. Kedileri mi, büyük hayvanları mı, yoksa atları mı severdi? Kedileri mi, büyük hayvanları mı, yoksa atları mı severdi?	Wake Wood-4	2009
We don't have anything like that.	Elimizde böyle bir şey yok. Buna benzer hiçbir şeyimiz yok.	Wake Wood-4	2009
You think Peggy knows?	Sence Peggy haberdar mı? Sence Peggy anlar mı?	Wake Wood-4	2009
Take these bones. Alice.	Kemikleri al. Alice. Bu kemikleri al. Alice.	Wake Wood-4	2009
Take this heart. Alice.	Kalbi al. Alice. Bu kalbi al. Alice.	Wake Wood-4	2009
Come, come.	Gelin, gelin. Gel, gel.	Wake Wood-4	2009
Your hair's grown so long.	Saçların bayağı uzamış. Saçların ne kadar da uzamış.	Wake Wood-4	2009
Oh, Alice.	Alice.	Wake Wood-4	2009
Come on, start counting. One, two, three, four,	Hadi, saymaya başla. Bir, iki, üç, dört... Hadi saymaya başla. Bir, iki, üç, dört,	Wake Wood-4	2009
I got you!	Yakaladım seni! Seni yakaladım.	Wake Wood-4	2009
Keep her awake.	Onu tetikte tut. Onu hazır tut.	Wake Wood-4	2009
Alice, are you ready? Let her finish up.	Alice, hazır mısın? Bırakın bitirsin. Alice, hazır mısın? Bırakın da bitirsin.	Wake Wood-4	2009
What's the game? It's a quiz.	Ne oyunu? Bu bir bilgi yarışması. Ne oyunu? Bir bilgi yarışması.	Wake Wood-4	2009
Alice. Al, wait a sec.	Alice. Al, bekle bir saniye. Alice... Al, bekle bir saniye.	Wake Wood-4	2009
We cannot delay. You tried to leave.	Erteleyemeyiz. Kaçmaya çalıştınız. Erteleyemeyiz... Kaçmaya çalıştınız.	Wake Wood-4	2009
It was necessary. It was cruel.	Bu gerekliydi. Çok acımasızcaydı. Gerekliydi... Bu çok zalimce.	Wake Wood-4	2009
Put her back, to be safe. You're not taking her.	İyiliği için geri koyun. Onu alamazsınız. Güvenliği için onu geri koyun... Onu alamazsınız.	Wake Wood-4	2009
It's OK. Three days, Arthur.	Yok bir şey. Üç gün, Arthur. Tamam, bebeğim. Üç gün, Arthur.	Wake Wood-4	2009
Louise. Go upstairs.	Louise. Yukarı çık.	Wake Wood-4	2009
This is all wrong.	Çok yanlış şeyler. Bu hepten yanlıştı.	Wake Wood-4	2009
I'll come back before midnight and we'll go to the woods.	Gece yarısından önce gelirim ve ormana gideriz. Gece yarısından önce geri döneceğim. Beraber ormana gideceğiz.	Wake Wood-4	2009
Alice?	Alice? Neredesin? Alice?	Wake Wood-4	2009
Anything you can do? We can put him out of his misery.	Yapabileceğin bir şey var mı? Onu bu acıdan kurtarabiliriz. Yapabileceğin bir şey var mı? Onu bu ızdıraptan kurtarmalıyız.	Wake Wood-4	2009
Injection, is it?	İğne, değil mi?	Wake Wood-4	2009
Get out of this house.	Bu evden defol git. Defol bu evden.	Wake Wood-4	2009
I'll see you later.	Sonra görüşürüz. Seninle sonra görüşeceğiz.	Wake Wood-4	2009
Get in.	Arabaya bin. İçeri gir.	Wake Wood-4	2009
Please put me down.	Lütfen, beni yere indir.	Wake Wood-4	2009
Come now, Alice. It's time.	Haydi, Alice. Zamanı geldi. Gel şimdi, Alice. Zaman geldi.	Wake Wood-4	2009
Mum! Arthur, she'll kill my wife!	Anne! Arthur, o karımı öldürecek! Anne! Arthur, karımı öldürecek!	Wake Wood-4	2009
Help me! Patrick!	Yardım edin! Patrick!	Wake Wood-4	2009
These look like gravestones.	Bunlar mezartaşı gibi görünüyorlar. Sanki mezar taşlarına benziyorlar. Mezar taşlarına benziyor.	Wake Wood-6	2009