Search
English Turkish Sentence Translations Page 183868
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
of the old lmperial Army that wanders in the primitive forest? | ...genç bir generalin hayaletini duydun mu hiç? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
In our country, tens of thousands of ghosts of brave warriors... | Ülkemizde, ülkelerine hizmet için hayatlarını feda eden... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
who gave their lives to serve the nation... | ...onbinlerce cesur savaşçının hayaletleri var... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
yet couldn't die in action to become heroes. | Kahraman olacakları bir eylem sırasında ölemediler henüz. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
You see, the corpse of Second Lt. Kidota never rotted. | Mesela, Teğmen Kidota'nın cesedi hiç çürümedi. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
That's a boring story. | Çok sıkıcı bir hikaye. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Don't you have another story? | Başka bir hikaye biliyor musun? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Well, it becomes interesting from this point on. Please listen. | Aslında, bu andan itibaren ilginçleşiyor. Lütfen dinler misin? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Some cult group stole his corpse. | Bir kült tarikat Generalin cesedini çalıyor. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
They deified it and placed it in a cave in the primitive forest. | Cesedi tanrısallaştırıp, ormandaki bir mağaraya koyuyorlar. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Hitomi, run quickly. | Hitomi, çabuk kaç. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Thanks. Hurry, get the car. | Teşekkürler. Çabuk, arabayı getir. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
You've gotta hold on! | Dayanmak zorundasın! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Something stinks. | Bir şey çok kötü kokuyor. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Hayakawa... | Hayakawa... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
If you help me, I'll let you do me. | Eğer bana yardım ederseniz, beni becermenize müsade ederim. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
You both like me, don't you? | İkiniz de benden hoşlanıyorsunuz, değil mi? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I'll do you too, all right? | İkinizle de sevişirim, olur mu? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I'm sorry I kept something from you. | Özür dilerim, senden bir şey gizledim. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I work for a research institute that operates directly under Ministry of Defense. | Savunma Bakanlığı'na doğrudan bağlı, bir araştırma enstitüsüne çalışıyorum. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Yuri, you aren't human. | Yuri, sen insan değilsin. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
You're the first model of our cyber officers created to fight in real war situations. | Gerçek savaş şartlarında savaşmak için yaratılmış... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Don't joke around at a time like this! | Böyle bir zamanda kafa bulma benimle! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Wait right here. | Buradan ayrılma. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Hayakawa! | Hayakawa! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Yuri, listen. | Yuri, dinle beni. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
You died in an accident during an exercise. | Bir tatbikat esnasında bir kaza sonucu vefat ettin. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We brought you back to life by transforming your body. | Bedenini tadil ederek seni hayata döndürdük. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
This exercise was meant to be your first test run. | Bu tatbikat, senin ilk test kullanımın olacaktı. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Turn on the switch in your molar. | Azı dişindeki süvice bas. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
That'll put you in a full battling mode... | Bu seni "tam savaşım" moduna alacak... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
turning you into the strongest patriotic fighter ever. | ...seni en vatanperver savaşçı haline getirecek. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
If the test goes well... | Eğer testte sorun çıkmazsa... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
we'll mass manufacture them and declare a war on the U.S. | ...toplu üretime geçip, ABD'ye savaş ilan edeceğiz. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We'll have a return match for World War II. | 2. Dünya Savaşının rövanşını alacağız. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We won't lose this time around. | Bu kez kaybetmeyeceğiz. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Fight, our Cyber Officer Yuri! | Savaş, siber subayımız Yuri! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
My legs hurt. | Bacağımdan yaralandım. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Do something about it! | Bir şeyler yap! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
It doesn't hurt any more, does it? | Artık canın yanmıyor, değil mi? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Faster Speed Mode: On | <b>Daha Hızlı Sürat Modu: Devrede | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Enemy Remaining: Zero | <b>Kalan Düşman Sayısı: Sıfır | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Enemy Approaching | <b>Düşman Yaklaşıyor | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Telescopic Vision: On | <b>Teleskopik Görünüm: Devrede | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We shall keep firing at our enemy nations. | Düşmanlarımıza sürekli ateş açacağız. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
The 100 million citizens of Japan shall become one as a ball of fire. | 100 milyon Japon vatandaşı tek bir ateş küresi haline gelecek. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
A blossom that opens should be ready to one day fall. | Açan bir çiçek, bir gün solmaya da hazır olmalıdır. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We shall not want until we win. | Kazanana kadar muhtaç kalmayacağız. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
No Sundays or Saturdays for us. | Ne Pazar anlayacağız, ne de Pazartesi. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We shall serve as a tool for the lmperial reign. | İmparatorluğa bir nefer misali hizmet edeceğiz. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
This battle shall determine the victory of the nation. | Bu savaş, milletin zaferini belirleyecek. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
How could the Emperor, the gods' descendant, have turned human? | Tanrıların soyundan gelen İmparator, nasıl oldu da insana dönüştü? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
War Dead... Enemy Soldier... | <b>Savaşta Öldü... Düşman Askeri... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I am the alien that arrived in the UFO. | Ben, UFO ile gelen uzaylıyım. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Let's be friends, earthlings. | Dost olalım dünyalılar. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
a little octopus. | ...küçük bir ahtapotum. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Cyber Officer Yuri Aso defeated the ghost of General Kidota. | Siber Subay Yuri Aso, General Kidota'nın hayaletini mağlup etti. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
But she was far from being elated over the victory. | Ancak, zafere sevinmekten hayli uzaktı. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We shouldn't have fought one another. | Birbirimize karşı savaşmamalıydık. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
We should have loved one another instead. | Onun yerine, birbirimizi sevmeliydik. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
What sad existence humans are. | İnsanlar ne acınacak yaratıklar. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Human... | İnsan... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
but Yuri's not even human. | ...ancak, Yuri insan bile değil. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
She's a mere robot, a weapon developed for militaristic reasons. | Daha çok bir robot, askeri amaçlarla geliştirilmiş bir silah. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Who would listen to a machine talk about love? | Aşktan bahseden bir makineyi kim dinler ki? | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Just then, the sun began to rise in the direction where she was walking. | O esnada, onun yürüdüğü istikamette güneş yükselmeye başladı. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
She can't afford to stall here. | Buralarda oyalanamazdı. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Japan's peace was on her shoulders. | Japonya'nın huzuru onun omuzlarındaydı. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
With renewed fight and hope, and patriotism burning in her heart... | Yenilenen savaş ve umutla, ve kalbinde tutuşan vatanseverlikle... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
she kept walking one step at a time, toward Japan's bright future. | ...Japonya'nın parlak geleceğine doğru, İlerlemeye devam etti. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
As I told you... | Dediğim gibi... | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I hate people like you! | Senin gibilerinden nefret ediyorum! | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
It's al al all right. | Hiç sorun değil. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
I I I ha ha hate you, too. | Ben de senden nefret ediyorum. | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Directed by Naoyuki Tomomatsu | Yönetmen: Naoyuki Tomomatsu | Zonbi jieitai-1 | 2006 | |
Traduoe Subtitling * keyur * and * * patel | Çeviri : yarali_kalp® Çeviri : tyrean® | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
... Then came a sound of trumpets Bronze ... | ..ardından bir ses duyuldu, bronz borular üflendi. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Land abandoned their dead: Sea, abandoned its dead! | "Toprak, ölülerini bırak; deniz, ölülerini bırak!" | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
And they got the Plains to have skulls and ribs and jaws and legs ... | Geniş vadiler kabarmaya ve kırılmaya başladı. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
and then came and swept everything in interminveis and dense masses; | Ardından da yoğun ve sonu gelmez insan güruhunu süpürüp götürdü. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Dilvio a Life. | Canlı bir tufan gibi. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Friedrich Schiller, "Die Ruber" = V = 1 | Friedrich Schiller "Die Ruber" | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
I hope you have a good reason to call me here. | Umarım beni buraya getirttiğin için iyi bir nedenin vardır. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
INDUSTRIAL ZONE Pancevo, IUGOSLVIA: 1985 | Pancevo Sanayi Bölgesi YUGOSLAVYA 1985 | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
About an hour | Yaklaşık bir saat önce... | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
two workers who were drilling the Foundations of Business | ...iki işçi iletişim merkezinin temellerini kazarken... | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
appeared with the bodies in the state of advancement decomposio. | ...çok ilerlemiş seviyede çürümüş dört ceset buldular. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
The local workers perfuraro cemitrio seems an ancient Turkish. | Görünüşe göre kazı alanı eski bir Türk mezarlığının üzerine açılmış. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Those skeletons tm nearly 300 years. | Bu iskeletler 300 yıllık. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Apparently died of epidemics. | Belli ki bir salgında ölmüşler. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
And why esto aligned. | Bu yüzden kireç kaplılar. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
But that's not very important. | Ama ilginç tarafı bu değil. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
The bodies in decomposio esto sufficient for their age. | Seneler vücutlarını olması gerektiği gibi çürütememiş. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
One man cut himself while trying to steal some statues. | Bir iskelet parçası adamlardan birinin vücudunu kesmiş. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
A simple cut, so it seemed. | Görünüşe göre basit bir kesik. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
But when the physicians arrived he already was dead. | Ama sağlıkçılar geldiğinde adam çoktan ölmüştü. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Because of the epidemic? Still in the know. | Salgın yüzünden mi? Henüz bilmiyoruz. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
I want all these skeletons wrapped and sealed ... | Bütün iskeletlerin ve bu cesedin buradan götürülmek için... | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
together with this body here. | ...mühürlenip hazırlanmasını istiyorum. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
I'll inform you later where to send them. | Daha sonra size nereye gönderileceklerini bildiririm. | Zone of the Dead-1 | 2009 |