Search
English Turkish Sentence Translations Page 183939
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Easy. I'll do whatever l want, Daantje. | Sakin ol. İstediğimi yapacağım, Daantje. | Zusje-1 | 1995 | |
Can't you watch that boyfriend of yours? This isn't a zoo. | Şu erkek arkadaşına sahip çıkamıyor musun? Burası hayvanat bahçesi değil. | Zusje-1 | 1995 | |
Who are you talking about? That sleaze ball. Your boyfriend. | Kimden bahsediyorsun? Şu paspaldan. Erkek arkadaşın. | Zusje-1 | 1995 | |
You know what, Martijn... | Bak ne diyeceğim, Martijn... | Zusje-1 | 1995 | |
...why don't you rewind your tape? | ...neden kaseti geri sarmıyorsun? | Zusje-1 | 1995 | |
lngeborg, zoom in on this drunk's head. | lngeborg, şu sarhoşun kafasına yakınlaştır. | Zusje-1 | 1995 | |
Did you get that? Yes, l got it. | Kaydettin mi? Evet, aldım. | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn, l don't mind going to hell, you know. | Martijn, biliyorsun, cehenneme gitmek umurumda değil. | Zusje-1 | 1995 | |
Ciao. Bye. | Çav. Bay. | Zusje-1 | 1995 | |
It was a great party. | Harika partiydi. | Zusje-1 | 1995 | |
Nice guy. | Hoş çocuk. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you often have boyfriends like that? | Hep böyle erkek arkadaşların olur mu? | Zusje-1 | 1995 | |
He has a cute way of kissing. | Çok güzel öpüşüyor. | Zusje-1 | 1995 | |
Daantje here. | Daantje burada. | Zusje-1 | 1995 | |
Thank you, but that was yesterday. | Teşekkürler, ama bu dündü. | Zusje-1 | 1995 | |
My birthday was yesterday. | Doğum günüm dündü. | Zusje-1 | 1995 | |
Well, it may be today where you are. Here, it was yesterday. | Eh, şu an olduğun yerde bugün olabilir. Burada, dündü. | Zusje-1 | 1995 | |
That's the way to snap at her. | İşte, onu çekmenin yolu bu. | Zusje-1 | 1995 | |
But it doesn't really take a lot of guts... | Ama aslında çok de cesaret gerektirmiyor... | Zusje-1 | 1995 | |
...now that they're on the other side of the world. | ...şimdi dünyanın diğer ucunda oldukları için. | Zusje-1 | 1995 | |
Why do you keep filming me while I�m sleeping? | Neden beni hep uyurken filme almakta ısrar ediyorsun? | Zusje-1 | 1995 | |
Because you're beautiful then. | Çünkü o zaman çok güzel oluyorsun. | Zusje-1 | 1995 | |
What's so beautiful about a sleepyhead? | Uyku sersemi birinde bu kadar güzel olan nedir? | Zusje-1 | 1995 | |
Homework. l have to design a pair of trousers... | Ev ödevi. Bir pantolon dizayn etmem lazım... | Zusje-1 | 1995 | |
...but at the Rietveld Academy trousers are not supposed to have legs. | ...ama Rietveld Akademisi'nde pantolonlar paçalı olmak zorunda değil.? | Zusje-1 | 1995 | |
Explain how you make a design. | Nasıl dizayn yaptığını açıkla. | Zusje-1 | 1995 | |
You start with a rough idea. Like this. | Kaba bir fikirle başlıyorsun. Şunun gibi. | Zusje-1 | 1995 | |
Then you do the model, which is this. | Sonra modeli yapıyorsun, ki o da bu. | Zusje-1 | 1995 | |
The legs are far too long, but models always have long legs. | Bacaklar çok uzun, ama modellerin uzun bacakları vardır. | Zusje-1 | 1995 | |
Okay? Super. Thank you. | Tamam mı? Süper. Teşekkürler. | Zusje-1 | 1995 | |
Wow. Great pair of trousers. | Vay. Harika bir pantolon. | Zusje-1 | 1995 | |
What's wrong? Beautiful. | Sorun ne? Güzel. | Zusje-1 | 1995 | |
Don't you like it? l like it very much. Really very good. | Beğenmedin mş? Çok beğendim. Cidden iyi. | Zusje-1 | 1995 | |
But? No buts. It's very good. | Ama? Aması yok. Gerçekten çok iyi. | Zusje-1 | 1995 | |
You're our new model, Daan. Don't sway. | Sen yeni modelimizsin, Daan. Sallanma. | Zusje-1 | 1995 | |
Do you want to play a game? | Bir oyun oynamak ister misin? | Zusje-1 | 1995 | |
l know a nice little game. Watch a film. | Küçük, güzel bir oyun biliyorum. Bir film izlemek. | Zusje-1 | 1995 | |
l have lots of nice films. How's that? | Bir sürü güzel filmim var. Bu nasıl? | Zusje-1 | 1995 | |
Keep watching. Don't look the other way. | İzlemeye devam et. Diğer tarafa bakma. | Zusje-1 | 1995 | |
Dad. You stole them? | Baba. Onları çaldın mı? | Zusje-1 | 1995 | |
Isn�t that great? | Harika değil mi? | Zusje-1 | 1995 | |
So you had them all along. Bastard. | Demek baştından beri sendeydiler. Alçak. | Zusje-1 | 1995 | |
Keep watching, Daan. | İzlemeye devam et, Daan. | Zusje-1 | 1995 | |
Baloo. | Baloo. | Zusje-1 | 1995 | |
Such a cheerful girl. | Ne kadar neşeli bir kız. | Zusje-1 | 1995 | |
Daan... | Daan... | Zusje-1 | 1995 | |
Let it out. It�s okay. | Rahatça ağla. Sorun değil. | Zusje-1 | 1995 | |
Now watch, Daantje. Watch. | Şimdi izle, Daantje. İzle. | Zusje-1 | 1995 | |
Look, Daan. What is that? | Bak, Daan. Bu nedir? | Zusje-1 | 1995 | |
It�s your birthday. Yes. Please watch. Don't do this. | Doğum günün. Evet. Lütfen izle. Bunu yapma. | Zusje-1 | 1995 | |
You have to watch now. Switch it off. l don't have to see this. | Şimdi izlemek zorundasın. Kapat. Bunu görmek zorunda değilim. | Zusje-1 | 1995 | |
No, Martijn. Let go of me. | Hayır, Martijn. Bırak gideyim. | Zusje-1 | 1995 | |
We can't go on like this. You have to get through it and watch those films. | Böyle devam edemeyiz. Bunu aşmak ve bu filmleri izlemek zorundasın. | Zusje-1 | 1995 | |
Jesus, leave me alone for once. | Tanrım, bir kere olsun rahat bırak beni. | Zusje-1 | 1995 | |
I�m not leaving until you've watched them. | Onları izleyene kadar bir yere gitmiyorum. | Zusje-1 | 1995 | |
Nice, isn't he? | Hoş, değil mi? | Zusje-1 | 1995 | |
This one really sucks. And this one's even worse. | Bu gerçekten kötü. Ve bu daha beter. | Zusje-1 | 1995 | |
Don't be ridiculous. I�m leaving. Wait. | Saçmalama. Ben gidiyorum. Bekle. | Zusje-1 | 1995 | |
We're off, Ramon. See you soon. | Biz kaçtık, Ramon. Görüşürüz. | Zusje-1 | 1995 | |
He'll take care of the house. Do you mind? | Evle o ilgilenecek. Bir mahsuru var mı? | Zusje-1 | 1995 | |
Well, mister. They say you have a very cute way of kissing. | Ee, bayım. Çok iyi öpüştüğünüz söyleniyor. | Zusje-1 | 1995 | |
That's correct. Really? | Bu doğru. Gerçekten mi? | Zusje-1 | 1995 | |
Many people tell me that. Good for you. | Pek çok kişi söyledi bunu. Ne güzel. | Zusje-1 | 1995 | |
It�s all a matter of feeling. Some people think it's a technical thing. | Tamamen hissetmekle ilgili. Oysa bazıları bunun teknik bir şey olduğunu söyler. | Zusje-1 | 1995 | |
But it isn't. It�s about feeling. | Ama öyle değildir. Hissetmekle ilgili. | Zusje-1 | 1995 | |
Passion. The pleasure that you feel. | Tutku. Hissettiğin zevk. | Zusje-1 | 1995 | |
And pleasure is something you cannot hold on to. It eludes you. | Ve zevk elde tutamayacağın bir şeydir. Kaçıp gidiverir. | Zusje-1 | 1995 | |
And l have big lips. That helps. Can you show me? | Hem dudaklarım de büyük. Bu da işe yarıyor. Bana gösterebilir misin? | Zusje-1 | 1995 | |
How? By kissing your mouth? No. By kissing in the air. | Nasıl? Seni dudaklarından öperek mi? Hayır. Havayı öperek. | Zusje-1 | 1995 | |
You wet your lips... | Dudaklarını ıslatırsın... | Zusje-1 | 1995 | |
...open your mouth, like this... | ...ağzını açarsın, böyle... | Zusje-1 | 1995 | |
...and stick out your tongue. | ...ve dilini çıkarırsın. | Zusje-1 | 1995 | |
Her diary. | Günlüğü. | Zusje-1 | 1995 | |
Wow. Ramon, cut it out. | Vay. Ramon, kes şunu. | Zusje-1 | 1995 | |
l think she fancies me. Let's see what she has to say about you. | Sanırım beni arzuluyor. Bakalım senin hakkında ne demiş. | Zusje-1 | 1995 | |
Give it to me. No, Martijn. | Ver onu bana. Hayır, Martijn. | Zusje-1 | 1995 | |
It�s personal. You know that. | Bu özel. Sen de biliyorsun. | Zusje-1 | 1995 | |
Is that your cheese? Do you want some? | Bu senin peynirin mi? Biraz ister misin? | Zusje-1 | 1995 | |
Hi, Daantje. How did your exams go? Did you do well? | Selam, Daantje. Sınavların nasıldı? İyi geçti mi? | Zusje-1 | 1995 | |
It went great. They really liked my work. | Harikaydı. Çalışmamı gerçekten beğendiler. | Zusje-1 | 1995 | |
Fabrics and techniques went well, too. It was perfect. | Kumaşlar ve teknikler de iyiydi. Mükemmeldi. | Zusje-1 | 1995 | |
l told you so, girl. You can do it. | Sana söylemiştim. Yapabilirsin. | Zusje-1 | 1995 | |
Indeed: You're brilliant. Don't you agree, Martijn? | Gerçekten, zekisin. Sence de öyle değil mi, Martijn? | Zusje-1 | 1995 | |
Well done, Daantje. | Tebrikler, Daantje. | Zusje-1 | 1995 | |
Is that all? l think you're great. Really? | Hepsi bu mu? Ben senin harika olduğunu düşünüyorum. Gerçekten mi? | Zusje-1 | 1995 | |
Yes. And now I�m going to take a leak. | Evet. Ve şimdi de gidip işeyeceğim. | Zusje-1 | 1995 | |
He's raving mad. He reads your diary. Did you know? | Adam zırdeli. Günlüğünü okuyor. Biliyor muydun? | Zusje-1 | 1995 | |
What? Your diary. He reads your diary. | Ne? Günlüğün. Günlüğünü okuyor. | Zusje-1 | 1995 | |
What have you been reading? Reading? Me? | Ne okuyordun? Okumak? Ben? | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn says you've been reading my diary. | Martijn benim günlüğümü okuduğunu söyledi. | Zusje-1 | 1995 | |
l don't even have a diary. You don't? | Benim günlüğüm yok ki. Yok mu? | Zusje-1 | 1995 | |
Dear diary, Martijn's been bothering me with his camera all day. | Sevgili günlük, Martijn kamerasıyla bütün gün canımı sıkıyor. | Zusje-1 | 1995 | |
l never have a moment to myself. | Bir an bile yalnız kalamıyorum. | Zusje-1 | 1995 | |
Dickhead. | Sersem. | Zusje-1 | 1995 | |
Kiss. Have mercy. No. | Öpücük ver. Acı bana. Hayır. | Zusje-1 | 1995 | |
These are all the houses we ever lived in. | Bunlar yaşadığımız bütün evler. | Zusje-1 | 1995 | |
Frankfurt, 1983. | Frankfurt, 1983. | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn, do you think you could film somewhere else this evening? | Martijn, bu akşam başka bir yeri çekebilir misin? | Zusje-1 | 1995 | |
At lngeborg's place, maybe? l think she has the hots for you. | Ingeborg'un yerini mesela? Sanırım seni istiyor. | Zusje-1 | 1995 | |
Martijn, come on. | Martijn, hadi. | Zusje-1 | 1995 |