Search
English Turkish Sentence Translations Page 3018
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Trying to sell me a book. He sells lots of things. | Bir kitap satmaya çalıştı. Birçok şey satar. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| A very old book. | Çok eski bir kitap. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| What is your business, Shahira? | Ne istiyorsun, Shahira? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You know what my business is. | Ne istediğimi biliyorsun. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| And soon Aladdin will know as well. | Ve yakında Aladdin de bilecek. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| And your secret is about to be revealed. | Sırrın açığa çıkmak üzere. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You know he won't give up | Madem ki aklına koymuş | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| now that he knows he's on to something. Ha, ha. | vazgeçmeyeceğini biliyorsun. Ha, ha. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Like a dog to a bone, that one. | Bir kemiğe susamış köpek gibi. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Let it lie, Shahira. | Bırak gitsin, Shahira. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| No good can come out of the truth now. | Hiçbir iyi şey doğruluk dışında gerçekleşmez. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I want that book, Khalil, and no man or no magic | Bu kitabı istiyorum, Khalil, ve hiçbir büyü ya da hiçbir insan | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| will stop me from getting that book. | beni bu kitabı ele geçirmekten vazgeçiremeyecek. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Help, Luca! | Yardım et, Luca! | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Aladdin. Abdel is dead. | Aladdin. Abdel öldü. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I unleashed some sort of demon and it killed him. | Bir tür iblisi serbest bıraktım ve iblis onu öldürdü. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I couldn't stop it and I don't know where it is. | Orada duramadım ve nerede olduğunu bilmiyorum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Demon? What do you mean? | İblis mi? Ne demek bu? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Where is Hassan? He went into the woods. | Hassan nerede? Kayalıklara gitti. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We have to find him. | Onu bulmamız gerek. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| No one should be alone out there. | Kimse burada yalnız olmamalı. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We go that way. | Şu taraftan. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Hassan? Hassan! | Hassan? Hassan! | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Hassan, stop fooling around. | Hassan, gezinmeyi bırak. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Hassan! | Hassan! | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Hassan! Hassan! | Hassan! Hassan! | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| What do you want from us? | Bizden ne istiyorsun? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We gotta grab our stuff and get out of here | O iblis kimseyi öldürmeden eşyalarımızı alıp | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| before it kills anybody else. | buradan gitmeliyiz. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Hurry. | Acele edin. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Let's get going. | Hadi çabuk. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I wanna be far away from this place before the sun sets. | Güneş batmadan önce buradan çok uzakta olmak istiyorum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Not so fast. | O kadar çabuk değil. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Packing so soon? You must have | Bu kadar çabuk mu? Kalmalıs | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You found it. | Onu bulmuşsun. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I've been searching for it for so long. | Uzun süredir onu arıyordum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| And you come in with this book, | Bu kitapla geldin, | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| leading me straight to it. | ve benim yola çıkmamı sağladın. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| All I had to do was follow you. | Tek yapmam gereken seni takip etmekti. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Let you do all the work. Ha ha ha. | Tüm işi sana bıraktım. Ha ha ha. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Did you rub the lamp? | Lambayı ovdun mu? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Have you? You fool! | Ovdun mu? Seni aptal! | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You have, haven't you? You've released the Jinn. | Ovdun, değil mi? O cini serbest bıraktın. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Still, not all is lost. Give me the lamp. | Ama daha her şey bitmiş değil. Lambayı bana ver. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Luca, bring me the lamp and your debt is paid. | Luca, lambayı bana ver ve borcunu kapat. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Have you changed your mind? | Fikrin değişti mi? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| "I'll do what you want. | "Ne istersen yapacağım. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I'll do anything." Isn't that what you said? | Her ne olursa" Böyle dememiş miydin? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You betrayed me. | Beni kandırdın. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| He was going to kill me. There was a knife at my throat. | Beni öldürecekti. Boğazıma bıçak dayamıştı. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I didn't have a choice. | Başka şansım yoktu. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| You always have a choice. | Her zaman bir şansın vardır. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Bring me the lamp. | Lambayı bana ver. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Oh, Khalil. Was this your doing? | Oh, Khalil. Ne işin var burada? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| It looked like you needed it. | Bana ihtiyacın olduğunu düşündüm. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I knew Shahira would follow you. | Shahira' nın seni takip ettiğini biliyordum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| They robbed us. | Bizi soydular. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Of what? An old lamp I found. | Ne alabilirler ki? Bulduğum eski lambayı aldılar. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Oh, by the gods. | Oh, Tanrı aşkına. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I was looking for the stones of Mustafa. | Mustafa' nın taşlarını arıyordum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I should've told you what the book was pointing to. | Kitabın ne anlama geldiğini sana söylemeliydim. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| It didn't point to stones, only a traitor. | Kitap taşları değil bir haini gösterdi. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I didn't have a choice. He's right. | Başka seçeneğim yoktu. O haklı. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| He didn't. And neither did you. | Yoktu. Senin de yoktu. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I can see that now. | Şimdi anlıyorum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We're all fulfilling our destinies. | Hepimiz kaderimizi yaşıyoruz. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| What Luca did was wrong, | Luca'nın yanlış yaptığı şey, | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| but the trail he left for Shahira | Shahira'yı bırakarak seni | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| was how I was able to find you. | bulabilmemi sağlamasıydı. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| So some good came out of his treachery. | Yani bazı kazançlar onun hainliğinden geliyor. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| But I too am to blame. | Ama ben de suçluyum. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I tried to protect you from your past, | Seni geçmişinden ve kaderindeki tehlikelerden, | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| to shield you from the dangers of your destiny. | korumaya çalıştım. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| What destiny? | Ne kaderi? | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| I realize now it's impossible. | Şu an imkansız olduğunun farkındayım. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We must move before Shahira's men return. | Shahira'nın adamları geri gelmeden gitmeliyiz. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| A little magic won't keep them away for long. | Bu kadar büyü onları uzun süre idare etmez. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Khalil will be protecting them. He once practiced the dark arts. | Khalil onları koruyor olacak. Bir zamanlar kara büyüde ustaydı. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| We need to keep them close. | Ama onları kaybetmemeliyiz. | Aladdin and the Death Lamp-1 | 2012 | |
| Our story begins in a city which you can find very easily on a map. | Masalımız harita üzerinde kolayca bulunan bir şehirde başlıyor. | Aladin-1 | 2009 | |
| Just a little ahead of Delhi lies Khwaish.. | Biraz Delhi'den Khwaish'e doğru gidiyor... | Aladin-1 | 2009 | |
| ..or then, Khwaish could be within your heart.. | ... o halde, Khwaish'i yüreğinizde hissedin. | Aladin-1 | 2009 | |
| ..just like, sometimes, some stories can come true. | Bazen, bazı masallar gerçekleşebilir. | Aladin-1 | 2009 | |
| Like l said, some stories can come true.. | Dediğim gibi, bazen bazı masallar gerçekleşebilir. | Aladin-1 | 2009 | |
| ..and one such story begins in house number three on this street.. | Masalımız, sokağın 3 numaralı evinde... | Aladin-1 | 2009 | |
| Yes, you heard right. Aladin. | Evet, doğru duydunuz. Aladin. 1 | Aladin-1 | 2009 | |
| They named their son 'Aladin'.. 1 | Oğullarının adı, Aladin... | Aladin-1 | 2009 | |
| ..because they believe that Aladin's story is true.. | ... çünkü Aladin'in hikayesinin gerçek olduğuna inanıyorlardı... | Aladin-1 | 2009 | |
| ..and that they can help mankind by finding Aladin's lamp. | ... ve Aladin’in lambasını bularak insanlara yardımcı olacaklardı. | Aladin-1 | 2009 | |
| And today, Arun is going in search of that lamp. | Ve bugün, Arun lambayı aramaya gidiyor. | Aladin-1 | 2009 | |
| Arun. | Arun. | Aladin-1 | 2009 | |
| Arun, we're getting late and you're standing here. | Arun, burada bekleyerek geç kalıyoruz. | Aladin-1 | 2009 | |
| Bye, Dad. | Hoşça kal baba. | Aladin-1 | 2009 | |
| Bye, Grandpa. | Hoşça kal, büyükbaba. | Aladin-1 | 2009 | |
| Aladin is too young.. you shouldn't take him to the mountain. | Aladin çok küçük... onu dağa götürmemelisin. | Aladin-1 | 2009 | |
| Then what's the big deal in naming him 'Aladin'? | O zaman adının Aladin olmasının ne anlamı kaldı? | Aladin-1 | 2009 | |
| The sooner he gets accustomed to adventures, the better. | Hemen maceralara alışması gerekiyor. | Aladin-1 | 2009 | |
| Arun, enough with the suspense. | Arun, bu kadar yeterli. | Aladin-1 | 2009 | |
| Will you tell me why we've come this far up? | Neden bu kadar uzağa geldiğimizi söyler misin? | Aladin-1 | 2009 | |
| My wife, look.. | Karıcığım, bak... | Aladin-1 | 2009 |