Search
English Turkish Sentence Translations Page 7995
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The surgeries and treatment for ward 21A. | Koğuş 21A'nın ameliyat ve tedavilerinden bizim ekibi çıkarmanızı istiyoruz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why is that? | Niçin? Şu anki iş yükümüz ile zor olacaktır. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
We have many surgeries backlogging as well. | Birikmiş birçok ameliyatımız var. Hastalar yüzünden değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Treating the patients in ward 21A is like volunteer work. | Koğuş 21A'daki hastaları tedavi etmek gönül işi pek tabii. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
All right, you can be excluded. | Anladım, sizin ekibi çıkarabilirim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Altruism is something you're born with. | Fedakarlık doğuştan gelen bir şey. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There are people like Chief Park who went to the Kochenia Civil War. | Kochenia İç Savaşı'na giden Şef Park gibi insanlar var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Don't you think we were a bit baseless with our point? | Yersiz bir davranışta bulunduğumuzu düşünmüyor musunuz? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just drink it. Okay. | İç. Tamam. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do I seem like a crazy girl? | Deli gibi mi görünüyorum? Evet. Etraflıca düşün. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He had the body temperature of a corpse | Kadavra kadar soğuktu ve üzerinde hiçbir ölçüm işe yaramadı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He ran away by himself right before an urgent surgery. | Acil bir ameliyattan önce kafasına göre kaçtı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I really wasn't going to talk to you about it. | Aslında söylemeyecektim ama delirmek üzereydim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Ri Ta, should we go on a vacation? Relax our minds and get some air? | Ri Ta, tatile mi çıksak? Kafamızı dağıtıp temiz hava alırız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And you call myself my best friend? I'm not talking to you. | Bir de en iyi arkadaşım olacaksın. Konuşmuyorum seninle. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey sister! Are you mad? | Kardeşim! Kızdın mı? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey! Yoo Chae Yeon. | Yoo Chae Eun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Come on! Should we go on a vacation? | Hadi ama! Tatile çıkalım mı? Neden olmasın? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This should never have come out into the world! | Bu asla var olmamalıydı! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The less one understand things, the more fearful one gets. | Olayları anlamadığında korkun daha da büyür. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If we make a bold resolution to do this, we will discover something great. | Bunu yapmak için cesur bir karar alırsak harika bir şey keşfedebiliriz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
No. | Hayır. Bu büyük bir keşif değil felaket. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
My curiosity nearly ended this entire world. | Merakım neredeyse dünyanın sonunu getirecekti. Hepsinden kurtulmalıyız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Because of our goal, other lives can be lost. | Hedefimiz yüzünden başka hayatlar kaybolabilir. Hayır, kesinlikle kaybolacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You, Hyun Seo, and Sun Young are only in the lab so you don't know. | Siz, Hyun Seo ve Sun Young sadece laboratuvarda olduğunuz için bilmiyorsunuz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I do everything that I can... And so many people die! | Elimden geleni yapıyorum. Ve birçok insan ölüyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But there's is nothing that I can do. | Lâkin yapabileceğim hiçbir şey yok. Kabullenmek doktor olmanın bir parçası. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why can't I become a god? | Neden Tanrı olamam? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Isn't it unfair for a god to determine how long our lives are? | Ne kadar yaşayacağımıza Tanrı'nın karar vermesi haksızlık değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm not trying to become a god. I'm trying get some equality. | Tanrı olmaya çalışmıyorum. Biraz eşitlik sağlamak istiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Starting today, I am no longer your mentor. | Bugünden itibaren hocan değilim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hyun Seo and Sun Young share my thoughts. | Hiçbir sorun göremiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm sorry I did it without your permission. | İzinsiz aldığım için özür dilerim. Sen. Sen... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If you won't comply, I'll have to talk to Hyun Seo and Sun Young. | Razı olmayacaksanız Hyun Seo ve Sun Young ile konuşmak zorunda kalacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
They will never listen to... | Seni kesinlikle dinlemeyecekler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This is not a request, but I came to give you a chance. | Bu bir rica değil. Size şans vermeye geldim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
VBT 01 must never be out in the world... | VBT 01 asla dünyaya yayılmamalı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I will repay your heavenly grace with success. | Bu ilahi lütfunuzu başarı ile ödeyeceğim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I believe I have yet to repay your grace, Doctor. | Henüz lütfunuzun karşılığını veremediğimi düşünüyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I will not waste any more time. | Daha fazla vakit harcamayacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
For the last time, I am going to put everything that I have into it. | Son olarak ortaya koymam gereken her şeyi ortaya koyacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
We should have called some reporters and made a big show of it. | Gazetecileri çağırıp gösteriş yapmalıydık. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
A free clinic would have been big news. | Ücretsiz bir klinik büyük haber olurdu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What is the big deal if the left hand knows what the right hand is doing? | Sağ elin verdiğini sol el bilse ne olur ki? Sinir bozucu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, I didn't see Chief Park Ji Sang there. | Fakat Şef Park Ji Sang'ı görmedim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Who cares if he is. I don't even want to think about him. | Görsen ne olur? Onu düşünmek bile istemiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I will. | Öyle yapacağım. Aslında... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's not that I want to continue living this wretched life. | ...bu berbat hayata devam etmek istiyor değilim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I want to walk her down the aisle when she gets married. | Düğününde elini tutup yürümek istiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm not sure about that. | Sanırım hayal olarak kalacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
In a little while... it will be her birthday. | Doğum günü yakında. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just until then, I'd like to be clear headed. | O zamana kadar aklım başımda olsun isterim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I want to be clear headed until then. | Aklım yerinde olsun istiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If you help me, I'm considering giving you a small reward. | Yardım ederseniz küçük bir hediyem olacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It really is regrettable. | Gerçekten de üzücü. Destekleyeceğinize inanmıştım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, I do not want to become a part of a game I'm not interested in playing. | Lâkin oynamakla ilgilenmediğim bir oyunun parçası olmak istemiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm only thinking of the hospital and new drug discovery. | Sadece hastaneyi ve yeni ilaç keşfini düşünüyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Nonetheless, this is how I feel. | Her şeye rağmen kararım bu. Doktor olmakla yeterince meşgulüm. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I can't become a game maker. | Oyun kurucusu olamayacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You can tell me now. | Artık söyleyebilirsin. Neyi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I'm very sick, aren't I? | Çok hastayım değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I don't have much time left, do I? | Uzun zamanım kalmadı değil mi? Hayır, doğru değil. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just by seeing your eyes... | Gözlerine ve surat asmana bakarak söyleyebilirim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That's why you're in the hospital. | Bu yüzden hastanedesiniz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The handsome doctor, only you tell me the truth. | Yakışıklı doktor bir tek sen doğruları söylüyorsun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But being unwell, doesn't mean that you will die. | Ama iyi olmadığınız öleceğiniz anlamına gelmiyor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You can tell me the truth. | Doğruları söyleyebilirsin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
There's nothing wrong with leaving to be next to God. | Tanrı'ya yakın olmak için ayrılmakta yanlış bir şey yok. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Chief Park? | Şef Park. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do you suddenly have a reason to suck up to me? | Aniden yalakalık yapmak için bir sebebin mi var? Olmadığını çok iyi biliyorsun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Then why did you tell her that white lie? | Öyleyse neden beyaz yalan söyledin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Then what is it? It's a repayment. | O zaman ne? Ödeşmiş olduk. Ödeştik mi? Ne için? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That was nothing. | Önemli değildi. Sebebi neydi? Neden yalan söyledin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If you told the truth, you could have made things difficult for the time being. | Gerçekleri söylemiş olsaydın kısa bir süreliğine işleri zorlaştırabilirdin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you really so sure that I'm sick? | Gerçekten de hasta olduğumdan emin misin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Look here, Chief Park. | Bana bak Şef Park. Burası hastane ve ben bir doktorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I am certain that you're sick. I can't be certain where and what it is. | Hasta olduğundan eminim. Nerenin ve nasıl hasta olduğundan emin olamıyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Patient Nam Dong Pal? | Hasta Nam Dong Pal? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you the doctor that's going to treat me? | Beni tedavi edecek doktor musunuz? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The thing is... I'm going to listen really well from now on. | Bundan sonra sözünüzü çok iyi dinleyeceğim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Can you let me drink just one bottle of soju? | Bir şişe soju içmeme izin verir misiniz? Lütfen. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you talking to me? | Bana mı dedin? Sorun ne? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Since when does any random person come into the patient's room and withdraw blood? | Ne zamandan beri herhangi biri hastanın odasına girip kan alıyor? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you laughing? | Güldün mü? Kim izin verdi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
They allowed the blood samples to be taken for the New Drug Development Team. | Yeni ilaç geliştirme ekibinin hastalardan kan almasına izin verdiler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you serious? Team Leader Suh? | Ciddi misin? Ekip lideri Suh? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Please apologize to Doctor Yoo. | Doktor Yoo'dan özür dileyin. Çizgiyi ilk aşan Doktor Yoo idi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Please apologize. | Özür dileyin lütfen. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Please apologize. | Özür dileyin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey! Stop right there. | Dursana orada. Var ya cidden... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just let it go, Doctor. | Boş ver. Çeşit çeşit insan var. Sinirlendim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This ward 21A is kind of unique. | Koğuş 21A'nın eşi benzeri yok. Her yerde CCTV kameraları... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Quarantine doors at the entrance and exits. | ...giriş ve çıkışta karantina kapıları, güvenlik tuş kilidi dahi var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, ward 21A was initially built to be used as a ward for VVIP patients. | Lâkin koğuş 21A en başta VVIP hastalar için inşa edilmişti. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
And the quarantine doors are built as measures to keep out external dangers. | Ayrıca karantina kapıları dış tehlikeleri önlemek için yapıldı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do you any further questions? | Başka sorunuz var mı? Hayır. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Gosh, what is it now? | Ne oluyor? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What's going on now? | Ne oluyor yahu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The New Drug Team? Did you allow them to enter the patient ward? | Yeni ilaç araştırma ekibine hasta odalarına girmesi için izin verdin mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yes, the Director commissioned it all. | Evet, yönetici görevlendirdi. Mantıklı mı bu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |