Search
English Turkish Sentence Translations Page 7999
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So the thing is... Oh! I don't know, I don't know. | Yani şöyle oldu... Bilmiyorum, bilmiyorum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Thank you. Thank you so much. | Teşekkürler oppa. Çok teşekkürler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yoo Chae Yeon! | Yoo Chae Eun! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yoo Chae Yeon... Yoo Chae Yeon! | Yoo Chae Eun. Yoo Chae Eun! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What is it? | Ne oldu? Gidelim. Seminere geç kalacağız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh yeah, Doctor Kim. | Doktor Kim. Bu yıl onu yapmayın. Neyi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Last year at the conference in New York, you got very drunk. | Geçen sene New York'taki konferansta sarhoş olup otelin yangın alarmına bastınız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
They thought it was a terrorist and the SWAT and FBI showed up. | Terörist olduğunu düşünmüşlerdi. SWAT ve FBI gelmişti. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What did we do last year? This one. | Geçen sene ne oynadık? Bunu. Onu! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yes, Doctor. We meet once a year. Please stay. Please? | Evet. Yılda bir kez görüşüyoruz. Biraz daha kalın. Lütfen? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I came alone. Two arrived together. | Tek başıma kalktım. İki kişi kalktık. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Two arrived together. Three arrived together. | İki kişi kalktık. Üç kişi kalktık. Dört kişi kalktık. Tek başıma kalktım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Two arrived together. Three arrived together. | İki kişi kalktık. Üç kişi kalktık. Üç kişi kalktık. İki kişi kalktık. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Drink, drink, drink, drink! | Fondip, fondip, fondip, fondip! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You've had too much to drink. | Çok içtin. Doktor Park Ji Sang neden şövalyesi olup siz içmiyorsunuz? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Black knight, black knight, black knight! | Kara şövalye, kara şövalye, kara şövalye, kara şövalye, kara şövalye, kara şövalye! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Oh come on! You're a man. You can be a black knight for one drink. | Hadi ama! Erkek adamsın. Bir kereliğine kara şövalye olabilirsin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
No, I can't have even a single drink. | Hayır, bir bardak dahi içemem. Alkole alerjim var. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Forget it. Who needs a black knight. | Boş versene. Yemişim kara şövalyeyi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Let's start again! | Baştan başlayalım! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You really have quite the personality, don't you? | Kötü bir karakterin var değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Yes. Yes. I got it Chief Park Ji Sang. | Peki anlaşıldı Şef Park Ji Sang. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang | Park Ji Sang. Park Ji Sang? Park Ji Sang? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Stop joking around with my name. | İsmimle dalga geçme. Çocuk değilsin. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
If that boy who saved me were here... | Beni kurtaran oppa burada olsaydı bütün içkilerimi içerdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Even though he saw me for the very first time that day... | Beni hayatı boyunca ilk defa görmesine rağmen... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
he rescued me, with no expectations. | ...beklentiye girmeden kurtardı. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He could have died that day. | O gün ölebilirdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
To be honest... I was so pretty back then. | Açıkçası o zamanlar da pek güzeldim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why are you snickering? Do I amuse you? | Neye kıs kıs gülüyorsun? Komik miyim? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I used to think you were docile. | Yumuşak başlı olduğunu düşünmüştüm. Neden bahsediyorsun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What are you muttering to yourself? | Kendi kendine ne fısıldıyorsun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That guy... | O oppa... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
He's out there in the world somewhere. He really is. | ...gerçekten de bu dünyada bir yerlerde. Gerçekten. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I wish I could see him. Just even once. | Bir kez bile olsa keşke o oppayı görebilseydim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You said I had to stay at least 30 centimeters away from you. | Senden otuz santim uzakta durmamı söylemiştin. Bugün hariç. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Feels like a block of ice carrying me. | Buz dağının üstünde gibiyim. Yüzüm donacak. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Let's go in silence. | Sessizce gidelim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do you know why I really felt sorry for you? | Sana neden acıdığımı biliyor musun? Neden? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Your mom. | Annen. Annen yüzünden. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Chief, you were talking in your sleep. | Şef uykunda konuşuyordun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Mom... no, Mom. | Anne. Hayır anne. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You said were telling your mom not to leave and that she could live. | Annene gitmemesini yaşayabileceğini söylüyordun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I knew that she was no longer in this world. | Artık bu dünyada olmadığını anladım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just like my mom. | Aynı benim annem gibi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Having to let go when you don't want to is a sad thing... | Gitmesini istemediğin halde gidiyorsa zavallısındır. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But do you know what's even more sad? | Fakat daha zavallıca olan ne biliyor musun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Not being ready to let go and not expecting it whatsoever... | Göndermeye hazır olmamak ve bunu aklına bile getirmemek... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, having to let go regardless. | ...ama buna rağmen göndermek. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler oppa. Çok teşekkürler. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You two suffered a lot doing these boring chores lately. | Bunca zaman sıkıcı işler yapmaya katlandınız. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
The doctor has an order. | Doktor emir verdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Park Ji Sang. | Park Ji Sang'a istediğinizi yapabilirsiniz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Do you really mean that? Of course. | Ciddi misiniz? Tabii ki. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Kill him or not, do whatever you want. | İster öldürün ister öldürmeyin, size kalmış. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
But, is there a method to deal with Park Ji Sang's powers? | Fakat Park Ji Sang'ın güçleriyle başa çıkacak bir metot var mı? Metot mu? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Don't worry about it. I'll teach you. | Merak etmeyin. Öğreteceğim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Are you really going ahead with the plan? | Plana uyacak mısınız? Bir sorun mu var? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You mean the sacrifices that will follow? | Takip edilecek kurbanları mı kast ediyorsun? Açıkçası biraz öyle. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Just for Park Ji Sang... It's not just for Park Ji Sang. | Sadece Park Ji Sang için... Sadece Park Ji Sang için değil. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You and me... It's for all of us. | Sen ve ben. Hepimiz için. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
That is why we have to save Park Ji Sang. | Park Ji Sang'ı kurtarmamızın sebebi bu. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
It's a fire! Fire! Where is it? Fire! | Yangın! Yangın! Nerede? Yangın! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Doctor, what are you doing? What's going on? | Doktor ne yapıyorsunuz? Neler oluyor? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
How are you feeling? | Nasıl hissediyorsun? Neden o kadar içtin ki? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I can handle that much. I'm going to bed. | O kadarına dayanıklıyım. Uyuyacağım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Did you... sleep well? | İyi uyudun mu? Ne? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
When you get to Seoul, you're going home, right? | Seul'e varınca eve gideceksin değil mi? Evet öyle yapmalıyım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You said you want to know who killed your mother? | Anneni kimin öldürdüğünü merak ettiğini söylemiştin değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Doc... | Doktor. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Episode 7 | 7. Bölüm | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Calm down. | Sakin ol. Düşmanın değilim Şef Park. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I, too... am infected. | Ben de bir enfekteyim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I know you must be very confused. | Kafanın karıştığını biliyorum. Biliyor muydun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You knew that I was infected, too? 1 | Enfekte olduğumu biliyor muydun? Evet, biliyordum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I knew from the moment I first saw you at my welcoming ceremony. | Karşılama töreninde ilk karşılaştığımız andan beri biliyordum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Then why now? | Öyleyse neden şimdi? Detayları sonra konuşuruz. 1 | Blood-4 | 2015 | ![]() |
For now, we must take care of these infected bodies and leave this place. | Şimdilik bu enfekte bedenlerden kurtulup burayı terk etmeliyiz. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
This is the hideout of those infected men that I just took care of. | Burası icabına baktığım enfektelerin saklanma yeriydi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
However, I only found out about this place today and came. | Ancak burayı bugün öğrendim ve geldim. Burayı terk etmişlerdi. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I chased them and ended up where you were, Chief. | Takip ettim ve senin olduğun yere geldim Şef. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I want to ask you one more time. | Bir kez daha sormak istiyorum. Ne olduğumu biliyorsan neden bilmiyormuş gibi yaptın? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Those other infected men killed my family. | ...diğer enfekteler ailemi öldürdü. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I had been searching for them, but I could not find them. | Onları arıyordum ama bulamadım. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I found out that they were after you, as well. | Senin de peşinde olduklarını öğrendim. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
However, I had always planned on telling you everything in the end. | Ancak sonunda her şeyi anlatmayı planlıyordum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey you! I'm here! | Bebiş! Ben geldim! | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey! Did you bring me back a gift from Jeju Island? | Jeju Adası'ndan hediye getirmedin mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Did you bring me tangerines, tile fish, or chocolate covered tangerines? | Mandalina, kiremit balığı veya çikolata kaplı mandalina getirmedin mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hello? Hey? | Alo? Orda mısın? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why don't you come to your senses? | Kendine gelir misin? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Why did you tell me to come late at night just to sit silently? | Neden gecenin bu vakti gelmemi söyleyip sessiz kalıyorsun? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
You know what? Yes, what? | Biliyor musun? Neyi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Never mind. I want to sleep. | Boş ver. Uyumak istiyorum. Ne diyorsun be? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
Hey you! I really didn't want to bring this up. | Söylemek istemiyordum ama... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
When it comes to Chief Park Ji Sang, you have a slight... | ...Şef Park Ji Sang'a karşı hafiften... | Blood-4 | 2015 | ![]() |
special interest in him, don't you? | ...bir şeyler hissediyorsun değil mi? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
What? You've been weird ever since he's arrived. | Ne? O geldiğinden beri garip davranıyorsun. | Blood-4 | 2015 | ![]() |
I don't think your interest is out of dislike. What is it? | E bu da nefret ettiğin için gibi değil. Ne desem? | Blood-4 | 2015 | ![]() |
40 years ago, I volunteered in the back country of Kochenia. | 40 sene önce Kochenia'nın taşra kesiminde gönüllü olmuştum. | Blood-4 | 2015 | ![]() |