Search
English Turkish Sentence Translations Page 8643
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
...most of the Maulanas don't agree to come to our houses. | ...çoğu alim evlerimize gelmeyi kabul etmiyor. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Why? Actually... | Neden? Aslında biz... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We are into song and dance business. | ...şarkı ve dans işindeyiz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
In the red light area. | Kırmızı fener bölgesinde. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hakim, along with teaching Quran... | Hekim efendi, çocuklara Kuran'la beraber... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...you can also teach Urdu to the kids. | ...Urdu dilini de öğretebilirsin. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Here the medicine for a week. | Bunlar bir haftalık ilaçlar. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I hope you won't need any more of it. | Umarım bir daha ihtiyacın olmaz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Hakim, my name is Chaudhary Isaac. | Hekim efendi, benim adım Chaudhary Isaac. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
But if anyone wants to enquire then... | Lakin birileri soruşturmak falan isterse... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...there people know me as the Isaac the pimp. | ...oradaki insanlar beni pezevenk Isaac olarak tanır. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Don't leave before an hour. | Bir saatten önce bırakmayın. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifullah, see you tomorrow. | Seyfullah, yarın görüşürüz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Heard that? Don't leave before an hour. | Duydun mu? Bir saatten önce bırakma. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
That's enough. It's big. | Bu yeterli, gayet büyük. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifu, my love, you, too, should leave now. | Seyfi, tatlım, artık senin de bırakman gerek. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Listen, come here. | Sen, gel buraya. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Come inside. | İçeri gir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Pick this up as well. | Şu parayı da al. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Brother Rashid, it's locked. My clothes are inside. | Raşit kardeş, kapı kilitli. Kıyafetlerim içeri kaldı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Your clothes are hanging in that truck. In 3389. | Kıyafetlerin kamyonda asılı duruyor 3389'un içinde. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Go and change in it. | Git orada değiştir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
There are animals in it, but they won't harm you. | İçerde hayvanlar var ama sana zarar vermezler. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You don't need to be scared, Saifu. | Korkmana gerek yok, Seyficim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He is very tight. | Sağlam çocuk. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Boss, can I go first? | Patron, ilk ben gidebilir miyim? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
There will be no nonsense. | Herhangi bir saçmalık olmayacak. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You always make fuss on taking turns. It is your habit. | Sıra konusunda sürekli mesele çıkarıyorsun. Alışkanlık oldu bu sende. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
How did he come so early? | Nasıl bu kadar çabuk geldi bu herif? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Is Saifee free to go? | Seyfi'nin işi bitti mi? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What do you mean? You didn't take him with you? | Ne demek istiyorsun? Senin yanına gelmedi mi? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
We thought you did. | Senin götürdüğünü sanıyorduk. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He is not here since the last half an hour. | Yarım saatten beri burada değil. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I think he must have taken the bus. | Herhalde otobüse binmiş olmalı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
No, how can he go in a bus? | Hayır, otobüse nasıl binebilir ki? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You are sure he isn't here? | Burada olmadığına emin misiniz? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Sir, we didn't move from here. | Bayım, buradan hiç ayrılmadık. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
And the eunuchs who are always here? | Dönmeler hep burada mı kalıyor? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
They didn't return from their work. | İşten daha gelmediler. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Their place is locked. | Kaldıkları yer kilitli. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
All the trouble this family is facing is because of you. | Bu ailenin başına ne geliyorsa senin yüzünden oluyor. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I wish you husband would have killed you. | Keşke kocan seni öldürseydi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Where not did I look for him. | Aramadığım yer kalmadı. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I pray... | İnşallah... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...he is already dead. | ...ölmüştür. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I will get your dinner. | Yemeğini hazırlayayım. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Mother. Mother, Saifee is back. | Anne. Anne, Seyfi dönmüş. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
My dear. Chanda, come early tomorrow. | Tatlım, yarın erken gel. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I will get worried if you don't. | Gelmezsen merak ederim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Okay? Goodbye. | Tamam mı? Görüşürüz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
There must have been other people around as well. | Etrafta mutlaka birileri olabilirdi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Why didn't you scream, my child? | Neden çığlık atmadın, yavrum? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
They had stuffed cloth in my mouth. | Ağzıma bir bez parçası tıktılar. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
My child. My son. My child. | Evladım, yavrum benim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Tara was saying... 1 | Tara söylüyordu... 1 | Bol-1 | 2011 | ![]() |
That I can never be a man. No. No. No. | Asla bir erkek olamayacakmışım. Hayır, hayır. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
No matter how much I try to work... | Ne kadar uğraşırsam uğraşayım sonuçta... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...in the end I will have to dance like them. | ...onlar gibi dans etmek zorunda kalacağım. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
No, Saifee. No. I made a mistake. | Hayır, Seyfi. Hayır. Ben bir hata yaptım. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I will never send you there again. | Seni bir daha asla oraya göndermeyeceğim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I give up. I give up. | Pes ediyorum, pes. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifee. | Seyfi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Father, what are you doing? Let go of him. | Baba, ne yapıyorsun? Bırak onu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Father, let go of him. | Baba, bırak onu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Zainab, what happened? | Zeynep, ne oldu? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Zainab? | Zeynep? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Stop your drama. Keep your voice down. | Trajedi yaratma. Sesini alçalt. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifee. Saifee, my child. | Seyfi. Seyfi, oğlum. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You killed him, my child. | Onu öldürdün, yavrumu öldürdün. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You killed him. My child. | Oğlumu öldürdün. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What happened, sister? | Abla, ne oldu? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifee! | Seyfi! | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Brother Saifee. It was necessary to do this. | Böyle yapmak gerekiyordu. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Had he lived, I would have died everyday. | O yaşasaydı, ben her gün ölecektim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifee. Father, I don't understand. | Baba, anlamıyorum. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You believe in God and yet you hate his creation. | Allah'a inanıyorsun ama onun yarattığından nefret ediyorsun. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
A swine is also a creation of God. | Domuz da Allah'ın yarattığı bir şeydir. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Now say... | Şimdi domuzu sevmemiz gerektiğini mi söyleyeyim? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He was worse than a swine. | O domuzdan bile daha kötüydü. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
A swine has one plus point that... | Domuzun bile bir artısı var, | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...he is born in his own clan. | ...kendi türünü doğuruyor. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
So his family doesn't die of shame. | Bu yüzden ailesi utançtan ölemez. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
So father, it was his fault that his family weren't swine like him? | Söyle Baba, ailesinin onun gibi domuz olmaması onun hatası mıydı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What if the same swine was born a generation earlier? | Ya bir nesil önce aynı domuz doğmuş olsaydı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You wretched woman. | Rezil kadın! | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Enough, father. Saifu. | Yeter artık, baba. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Please go away from here before I forget my limits. | Sabrımı taşırmadan git buradan. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifu. | Seyfi. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Saifu, my brother. | Seyfi, kardeşim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I will go and make a phone call, okay? | Gidip bir telefon edeceğim, tamam mı? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Please give me my phone back. | Lütfen telefonumu geri ver. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I feel like going to the police station... | Karakola gitmek istiyorum ama... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...but I have stopped myself because of his daughters. | ...kızlar yüzünden kendimi frenledim. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
You are doing the right thing. | Doğru şeyi yapıyorsun. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I don't know, mother. | Bilemiyorum, anne. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
I feel we will do them a great favour... | Hekim amcayı tutuklatırsak... | Bol-1 | 2011 | ![]() |
...if we get uncle Hakim arrested. | ...onlara büyük bir iyilik yapmış oluruz. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
What are you saying, son? | Ne diyorsun, evladım sen? | Bol-1 | 2011 | ![]() |
He is their father. | Onların babası. | Bol-1 | 2011 | ![]() |
Father. | Babaymış. | Bol-1 | 2011 | ![]() |