Search
English Turkish Sentence Translations Page 8690
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm gonna go and I'm gonna find some help. | Gidip yardım bulacağım. Seni buradan çıkartacağım, beni duyuyor musun? Gidip yardım bulacağım. Seni buradan çıkartacağım, beni duyuyor musun? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
No, don't leave me. | Hayır, beni bırakma. Hayır, beni bırakma. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Sarah. Sarah. Are you okay? | Sarah. Sarah. Sen iyi misin? Sarah. Sarah. Sen iyi misin? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Hey. Come here. Come here. Come here, Sarah. | Hey. Buraya gel. Buraya gel, buraya gel. Sarah. Hey. Buraya gel. Buraya gel, buraya gel. Sarah. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Are you okay? Come here. | Sen iyi misin? Buraya gel. Sen iyi misin? Buraya gel. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
My God, what happened? | Tanrım, ne oldu? Tanrım, ne oldu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
How did...? How did I get...? | Nasıl...? Buraya nasıl...? Nasıl...? Buraya nasıl...? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You were under your bed. I heard you screaming. | Yatağın altındaydın. Senin çığlıklarını duydum. Yatağın altındaydın. Senin çığlıklarını duydum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Oh, Jesus, Sarah, you're bleeding. | Yüce Tanrım, Sarah. Kolun kanıyor. Yüce Tanrım, Sarah. Kolun kanıyor. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That's not my blood. What? Whose blood is it? | Bu benim kanım değil. Ne? Öyleyse kimin kanı? Bu benim kanım değil. Ne? Öyleyse kimin kanı? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That's Jeremy's blood. Jeremy? How did...? | Bu Jeremy'in kanı. Jeremy? Nasıl... Bu Jeremy'in kanı. Jeremy? Nasıl... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That's where he grabbed me. | Beni yakaladığı yerde oldu. Beni yakaladığı yerde oldu. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That means he's real. | Bu onun gerçek olduğu anlamına geliyor. Bu onun gerçek olduğu anlamına geliyor. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
David... | David... David... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...that means the Boogeyman is real. | ...bu karabasanın gerçek olduğu anlamına geliyor. ...bu karabasanın gerçek olduğu anlamına geliyor. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
No, no, come here. | Hayır, hayır. Buraya gel. Hayır, hayır. Buraya gel. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
What's up, man? Hey. | N'aber, dostum? Merhaba. N'aber, dostum? Merhaba. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
See, Sarah? | Gördün mü, Sarah? Gördün mü, Sarah? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
There's no blood. | Kan falan yok. Kan falan yok. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It didn't actually happen. | Bu gerçekten olmadı. Bu gerçekten olmadı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
No dead bodies. | Ceset falan da yok. Ceset falan da yok. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
But I saw them. | Fakat onları gördüm. Fakat onları gördüm. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I recognied their faces. | Onları sima olarak tanıyorum. Onları sima olarak tanıyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
They're the people who live in this dorm. | O insanların hepsi bu yatakhanede kalıyorlardı. O insanların hepsi bu yatakhanede kalıyorlardı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, it was the Boogeyman. | Evet, o karabasandı. Evet, o karabasandı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I heard it on the radio. That's why she killed herself. | Bunu radyodan duydum. Onun intihar etmesinin nedeni buymuş. Bunu radyodan duydum. Onun intihar etmesinin nedeni buymuş. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Do you know what else is weird? | Başka neyin tuhaf olduğunu biliyor musun? Başka neyin tuhaf olduğunu biliyor musun? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I heard that Jeremy and Lukas are missing. | Lukas ve Jeremy'in de kaybolduğunu duydum. Lukas ve Jeremy'in de kaybolduğunu duydum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Did you hear what they said? Yeah. | Onların söylediklerini sen de duydun mu? Onların söylediklerini sen de duydun mu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Listen, everyone on campus listens to your radio show. | Dinle tüm kampüs senin radyo programını dinliyor. Dinle tüm kampüs senin radyo programını dinliyor. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
People are bound to start talking. It doesn't mean a... | İnsanlar zorunlu olarak konuşmaya başlıyorlar. Bu demek değil ki... İnsanlar zorunlu olarak konuşmaya başlıyorlar. Bu demek değil ki... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It looked like someone was up there watching me. | Sanki yukarıdan birisi beni izliyor gibi. Sanki yukarıdan birisi beni izliyor gibi. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I don't see anything. There was something up there. | Ben hiçbir şey görmüyorum. Yukarı da bir şey vardı. Ben hiçbir şey görmüyorum. Yukarı da bir şey vardı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
See? They're starting to believe. You don't know... | Neler olduğunu gördün mü? Herkes inanmaya başladı. Neler olduğunu gördün mü? Herkes inanmaya başladı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Which is what happened to the patients at the Hillridge Clinic. | Hillridge kliniğindeki hastalara tam olarak neler olduğunu... Hillridge kliniğindeki hastalara tam olarak neler olduğunu... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
They started to believe... What happened at Hillridge... | ...inanmaya başladılar... Hillridge'de olan şeyler... ...inanmaya başladılar... Hillridge'de olan şeyler... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...won't happen here because everyone is leaving tomorrow. | ...burada olmayacak, çünkü herkes yarın burayı terk etmiş olacak. ...burada olmayacak, çünkü herkes yarın burayı terk etmiş olacak. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
The dorms close tomorrow at noon, right? | Yatakhaneler yarın öğleyin kapanacak, değil mi? Yatakhaneler yarın öğleyin kapanacak, değil mi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Oh, my God, the suitcases all over the hallway. | Aman Tanrım, bavullar tüm koridoru dolduracak. Aman Tanrım, bavullar tüm koridoru dolduracak. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's gonna happen tomorrow when everyone's leaving. | Herkes yarın gitmeye başladığında bu olacak. Herkes yarın gitmeye başladığında bu olacak. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I think... | Düşünüyorum da... Düşünüyorum da... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...maybe you should just spend winter break with your dad. | ...belki de kış tatilini babanla geçirsen çok daha iyi olacak. ...belki de kış tatilini babanla geçirsen çok daha iyi olacak. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Are you serious? | Sen ciddi misin? Sen ciddi misin? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
He called earlier and he said he hadn't talked to you in months. | O, seni aramış ve seni aylardır görmediğinden söylemiş. O, seni aramış ve seni aylardır görmediğinden söylemiş. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Why'd you lie to me? | Neden bana yalan söyledin? Neden bana yalan söyledin? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry. I was gonna tell him. I just... | Üzgünüm. Ona söyleyecektim. Ben... Üzgünüm. Ona söyleyecektim. Ben... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You don't want me to come home with you? | Seninle birlikte eve gelmemi istemiyor musun? Seninle birlikte eve gelmemi istemiyor musun? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I just don't want you to use me as an excuse. | Sadece beni bir bahane olarak kullanmanı istemiyorum. Sadece beni bir bahane olarak kullanmanı istemiyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I mean, you haven't been home... | Yani, annenin ölümünden... Yani, annenin ölümünden... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...since your mom died. | ...bu yana evde değildin. ...bu yana evde değildin. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Maybe it'd be good for you. | Belki de bu senin için daha iyi olur. Belki de bu senin için daha iyi olur. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Good for me? What does that mean? | Benim için daha iyi mi? Bunun anlamı da nedir? Benim için daha iyi mi? Bunun anlamı da nedir? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's disgusting. | Bu çok iğrenç. Bu çok iğrenç. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Ben, what's up? | Ben, n'aber? Ben, n'aber? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
All right, let's go. | Pekâlâ, hadi gidelim. Pekâlâ, hadi gidelim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm just saying it's okay if you're not completely over it... | Sadece bununla baş etmeye çalışmadığın sürece... Sadece bununla baş etmeye çalışmadığın sürece... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...just as long as you're still trying to deal with it. | ...tam olarak bunu atlatamayacağından bahsediyorum. ...tam olarak bunu atlatamayacağından bahsediyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Is that a blueprint of the women's restroom? | Bu kızlar duşunun planı değil mi? Bu kızlar duşunun planı değil mi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
It's true? You're gonna put a webcam... | Bu doğru mu? Kızlar duşuna kulübünüz için... Bu doğru mu? Kızlar duşuna kulübünüz için... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...in the women's restroom for your fraternity? | ...web kamerası yerleştirdiğiniz, bu doğru mu? ...web kamerası yerleştirdiğiniz, bu doğru mu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
That is so sketchy. | Bu çok komik. Bu çok komik. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, well, if I don't, I stay a pledge next semester. | Evet, eğer bunu yapmasaydım bir sonraki sömestr rehine kalacaktım. Evet, eğer bunu yapmasaydım bir sonraki sömestr rehine kalacaktım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Have you any idea what I've been through? | Başımdan neler geçtiği konusunda bir fikrin var mı? Başımdan neler geçtiği konusunda bir fikrin var mı? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
The humiliation? There is no way I'm going through that shit again. | Küçük düşürülme? Bu b.kun tekrar başıma gelmesini istemiyorum. Küçük düşürülme? Bu b. kun tekrar başıma gelmesini istemiyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Some guy was supposed to do it, but he never came back. | Bazı çocuklar bunu yapmayı düşündü fakat o asla yapamadılar. Bazı çocuklar bunu yapmayı düşündü fakat o asla yapamadılar. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Probably got caught, fucking idiot. | Muhtemelen yakalanmışlardır geri zekalılar. Muhtemelen yakalanmışlardır geri zekalılar. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I will give you 50 bucks to do it for me. | Bunu benim için yaparsan 50 papel veririm. Bunu benim için yaparsan 50 papel veririm. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I hope you're kidding. No. You can walk into the bathroom. | Umarım dalga geçiyorsundur. Hayır. Banyoya girebiliyorsun. Umarım dalga geçiyorsundur. Hayır. Banyoya girebiliyorsun. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I have to crawl through the fucking heating ducts. | Ben oraya gitmek için lanet borulardan sürünerek gitmek zorundayım. Ben oraya gitmek için lanet borulardan sürünerek gitmek zorundayım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I don't think that's a good idea. | Bunun iyi bir fikir olduğunu hiç sanmıyorum. Bunun iyi bir fikir olduğunu hiç sanmıyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Me either. That's why you should do it for me. | Bence de. İşte bu yüzden bunu benim için yapacaksın. Bence de. İşte bu yüzden bunu benim için yapacaksın. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
No, Ben, I'm serious. I saw... What? | Hayır, Ben, ben ciddiyim. Ben... Ne? Hayır, Ben, ben ciddiyim. Ben... Ne? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I saw blood coming out of those vents. | Havalandırmadan kanlar aktığını gördüm. Havalandırmadan kanlar aktığını gördüm. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Blood. | Kan. Kan. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Oh, man. | Oh, dostum. Oh, dostum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Is this about the Boogeyman? | Bu karabasan hakkında mı? Bu karabasan hakkında mı? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Because that's what everyone in the cafeteria was talking about. | Çünkü herkes kafeteryada bu konu hakkında konuşuyor. Çünkü herkes kafeteryada bu konu hakkında konuşuyor. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
See? That's what I'm talking about. | Gördün mü? İşte ben de bundan bahsediyorum. Gördün mü? İşte ben de bundan bahsediyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Everyone's talking about it because... Because it's fucking creepy. | Herkes bu konu hakkında konuşuyor, çünkü... Çünkü bu lanet şey çok korkunç. Herkes bu konu hakkında konuşuyor, çünkü... Çünkü bu lanet şey çok korkunç. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
No, it's completely irrational. | Hayır, bu tamamen mantıksız. Hayır, bu tamamen mantıksız. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I'm just trying to help you, Sarah. I appreciate your help. | Ben sadece sana yardım etmeye çalışıyorum. Yardımın için müteşekkirim. Ben sadece sana yardım etmeye çalışıyorum. Yardımın için müteşekkirim. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Haven't you heard? I'm going cray. | Duymadın mı? Ben kafayı yiyorum. Duymadın mı? Ben kafayı yiyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I feel really shitty. | Gerçekten kendimi berbat hissediyorum. Gerçekten kendimi berbat hissediyorum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
The patients are beginning to speak of a presence in the clinic. | Hastalar klinikte bir varlık olduğundan konuşmaya başladılar. Hastalar klinikte bir varlık olduğundan konuşmaya başladılar. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Something they can feel. Something I can feel. | Hissedebildikleri bir şeyden. Benim de hissedebildiğim bir şey. Hissedebildikleri bir şeyden. Benim de hissedebildiğim bir şey. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Something I don't dare admit I've felt before. | Bu, daha önce hissettiğimi itiraf etmeye... Bu, daha önce hissettiğimi itiraf etmeye... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
...I'm left to wonder: | Artık şunu merak etmeyi bıraktım: Artık şunu merak etmeyi bıraktım: | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Does that make him anything less than real? | Onu gerçek yapan şeyin ne olduğu? Onu gerçek yapan şeyin ne olduğu? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Come on, man, let's find those girls. | Hadi, dostum. Şu kızları bulalım. Hadi, dostum. Şu kızları bulalım. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
You missed your Behavioral Genetics final. | Davranış Genetiği finalini kaçırdın. Davranış Genetiği finalini kaçırdın. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Kane, I'm sorry. | Dr. Kane, üzgünüm. Dr. Kane, üzgünüm. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I had something important I had to take care of. | Halletmem gereken çok önemli işler vardı. Halletmem gereken çok önemli işler vardı. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
More important than passing my class? | Sınıfı geçmekten daha mı önemliydi? Sınıfı geçmekten daha mı önemliydi? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
"Sociology of Modern Oral Legends. " | Sözlü efsanelerin modern sosyolojisi. Sözlü efsanelerin modern sosyolojisi. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
Thinking about changing your major? | Konunu mu değiştirmeyi düşünüyorsun? Konunu mu değiştirmeyi düşünüyorsun? | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
I found this article in Dr. Allen's journal. | Bu makaleyi Dr. Allens'ın günlüğünde buldum. Bu makaleyi Dr. Allens'ın günlüğünde buldum. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
He was trying to find a way to stop the Boogeyman. | Karabasanı durdurmanın bir yolunu arıyormuş. Karabasanı durdurmanın bir yolunu arıyormuş. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
We've talked about this. | Bunun hakkında konuşmuştuk. Bunun hakkında konuşmuştuk. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
The Boogeyman is not real. He is a legend. | Karabasan gerçek değildir. O bir efsane. Karabasan gerçek değildir. O bir efsane. | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |
According to this article... | Bu makaleye göre... Bu makaleye göre... | Boogeyman 3-1 | 2008 | ![]() |